Rusya, Ukrayna'yı TürkAkım doğalgaz boru hattına ait bir istasyona saldırmakla suçladı

2022 yılında TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için kurulan şantiyedeki işçiler (Arşiv-Reuters)
2022 yılında TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için kurulan şantiyedeki işçiler (Arşiv-Reuters)
TT

Rusya, Ukrayna'yı TürkAkım doğalgaz boru hattına ait bir istasyona saldırmakla suçladı

2022 yılında TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için kurulan şantiyedeki işçiler (Arşiv-Reuters)
2022 yılında TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için kurulan şantiyedeki işçiler (Arşiv-Reuters)

Rusya bugün Ukrayna'yı, 1 Ocak'ta Ukrayna toprakları üzerinden sevkiyatın askıya alınması ve 2022'de Kuzey Akım hattının sabote edilmesinin ardından, Rus gazını Avrupa'ya taşıyan tek boru hattı olan TürkAkım hattının bir gaz dağıtım istasyonuna drone saldırısı düzenlemekle suçladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Rus ordusundan yapılan açıklamada, Kiev rejiminin “Avrupa ülkelerine gaz sevkiyatını askıya almak için” Rusya'nın güneybatısındaki Krasnodar bölgesinde bulunan TürkAkım boru hattının bir gaz dağıtım istasyonuna “dokuz araçla saldırı düzenlemeye çalıştığı” belirtilerek, istasyonun çalışmasını aksatmadan tüm araçların vurulduğu kaydedildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Moskova ile on yıllardır süren ve her iki tarafa da milyarlarca dolar kazandıran iş birliğini sürdürmeyi reddetmesinin ardından, Rusya'dan Avrupa'ya Ukrayna toprakları üzerinden, Kardeşlik boru hattı aracılığıyla gaz akışı ocak ayı başında durduruldu. Ukrayna, halen Rus enerji kaynaklarını satın alan ülkeleri Rusya'nın savaş makinesini beslemeye yardımcı olmakla suçladı. Ukrayna üzerinden yapılan kesintiye rağmen, Rus gazı Karadeniz'in altından geçen Türk Akımı ve Mavi Akım boru hatları da dahil olmak üzere diğer güzergahlar üzerinden AB'ye akmaya devam ediyor.



Bir Sovyet casusu Kraliçe Elizabeth'in sarayında "bilgisi olmadan" çalıştı

Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
TT

Bir Sovyet casusu Kraliçe Elizabeth'in sarayında "bilgisi olmadan" çalıştı

Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)

Yakın zamanda gizliliği kaldırılan belgeler, Kraliçe 2. Elizabeth'in sanat danışmanının bir Sovyet casusu olarak yaşadığı çifte hayatın ayrıntılarını bilmediğini, çünkü saray yetkililerinin onun korkularını arttırmak istemediklerini ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre MI5 tarafından salı günü İngiltere Ulusal Arşivleri aracılığıyla yayınlanan belgelerin bir parçası olan kraliyet sanat tarihçisi Anthony Blunt hakkındaki dosyalar, 1930'larda Cambridge Üniversitesi ile bağlantılı olan ve üyeleri İngiltere'nin istihbarat servisinin kalbinden Sovyetler Birliği'ne sırlar sızdıran bir casus şebekesine ışık tutuyor.

Buckingham Sarayı'nda kraliyet fotoğraflarının küratörü olarak çalışan Blunt, 1964'te İkinci Dünya Savaşı sırasında MI5'te kıdemli bir subay olarak; Gizli bilgileri KGB'ye aktarmıştı.

Kraliçe'nin sekreteri onunla casus Anthony Blunt hakkında konuştu (Reuters)  Yeni yayınlanan belgKraliçe'nin sekreteri onunla casus Anthony Blunt hakkında konuştu (Reuters)

Yeni yayınlanan belgelerden birinde, bir MI5 görevlisi Blunt'ın sırrını açıkladıktan sonra “derin bir rahatlama” hissettiğini söylediğini belirtiyor. Verdiği bilgiler karşılığında Blunt'ın işini, unvanlarını ve sosyal statüsünü korumasına izin verilmişti; görünüşe göre Kraliçe'nin bundan haberi yoktu.

1972'de özel sekreteri Martin Charters, MI5 başkanı Michael Hanley'e “Kraliçe'nin bilmediğini ve şimdi söylemenin bir anlamı olmadığını, çünkü bunun sadece korkularını arttıracağını ve bu konuda yapılacak bir şey olmadığını” söyledi.

Hükümet 1973 yılında Blunt'ın hasta olduğunu Kraliçe'ye söylemeye karar verdi, çünkü ölümünden sonra gazetecilerin iftira davalarından korkmadan haber yayınlayabilecekleri bir medya patlamasından korkuyordu. Başbakan Margaret Thatcher, Kasım 1979'da Avam Kamarası'nda Blunt'ın casus olduğunu alenen ifşa etti. Şövalyelik unvanı kamuoyu önünde elinden alındı, ancak hakkında hiçbir dava açılmadı ve 1983 yılında 75 yaşında öldü.