Yemen'de Meşruiyet kaosu

Husi kontrolünden uzak bölgeleri yönetme konusundaki açık başarısızlık ve bariz yetersizlik, hızlı ve ciddi müdahaleyi gerektiriyor

Husilere karşı koyabilecek uyumlu bir blok oluşturmaya yönelik her türlü söylemin ifadelerinin açık olması gerekiyor (AFP)
Husilere karşı koyabilecek uyumlu bir blok oluşturmaya yönelik her türlü söylemin ifadelerinin açık olması gerekiyor (AFP)
TT

Yemen'de Meşruiyet kaosu

Husilere karşı koyabilecek uyumlu bir blok oluşturmaya yönelik her türlü söylemin ifadelerinin açık olması gerekiyor (AFP)
Husilere karşı koyabilecek uyumlu bir blok oluşturmaya yönelik her türlü söylemin ifadelerinin açık olması gerekiyor (AFP)

7 Nisan 2022'de Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, başkanı ile yedi üyesinin ülkeyi geçmişte ve halen muzdarip olduğu siyasi kaos, askeri donukluk, ekonomik ve geçim koşullarındaki çöküş gerçekliğinden kurtarabilmeleri umuduyla tüm yetkilerini geri dönülemez bir şekilde yeni bir oluşuma (Başkanlık Konseyi) devretti.

Bu duyurunun öncesinde, Husi grubunun kontrolünden uzak bölgeleri istikrara kavuşturmak ve geliştirmek umuduyla meşru hükümet ile Güney Geçiş Konseyi arasında Riyad Anlaşması olarak bilinen anlaşma, 5 Kasım 2019'da Riyad'da imzalandı.

Bu iki anlaşmanın amacı süreci yeniden rayına sokmak, durgun hücreleri aktifleştirmek ve onlara yeniden hayat vermekti. Ancak mevcut gerçeklik, Cumhurbaşkanı Hadi'nin Şubat 2012'den bu yana yönettiği yapıdaki çöküşe varan mevcut yetersizliği kanıtladı. Konseyin söz konusu yapıyı “yeni Yemen” olarak adlandırdığı noktaya yönlendirme yeteneğini gösteremediğini ispatladı.

Riyad'ın sunduğu ve sunmaya devam ettiği maddi ve askeri destek olmasaydı, iç durumun tamamen çökeceğini ve tüm ülkenin Husi grubunun kontrolüne gireceğini herkes biliyor. Ancak bu destek, yüksek mali maliyeti nedeniyle ve bunu elde etmek için gereken katı şartlar yerine getirilmeden, harcamalar yakından denetlenmeden sürdürülebilir olamaz. Suudi Arabistan'ın Yemen'in Kalkınması ve Yeniden İnşası Programı tarafından doğrudan uygulanan ve denetlenen hayati projelerden ise bahsetmiyoruz bile.

Husi kontrolünden uzak bölgeleri yönetme konusundaki açık başarısızlık ve bariz yetersizliğin, Başkanlık Konseyi ve hükümetin hızlı ve ciddi müdahalesini gerektirdiği artık aşikâr. Bu çıkmazdan kurtulmak için ilk önce tam bir adanmışlık, nezaketten uzak bir açık sözlülük, tutumlar ve anlaşmazlık noktaları konusunda netlik gerektiriyor.

Yani Husilere karşı koyabilecek uyumlu bir blok oluşturmaya yönelik her türlü söylem, açık ve belirsizlikten uzak olmalı. Başkanlık Konseyi içindeki özellikle Güney Geçiş Konseyi ile olan ilişkilerin düzeltilmesine odaklanmalı.

Konsey ile Bakanlar Kurulu arasındaki ilişkide de bir karışıklık mevcut; zira ilişkinin açıkça tanımlanmadığı ve geride kalan hâkim anayasal çerçevelere uymadığı bir sır değil. İki konsey arasındaki ilişki herkesin bildiği bir gerilime sahne oluyor ve bunu görmezden gelmek ya da bu konuda hoşgörülü davranmak doğru değil.

