Himalayalar'daki "mutluluk krallığı" zor günler geçiriyor

Güney Asya ülkesi, ekonomiyi toparlamak için kripto para madenciliği faaliyetlerine ağırlık veriyor.

Güney Himalayalar'daki Butan'ın resmi dini Budizm (Unsplash)
Güney Himalayalar'daki Butan'ın resmi dini Budizm (Unsplash)
TT

Himalayalar'daki "mutluluk krallığı" zor günler geçiriyor

Güney Himalayalar'daki Butan'ın resmi dini Budizm (Unsplash)
Güney Himalayalar'daki Butan'ın resmi dini Budizm (Unsplash)

Himalayalar'daki Butan Krallığı'nın, mutluluk temelli ekonomik yaklaşımı, artan göç ve işsizlik oranları nedeniyle teste tabi tutuluyor. 

Anayasasında gayrisafi milli mutluluk (GSMM) endeksi yer alan ve "mutluluk krallığı" diye de anılan Güney Asya ülkesi, iktidardaki Halkın Demokratik Partisi'nin geçen yıl derlediği verilere göre "benzeri görülmemiş" düzeyde göç yaşıyor. Yaklaşık 792 bin kişinin yaşadığı ülkede 2023'te nüfusun yüzde 1,5'i çalışmak ve okumak için Avustralya'ya taşındı. 

GSMM'den esinlenerek hazırlanan Oxford Dünya Mutluluk Raporu'nda, 2014'te 156 ülke arasında 84. sıraya yerleşen Butan, 2019'da 95. sıraya geriledi.  En son ölçüm de o yıl yapılmıştı.

Topraklarının yüzde 85'i ormanlardan oluşan ve ilk demokratik seçimlerini 2007 yılında düzenleyen Güney Asya ülkesinin temel gelir kaynaklarından biri turizm. Ancak pandemi nedeniyle durma noktasına gelen sektör halen tam olarak toparlanamadı. 

Olumsuz gidişat kaçınılmaz olarak iş piyasasını da vurdu. 2019'da kadınların yüzde 61,2'si çalışırken, bu oran son verilere göre neredeyse yüzde 50'ye geriledi. 2004'ten bu yana sürekli artan genç işsizliği de 2022'de yüzde 28,6'ya yükseldi. Her sekiz Butanlıdan biri yoksulluk içinde yaşıyor.

Hindistan ve Çin'in Tibet Özerk Bölgesi'yle sınır komşusu olan Butan, ekonomiyi toparlamak için kripto para madenciliği faaliyetlerine de ağırlık veriyor.

Diğer yandan Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın aktardığına göre Mutluluk Bakanlığı'na sahip ülkedeki tek sorun ekonomik değil. Himalaya ülkesinin, 2023 Dünya Basın Özgürlüğü endeksinde 33. sıradan 90. sıraya gerilediği hatırlatılıyor.

Gazete, röportaj yapmak için iletişime geçtikleri genç bir Butanlının, hükümetle başı derde gireceği endişesiyle konuşmak istemediğini aktarıyor. 

Haberde, Güney Asya ülkesinde, kimin "etnik Butanlı" olduğunu belirlemeye yönelik nüfus sayımlarının, 1980'ler ve 1990'larda birçok kişinin Butan'ı terk etmesine yol açtığı belirtiliyor. Hollanda'da yaşayan Butanlı mülteci hakları aktivisti Ram Karki de bu dönemde ülkede kaçanlar arasında yer alıyor. Aktivist, etnik Nepalli olduğu düşünülenlerin çoğunun Butan'ın güneyinde yaşadığını belirterek, nüfus sayımı sırasında bu kişilerin ülkeyi terk etmeleri için baskı gördüğünü savunuyor. 

Guardian'ın aktardığına göre o dönem nüfusun altıda biri ülkeyi terk etti ve Nepal'deki mülteci kamplarında halen en az 108 bin Butanlı mülteci yaşıyor. Protesto düzenleyerek ülkeden ayrılmayı reddedenlerin tutuklandığı ve cezaevinde işkence gördüğü öne sürülüyor. ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü, Butan'da hapiste tutulan 34 siyasi mahkumun serbest bırakılması için yıllardır çağrıda bulunuyor. 

Avustralya'nın Perth kentindeki Butanlılar Derneği'nin başkanı Chimmi Dorji ise Butan'dan göç haberlerinin abartıldığını savunuyor. Dorji, Avustralya'ya giden Butanlıların evlerine dönmeyi planladığını iddia ediyor ve ekliyor: 

Butan yeryüzündeki cennet.

Independent Türkçe, Guardian, UCA News



İsrail, BM insan hakları raportörünün ‘antisemitizm’ nedeniyle istifasını istedi

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, 27 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi oturumunda konuştu. (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, 27 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi oturumunda konuştu. (AFP)
TT

İsrail, BM insan hakları raportörünün ‘antisemitizm’ nedeniyle istifasını istedi

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, 27 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi oturumunda konuştu. (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, 27 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi oturumunda konuştu. (AFP)

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Danny Danon dün (Çarşamba), Filistinlilerin ‘soykırım’ yoluyla ‘yok edilmesini’ kınayan BM Özel Raportörü Francesca Albanese'nin istifasını istedi.

