Biden: Amerika, uçak kazasının ardından Güney Kore'ye her türlü yardımı sağlamaya hazır

Amerikalı müfettişlerden oluşan bir ekip, Kore Havacılık Otoritesi'ne soruşturmalarında yardımcı oluyor

TT

Biden: Amerika, uçak kazasının ardından Güney Kore'ye her türlü yardımı sağlamaya hazır

Biden: Amerika, uçak kazasının ardından Güney Kore'ye her türlü yardımı sağlamaya hazır

ABD Başkanı Joe Biden dün yaptığı açıklamada, onlarca kişinin ölümüne neden olan uçak kazasının ardından ABD'nin Güney Kore'ye gerekli her türlü yardımı sağlamaya hazır olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Biden, “Yakın müttefikler olarak Amerikan halkının Güney Kore halkıyla derin dostluk bağları var ve bu trajediden etkilenenlere başsağlığı diliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri gerekli her türlü yardımı sağlamaya hazırdır” ifadelerini kullandı.

Pazar günü, Muvan Uluslararası Havalimanı'nda bir yolcu uçağının inişinin ardından pistten çıkarak bir duvara çarpması ve ardından alev topuna dönmesi sonucunda Güney Kore'de yaşanan en kötü havacılık felaketinde 179 kişinin öldüğü teyit edildi.

Güney Kore Ulaştırma Bakanlığı, kazanın, Tayland'ın başkenti Bangkok'tan gelen Jeju Air'e ait 7C2216 sefer sayılı uçağın, ülkenin güneyinde yerel saatle sabah saat dokuzdan kısa bir süre sonra (00:00 GMT). 175 yolcu ve 6 mürettebatla geldiği havalimanına inmeye çalışması sırasında meydana geldiğini belirtti.

İki mürettebat hayatta kaldı ve şu anda tedavi görüyorlar.

Ulaştırma Bakanlığı, kazanın Güney Kore topraklarında meydana gelen ve en fazla ölüme yol açan uçak kazası olduğunu ifade etti.

Yerel medya tarafından yayınlanan video görüntülerinde çift motorlu Boeing 737-800'ün iniş tekerlekleri açılmadan pistte kaydığı ve ardından navigasyon ekipmanına ve bir duvara çarparak alev ve enkaz topuna dönüştüğü görülüyor.

Küresel havacılık kuralları uyarınca Güney Kore, uçağın tasarlanıp üretildiği ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu'nun (NTSB) otomatik olarak dahil olacağı kazayla ilgili sivil bir soruşturma yürütecek.

NTSB dün yaptığı açıklamada, Güney Kore havacılık otoritesine soruşturmasında yardımcı olmak üzere ABD'li müfettişlerden oluşan bir ekibe liderlik ettiğini söyledi. NTSB, Boeing ve Federal Havacılık İdaresi'nin de soruşturmaya katıldığını belirtti.



Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
TT

Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)

Tayvan'da denizaltı telekomünikasyon kablolarının kesilmesi üzerine yetkililer, bölgeden geçen Çin'e ait bir gemi hakkında inceleme başlattı. 

Tayvan merkezli Chungwha Telecom şirketinden pazar günü yapılan açıklamada, adanın kuzeydoğusundaki fiber optik kabloların koptuğu bildirildi. 

Şirket, bazı noktalarda internet bağlantısında geçici sorunlar yaşandığını, daha sonra veri akışının başka hatlar üzerinden sağlanmasıyla arızanın giderildiğini duyurdu. Hasar alan kabloların 3 Şubat'a kadar tamir edileceği belirtildi.

Tayvan Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan pazartesi günü yapılan açıklamada, geminin Çin'le bağlantısı bulunan Hong Kong merkezli bir firmaya ait olduğu belirtildi. Shun Xing 39 adlı geminin Orta Afrika ülkesi Kamerun'da kayıtlı olduğu bilgisi paylaşıldı. New York Times'ın aktardığına göre sözkonusu şirketin adı Jie Yang Trading Limited.

Tayvanlı yetkililer, kötü hava şartları yüzünden gemiye yaklaşılamadığını bildirdi. Shunxing 39, daha sonra Güney Kore'nin liman kenti Busan'a doğru gitti. Tayvan, soruşturma için Güney Kore Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan da destek istedi.

Gemide Çin yurttaşı 7 kişinin görev yaptığı belirtiliyor. 

Sahil güvenlik ekipleri, bölgede inceleme yaptıktan sonra bulguları Tayvan Savcılığı'na iletecek. Guardian'ın aktardığına göre yetkililer, sabotaj ihtimali üzerine duruyor.

Küresel denziclikte gemiler, sefer ve istasyon bilgilerini Otomatik Tanımlama Sistemi (OTS) adı verilen bir ağ üzerinden paylaşıyor. New York Times'ın aktardığına göre şüpheli gemi, bilgi paylaşırken iki farklı ad kullandı. Geminin ilk önce Xing Shun 39, daha sonra da Shun Xing 39 adıyla bilgi paylaştığı aktarılıyor.

Hasar gören kablolar Çin, Güney Kore, Tayvan, Japonya ve ABD'yi birbirine bağlayan Trans-Pasifik Ekspres hattının parçası. Hat, 6 uluslararası firma tarafından işletiliyor.

2023'te de Tayvan'ın kontrolündeki Matsu adalarını bağlayan iki denizaltı kablosu hasar görmüştü. Toplamda 14 bin kişinin internet bağlantısı kesilmişti. Taipei yönetimi, Çin'e ait iki geminin geçişi sırasında kabloların hasar gördüğünü öne sürmüştü. Diğer yandan Pekin'in sabotaj yaptığını gösteren herhangi bir delil bulunmamıştı.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian, RT, Reuters