Siyasi kaos, zaten zayıf olan idari etkinlikte eksikliklere neden oldu. Bu durum da kanunda belirtilen yasal süreyi aşan misyon başkanlarının değiştirilmesi, aldıkları mali ödenekler karşılığında görevlerini yerine getirmeyen valilerin değiştirilmesi, bölgesel sınırlara göre atamalar yapıldığı için tüm yasal süreleri aşan ve değiştirilemeyen askeri birlik ve güvenlik teşkilatlarının komutanlarının değiştirilmesi de dahil olmak üzere, gerekli birçok icraatta bulunulmasını engelledi.

Ufukta Konseyin karşılaştığı engelleri açık sözlülükle ele almaya girişmeden, Cumhurbaşkanı Hadi'ye alternatif olarak göreve gelmesinin nedeni olan öncelikleri belirlemeden aşabilmesini sağlayacak hiçbir şey görünmüyor. Ulusal sorunların görev kotaları açısından ele alınması, verimlilik ve dürüstlük standartlarından çok uzak bölgesel eğilimlere dayandığından, siyasi ve idari hayal kırıklığının etkisinden muzdarip vatandaşların yaşam koşullarının bozulmasına ve şartların daha da kötüleşmesine neden olacaktır.

Kurallara bağlılık, ulusal uzlaşılarla bağlantılıdır. Uzlaşılar ise yönetim işlerinin yürümesi ve idari işlerin istikrarı için bilenen bir kapıdır. Bu olmadan, yönetişim yeteneklerinin geliştirilmesine katkıda bulunmayan daha fazla kaos dışında bir şey olmayacaktır. Ülke, pusulası ve yer çekimi olmadan, bir boşunalık ve ihmalkarlık çemberinde dönmeye devam edecektir. Husi grubunun kontrolünden uzak her coğrafyada çöküşler devam edecektir. Kapsamlı parçalanmaya doğru gidişi bastırmak için doğrudan ve güçlü bir Suudi Arabistan müdahalesi olmadan ve Abu Dabi ile mutabakat sağlanmadan, Husi grubu ile terör örgütlerinin ulaşamayacağı hiçbir alan kalmayacaktır. Bunlar herkesin karşısına çıkma fırsatının tarihini belirlemek, onlara saldırmak ve hasta ülkenin topraklarından paylarını almak için sahneyi yakından takip ediyorlar.

Bu sözler sürekli tekrarlanmakta olabilir ama tekrarlanmaları gerekiyor. Aden'deki toplumun istikrarı anahtardır. Güvenliğin sağlanması istikrarın başlangıcıdır. Bu da şehrin idaresinin tek bir tarafa devredilmesini gerektiriyor. Bunun kontrolü, barış ve ülkenin geleceğine ilişkin tartışmaların kapılarını aralayacaktır. Bunun için de tüm yetkililer sürekli var olmalı ve hiçbir taraf sorunları güç kullanarak çözebileceğini düşünmemeli.

Siyasi kaosun devam etmesi, idari kayıtsızlık, yolsuzluğun her düzeyde yaygınlaşması, görevini yapabilecek, ahlaki ve milli sorumluluklarını yerine getirebilecek kapasitede otoriteden bahsetmenin mümkün olmadığı bir ortamdır.



İran, İsrail adına casusluk yapmaktan suçlu bulunan bir kişiyi idam etti

İran bayrağı (Reuters)
İran bayrağı (Reuters)
TT

İran, İsrail adına casusluk yapmaktan suçlu bulunan bir kişiyi idam etti

İran bayrağı (Reuters)
İran bayrağı (Reuters)

İran'ın yargı haber ajansı Mizan, Tahran'ın bugün İsrail için casusluk yapmak ve İran muhalif gruplarıyla bağlantılı olmak suçlarından hüküm giyen bir kişiyi idam ettiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre on yıllardır İsrail ile gizli bir savaş yürüten İran, İsrail istihbaratıyla bağlantılı olmak ve ülkedeki operasyonlarını kolaylaştırmakla suçladığı birçok kişiyi idam etti.

Oslo merkezli İran İnsan Hakları örgütü X platformunda, 27 yaşındaki mimarlık öğrencisi Akil Keşaverz olarak tanımlanan kişinin, "işkence altında alınan itiraflara dayanarak" İsrail için casusluk yapmak suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırıldığını belirtti.