Danon, BM Filistin Toprakları Özel Raportörü’nün derhal istifa etmesi için bir çağrı yayınladı. Çağrı, Albanese'nin BM Genel Kurul komitesine, “Son aylarda yaşanan gelişmeler, İsrail'in Filistinlilere karşı bir soykırım kampanyası yürüttüğü yönündeki değerlendirmemi güçlendiriyor” demesinin ardından geldi.

Danon, “BM bir kez daha modern tarihin en antisemit figürlerinden birine kırmızı halı seriyor ve ona asılsız propaganda ve yalanlar yayması için bir platform veriyor. BM'deki varlığınız bir utanç ve tüm ahlaki standartlara ihanettir. Derhal istifa edin. Kimlik bilgilerinizi kapıda bırakın ve ait olduğunuz yere, Hamas ve Hizbullah'taki dostlarınıza katılın” ifadelerini kullandı.

Albanese, Yahudi devletine yönelik sürekli soykırım suçlamaları nedeniyle uzun süredir ağır eleştirilere, antisemitizm suçlamalarına ve İsrail'den sınır dışı edilmesi taleplerine maruz kalıyor. Daha önce İsrail'in 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırılarının ardından başlattığı saldırının ‘devletin Filistinlileri zorla yerinden etme ve yerlerini değiştirme yönündeki sistematik sürecinin’ bir parçası olduğunu söylemişti.

BM raportörleri İnsan Hakları Konseyi tarafından atanan bağımsız uzmanlardır ve BM adına konuşmazlar. Dün düzenlediği basın toplantısında kendini savunan Albanese, “Bana yönelik saldırılarla ilgili daha fazla tartışma yapmaktan gerçekten rahatsızlık duyuyorum. Çünkü bu benimle ilgili değil ve hikâye ben değilim. Hikâye, topraklarından çıkarılma riski altında olan Filistinlilerin olduğu gerçeğidir” dedi. Albanese ayrıca, ABD'yi ‘İsrail'in yaptıklarını destekleyen’ bir ülke olarak tanımladı.

ABD'nin BM Daimî Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield X platformunda Albanese'nin ‘pozisyonu için niteliksiz’ olduğunu yazdı. Thomas-Greenfield, “BM, insan haklarını desteklemek üzere atanmış bir BM yetkilisinin antisemitizmine müsamaha göstermemelidir” dedi.

İsrail'in Cenevre'deki BM misyonu dün erken saatlerde yaptığı açıklamada, Albanese'nin nefret dolu vizyonuna göre, ‘İsrail devletinin var olmak için tarihi bir nedeni olmadığını, halkını savunma hakkı bulunmadığını ve İsrail'in 7 Ekim saldırısını ve esir kurtarmayı bahane olarak kullandığını’ belirtti. Açıklamada, “Bu çarpıtılmış gerçeklik, İsrail'e olan nefretini gizlemenin bir yoludur” denildi.

İsrail misyonu Albanese'yi ‘düzenli olarak antisemitizm yayan, terörizmi koruyan ve teşvik eden, hukuku çarpıtan’ bir ‘siyasi aktivistten’ başka bir şey olmamakla suçladı. Açıklamanın devamında, “BM tarafından görevlendirilmiş bir makam sahibi olarak, BM davranış kurallarının mümkün olan her kuralını ihlal etmiştir. Devam eden ihlalleri nedeniyle derhal sorumlu tutulmalıdır” ifadeleri yer aldı.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e düzenlediği ve çoğu sivil bin 206 kişinin ölümüne yol açan eşi benzeri görülmemiş saldırıyla tetiklendi. Saldırı sırasında 251 kişi kaçırıldı, bunlardan 97'si halen Gazze'de tutuluyor, 34'ünün ise öldüğü belirtiliyor. Hamas tarafından yönetilen ve BM tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki harekâtı çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 43 bin 163 Filistinlinin ölümüne neden oldu.

İsrail ile BM arasında uzun süredir gergin olan ilişki savaşın ardından daha da kötüleşti. Salı günü yayınlanan bir raporda Albanese, Gazze Şeridi'nde devam eden soykırımın, ‘şüphesiz İsrail'in yararlandığı istisnai durumun ve yaygın cezasızlığın bir sonucu’ olduğunu söyledi.

Albanese, “Filistin halkına yönelik soykırım, bir amaca ulaşmak için bir araç gibi görünüyor: Filistinlilerin, kimliklerinin özünde bağlı olduğu ve İsrail'in açıkça ve yasadışı olarak göz diktiği topraklardan tamamen sürülmesi veya yok edilmesi” ifadelerini kullandı.