ABD, Taliban zaferine giden yolu nasıl açtı?

Taliban, 2021'de ülkenin kontrolünü ele geçirmişti (Reuters)
Taliban, 2021'de ülkenin kontrolünü ele geçirmişti (Reuters)
TT

ABD, Taliban zaferine giden yolu nasıl açtı?

Taliban, 2021'de ülkenin kontrolünü ele geçirmişti (Reuters)
Taliban, 2021'de ülkenin kontrolünü ele geçirmişti (Reuters)

ABD'nin Afganistan'da desteklediği özel milisler, Taliban'ın zaferine giden yolun taşlarını döşedi. 

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), Washington ve müttefiklerinin Taliban'a karşı Afganistan'ın kuzeyinde oluşturduğu milis güçlerinin yarattığı kaosu yazdı. 

Haberde, ABD'nin yıllarca "evleri yağmalayan ve toplulukları harabeye çeviren kanunsuz milis çetelerini işe aldığı" belirtiliyor. Bu silahlı grupların sivillere işkence yaptığı, fidye için adam kaçırdığı, kan davası cinayetlerinde onlarca kişiyi katlettiği ve köyleri enkaza çevirdiği ifade ediliyor. 

ABD ve müttefiklerinin milis güçler sayesinde ülkenin kuzeyini "arka cepheye" çevirmeye çalıştığı fakat bunda başarısız olduğu belirtiliyor.

Bu durumun özellikle ABD'nin 2021'de ülkeden çekilmesi sırasında yaşanan kaosta belirgin hale geldiği yazılıyor. Amerikan destekli milislerin örgütlendiği Kunduz Vilayeti, Taliban'ın kontrolünü ele geçirdiği ilk yerlerden biriydi. 

ABD'nin Afganistan işgaline 2 trilyon dolara yakın para harcadığı fakat özel milis oluşturma stratejisi nedeniyle en baştan Taliban'ın zaferine giden yolu farkında olmadan açtığı yazılıyor.

Washington ve müttefiklerinin desteklediği milislerin içinde savaş lordu Muhammed Ömer de yer alıyordu. NYT, Ömer'in komuta ettiği savaşçıların birçok kişiyi öldürdüğünü ve köyleri yağmaladığını aktarıyor.

Milislerin sebep olduğu korku, birçok köylünün Taliban'ı desteklemesine neden oldu. Annesi, babası ve iki erkek kardeşi Ömer tarafından öldürülen Rahim Can, şunları söylüyor: 

Milisler sivillere ateş açtı ve masumları öldürdü. Başka seçeneğimiz olmadığı için Taliban'ı destekledik çünkü onlar milislerle savaştı.

Taliban da ülkenin kuzeyinde ABD ordusuna karşı kazandıkları hızlı zaferi milislerin yarattığı korku ve güvensizlik ortamından kaynaklandığını söylüyor. Kunduz'un enformasyon ve kültürden sorumlu Taliban yetkilisi Matiullah Ruhani şu ifadeleri kullanıyor: 

ABD isyanı bastırmak için haydutları ve katilleri güçlendirdi. Ama bu sadece daha fazla insanın Taliban'a destek vermesine yol açtı.

20 yıl süren Amerikan işgali, ABD ordusunun Ağustos 2021'de ülkeden çekilmesiyle sonlanmıştı. Bunun üzerine Taliban kısa süre içinde başkent Kabil'in kontrolünü ele geçirmişti.

Independent Türkçe, New York Times, CNN



BM uzmanları: İsrail Gazze Şeridi'ndeki operasyonunun sonuçlarıyla yüzleşmeli

İsrail bombardımanında hayatını kaybeden bir çocuğun cenazesinin yanında oturan Filistinli (AFP)
İsrail bombardımanında hayatını kaybeden bir çocuğun cenazesinin yanında oturan Filistinli (AFP)
TT

BM uzmanları: İsrail Gazze Şeridi'ndeki operasyonunun sonuçlarıyla yüzleşmeli

İsrail bombardımanında hayatını kaybeden bir çocuğun cenazesinin yanında oturan Filistinli (AFP)
İsrail bombardımanında hayatını kaybeden bir çocuğun cenazesinin yanında oturan Filistinli (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları uzmanları dün yaptıkları açıklamada, İsrail'in uluslararası hukuku çiğnediğini ve müttefikleri tarafından korunduğunu ileri sürerek, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinli sivillere ‘acı çektirmenin’ sonuçlarıyla yüzleşmesi gerektiğini belirtti.