İran-İsrail çatışması, İsrail'in haziran ayında İran içindeki çeşitli hedeflere yönelik saldırılarıyla savaşa dönüştü; bu saldırılar arasında Mossad özel kuvvetlerinin ülkenin derinliklerine konuşlandırılmasını içeren operasyonlar da yer alıyordu.

İsrail için casusluk yapmaktan suçlu bulunan İranlıların idamları bu yıl önemli ölçüde arttı ve son aylarda birçok idam gerçekleştirildi.


ABD ve Rusya arasında Ukrayna konusunda Florida'da yeni görüşmeler başladı

Başkan Donald Trump, Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indikten sonra el sallıyor (AFP)
Başkan Donald Trump, Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indikten sonra el sallıyor (AFP)
TT

ABD ve Rusya arasında Ukrayna konusunda Florida'da yeni görüşmeler başladı

Başkan Donald Trump, Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indikten sonra el sallıyor (AFP)
Başkan Donald Trump, Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indikten sonra el sallıyor (AFP)

Amerikalı müzakereciler, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirmeyi amaçlayan görüşmelerin son turu için bugün Florida'da Rus yetkililerle bir araya geldi. Trump yönetimi hem Rusya'yı hem de Ukrayna'yı çatışmayı sona erdirmek için bir anlaşmaya varmaya ikna etmeye çalışıyor.

Bu görüşme, dün Amerikalı yetkililerle Ukraynalı ve Avrupalı ​​yetkililer arasında yapılan görüşmelerin ardından gerçekleşti ve barış planı hakkındaki müzakereler, Rusya'nın Şubat 2022'de tam ölçekli işgalini başlatmasıyla başlayan çatışmaya bir çözüm bulunması konusunda bazı umutlar doğurdu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in temsilcisi Kirill Dmitriev, ABD temsilcileri Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşecek Rus heyetine başkanlık edecek.

Geçtiğimiz hafta ABD, Ukrayna ve Avrupalı ​​yetkililer, savaşı sona erdirmek için yapılan görüşmelerin bir parçası olarak Kiev için güvenlik garantileri konusunda ilerleme kaydedildiğini belirttiler, ancak bu şartların Moskova tarafından kabul edilebilir olup olmadığı belirsizliğini koruyor.

Reuters'e konuşan bir Rus kaynağı, Dmitriev ile Ukraynalı müzakereciler arasında bir görüşmenin olası olmadığını belirtirken, bilgili kaynaklar ise ABD istihbarat raporlarının Putin'in Ukrayna'nın tamamını ele geçirme niyetinde olduğuna dair uyarılarının devam ettiğini ve bazı ABD yetkililerinin Moskova'nın barışa hazır olduğuna dair güvenceleriyle çeliştiğini söyledi.


Rubio: Venezuela, İran ve Hizbullah ile iş birliği yapıyor

Porto Riko'da ABD ordusuna ait C-17 Globemaster uçağı (Reuters)
Porto Riko'da ABD ordusuna ait C-17 Globemaster uçağı (Reuters)
TT

Rubio: Venezuela, İran ve Hizbullah ile iş birliği yapıyor

Porto Riko'da ABD ordusuna ait C-17 Globemaster uçağı (Reuters)
Porto Riko'da ABD ordusuna ait C-17 Globemaster uçağı (Reuters)

ABD, Venezuela'ya karşı gerilimi artırmaya devam ediyor; Başkan Donald Trump tekrar savaş tehdidinde bulunurken, Dışişleri Bakanı Marco Rubio da ülkeyi İran ve Hizbullah ile iş birliği yapmakla suçladı.

Dün NBC News’te yayınlanan röportajında ​​Trump, Venezuela ile savaş olasılığını masada tuttuğunu söyledi. Telefon görüşmesinde, "Bunu dışlamıyorum, hayır" ifadesini kullandı.

Rubio ise Venezuela'daki "gayrimeşru rejimi" "ulusal güvenliğimizi tehdit eden suçlularla iş birliği yapmakla" suçladı. Rubio, Başkan Nicolás Maduro rejiminin "İran, Hizbullah ve uyuşturucu kaçakçılığı çeteleriyle iş birliği yaptığını" belirtti.

Bu gerginliğin tırmanması üzerine hem Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva hem de Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, Washington ve Karakas arasında krize arabuluculuk yapılmasını önerdi.