Venezuela sokaklarına dökülen eylemcilerin bir kısmı özgürlüğüne kavuştu

Vücuduna bağladığı kaplardan çıyan ve karınca da çıktı.

Seçimden sonra başlayan eylemlerde tutuklananlar arasında 246 kadın ve 69 çocuk da var (Reuters)
Seçimden sonra başlayan eylemlerde tutuklananlar arasında 246 kadın ve 69 çocuk da var (Reuters)
TT

Venezuela sokaklarına dökülen eylemcilerin bir kısmı özgürlüğüne kavuştu

Seçimden sonra başlayan eylemlerde tutuklananlar arasında 246 kadın ve 69 çocuk da var (Reuters)
Seçimden sonra başlayan eylemlerde tutuklananlar arasında 246 kadın ve 69 çocuk da var (Reuters)

Temmuzda yapılan tartışmalı seçimlerde Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun tekrar seçildiğinin açıklanmasına tepki göstererek tutuklanan 225 kişi serbest bırakıldı. 

Haberi duyuran Venezuela Başsavcısı Tarek Saab, soruşturmalarda ortaya çıkan yeni kanıtlarla birlikte bu kararın alındığını ve bu kişilerin 15-16 Kasım'da özgürlüğüne kavuştuğunu ifade etti. 

Saab, 28 Temmuz'daki seçimlerden sonra çıkan olaylarda en az 28 kişinin öldüğünü, 200 kişinin de yaralandığını belirtti. 

Hileli olduğu iddia edilen seçimlerin ardından patlak veren Maduro karşıtı eylemlerde 2 bin civarında eylemci gözaltına alınmıştı. 

Ülkedeki insan hakları örgütü Foro Penal, cumartesi akşamı itibarıyla 4 hapishanedeki 107 siyasi mahkumun serbest bırakıldığını doğrulayabildi. 

Yare cezaevinden çıkan 64 yaşındaki Alexis Jose Ocho, "Gayet iyi hissediyorum, sokaklara döndüğüm için iyi hissediyorum. Bize hapiste iyi baktılar ama tutuklanırken polis bizi tekmeledi" dedi. 

Aynı hapishanenin önünde 23 yaşındaki oğlunun fotoğrafının basılı olduğu, "O masum, terörist değil" yazılı tişörtüyle duran 47 yaşındaki Alexandra Hurtado ise sosyal medyada yayılan haberler üzerine bekleyişe geçtiklerini söyledi. 

Teyze Michell Hurtado da "Doğumhanedeymişiz gibi bekliyoruz" ifadesini kullandı. 

Tutuklu yakınları, daha fazla kişinin serbest bırakılması için pazartesi günü Venezuela Başsavcılığı'nın önünde eylem hazırlığında olduklarını da aktarıyor. 

İnsan hakları aktivistleri, tutukluların gıda ve sağlık hizmetlerinden yoksun bırakıldığını ve istismara maruz kaldığını iddia ediyor. 

Venezuela Seçim Konseyi, 28 Temmuz'daki oylamada Nicolas Maduro'nun yüzde 52'yle üçüncü kez devlet başkanı seçildiğini, Gonzalez'in ise yüzde 43'te kaldığını duyurmuştu. Ancak konsey, oy sayım tutanaklarının tamamını yayımlamamıştı. Gerekçe olarak da "verilerin bilgisayar korsanları tarafından bozulması" gösterilmişti. 

Oyların yüzde 80'ini temsil edecek kadar sandık tutanağını edindiğini bildiren Venezuela muhalefeti, mevcut devlet başkanı Nicolas Maduro'nun alsa alsa, adayları Edmundo Gonzalez'in yarısı kadar oy toplamış olabileceğini öne sürmüştü. 

Hakkında yakalama kararı çıkarılan Edmundo Gonzalez'in eylülde İspanya'ya sığınmasıyla eylemler sönümlenmişti.

2013'te görevine başlayan 61 yaşındaki Maduro, Ocak 2025'te 6 yıllık yeni dönemine geçecek. Ancak uluslararası toplumda, Rusya gibi müttefikler haricinde Venezuela seçimlerini tanıyan pek fazla ülke olmadı. 
Independent Türkçe, Reuters, AFP, BBC



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.