İsrail, BM insan hakları raportörünün ‘antisemitizm’ nedeniyle istifasını istedi

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, 27 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi oturumunda konuştu. (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, 27 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi oturumunda konuştu. (AFP)
TT

İsrail, BM insan hakları raportörünün ‘antisemitizm’ nedeniyle istifasını istedi

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, 27 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi oturumunda konuştu. (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, 27 Mart'ta Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi oturumunda konuştu. (AFP)

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Danny Danon dün (Çarşamba), Filistinlilerin ‘soykırım’ yoluyla ‘yok edilmesini’ kınayan BM Özel Raportörü Francesca Albanese'nin istifasını istedi.

Danon, BM Filistin Toprakları Özel Raportörü’nün derhal istifa etmesi için bir çağrı yayınladı. Çağrı, Albanese'nin BM Genel Kurul komitesine, “Son aylarda yaşanan gelişmeler, İsrail'in Filistinlilere karşı bir soykırım kampanyası yürüttüğü yönündeki değerlendirmemi güçlendiriyor” demesinin ardından geldi.

Danon, “BM bir kez daha modern tarihin en antisemit figürlerinden birine kırmızı halı seriyor ve ona asılsız propaganda ve yalanlar yayması için bir platform veriyor. BM'deki varlığınız bir utanç ve tüm ahlaki standartlara ihanettir. Derhal istifa edin. Kimlik bilgilerinizi kapıda bırakın ve ait olduğunuz yere, Hamas ve Hizbullah'taki dostlarınıza katılın” ifadelerini kullandı.

Albanese, Yahudi devletine yönelik sürekli soykırım suçlamaları nedeniyle uzun süredir ağır eleştirilere, antisemitizm suçlamalarına ve İsrail'den sınır dışı edilmesi taleplerine maruz kalıyor. Daha önce İsrail'in 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırılarının ardından başlattığı saldırının ‘devletin Filistinlileri zorla yerinden etme ve yerlerini değiştirme yönündeki sistematik sürecinin’ bir parçası olduğunu söylemişti.

BM raportörleri İnsan Hakları Konseyi tarafından atanan bağımsız uzmanlardır ve BM adına konuşmazlar. Dün düzenlediği basın toplantısında kendini savunan Albanese, “Bana yönelik saldırılarla ilgili daha fazla tartışma yapmaktan gerçekten rahatsızlık duyuyorum. Çünkü bu benimle ilgili değil ve hikâye ben değilim. Hikâye, topraklarından çıkarılma riski altında olan Filistinlilerin olduğu gerçeğidir” dedi. Albanese ayrıca, ABD'yi ‘İsrail'in yaptıklarını destekleyen’ bir ülke olarak tanımladı.

ABD'nin BM Daimî Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield X platformunda Albanese'nin ‘pozisyonu için niteliksiz’ olduğunu yazdı. Thomas-Greenfield, “BM, insan haklarını desteklemek üzere atanmış bir BM yetkilisinin antisemitizmine müsamaha göstermemelidir” dedi.

İsrail'in Cenevre'deki BM misyonu dün erken saatlerde yaptığı açıklamada, Albanese'nin nefret dolu vizyonuna göre, ‘İsrail devletinin var olmak için tarihi bir nedeni olmadığını, halkını savunma hakkı bulunmadığını ve İsrail'in 7 Ekim saldırısını ve esir kurtarmayı bahane olarak kullandığını’ belirtti. Açıklamada, “Bu çarpıtılmış gerçeklik, İsrail'e olan nefretini gizlemenin bir yoludur” denildi.

İsrail misyonu Albanese'yi ‘düzenli olarak antisemitizm yayan, terörizmi koruyan ve teşvik eden, hukuku çarpıtan’ bir ‘siyasi aktivistten’ başka bir şey olmamakla suçladı. Açıklamanın devamında, “BM tarafından görevlendirilmiş bir makam sahibi olarak, BM davranış kurallarının mümkün olan her kuralını ihlal etmiştir. Devam eden ihlalleri nedeniyle derhal sorumlu tutulmalıdır” ifadeleri yer aldı.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e düzenlediği ve çoğu sivil bin 206 kişinin ölümüne yol açan eşi benzeri görülmemiş saldırıyla tetiklendi. Saldırı sırasında 251 kişi kaçırıldı, bunlardan 97'si halen Gazze'de tutuluyor, 34'ünün ise öldüğü belirtiliyor. Hamas tarafından yönetilen ve BM tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki harekâtı çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 43 bin 163 Filistinlinin ölümüne neden oldu.

İsrail ile BM arasında uzun süredir gergin olan ilişki savaşın ardından daha da kötüleşti. Salı günü yayınlanan bir raporda Albanese, Gazze Şeridi'nde devam eden soykırımın, ‘şüphesiz İsrail'in yararlandığı istisnai durumun ve yaygın cezasızlığın bir sonucu’ olduğunu söyledi.

Albanese, “Filistin halkına yönelik soykırım, bir amaca ulaşmak için bir araç gibi görünüyor: Filistinlilerin, kimliklerinin özünde bağlı olduğu ve İsrail'in açıkça ve yasadışı olarak göz diktiği topraklardan tamamen sürülmesi veya yok edilmesi” ifadelerini kullandı.



