Kendisine yönelik herhangi bir girişim savaş sebebi sayılacak... ABD, İran'ı Trump'a karşı komplo kurmaktan vazgeçmesi için uyardı

Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'ın Butler'deki mitingde düzenlenen suikast girişiminin ardından sahneden inmesine yardım ediliyor. (AP)
Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'ın Butler'deki mitingde düzenlenen suikast girişiminin ardından sahneden inmesine yardım ediliyor. (AP)
TT

Kendisine yönelik herhangi bir girişim savaş sebebi sayılacak... ABD, İran'ı Trump'a karşı komplo kurmaktan vazgeçmesi için uyardı

Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'ın Butler'deki mitingde düzenlenen suikast girişiminin ardından sahneden inmesine yardım ediliyor. (AP)
Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'ın Butler'deki mitingde düzenlenen suikast girişiminin ardından sahneden inmesine yardım ediliyor. (AP)

ABD'li bir yetkili, ABD'nin İran hükümetini Cumhuriyetçi aday Donald Trump'a yönelik tüm komploları durdurması konusunda uyardığını dile getirdi. Yetkili, Trump'a yönelik her türlü suikast girişiminin ABD tarafından savaş sebebi sayılacağını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre adının açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, ABD Başkanı Joe Biden'ın tehditler konusunda düzenli olarak bilgilendirildiğini ifade etti. ABD'li yetkili, Biden'ın kendi ekibine, İran'ın Amerikalılara yönelik komplolarıyla ilgilenme talimatı verdiğini de belirtti.

Yetkili, Biden'ın talimatıyla üst düzey ABD'li yetkililerin İran hükümetinin en üst kademelerine mesajlar göndererek, Tahran yönetimini Trump ve eski ABD'li yetkililere yönelik tüm komploları durdurması konusunda uyardığını bildirdi.

Ayrıca yetkili, Washington yönetimi tarafından İranlılara Trump'a yönelik herhangi bir suikast girişiminin savaş sebebi sayılacağının söylendiğini de ifade etti.

Diğer taraftan İran yönetimi, ABD'nin iç işlerine karıştığını reddederek, Washington yönetiminin onlarca yıldır İran’ın iç işlerine karıştığını söyledi. İran yönetimi, 1953'te bir başbakana karşı yapılan darbeye ve 2020'de ABD tarafından gerçekleştirilen insansız hava aracı (İHA) saldırısında İranlı bir komutanın öldürülmesine atıfta bulundu.

Trump, Ocak 2020'de Kasım Süleymani'nin Irak, Lübnan, Suriye ve Ortadoğu'nun başka yerlerindeki Amerikan diplomatlarına ve güçlerine yönelik saldırılar planladığına dair istihbarat aldıktan sonra İran'ın o dönemki en üst düzey askeri komutanı olan Kasım Süleymani'nin öldürülmesi için bir hava saldırısı emri verdi.

Trump, 2020 seçimlerini Biden'a karşı kaybettikten sonra şimdi Beyaz Saray'a geri dönmeye çalışıyor. Trump, 5 Kasım'daki seçimlerde Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile karşı karşıya gelmeye hazırlanıyor.

Trump'ın ekibi, 24 Eylül'de ABD istihbarat yetkililerinin İran'dan gelen tehditler konusunda Trump'a brifing verdiğini söyledi.

İran'ın Trump'a yönelik tehditlerini yıllardır yakından izlediğini söyleyen Washington yönetimi, Tahran yönetiminin herhangi bir Amerikan vatandaşına saldırması halinde ciddi sonuçlar doğacağı uyarısında bulundu.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, “Bunu en yüksek önceliğe sahip bir ulusal ve iç güvenlik meselesi olarak görüyor ve İran'ı bu küstah tehditlerinden dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi. Savett, açıklamasında, İran'ın, ABD'ye hizmet etmeye devam edenler ya da daha önce hizmet etmiş olanlar da dahil herhangi bir vatandaşa saldırması halinde, ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacağını kaydetti.

Savett sözlerini şöyle sürdürdü: “İlgili kurumlar, eski başkanın güvenlik ekibine güncel tehdit bilgilerini sağlamak için sürekli ve hızlı bir şekilde çalışıyor. Ayrıca Başkan Biden, ABD Gizli Servisi'nin eski başkana yönelik bu artan tehditleri ele almak için gerekli tüm kaynaklara, yeteneklere ve önlemlere sahip olması yönündeki direktifini yineledi.”



İran-İsrail çatışması ne gösterdi?

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
TT

İran-İsrail çatışması ne gösterdi?

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve dönemin İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani ile birlikte, Mart 2023, Pekin (SPA)

Siyaset ve güvenlik uzmanları, Tahran'ın açıklamalarına bağlı kalması ve bölgedeki silahlı örgütlere müdahale ve destekten uzak durması halinde Körfez-İran ilişkilerinin daha güçlü hale gelebileceğini, büyüyebileceğini ve gelişebileceğini belirtti.

