Rus medya kuruluşlarının Telegram'da engellenmesinin ardından Moskova 'misilleme' sözü verdi

Telegram uygulamasının logosu (Arşiv - Reuters)
Telegram uygulamasının logosu (Arşiv - Reuters)
TT

Rus medya kuruluşlarının Telegram'da engellenmesinin ardından Moskova 'misilleme' sözü verdi

Telegram uygulamasının logosu (Arşiv - Reuters)
Telegram uygulamasının logosu (Arşiv - Reuters)

Moskova, dün Telegram sosyal medya platformunda Rus devlet medyasının bazı Avrupa Birliği ülkelerinde açıkça engellenmesine “yanıt verme” sözü verdi ve bunu bir “sansür önlemi” olarak kınadı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre RIA Novosti haber ajansı, Rossiya, Pervykanal ve NTV televizyon kanalları ve hatta Izvestia ve Rossiyskaya Gazeta gazetelerinin Telegram kanallarına erişilemedi.

Medya kuruluşları engellemenin özellikle Fransa, Belçika, Polonya, Hollanda, Yunanistan ve İtalya'da yaşandığını bildirdi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova “istenmeyen her türlü bilgi kaynağının bilgi alanından sistematik olarak silinmesinin devam ettiğini” söyledi.

Zaharova, “Neredeyse tüm AB ülkelerinde Rus medyasına yönelik sürekli bir baskı kampanyasını” kınadı.

“Medyamıza yönelik bu ve benzeri saldırılar Rusya tarafından cevapsız bırakılmayacaktır,” diye vurguladı.

Zaharova, “Aynı şekilde karşılık verme hakkımızı saklı tutuyoruz” diyerek temel haklara aykırı bir ‘siyasi sansür tedbirini’ kınadı.

Ne AB yetkilileri ne de Telegram engelleme konusunda henüz yorum yapmadı.

AB, Ukrayna'daki Rus saldırısının başlamasından bu yana Rus medya kuruluşlarına defalarca kısıtlamalar getirdi.

Mayıs ayında Rossiyskaya Gazeta, Izvestia ve RIA Novosti gibi çok sayıda medya kuruluşunun Moskova'nın savaşını destekledikleri ve bu çabalara katıldıkları gerekçesiyle AB'de yayın yapmaları yasaklandı.

Telegram'ın Rus-Fransız başkanı Pavel Durov, uygulamanın şifreli mesajlaşma hizmetiyle ilgili suçlar nedeniyle bu yaz Fransa'da gözaltına alındı ve sonra serbest bırakıldı, ancak sıkı bir adli gözetim altına alındı.



Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
TT

Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)

Tayvan'da denizaltı telekomünikasyon kablolarının kesilmesi üzerine yetkililer, bölgeden geçen Çin'e ait bir gemi hakkında inceleme başlattı. 

Tayvan merkezli Chungwha Telecom şirketinden pazar günü yapılan açıklamada, adanın kuzeydoğusundaki fiber optik kabloların koptuğu bildirildi. 

Şirket, bazı noktalarda internet bağlantısında geçici sorunlar yaşandığını, daha sonra veri akışının başka hatlar üzerinden sağlanmasıyla arızanın giderildiğini duyurdu. Hasar alan kabloların 3 Şubat'a kadar tamir edileceği belirtildi.

Tayvan Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan pazartesi günü yapılan açıklamada, geminin Çin'le bağlantısı bulunan Hong Kong merkezli bir firmaya ait olduğu belirtildi. Shun Xing 39 adlı geminin Orta Afrika ülkesi Kamerun'da kayıtlı olduğu bilgisi paylaşıldı. New York Times'ın aktardığına göre sözkonusu şirketin adı Jie Yang Trading Limited.

Tayvanlı yetkililer, kötü hava şartları yüzünden gemiye yaklaşılamadığını bildirdi. Shunxing 39, daha sonra Güney Kore'nin liman kenti Busan'a doğru gitti. Tayvan, soruşturma için Güney Kore Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan da destek istedi.

Gemide Çin yurttaşı 7 kişinin görev yaptığı belirtiliyor. 

Sahil güvenlik ekipleri, bölgede inceleme yaptıktan sonra bulguları Tayvan Savcılığı'na iletecek. Guardian'ın aktardığına göre yetkililer, sabotaj ihtimali üzerine duruyor.

Küresel denziclikte gemiler, sefer ve istasyon bilgilerini Otomatik Tanımlama Sistemi (OTS) adı verilen bir ağ üzerinden paylaşıyor. New York Times'ın aktardığına göre şüpheli gemi, bilgi paylaşırken iki farklı ad kullandı. Geminin ilk önce Xing Shun 39, daha sonra da Shun Xing 39 adıyla bilgi paylaştığı aktarılıyor.

Hasar gören kablolar Çin, Güney Kore, Tayvan, Japonya ve ABD'yi birbirine bağlayan Trans-Pasifik Ekspres hattının parçası. Hat, 6 uluslararası firma tarafından işletiliyor.

2023'te de Tayvan'ın kontrolündeki Matsu adalarını bağlayan iki denizaltı kablosu hasar görmüştü. Toplamda 14 bin kişinin internet bağlantısı kesilmişti. Taipei yönetimi, Çin'e ait iki geminin geçişi sırasında kabloların hasar gördüğünü öne sürmüştü. Diğer yandan Pekin'in sabotaj yaptığını gösteren herhangi bir delil bulunmamıştı.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian, RT, Reuters