Amsterdam'da "Rusya'yla barış" eylemi

Radikal sağcı parlamenter, "Askeri-endüstriyel komplekse daha fazla para akıtmak istiyorlar" dedi

İç içe geçen Hollanda ve Rusya bayraklarının yer aldığı pankart dikkat çekti (X/Forum voor Democratie)
İç içe geçen Hollanda ve Rusya bayraklarının yer aldığı pankart dikkat çekti (X/Forum voor Democratie)
TT

Amsterdam'da "Rusya'yla barış" eylemi

İç içe geçen Hollanda ve Rusya bayraklarının yer aldığı pankart dikkat çekti (X/Forum voor Democratie)
İç içe geçen Hollanda ve Rusya bayraklarının yer aldığı pankart dikkat çekti (X/Forum voor Democratie)

Genelde Ukrayna'ya destek eylemlerinin yapıldığı Batı Avrupa'da göstericiler bu sefer "Rusya'yla barış" için toplandı.

Pazar günü Amsterdam'ın meşhur Dam Meydanı'nda bir araya gelen yüzlerce eylemci, Hollanda'nın Ukrayna'ya askeri destek vermesine karşı sloganlar attı. 

Barış için Rusya'yla diyaloğa girmenin zorunlu olduğuna işaret eden göstericiler, radikal sağcı FvD partisinin de aralarında yer aldığı örgütlerin çağrısıyla bu eyleme katıldı. 

FvD Milletvekili Gideon van Meijeren yaptığı konuşmada kim olduğunu açıkça belirtmediği "elitlerin" büyük bir savaş çıkarmaya çalıştığını savundu.

Rus devletine ait haber ajansı TASS'a da konuşan parlamenter, barışın herkes için en iyi seçenek olduğunu iddia ederek şu ifadeleri kullandı:

Bize yalan söylüyorlar, bize gözdağı veriyorlar, Rusya'yla savaş istiyorlar. Rusya'nın tehlikeli olduğunu ve bize saldırmak istediğini söylüyorlar. Ancak bizler biliyoruz ki yalnızca kendi çıkarları için bunları yapıyorlar. Askeri-endüstriyel komplekse daha fazla para akıtmak ve daha fazla güç istiyorlar, bu yüzden de bizi manipüle etmeye çalışıyorlar. 

Heart for Freedom adlı aktivist örgütten Hugo Gitelink de kurulan küçük sahnede şöyle konuştu:

III. Dünya Savaşı cehennemi yaşatır. Bu yüzden acil ateşkes, silah tedarikinin tamamen durdurulması, ekonomik ve kültürel yaptırımların kaldırılması taleplerini dillendiriyoruz.

Organizatörler, en az 1500 kişinin eyleme katıldığını aktarıyor.

Rus devletine ait RT bu gösteriyi haberleştirirken Kiev rejiminin en büyük destekçilerinden birinin Hollanda olduğunu bildirdi.  

Independent Türkçe, RT, MENAFN



Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
TT

Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)

Tayvan'da denizaltı telekomünikasyon kablolarının kesilmesi üzerine yetkililer, bölgeden geçen Çin'e ait bir gemi hakkında inceleme başlattı. 

Tayvan merkezli Chungwha Telecom şirketinden pazar günü yapılan açıklamada, adanın kuzeydoğusundaki fiber optik kabloların koptuğu bildirildi. 

Şirket, bazı noktalarda internet bağlantısında geçici sorunlar yaşandığını, daha sonra veri akışının başka hatlar üzerinden sağlanmasıyla arızanın giderildiğini duyurdu. Hasar alan kabloların 3 Şubat'a kadar tamir edileceği belirtildi.

Tayvan Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan pazartesi günü yapılan açıklamada, geminin Çin'le bağlantısı bulunan Hong Kong merkezli bir firmaya ait olduğu belirtildi. Shun Xing 39 adlı geminin Orta Afrika ülkesi Kamerun'da kayıtlı olduğu bilgisi paylaşıldı. New York Times'ın aktardığına göre sözkonusu şirketin adı Jie Yang Trading Limited.

Tayvanlı yetkililer, kötü hava şartları yüzünden gemiye yaklaşılamadığını bildirdi. Shunxing 39, daha sonra Güney Kore'nin liman kenti Busan'a doğru gitti. Tayvan, soruşturma için Güney Kore Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan da destek istedi.

Gemide Çin yurttaşı 7 kişinin görev yaptığı belirtiliyor. 

Sahil güvenlik ekipleri, bölgede inceleme yaptıktan sonra bulguları Tayvan Savcılığı'na iletecek. Guardian'ın aktardığına göre yetkililer, sabotaj ihtimali üzerine duruyor.

Küresel denziclikte gemiler, sefer ve istasyon bilgilerini Otomatik Tanımlama Sistemi (OTS) adı verilen bir ağ üzerinden paylaşıyor. New York Times'ın aktardığına göre şüpheli gemi, bilgi paylaşırken iki farklı ad kullandı. Geminin ilk önce Xing Shun 39, daha sonra da Shun Xing 39 adıyla bilgi paylaştığı aktarılıyor.

Hasar gören kablolar Çin, Güney Kore, Tayvan, Japonya ve ABD'yi birbirine bağlayan Trans-Pasifik Ekspres hattının parçası. Hat, 6 uluslararası firma tarafından işletiliyor.

2023'te de Tayvan'ın kontrolündeki Matsu adalarını bağlayan iki denizaltı kablosu hasar görmüştü. Toplamda 14 bin kişinin internet bağlantısı kesilmişti. Taipei yönetimi, Çin'e ait iki geminin geçişi sırasında kabloların hasar gördüğünü öne sürmüştü. Diğer yandan Pekin'in sabotaj yaptığını gösteren herhangi bir delil bulunmamıştı.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian, RT, Reuters