Ortak bir açıklama yapan uzmanlar, “Uluslararası insancıl hukuk, sivil hedeflerin ve çatışmalara doğrudan katılmayan veya artık katılmayan kişilerin korunmasına yönelik bir dizi evrensel ve bağlayıcı kural içerir ve savaşta izin verilen araç ve yöntemlere sınırlar koyar” dedi.

cdvfgh
İsrail bombardımanı sırasında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'tan yükselen duman bulutu (AFP)

BM uzmanları, “İsrail bu kurallara uymak yerine, defalarca uluslararası hukuku açıkça çiğneyerek işgal altındaki Filistin topraklarında ve ötesinde sivillere acı çektirdi” ifadesini kullandı.

Uzmanlar sözlerine şöyle devam etti: “İsrail, büyük ölçüde müttefikleri tarafından kendisine sağlanan koruma nedeniyle hiçbir gerçek sonuçla karşılaşmamaya devam ediyor.”

xcdvf
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü mensupları, Nuseyrat’taki el-Avde Hastanesi yakınlarında İsrail bombardımanının ardından bir televizyon yayın aracında çıkan yangını söndürüyor, 26 Aralık 2024. (Reuters)

Uzmanlar, İsrail tarafından işlendiği iddia edilen ‘cinayet, işkence, cinsel şiddet ve zorla yerinden etme’ gibi insanlığa karşı suçların altını çizdi.

Ayrıca, ‘sivillere ve sivil nesnelere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar, açlığın bir savaş silahı olarak kullanılması ve toplu cezalandırma’ da dahil olmak üzere varsayılan savaş suçlarına atıfta bulundular.

Uzmanlar, sivillerin uluslararası hukuk kapsamında askeri hedef olarak korunduğunu ve ‘tamamen ya da kısmen yok edilmelerini amaçlayan eylemlerin soykırım eylemleri olduğunu’ hatırlattı.

BM uzmanları, iddia edilen ciddi uluslararası hukuk ihlallerine ilişkin acil, bağımsız ve kapsamlı soruşturmalar yapılması çağrısında bulundu.

Uzmanlar, “İsrail'in cezasız kalmaya devam etmesi tehlikeli bir mesaj veriyor... İsrail ve liderleri sorumlu tutulmalı” ifadelerini kullandı.

Uzmanlar, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yürüttüğü operasyonlarla ilgili ciddi endişelerini dile getirdiler.

İsrail 6 Ekim'den bu yana Hamas'ın bölgede yeniden toparlanmasını engellemek bahanesiyle operasyonlarını Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yoğunlaştırdı.

Uzmanlar sözlerini şöyle sürdürdüler: “Bu abluka, kapsamlı tahliye emirleriyle birleştiğinde, Gazze Şeridi'nin ilhakının bir başlangıcı olarak yerel nüfusu kalıcı olarak yerinden etmeyi amaçlamaktadır.”

yjukıol
Beyt Lahiya'da İsrail bombardımanı sırasında Filistinlilere ait evler ağır hasar gördü. (Reuters)

BM insan hakları uzmanları, İnsan Hakları Konseyi (HRC) tarafından görevlendirilen ancak BM adına konuşmayan bağımsız kişilerdir.

On bir uzman şunlardan oluşmaktadır: Ülke içinde yerinden edilmiş kişiler, kültürel haklar, eğitim, fiziksel ve ruhsal sağlık, keyfi infazlar, gıda hakkı ve terörle mücadelede hakların korunması konularında çalışan Özel Raportörler.

Bu raportörler arasında işgal altındaki Filistin topraklarında insan haklarının durumuna ilişkin Özel Raportör Francesca Albanese de yer alıyor.

İsrail uzun zamandır Albanese'nin görevden alınması çağrısında bulunuyor ve onu ‘İsrail'e olan nefretini gizlemek için görevini kullanan bir siyasi aktivist’ olarak tanımlıyor.