Uzmanlar, İran-İsrail çatışmasının, Körfez ülkelerinin bölgesel güvenlik üzerine düşünmeleri, bölgesel güvenlik vizyonlarını istikrar ve güvenliği koruyacak net mekanizmalara dönüştürmeleri ve İran ile Irak başta olmak üzere komşu ülkelerle ortak bir çerçeveye ulaşmaları gerektiğini gösterdiğini söyledi.

Körfez Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Abdulaziz bin Sakr, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Tahran'ın komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmak istediğine dair son açıklamalarına işaret ederek şöyle dedi: “Bugün İran'dan tek istediğimiz, Körfez'de müdahale ve saldırganlık istemediğine dair söylediklerine uymasıdır. Eğer davranışlarını değiştirir ve müdahaleci olmazlarsa, bu, bölgede daha fazla güvenlik ve istikrara, İran ve komşu ülkelerde büyüme ve refaha yol açacaktır.”

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tahran'ın Körfez bölgesindeki komşu ülkelerle ilişkilerde yeni bir sayfa açmaya hazır olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden aktardığına göre Pezeşkiyan kabine üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, “İslam ülkeleri arasındaki dayanışma ihtiyacı ve kapsamlı iş birliğinin genişletilmesi hedefi göz önüne alındığında, komşuluk politikası ve bölge ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi, hükümetin temel stratejileri arasındadır” dedi.

Dr. Abdulaziz bin Sakr, Körfez Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen ‘Gerilim ve Diplomasi: İsrail-İran Savaşı Üzerine Körfez Perspektifleri’ başlıklı seminerde şu ifadeleri kullandı: “İran'ı son yıllarda desteklediği Hizbullah gibi gruplardan uzak görmek ve bölgede saldırganlık içermeyen bir güvenlik standardı oluşturmak istiyoruz. İran'dan iyi sinyaller geldiği sürece Körfez'den de iyi sinyaller gelecek. İran'daki rejimi değiştirmeye yönelik her türlü saldırıya karşıyız, bu tamamen İran'ın meselesi.”

3 yol

Körfez Araştırmaları Merkezi Kıdemli Danışmanı Dr. Salih el-Haslan ise İran ile İsrail arasındaki son savaştan sonra Körfez ülkelerinin izlemesi gereken 3 yol belirledi:

Birincisi: İran ile daha fazla temas kurmak ve sivil amaçlı barışçıl bir programa sahip olma hakkına sahip olmakla birlikte herhangi bir askeri nükleer programı kabul etmediklerini açıkça belirtmek.

İkincisi: Körfez ülkeleri İran'a, davranışlarını değiştirmesi koşuluyla bölgesel ve uluslararası izolasyondan kurtulmasına yardımcı olacaklarına dair olumlu bir mesaj göndermeli.

Üçüncüsü: İran'daki ılımlı seslerin güçlendirilmesi.

El-Haslan, “Son savaş Körfez ülkelerinin bölgesel güvenlik üzerine düşünmeleri gerektiğini gösterdi. Bir yıl önce Körfez ülkeleri bölgesel güvenlik vizyonlarını ortaya koydular. Artık Körfez ülkelerinde istikrar ve güvenliği korumak ve komşuları İran ve Irak ile sürdürülebilir barış dediğimiz bir güvenlik çerçevesine ulaşmak için bu vizyonu gerçekleştirecek bir mekanizma hakkında konuşmanın zamanı geldi” ifadelerini kullandı.

dfvgyju

Körfez Araştırmaları Merkezi Güvenlik ve Savunma Programı Direktörü Mustafa el-Ani'ye göre ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları programın yaklaşık yüzde 90'ını yok etmiş olabilir.

ABD bu ayın başlarında sığınak delici bombalarla donatılmış bombardıman uçaklarıyla İran'ın kilit nükleer tesislerini hedef alan bir saldırı gerçekleştirmiş, İran da ertesi gün Katar'da ABD güçleri tarafından kullanılan el-Udeyd Üssü’ne füze saldırısıyla karşılık vererek Körfez ülkelerinin kınamalarına yol açmıştı.

El-Ani, İsrail ve ABD'nin harekâtının anlık bir olay olmadığını, en az 10 yıllık bir istihbarat toplama çalışmasının sonucu olduğunu belirtti. El-Ani, “İyi planlanmış bir operasyondan bahsediyoruz… Bu basit bir planlama değildi ve nükleer programın şu ana kadar yaklaşık yüzde 90 oranında yok edildiğinden hiç şüphem yok” şeklinde konuştu.

İran'ın maruz kaldığı saldırıdan sonra toparlanmasının pek mümkün olmadığını ifade eden el-Ani, İranlıların nükleer programa devam etmek istemeleri halinde, bugün konuşulanların ‘çatışmanın sonunun başlangıcı’ olduğunu belirtti. El-Ani, “Şimdi soru şu: İran toparlanabilir mi? Amerikalılar ve İsrailliler her an saldırabilecekleri bir bombanın yapımını engellemek için tekrar geri geleceklerinden ötürü toparlanamayacağından hiç şüphem yok” dedi.