Gazze'de ateşkes yürürlüğe giriyor: Hamas bugün serbest bırakılacak 3 kadın esirin isimlerini açıkladı

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında 8 kişi hayatını kaybetti

Filistinliler Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasını kutluyor (AFP)
Filistinliler Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasını kutluyor (AFP)
TT

Gazze'de ateşkes yürürlüğe giriyor: Hamas bugün serbest bırakılacak 3 kadın esirin isimlerini açıkladı

Filistinliler Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasını kutluyor (AFP)
Filistinliler Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasını kutluyor (AFP)

İsrail ordusu bugün, yerel saatle 8.30'da yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasının gerçekleşmemesi üzerine Gazze Şeridi'ndeki hedeflere saldırdığını duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Operasyonlar devam ediyor ve şu anda Gazze Şeridi'ndeki hedeflere saldırılıyor... Kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nin kuzey ve orta kesimlerindeki bazı hedefler topçu ateşi ve uçaklarla vuruldu” denildi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail bombardımanında 8 Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve 25'ten fazla kişinin yaralandığını açıkladı.

Daha sonra Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin ilk gününde serbest bırakılması planlanan üç İsrailli kadın esirin isimlerini Telegram üzerinden duyurdu.

Ebu Ubeyde, hareketin 24 yaşındaki Rumi Gonen, 28 yaşındaki Emily Damari ve 31 yaşındaki Doron Shtanbar Khair'i bugün serbest bırakacağını bildirdi.

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ofisi, İsrail'in bugün serbest bırakılacak kadın esirlerin listesini aldığını ve güvenlik birimlerinin ‘ayrıntıları doğruladığını’ duyurdu. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Bugün serbest bırakılması planlanan esirlerin ailelerini bilgilendirmeye başladık” denildi.

cdvfgrthy
Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin ilk gününde serbest bırakılması planlanan esirler Rumi Gonen, Emily Damari ve Doron Shtanbar Khair'in İsrail medyası tarafından yayınlanan fotoğrafları

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada, Hamas'ı ‘serbest bırakılacak esirlerin isim listesini İsrail'e gönderme yükümlülüğünü yerine getirmemekle’ suçladı ve ‘Hamas yükümlülüklerini yerine getirmediği sürece ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmeyeceğini’ belirtti.

Geçen hafta varılan anlaşma uyarınca ateşkes yerel saatle 8.30’da yürürlüğe girecekken televizyonda bir konuşma yapan Hagari, “Hamas taleplere yanıt vermediği sürece İsrail saldırılarına devam edecek. İsrail ordusu ateşkes anlaşmasını uygulamaya tamamen hazır. Hamas şartları ihlal ederse karşılık vermeye de hazır” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Hamas, bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada, ateşkese bağlılığını yineledi ve serbest bırakılacak esirlerin isimlerinin açıklanmasındaki gecikmenin teknik ve saha nedenlerinden kaynaklandığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Hamas’tan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Hamas, ateşkes anlaşmasının şartlarına bağlılığını teyit eder ve ilk aşamada serbest bırakılacak isimlerin teslim edilmesindeki gecikmenin teknik ve saha nedenlerinden kaynaklandığını belirtir.”

Daha sonra bir Hamas lideri esirlerin isim listesinin ‘her an’ teslim edilebileceğini duyurdu.

Doha'daki ateşkes görüşmelerine katılan Hamas lideri AFP'ye verdiği demeçte, “Her an üç ismin teslim edileceğini teyit ediyoruz, bunlar kadın askerler ya da siviller olabilir. Sahadaki durumun karmaşıklığı ve İsrail bombardımanının devam etmesi isimlerin teslimini geciktirdi, ancak anlaşmanın uygulanmasını sağlamak için Katarlı ve Mısırlı arabulucularla temaslar gece gündüz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, Hamas esirlerin listesini vermediği sürece ateşkesin planlandığı gibi başlamayacağını duyurmuştu.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakan, İsrail ordusuna Kudüs saatiyle 8:30'da yürürlüğe girmesi beklenen ateşkesin, İsrail, Hamas'ın vermeyi taahhüt ettiği esirlerin listesini alana kadar başlamaması talimatını verdi” denildi.

Netanyahu dün geç saatlerde yaptığı açıklamada, esirlerin listesi verilmediği sürece Filistinli tutukluların esirlerle takasının gerçekleşmeyeceği uyarısında bulunmuştu. İsrail'in ABD'nin desteğiyle ‘gerekirse’ savaşı yeniden başlatma hakkını saklı tuttuğunu belirten Netanyahu, mevcut ateşkesin ‘geçici’ olduğunu vurguladı.

Anlaşma, altı haftalık ilk aşamada, Gazze Şeridi'nde tutulan 33 esirin serbest bırakılmasını öngörüyor. İsrail Adalet Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, bunun karşılığında İsrail'in 737 Filistinli tutukluyu serbest bırakacağı belirtildi.

