Çin, Pakistan'a asker konuşlandırmak istiyor

Çin, Karaçi saldırısının sorumlularının en kısa sürede cezalandırılmasını istemişti (AFP)
Çin, Karaçi saldırısının sorumlularının en kısa sürede cezalandırılmasını istemişti (AFP)
TT

Çin, Pakistan'a asker konuşlandırmak istiyor

Çin, Karaçi saldırısının sorumlularının en kısa sürede cezalandırılmasını istemişti (AFP)
Çin, Karaçi saldırısının sorumlularının en kısa sürede cezalandırılmasını istemişti (AFP)

Çin, son dönemde Pakistan'daki yurttaşlarına yönelik saldırıların artmasıyla ülkeye asker yerleştirmek istiyor. 

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'ın aktardığına göre Pekin yönetiminin İslamabad hükümetine gönderdiği yazılı mektupta, terörle mücadelede ortak operasyon düzenleme amacıyla Çinli güvenlik birimlerinin ve askerlerin Pakistan'da konuşlandırılması talep ediliyor. Bunun karşılığında aynı imkanın İslamabad yönetimine sağlanacağı da belirtiliyor.

Kimliklerinin açıklanmamasını isteyen 5 Pakistanlı güvenlik ve hükümet yetkilisi, mektubun ne zaman gönderildiğini açıklamazken, İslamabad'ın teklifi incelediğini fakat buna sıcak bakmadığını ifade ediyor. 

Diğer yandan Pakistan'ın Çin'le ortak bir güvenlik sistemi kurulmasını istediği, Çinli yetkililerin güvenlik toplantılarına ve operasyonların koordinasyonuna katılmasına sıcak bakıldığı belirtiliyor. Ancak güvenlik birimlerinin ve askerlerin doğrudan Pakistan toprağında operasyon yapmasına dair herhangi bir anlaşmaya varılmadığı bildiriliyor.

Kaynaklardan biri, Pakistan'ın Çin'den operasyonlara doğrudan müdahil olması yerine istihbarat paylaşımı yaparak destek sağlamasını istediğini söylüyor. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, ortak güvenlik gücü oluşturulmasına dair herhangi bir görüşme hakkında bilgi sahibi olmadığını savunuyor ve ekliyor: 

Çin, Pakistan'la işbirliğini güçlendirmeye devam edecek ve Çinli personel, proje ve kurumların güvenliğini korumak için elinden geleni ortak çabayla destekleyerek yapacaktır.

Karaçi saldırısı Pekin'in mektubu, 6 Ekim'de Karaçi'deki havalimanı yakınında iki Çin vatandaşının öldürüldüğü bombalı saldırının ardından geldi. Çinli mühendisleri taşıyan konvoya bomba yüklü araçla yapılan intihar saldırısını Belucistan Kurtuluş Ordusu (BLA) üstlenmişti. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif saldırıyı kınayarak güvenliğin sağlanacağı sözünü vermişti. Pakistan'ın saldırıyla ilgili yürüttüğü soruşturmada "ciddi güvenlik ihlali yaşandığı" belirtilmişti. Saldırganların konvoyun rotasını öğrenip güvenliği atlatmak için "içeriden yardım aldığının" düşünüldüğü aktarılmıştı. Saldırı sırasında konvoy, mühendisleri Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'nun (CPEC) bir parçası olarak inşa edilen bir elektrik santraline götürmek için yola çıkmıştı. 65 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilen CPEC, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'nin en önemli ayaklarından biri. Ayrılıkçı BLA da Çin'e ait projeleri ve buralarda çalışan görevlileri hedef alıyor. BLA, 2018'de Karaçi'deki Çin Konsolosluğu'na düzenlenen saldırıyı da üstlenmişti. Independent Türkçe, Reuters, BBC



Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
TT

Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)

Tayvan'da denizaltı telekomünikasyon kablolarının kesilmesi üzerine yetkililer, bölgeden geçen Çin'e ait bir gemi hakkında inceleme başlattı. 

Tayvan merkezli Chungwha Telecom şirketinden pazar günü yapılan açıklamada, adanın kuzeydoğusundaki fiber optik kabloların koptuğu bildirildi. 

Şirket, bazı noktalarda internet bağlantısında geçici sorunlar yaşandığını, daha sonra veri akışının başka hatlar üzerinden sağlanmasıyla arızanın giderildiğini duyurdu. Hasar alan kabloların 3 Şubat'a kadar tamir edileceği belirtildi.

Tayvan Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan pazartesi günü yapılan açıklamada, geminin Çin'le bağlantısı bulunan Hong Kong merkezli bir firmaya ait olduğu belirtildi. Shun Xing 39 adlı geminin Orta Afrika ülkesi Kamerun'da kayıtlı olduğu bilgisi paylaşıldı. New York Times'ın aktardığına göre sözkonusu şirketin adı Jie Yang Trading Limited.

Tayvanlı yetkililer, kötü hava şartları yüzünden gemiye yaklaşılamadığını bildirdi. Shunxing 39, daha sonra Güney Kore'nin liman kenti Busan'a doğru gitti. Tayvan, soruşturma için Güney Kore Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan da destek istedi.

Gemide Çin yurttaşı 7 kişinin görev yaptığı belirtiliyor. 

Sahil güvenlik ekipleri, bölgede inceleme yaptıktan sonra bulguları Tayvan Savcılığı'na iletecek. Guardian'ın aktardığına göre yetkililer, sabotaj ihtimali üzerine duruyor.

Küresel denziclikte gemiler, sefer ve istasyon bilgilerini Otomatik Tanımlama Sistemi (OTS) adı verilen bir ağ üzerinden paylaşıyor. New York Times'ın aktardığına göre şüpheli gemi, bilgi paylaşırken iki farklı ad kullandı. Geminin ilk önce Xing Shun 39, daha sonra da Shun Xing 39 adıyla bilgi paylaştığı aktarılıyor.

Hasar gören kablolar Çin, Güney Kore, Tayvan, Japonya ve ABD'yi birbirine bağlayan Trans-Pasifik Ekspres hattının parçası. Hat, 6 uluslararası firma tarafından işletiliyor.

2023'te de Tayvan'ın kontrolündeki Matsu adalarını bağlayan iki denizaltı kablosu hasar görmüştü. Toplamda 14 bin kişinin internet bağlantısı kesilmişti. Taipei yönetimi, Çin'e ait iki geminin geçişi sırasında kabloların hasar gördüğünü öne sürmüştü. Diğer yandan Pekin'in sabotaj yaptığını gösteren herhangi bir delil bulunmamıştı.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian, RT, Reuters