Fransa'da öğretmen Samuel Paty'nin kafasının kesilmesiyle ilgili dava başladı

Ulusal çapta resmen anılan Samuel Paty'nin adı, ölmeden önce çalıştığı okula veriliyor (AP/Arşiv)
Ulusal çapta resmen anılan Samuel Paty'nin adı, ölmeden önce çalıştığı okula veriliyor (AP/Arşiv)
TT

Fransa'da öğretmen Samuel Paty'nin kafasının kesilmesiyle ilgili dava başladı

Ulusal çapta resmen anılan Samuel Paty'nin adı, ölmeden önce çalıştığı okula veriliyor (AP/Arşiv)
Ulusal çapta resmen anılan Samuel Paty'nin adı, ölmeden önce çalıştığı okula veriliyor (AP/Arşiv)

16 Ekim 2020'de Samuel Paty adlı bir öğretmenin, Paris'in batısındaki Conflans-Sainte-Honorine'de çalıştığı okulun dışında defalarca bıçaklanarak kafasının kesilmesiyle ilgili davanın ilk duruşması bugün Fransa'da görülüyor. 

20 Aralık'a kadar sürmesi beklenen duruşmalarda 7 erkek ve bir kadın yargılanıyor. 

47 yaşındaki tarih ve coğrafya öğretmenini öldüren 18 yaşındaki Çeçen kökenli Abdullah Anzurov yargılanamayacak zira iltica talebiyle ülkede olan fail cinayetten kısa süre sonra polis tarafından öldürüldü. 

Dava sanıkların kimliklerini doğrulamasıyla başladı. 6 sanık terör eylemine karışmaktan yargılanıyor. Suçlu bulunurlarsa 30 yıla kadar hapis cezası alabilirler. 

Dünya basını 52 yaşındaki Faslı sanık Brahim Chnina'ya dikkat çekiyor.

Paty'nin okulunda okuyan 13 yaşındaki bir kız çocuğu, maktulün Hazreti Muhammed karikatürlerini göstermeden önce Müslüman öğrencilerin sınıftan çıkmasını istediğini aktarmıştı. 

Ancak sonrasında kız çocuğunun sınıfta olmadığı ve yalan söylediği ortaya çıkmıştı. 

Disiplin cezası olduğu için o gün okuldan uzaklaştırılan çocuğun söylediğinin aksine, Paty'nin Müslüman öğrencilere "Rahatsız olacaksanız başka bir yöne bakabilirsiniz" mesajını verdiği bildirilmişti. 

Chnina, bu çocuğun babası.

Yine Fas kökenli olan 65 yaşındaki Abdelhakim Sefrioui da bir başka dikkat çeken isim. Sefrioui olaydan sonra yasaklanan Hamas yanlısı Şeyh Yasin kolektifinin kurucusu. 

4 yıldır hapiste tutulan Chnina ve Sefrioui'nin küçük kızın yalanlarını sosyal medyada yayarak Paty'yi hedef gösterdiği iddia ediliyor. Savcılar cinayetten önce Chnina'nın Anzorov'la 9 kez tamasa geçtiğini öne sürse de avukatları bu suçlamayı reddediyor. 

Saldırganın 22 ve 23 yaşındaki arkadaşlarıysa müebbet hapis alabilecekleri terör amaçlı cinayete iştirakten yargılanıyor. Fail gibi Çeçenistan kökenli olan Naim Boudaoud ve Azim Epsirkhanov'ın Anzorov'u olaydan bir gün önce kuzeydeki Rouen kentinde bıçak satan bir dükkana götürdükleri bildiriliyor.

Avukatlarıysa "Neredeyse üç yıldır yürütülen soruşturmada, Naim Boudaoud'un failin planlarından haberdar olduğuna dair bir ilişki kurulamadı" diyor. 

Öldürülen öğretmenin kız kardeşi Mickaelle Paty'nin avukatları da cinayet için "İslamcıların Fransa'ya sızmasının boyutunu gösterdi" ifadesini kullanıyor.

Eski lise öğrencilerinden 6'sı çocuk mahkemesinde gizli bir şekilde yargılanmış ve Aralık 2023'te 6'yla 14 ay arasında değişen hapis cezaları almıştı. Ancak cezaevinde yatmaları beklenmiyor.

Chnina'nın kızı da o davada 18 ay denetimli serbestlik cezası almıştı.

Paty, Charlie Hebdo'nun Eylül 2020'de tekrar yayımladığı ve Peygamber Muhammed'i konu alan bir dizi tartışmalı karikatürü ders verdiği sınıfta göstermesinin ardından öldürülmüştü. 

Fransa'daki ifade özgürlüğü kanunlarını anlatmaya çalışan öğretmenin katledilmesi, ülkede büyük tepkiye yol açmıştı. Farklı bölgelerde düzenlenen gösterilerde binlerce kişi düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmuştu. 

Paty'nin öğrencilere gösterdiği karikatürleri ilk kez 2015'te yayımlayan mizah dergisi, o dönem bizzat saldırıya uğramıştı. Aralarında karikatüristlerin de bulunduğu 12 kişi ofise düzenlenen baskınla öldürülmüştü. 