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkese aracılık eden Mısır dün yaptığı açıklamada, ateşkesin ilk aşamasında 33 esirin serbest bırakılması karşılığında İsrail'in bin 890'dan fazla Filistinli tutukluyu serbest bırakacağını duyurdu.

ABD Başkanı Joe Biden'a göre ilk aşama aynı zamanda İsrail'in Gazze Şeridi'nin yoğun nüfuslu bölgelerinden çekilmesini ve Birleşmiş Milletler'in (BM) kıtlık tehdidi altında olduğunu söylediği bölgeye insani yardımın arttırılmasını da içeriyor.



ABD Federal Havacılık İdaresi, Venezuela üzerinde uçmanın tehlikeleri konusunda uyardı

ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
TT

ABD Federal Havacılık İdaresi, Venezuela üzerinde uçmanın tehlikeleri konusunda uyardı

ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), kötüleşen güvenlik durumu ve artan askeri faaliyetler nedeniyle pilotları Venezuela hava sahasında dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Mesajda, belirtilmeyen tehditlerin, Venezuela'dan kalkış ve iniş yapanlar ile yerdeki uçaklar da dahil olmak üzere tüm irtifalardaki uçaklar için potansiyel bir risk oluşturabileceği belirtildi.

Bu uyarı, Washington'un Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro üzerindeki baskısını artırmasıyla birlikte geldi. Amerika Birleşik Devletleri, Venezuela kıyılarına kadar güneyde bombardıman uçuşları gerçekleştirdi ve bölgeye bir uçak gemisi konuşlandırdı.

Eski bir Ulaştırma Bakanlığı müfettişi, Federal Havacılık İdaresi'nin askeri bir çatışma olduğunda bu tür bir bildirim yayınladığını söyledi.

Mary Schiavo, "Bunu yakın bir saldırının işareti olarak algılamam, çünkü bu raporları daha önce birçok kez gördüm. Ancak bir pilot olarak kesinlikle dikkate alırdım" dedi.

Schiavo, ABD'nin Venezuela'dan askeri bir harekat beklediğini veya uyuşturucu gemilerine karşı ek önlemler planladığını, bu duyuruyu okuyup arkasında ne olduğunu anlamanın zor olduğunu ifade etti.


Amerikan bankalarından Arjantin'e soğuk duş

Milei - Trump yakınlığının ekonomik boyuta taşınması, Arjantin'de "ABD içişlerimize karışacak" korkusunu büyüttü (AFP)
Milei - Trump yakınlığının ekonomik boyuta taşınması, Arjantin'de "ABD içişlerimize karışacak" korkusunu büyüttü (AFP)
TT

Amerikan bankalarından Arjantin'e soğuk duş

Milei - Trump yakınlığının ekonomik boyuta taşınması, Arjantin'de "ABD içişlerimize karışacak" korkusunu büyüttü (AFP)
Milei - Trump yakınlığının ekonomik boyuta taşınması, Arjantin'de "ABD içişlerimize karışacak" korkusunu büyüttü (AFP)

Wall Street Journal'ın (WSJ) özel haberine göre JPMorgan Chase, Bank of America ve Citigroup, Arjantin'e 20 milyar dolarlık kredi vermekten vazgeçti.

Amerikan gazetesinin kaynakları, Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei'yi desteklemek isteyen Donald Trump yönetiminin çağrısıyla harekete geçen bankaların bunun yerine daha küçük bir paket hazırladıklarını söyledi. 

WSJ, geçen ay ad ve görevlerini açıklamadığı kaynaklara dayandırdığı haberde bankaların kendilerini riske atmadan kredi vermeye çalıştığını bildirmişti. 

Normalde bu tarz işlemleri kendileri yürüten bankaların ABD Hazine Bakanlığı'na Buenos Aires yönetiminin kendilerine nasıl bir teminat verebileceğini sorduğu ve yeterli güvenceyi alamazlarsa ekonomik istikrarsızlığın sürdüğü Arjantin'e kredinin çıkmayabileceği aktarılmıştı. 

WSJ'nin yeni haberinde 20 milyar dolarlık krediden vazgeçen üç bankanın yaklaşık 5 milyar dolarlık bir repo anlaşması hazırladığı ve bu parayı birkaç ay içinde geri almayı planladığı belirtildi. 

Ancak müzakerelerin daha başlangıç aşamasında olduğu ve koşulların değişebileceği ya da anlaşmanın hiç yapılmayabileceği de vurgulandı. 

Buenos Aires yönetiminin ocakta ödemesi gereken 4 milyar dolarlık borcunu bu anlaşmayla kapaması bekleniyor. 

Arjantin, ABD Hazine Bakanlığı'yla yaptığı döviz takası anlaşmasıyla 20 milyar dolara erişmişti. Bu miktarın ne kadarının kullanıldığı net değil. 

ABD Hazine Bakanlığı'ndan WSJ'ye yapılan açıklamada "Birleşik Devletler, Başkan Milei ve Bakan Caputo'nun Arjantin'i Yeniden Harika Yapma konusundaki temel prensiplere bağlılığına güvenmeyi sürdürüyor" dendi. 

