Çin, Uygurlara yönelik seyahat yasağını hafifletti, ancak ‘ciddi kısıtlamaları’ sürdürüyor

Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çocuklarıyla birlikte bir Uygur gıda satıcısı (AP)
Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çocuklarıyla birlikte bir Uygur gıda satıcısı (AP)
TT

Çin, Uygurlara yönelik seyahat yasağını hafifletti, ancak ‘ciddi kısıtlamaları’ sürdürüyor

Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çocuklarıyla birlikte bir Uygur gıda satıcısı (AP)
Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çocuklarıyla birlikte bir Uygur gıda satıcısı (AP)

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Çin'in Uygurların seyahat yasağını hafiflettiğini, ancak yurt dışına seyahat etmek veya Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki ailelerini ziyaret etmek isteyenlere yönelik ‘ciddi kısıtlamaları’ sürdürdüğünü belirtti.

Pekin, Birleşmiş Milletler'in (BM) ‘insanlığa karşı suç’ teşkil edebileceğini söylediği bir girişimle kuzeybatı bölgesinde bir milyondan fazla Uygur ve diğer Müslümanları gözaltına almakla suçlanıyor. Çin ise suçlamaları şiddetle reddediyor ve politikalarının Sincan'ı radikalizmden arındırdığını ve bölgeye ekonomik kalkınma getirdiğini söylüyor. Araştırmacılar, aktivistler ve Uygur diasporası üyelerine göre Çinli yetkililer, 2010 yılının ortalarındaki baskılardan bu yana yurtdışındaki insanlarla bağlantılı Uygurları gözaltına aldı ve seyahat belgelerine el koydu.

HRW’nin dün yayınlanan raporuna göre, Çinli yetkililer şimdi bazı Uygurlara pasaportlarını iade etmeye ve halkın seyahat başvurusunda bulunmasına izin vermeye başladı, ancak ‘ciddi kısıtlamalar’ devam etti. HRW’nin Çin araştırmacısı Yalkun Uluyol'a göre bu gevşeme, ‘bazı Uygurların yıllarca haber alamadıktan sonra yurtdışındaki akrabalarıyla kısa süreliğine görüşmesine olanak sağladı’, ancak kısıtlamalar halen ‘baskı’ için kullanılıyor.

Rapora göre, Çin'de Müslüman bir azınlık olan Uygurların neden seyahat ettiklerini açıklamaları, belirli bir tarihe kadar geri dönmeleri ve Çin hükümetini yurtdışında eleştirmeyeceklerine dair taahhütte bulunmaları gerekiyor. Rapora göre Uygurların aile üyeleriyle birlikte seyahat etmelerine nadiren izin veriliyor ve Çin'e döndüklerinde sıklıkla sorguya çekiliyorlar.

Yabancı pasaportlarla Çin'i ziyaret eden Uygurlar genellikle vize için uzun süre beklemek zorunda kalıyor, yetkililer tarafından sorgulanıyor ve akrabalarının evlerinde gecelemeleri engelleniyor. Bazıları HRW'nin Sincan'daki sözde iyileşmelerin tek taraflı bir resmini çizdiğini söylüyor. Zira söz konusu rapor, Çin dışındaki 23 Uygurla yapılan görüşmelere ve Çin hükümet belgelerine dayanıyor.

Sincan'daki gözaltı kamplarının şiddet, cinsel istismar, zorla çalıştırma ve siyasi endoktrinasyonla dolu olduğu düşünülüyor. Çin bu suçlamaları reddediyor ve tesislerin gönüllü eğitim merkezleri olduğunu ve kursiyerler ‘mezun olduktan’ sonra kapatıldığını söylüyor.

ABD, Pekin'in Uygurlara yönelik muamelesini ‘soykırım’ olarak nitelendirdi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği geçtiğimiz ağustos ayında, şok edici bir raporun orada insanlığa karşı suç işlenmiş olabileceğini öne sürmesinden iki yıl sonra, Sincan'da ‘sorunlu’ politikaların halen yürürlükte olduğunu açıkladı.



Makam aracını özel işinde kullanan Avustralyalı bakan istifa etti

İşçi Partili siyasetçi, sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlarla halkı toplu taşıma kullanmaya teşvik ediyor (Sky News Australia/YouTube)
İşçi Partili siyasetçi, sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlarla halkı toplu taşıma kullanmaya teşvik ediyor (Sky News Australia/YouTube)
TT

Makam aracını özel işinde kullanan Avustralyalı bakan istifa etti

İşçi Partili siyasetçi, sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlarla halkı toplu taşıma kullanmaya teşvik ediyor (Sky News Australia/YouTube)
İşçi Partili siyasetçi, sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlarla halkı toplu taşıma kullanmaya teşvik ediyor (Sky News Australia/YouTube)

Özel işi için makam aracını kullanmasıyla tepki çeken Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinin Ulaştırma Bakanı Jo Haylen, istifa ettiğini duyurdu. 

Haylen, dün yaptığı açıklamada, şoförüne makam aracını kullanmasını emrederek 446 kilometre uzaklıktaki bir yemeğe gittiği için özür dilemişti.

Her yıl 26 Ocak'ta kutlanan Avustralya Günü için hafta sonu bir yemeğe katılan Haylen, 13 saat boyunca otomobili meşgul etmesinin doğru olmadığını belirterek, "Yanlış karar verdim" demişti. 

Eyalet Başbakanı Chris Minns, bu davranışı "kabul edilemez" diye nitelemiş, muhalefet de Minns'e seslenerek Haylen'ın çekilmemesi halinde görevden alınmasını istemişti.

Eyalet muhalefetinin lideri Mark Speakman, Konut Bakanı Rose Jackson'ın da Haylen'a bu yolculukta eşlik ettiğini söylemişti. 

Haylen ilk etapta istifa etmeyeceğini duyursa da bugünkü açıklamasında görevini bıraktığını belirterek şunları söyledi: 

Hatalar yaptım, insan kusursuz olamaz. Kuralları çiğnemedim fakat buradaki tek meselenin bu olmadığını kabul ediyorum. Halkı hayal kırıklığına uğrattım ve bunun için çok üzgünüm. Biz bir önceki hükümetten daha iyi olmak için seçildik.

Yeni Güney Galler eyaletinin kanunlarına göre bakanlık araçları ve şoförleri özel işler için kullanılabiliyor. Minns, ilgili kanunun değiştirilmesi için çalışmalara başlandığını bildirmişti.

Haylen'ın arkadaşlarıyla birlikte resmi aracı kullanmasının devlete 750 dolara mal olduğu aktarılmıştı. Bakan bu masrafı kendi cebinden karşılayacağını söylemişti. 

Diğer yandan Haylen’ın, hafta sonu spor etkinliklerinde çocuklarıyla Caves Beach’ten Sidney’e gitmek için yine makam aracına tahsis edilen şoförünü kullandığı da ortaya çıkmıştı.

Haylen, bugünkü basın toplantısında geçen yıl da makam aracını iki kez özel işleri için kullandığını itiraf ederek şunları söyledi: 

Benim hatalarım şimdi hükümete zarar veriyor. Siyaset çok zor. Beklentiler çok yüksek. Bunun farkındayım.

Independent Türkçe, Guardian, 9 News