Independent Türkçe, Guardian, AFP



İran: B-52 bombardıman uçakları meşru müdafaa kararlılığımızı caydıramayacak

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (İnstagram)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (İnstagram)
TT

İran: B-52 bombardıman uçakları meşru müdafaa kararlılığımızı caydıramayacak

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (İnstagram)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (İnstagram)

Tahran, B-52 bombardıman uçaklarının meşru müdafaa kararlılığını caydıramayacağını bildirdi ve İsrail'in ülkedeki hassas askeri üslere yönelik saldırılarına karşılık olarak tüm imkânlarını kullanma sözü verdi.

ABD ordusu cumartesi günü, İsrail'in 26 Ekim'de füze üslerine ve askeri radar tesislerine düzenlediği saldırılara misilleme olarak karşı saldırı başlatmaya hazırlanan İran'a uyarı mahiyetinde Ortadoğu'ya B-52 bombardıman uçakları gönderdiğini duyurdu.

İsrail, İran'ın nükleer tesislerini ve petrol altyapısını vurmaktan kaçındı. Ancak hava savunmasında meydana gelen ciddi hasar, İsrail'in İran'a tekrar saldırmaya karar vermesi halinde daha sert saldırılara maruz kalmasına neden olabilir.

İsrailli bir askeri yetkili pazar günü yaptığı açıklamada, Tel Aviv'in Tahran'la ‘atışmayı’ bırakmaya karar verdiğini  ve İran'ın yeni bir saldırısına verilecek yanıtın kısasa kısas değil, tam kapsamlı bir savaş olacağı uyarısında bulundu.

İsrail'in o dönemki saldırısı, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın yanı sıra bir Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı’nın Beyrut'taki bir İsrail saldırısında ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Tahran'da İsrail'e atfedilen bir operasyonda öldürülmesine tepki olarak İran'ın 1 Ekim'de İsrail’e fırlattığı füzelere karşılıktı.

İran Dini Lideri Ali Hamaney geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada saldırıyı küçümsemeyi reddetti. Hamaney, reformist Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan hükümetinin hasarı sınırlı olarak nitelendirmesinin ardından yetkililere İsrail'e verilecek yanıtı belirleme talimatı verdi.

İran ordusu saldırılarda dört hava savunma birimi subayının öldüğünü ve bir sivilin de hayatını kaybettiğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi olağan basın toplantısında, ABD bombardıman uçaklarının bölgeye gelişiyle ilgili bir soruya yanıt olarak şu cevabı verdi: “ABD'nin bölgedeki varlığını her zaman istikrarı bozucu bir varlık olarak gördük. Bu, İran'ın meşru müdafaa kararlılığını caydırmayacaktır.”

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) cuma günü yaptığı açıklamada, ABD'nin ‘İsrail'i savunmak’ ve İran'ı uyarmak amacıyla ‘önümüzdeki aylarda’ Ortadoğu'ya yeni askeri kabiliyetler konuşlandırmayı planladığını bildirdi. B-52 bombardıman uçakları, savaş uçakları ve askeri uçakların yanı sıra bu yeni askeri yetenekler balistik füze savunma sistemlerini de içeriyor.

Bekayi, İran'ın ulusal güvenliğini ve egemenliğini tehdit edecek her türlü saldırı ya da girişime ‘tüm gücüyle’ karşılık vereceğini ve kendisini ‘savunmak’ için gerekli her türlü donanıma sahip olacağını söyledi. Bekayi, “İran halkı her türlü saldırganlığa karşı savunmaya ve güçlü bir şekilde karşılık vermeye hazırdır” dedi.

Wall Street Journal pazar günü İran ve bölgedeki sorumlu kaynaklara dayandırdığı haberinde, Tahran'ın İsrail'e yönelik ‘güçlü ve karmaşık’ bir saldırıya hazırlandığını, daha tahrip edici savaş başlıklarına sahip füzeler ve diğer silahları kullanmayı planladığını yazdı.

DMO medyası Tahran'ın ilk kez 2 bin kilometre menzile ve bin 800 kilogram ağırlığında savaş başlığına sahip Hürremşehr balistik füzesini kullanacağını ima etti.

İran geçen ayın başlarında gerçekleştirdiği saldırıda, aralarında yaklaşık 2 bin kilometre menzile sahip Kadir ve bin 700 kilometre menzile sahip İmad'ın da bulunduğu çok sayıda balistik füze kullanmıştı. Ayrıca Tahran'ın bin 400 kilometre menzile sahip ‘hipersonik bir füze’ olduğunu söylediği Fettah füzesini de ilk kez kullandı.

Nisan ortasındaki saldırıda Tahran üç tipte 120 balistik füze ateşledi: Bin 450 kilometre menzilli Hayber Şekan, İmad ve Kadir'in yanı sıra 30 Pave seyir füzesi ve 170 Şahid-136 insansız hava aracı. İmad ve Kadir füzelerinin her ikisi de Şahab-3 füzesinin geliştirilmiş versiyonlarıdır.