Diğer yandan Hazine Bakanlığı'nın bazı eski yetkilileri, ABD'nin Arjantin'e maddi desteğinin boyutlarının net bir şekilde kamuoyuna açıklanmadığını söylüyor. 

Barack Obama dönemi yetkililerinden Brad Setser da bunlardan biri:

Esasen bu paranın nasıl kullanıldığına dair hiçbir bilgi yok. Vergi mükelleflerinden alınan paranın verildiği düşünüldüğünde, bu sıradışı bir durum.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Çin'in Japonya'ya öfkelenmesinin asıl sebebi ne?

Çin lideri Şi Cinping, göreve geldiğinden beri orduyu modernize etmeye çalışıyor (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, göreve geldiğinden beri orduyu modernize etmeye çalışıyor (Reuters)
TT

Çin'in Japonya'ya öfkelenmesinin asıl sebebi ne?

Çin lideri Şi Cinping, göreve geldiğinden beri orduyu modernize etmeye çalışıyor (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, göreve geldiğinden beri orduyu modernize etmeye çalışıyor (Reuters)

Çin'le Japonya arasında Tayvan meselesi nedeniyle çıkan gerginlik sürüyor. 

Pekin ve Tokyo'yu karşı karşıya getiren gerginlik, Japonya Başbakanı Sanae Takaiçi'nin Parlamento'da 7 Kasım'da düzenlenen oturumda yaptığı açıklamayla patlak vermişti. 

Takaiçi, Tayvan Boğazı'na yönelik muhtemel müdahaleyi "ülkesini tehdit eden bir hareket" olarak göreceğini, böyle bir durumda askeri güç kullanılabileceğini belirtmişti. Böylelikle ilk kez bir Japon başbakanı, Tayvan'ın işgali halinde ülkenin askeri müdahalede bulunacağını açıkça söylemişti. 

Pekin yönetimiyse Takaiçi'den sözlerini geri almasını istemiş, başbakan bunu reddedince Japonya'nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi'yi çağırarak Tokyo'ya protesto notası vermişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı, güvenlik koşullarının uygun olmadığı gerekçesiyle Japonya'ya seyahat uyarısı da yayımlamıştı. Çin Eğitim Bakanlığı da öğrencilere, güvenlik riskleri nedeniyle Japonya'da "eğitim koşullarının uygun olmadığı" uyarısında bulunmuştu.

Pekin'in Osaka Başkonsolosu Şüe Cien'in "kendilerine saldıran kirli bir boynu tereddüt etmeden kesmeleri gerekeceğini" yazdığı sosyal medya gönderisi de krizi körüklemişti. Japonya, diplomatın "gönüllü olarak ülkesine dönmesini" talep etmişti. 

Ancak CNN'in analizinde, Pekin'in asıl "Asya'daki askeri dengelerin değişme olasılığından endişelendiği" yorumu yapılıyor. 

Tokyo yönetimi, II. Dünya Savaşı'nda 1937-1945'te Çin'i işgal etmişti. İmparatorluk Ordusu, 1895-1945'te de Tayvan'ı da kolonileştirmişti. 

Geçen ay göreve gelen Takaiçi, Japonya'nın savunma harcamalarını marta kadar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 2'sine çıkaracaklarını duyurmuştu. Merkez sağ Liberal Demokrat Parti (LDP) lideri, Parlamento'da yaptığı ilk konuşmada Asya-Pasifik bölgesinde Çin, Kuzey Kore ve Rusya'yla artan gerilimlere dikkati çekmişti. 

Analizde, Pekin yönetiminin "Japonya'nın Çin'in yükselişini tehdit edebilecek askeri emelleri olduğunu" düşündüğüne dikkat çekiliyor. 

Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) resmi gazetesi Halkın Günlüğü'nde 17 Kasım'da yayımlanan bir köşe yazısında şu ifadeler kullanılmıştı: 

İlk kez bir Japon lider Tayvan'a silahlı müdahale niyetini dile getirdi ve Çin'e karşı askeri tehditte bulundu. Bunun arkasında, Japonya'nın sağcı güçlerinin pasifist Anayasa'nın kısıtlamalarından kurtulup ‘askeri güç' statüsü elde etme yönündeki tehlikeli girişimi yatıyor.

CNN'in analizinde, Takaiçi'nin savunma bütçesini artırdığı gibi ABD Başkanı Donald Trump'la daha yakın ilişkiler kurmayı hedeflediğine de dikkat çekiliyor. 

Singapur Ulusal Üniversitesi'nden Chong Ja Ian, Çin'in "ilk baştan Takaiçi'yi köşeye sıkıştırmayı" hedeflediğini ve Japonya'ya savunma harcamalarını artırmaması için gözdağı vermeyi istediğini söylüyor. 

Independent Türkçe, CNN, Reuters