İngiliz Donanması, üç gün boyunca kanalda seyreden bir Rus denizaltısını tespit etti

Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
TT

İngiliz Donanması, üç gün boyunca kanalda seyreden bir Rus denizaltısını tespit etti

Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)

İngiliz Kraliyet Donanması dün yaptığı açıklamada, İngiliz Kanalı'nda bir Rus denizaltısını tespit ettiğini ve üç gündür izlediğini duyurdu. Donanma, bu tür tehditlere karşı İngiliz sularını koruma çabalarını yoğunlaştırıyor.

Donanma açıklamasında, Krasnodar denizaltısı ve Altay römorkörünü izlemek için helikopterle donatılmış bir İngiliz ikmal gemisinin görevlendirildiğini belirtti.

Rus denizaltısı ve römorkörü Kuzey Denizi'nden kanala girdi.

Açıklamada ayrıca, "Krasnodar'ın batması durumunda denizaltı karşıtı operasyonlara geçmek üzere özel bir hava mürettebatının hazırda bekletildiği" ifade edildi.

Olumsuz hava koşullarına rağmen denizaltının yüzeyde seyretmeye devam ettiği belirtildi.

İngiltere, Fransa'nın kuzeybatı kıyısındaki Ouessant Adası yakınlarında bulunan denizaltının izlenmesi görevini, kimliği açıklanmayan bir NATO müttefikine devrettiğini duyurdu.

İngiliz ordusu, Rus denizaltısı Novorossiysk'i kendi karasularında tespit ettikten sonra geçen temmuz ayında benzer bir izleme operasyonu gerçekleştirmişti.

İngiliz Savunma Bakanı John Healey pazartesi günü, "Rus deniz tehditleri" karşısında Kraliyet Donanması'nın yeteneklerini geliştirmek için milyonlarca sterlinlik bir programın başlatıldığını duyurdu.

Londra'ya göre, Rus denizaltılarının İngiliz sularındaki faaliyetleri son iki yılda yaklaşık üçte bir oranında arttı.

Aralık ayı başlarında İngiltere ve Norveç, Kuzey Atlantik'te bu denizaltılara karşı koymayı amaçlayan ortak bir fırkateyn filosu işletmek üzere bir iş birliği anlaşması imzaladı.


Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
TT

Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Karayipler'deki ABD güçlerinin ülkesinin kıyıları açıklarında bir petrol tankerine el koymasının ardından ABD'yi "korsanlıkla" suçladı.

Maduro devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, "Mürettebatı kaçırdılar, gemiyi çaldılar ve Karayipler'de yeni bir dönemi, suç teşkil eden korsanlık dönemini başlattılar" ifadelerini kullandı.

İlgili bir gelişme olarak, ABD Başkanı Donald Trump bugün Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesinin yakında Venezuela'dan ABD'ye kara yoluyla gelen uyuşturucu sevkiyatlarını engellemek için operasyonlar yapmaya başlayacağını söyledi.

Trump, son haftalarda karayoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılığını hedef almaya başlayacağı yönünde defalarca tehditte bulundu.


Venezuela tankerine el konulması Maduro üzerindeki baskıyı artırdı

Venezuela'nın Jose limanı açıklarında ele geçirilen dev petrol tankeri "Skipper"ın uydu görüntüsü (Reuters)
Venezuela'nın Jose limanı açıklarında ele geçirilen dev petrol tankeri "Skipper"ın uydu görüntüsü (Reuters)
TT

Venezuela tankerine el konulması Maduro üzerindeki baskıyı artırdı

Venezuela'nın Jose limanı açıklarında ele geçirilen dev petrol tankeri "Skipper"ın uydu görüntüsü (Reuters)
Venezuela'nın Jose limanı açıklarında ele geçirilen dev petrol tankeri "Skipper"ın uydu görüntüsü (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya yönelik ABD baskısının başlamasından bu yana yaşanan en ciddi gerilimde, Venezuela kıyıları açıklarında bir petrol tankerine el konulduğunu duyurdu.

Associated Press (AP), bir ABD yetkilisine dayandırdığı haberinde, ele geçirilen tankerin adının Skipper olduğunu ve Venezuela'nın devlet petrol şirketine ait petrol taşıdığını doğruladı. Yetkili, tankerin daha önce İran petrolü kaçakçılığında yer aldığını ve bunun Adalet Bakanlığı'nın yıllardır soruşturduğu küresel bir karaborsa olduğunu belirtti. ABD Hazine Bakanlığı, 2022 yılında Adissa ve Toyo adlarıyla seyreden gemiye yaptırım uygulamıştı. ABD yetkilileri, geminin petrol ticaretini kolaylaştıran ve Lübnan'daki Hizbullah ile İran Devrim Muhafızları'nı desteklemek için gelir sağlayan uluslararası bir petrol kaçakçılığı ağının parçası olduğunu belirtmişti.

Bu arada Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in dün Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve artan dış baskı karşısında hükümetinin yaklaşımına Moskova'nın desteğini açıkladı.