‘Kararlı ve sağlam’

Hamaney cumartesi günü yaptığı açıklamada, “İki düşman, ABD ve Siyonist varlık, İran'a ve direniş eksenine karşı yaptıklarına kesinlikle sert bir yanıt alacaklarını bilmelidirler” dedi.

DMO Komutanı Hüseyin Selami ise pazar günü İsrail ve ABD'ye bir uyarıda bulunarak, “bölgedeki direniş cephesi şer cephesine güçlü bir şekilde karşılık verecek” dedi. Bu arada yardımcısı Ali Fadavi, İsrail saldırısına yanıt olarak Sadık Vaat 3 Operasyonu'nun ‘kesinlikle gerçekleştirileceğini’ söyledi, ancak zamanlamasını açıklamayı reddetti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan pazar günü yaptığı açıklamada, ateşkesin İran'ın vereceği yanıtın niteliğini etkileyebileceğini söyledi.

Buna karşılık Bekayi İran'ın tepkisinin ‘kararlı ve sağlam’ olacağını vurguladı. İran'ın, İsrail'in Tahran destekli Hizbullah ve Hamas'a karşı savaş yürüttüğü Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkes sağlanması için ‘tüm girişim ve çabaları’ desteklediğini de belirtti. Wall Street Journal'a göre İran, Arap diplomatlara, son saldırıda çok sayıda askerinin öldürülmesinin ardından bu kez İsrail'e verilecek karşılıkta ordunun da yer alacağını söyledi.

İran'ın tehditlerinin gerçek mi yoksa sadece retorik mi olduğu belirsizliğini koruyor. Wall Street Journal'a konuşan İranlı bir yetkili, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısının ABD seçimlerinden sonra ve yeni başkanın göreve başlamasından önce gerçekleşeceğini belirterek, ülkesinin İsrail'e yönelik bir sonraki operasyonunun parçası olarak Irak topraklarını kullanabileceğini ve askeri tesisleri ‘geçen seferkinden daha şiddetli bir şekilde’ hedef alabileceğini ifade etti.

“Devletlerin egemenliğine saygı duymakla birlikte İran, çıkarlarını ve güvenliğini savunmak için tüm maddi imkânlarını kullanacaktır” diyen Bekayi, Batı'nın ülkesine karşılık vermemesi yönünde yaptığı baskıya atıfta bulunarak, Tahran'ın ‘ulusal güvenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik her türlü saldırıya en güçlü şiddetle karşılık vereceğini’ bildirdi.

B-52 bombardıman uçakları cumartesi akşamı ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) operasyon bölgesine ulaştı. (CENTCOM)B-52 bombardıman uçakları cumartesi akşamı ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) operasyon bölgesine ulaştı. (CENTCOM)

Nükleer doktrin

Bekayi nükleer doktrinin değiştirilmesi konusunda ise şunları söyledi: “Kitle imha silahlarının reddi ve İran'ın barışçıl nükleer programının niteliği konusundaki resmi tutumumuz çok net. Dini Lider Ali Hamaney'in konuşmasında İran'ı savunmak için gerekli her türlü donanıma sahip olacağımız vurgulandı.”

Batılı güçlerin nükleer anlaşmada öngörülen ‘tetikleme mekanizmasına’ başvurma olasılığı sorulduğunda Bekayi, “Tüm senaryoları gözden geçirdik. Yanıtımız konusunda bir karar verildi ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının mekanizmalarına başvurmak için hiçbir gerekçe yok” dedi.

Bekayi, “Siyonist işgalcinin ihlallerine vereceğimiz yanıtın modelleri açık. Bu saldırılara yanıt vermek için tüm maddi ve manevi kapasitemizi kullanmamız doğal. Tüm kaynaklarımızı tam güçle kullanacağız” şeklinde konuştu.

Tahran'ın ‘nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine bağlı kaldığını ve ABD'nin tek taraflı çekilmesine karşılık olarak attığı adımların anlaşma çerçevesinde olduğunu’ belirten Bekayi, İran ile ABD arasında nükleer meseleye ilişkin dolaylı müzakerelerin iki ya da üç haftadır durduğunu kaydetti.

Bekayi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi'nin ziyaretinin ‘gündemde’ olduğunu söyledi ve konunun ‘açıkça tanımlandığını’ belirtti.

Bekayi, Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi'nin pazar akşamı Tahran'a geldiğine dair haberleri doğrulamaktan ya da yalanlamaktan kaçındı.

İran'ın olası bir tepkisinin ABD seçimleri ve adaylardan birinin desteklenmesi üzerindeki etkisini yorumlayan Bekayi şunları söyledi: “Bizim için önemli olan eylemlerdir. Ne yazık ki iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihi, farklı hükümetlerde İran karşıtı eğilimlerin varlığını göstermiştir. ABD'deki hükümet değişikliği ne olursa olsun, her türlü saldırganlığa karşı güçlü bir şekilde karşılık vermeye ve savunmaya hazırız.”