İsrail: Kemal Advan Hastanesi’ne yapılan baskında 20 Filistinli militan öldürüldü

Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin 240 üyesi tutuklandı, hastane müdürü gözaltına alındı

İsrail’in saldırıları sürerken ambulanslar yaralı Filistinlileri Kemal Advan Hastanesi'nden Şifa Hastanesi'ne taşıyor (AFP)
İsrail’in saldırıları sürerken ambulanslar yaralı Filistinlileri Kemal Advan Hastanesi'nden Şifa Hastanesi'ne taşıyor (AFP)
TT

İsrail: Kemal Advan Hastanesi’ne yapılan baskında 20 Filistinli militan öldürüldü

İsrail’in saldırıları sürerken ambulanslar yaralı Filistinlileri Kemal Advan Hastanesi'nden Şifa Hastanesi'ne taşıyor (AFP)
İsrail’in saldırıları sürerken ambulanslar yaralı Filistinlileri Kemal Advan Hastanesi'nden Şifa Hastanesi'ne taşıyor (AFP)

İsrail ordusu dün Fransız Haber Ajansı AFP tarafından aktarılan açıklamasında, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi’ne düzenlediği baskında yaklaşık 20 Filistinli militanı öldürdüğünü duyurdu. İsrail ordusu, operasyonu Gazze Şeridi'ndeki en büyük operasyonlarından biri olarak nitelendirdi.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiye bölgesinde bulunan hastaneye yönelik saldırı cuma sabahı erken saatlerde başladı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bölgedeki son büyük sağlık tesisinin hastalardan ve personelden tamamen boşaltıldığını açıkladı.

İsrail ordusundan dün yapılan açıklamada, “Operasyon sırasında yaklaşık 20 terörist ve teröristler tarafından yerleştirilen güçlü el yapımı patlayıcılar (EYP) etkisiz hale getirildi” denildi.

İsrail ordusunun Kemal Advan Hastanesi’ne yönelik saldırısı Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin 240 üyesinin tutukladığının açıklamasının ardından cumartesi günü sona erdi.

İsrail ordusu, Kemal Advan Hastanesi Müdür Dr. Husam Ebu Safiyye'yi gözaltına aldığını ve kendisinin Hamas üyesi olduğundan şüphelenildiğini belirtti. Açıklamada “Bu operasyon, savaşın başından bu yana teröristlerin yakalanmasına yönelik tek bir yerde gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri oldu” ifadeleri yer aldı.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada şunlar belirtildi:

“Birim 504'ten saha müfettişleri, İslami Cihad ve Hamas terör örgütlerine mensup 240 teröristin İsrail topraklarında sorgulanmak üzere nakledilmesi için yüzlerce saha sorgusu gerçekleştirdi ve tutuklamalara öncülük etti.”

Dr. Ebu Safiyye'nin sorgulanmak üzere İsrail topraklarına gönderilip gönderilmediği sorusuna İsrail ordusundan henüz bir yanıt verilmedi.

İsrail ordusu gözaltına alınanlar arasında, 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e yönelik Hamas saldırısına katılan 15 kişinin tespit edildiğini öne sürdü.

Öte yandan Gazze'deki sağlık yetkilileri ve WHO, saldırının hastaneyi hizmet dışı bıraktığını açıkladılar.

İsrail ordusu, saldırının hastanedeki Hamas komuta merkezine karşı gerçekleştirildiğini öne sürdü, ancak Hamas bu suçlamayı reddetti.

İsrail, bu yıl 6 Ekim'den bu yana Hamas'ın yeniden toparlanmasını engellemek amaçlı olduğu gerekçesiyle Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki saldırılarını yoğunlaştırdı.

İsrail ordusu dün, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde girdiği bir çatışmada öldürülen 22 yaşındaki bir askerin adını açıkladı. Ancak askerin hangi şartlarda öldüğüne dair daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı.

Böylece savaşın başından bu yana öldürülen İsrail askeri sayısı 392'ye ulaştı.

Hamas tarafından yönetilen Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen rakamlara göre İsrail'in Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısına karşılık olarak başlattığı Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşta çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 45 bin 500'den fazla Filistinli hayatını kaybetti.



Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
TT

Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)

Tayvan'da denizaltı telekomünikasyon kablolarının kesilmesi üzerine yetkililer, bölgeden geçen Çin'e ait bir gemi hakkında inceleme başlattı. 

Tayvan merkezli Chungwha Telecom şirketinden pazar günü yapılan açıklamada, adanın kuzeydoğusundaki fiber optik kabloların koptuğu bildirildi. 

Şirket, bazı noktalarda internet bağlantısında geçici sorunlar yaşandığını, daha sonra veri akışının başka hatlar üzerinden sağlanmasıyla arızanın giderildiğini duyurdu. Hasar alan kabloların 3 Şubat'a kadar tamir edileceği belirtildi.

Tayvan Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan pazartesi günü yapılan açıklamada, geminin Çin'le bağlantısı bulunan Hong Kong merkezli bir firmaya ait olduğu belirtildi. Shun Xing 39 adlı geminin Orta Afrika ülkesi Kamerun'da kayıtlı olduğu bilgisi paylaşıldı. New York Times'ın aktardığına göre sözkonusu şirketin adı Jie Yang Trading Limited.

Tayvanlı yetkililer, kötü hava şartları yüzünden gemiye yaklaşılamadığını bildirdi. Shunxing 39, daha sonra Güney Kore'nin liman kenti Busan'a doğru gitti. Tayvan, soruşturma için Güney Kore Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan da destek istedi.

Gemide Çin yurttaşı 7 kişinin görev yaptığı belirtiliyor. 

Sahil güvenlik ekipleri, bölgede inceleme yaptıktan sonra bulguları Tayvan Savcılığı'na iletecek. Guardian'ın aktardığına göre yetkililer, sabotaj ihtimali üzerine duruyor.

Küresel denziclikte gemiler, sefer ve istasyon bilgilerini Otomatik Tanımlama Sistemi (OTS) adı verilen bir ağ üzerinden paylaşıyor. New York Times'ın aktardığına göre şüpheli gemi, bilgi paylaşırken iki farklı ad kullandı. Geminin ilk önce Xing Shun 39, daha sonra da Shun Xing 39 adıyla bilgi paylaştığı aktarılıyor.

Hasar gören kablolar Çin, Güney Kore, Tayvan, Japonya ve ABD'yi birbirine bağlayan Trans-Pasifik Ekspres hattının parçası. Hat, 6 uluslararası firma tarafından işletiliyor.

2023'te de Tayvan'ın kontrolündeki Matsu adalarını bağlayan iki denizaltı kablosu hasar görmüştü. Toplamda 14 bin kişinin internet bağlantısı kesilmişti. Taipei yönetimi, Çin'e ait iki geminin geçişi sırasında kabloların hasar gördüğünü öne sürmüştü. Diğer yandan Pekin'in sabotaj yaptığını gösteren herhangi bir delil bulunmamıştı.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian, RT, Reuters