Rusya, Ukrayna'daki hedeflerine her zamankinden daha yakın

Avrupalılar Trump'ın kendilerini dışarıda bırakmasından endişeliler

Bir genç, Rusya'nın Ukrayna'nın dört bölgesini ilhak etmesinin birinci yıl dönümünü anma yürüyüşü öncesinde Kızıl Meydan'da Rus bayrağı sallıyor, Moskova, Rusya, 29 Eylül 2023
Bir genç, Rusya'nın Ukrayna'nın dört bölgesini ilhak etmesinin birinci yıl dönümünü anma yürüyüşü öncesinde Kızıl Meydan'da Rus bayrağı sallıyor, Moskova, Rusya, 29 Eylül 2023
TT

Rusya, Ukrayna'daki hedeflerine her zamankinden daha yakın

Bir genç, Rusya'nın Ukrayna'nın dört bölgesini ilhak etmesinin birinci yıl dönümünü anma yürüyüşü öncesinde Kızıl Meydan'da Rus bayrağı sallıyor, Moskova, Rusya, 29 Eylül 2023
Bir genç, Rusya'nın Ukrayna'nın dört bölgesini ilhak etmesinin birinci yıl dönümünü anma yürüyüşü öncesinde Kızıl Meydan'da Rus bayrağı sallıyor, Moskova, Rusya, 29 Eylül 2023

Ömer Önhon

Başkan Donald Trump ikinci kez göreve geldiğinde herkes onun politikalarının uluslararası alanda büyük bir yankı uyandıracağını tahmin ediyordu. Gerçekten de birkaç hafta geçmeden Trump’ın politikalarının hem üslup hem de uygulama açısından yarattığı şok dalgaları tüm beklentileri aştı.

Trump, seçim kampanyası sırasında iktidardan uzak kaldığı yılları “çok sayıda felaketle dolu bir dönem” olarak niteledi. Eğer kendisi başkan olsaydı bunların hiçbirinin yaşanmayacağını, yani Rusya’nın Ukrayna'yı işgal etmeyeceğini, Gazze'de savaş çıkmayacağını söyledi.

Bunu asla bilemeyeceğiz çünkü zamanı geriye döndürmenin bir yolu yok. Ancak Trump'ın bu çatışmaları bitirme konusundaki vaatlerini yerine getirip getiremeyeceğini göreceğiz.

Trump'ın hem siyasi hem de ekonomik politikaları, davranışları gibi keskin ve alışılmışın dışında. Ancak, diplomatik üslubuyla, girişimleri ve beklenmedik hamleleriyle herkesi şaşırtarak, işleri ilerletmeyi başarıyor.

Trump'ın Ukrayna yol haritasının temel unsurları şöyle:

- Savaşı savaşarak değil, diplomatik yollarla sonlandırmak

- Ukrayna'nın 2014 öncesi sınırlarına dönmesi gerçekçi olmadığından, Kırım ve doğu Ukrayna'nın ülke sınırları içerisinde kalması pek mümkün görünmüyor.

- Ukrayna'nın NATO üyesi olma şansı artık kalmadı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio başkanlığındaki ABD heyeti, 18 Şubat'ta Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Devlet Bakanı Musaid el-Ayban'ın ev sahipliğinde Riyad'da düzenlenen toplantıda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi. Yaklaşık 5 saat süren görüşmelerin ardından ilk turun sona erdiği belirtilerek yeniden bir araya gelme kararı alındı. Yani süreç başladı.

Riyad görüşmesinde tek konu Ukrayna değildi. ABD-Rusya ilişkileri, olası iş birliği alanları ve Ukrayna'daki savaşın nasıl sonlandırılacağı konuşuldu. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rus mevkidaşıyla sürecin kolaylaştırılmasını sağlayacak şu dört ilke üzerinde anlaştıklarını duyurdu:

- Washington ve Moskova'daki diplomatik misyonlarının faaliyetlerini yeniden aktif hale getirmek.

- Ukrayna'daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik müzakerelere yardımcı olmak üzere üst düzey bir ekip atamak.

- Ukrayna'daki çatışmanın sona ermesinin ardından jeopolitik ve ekonomik iş birliği imkânlarını araştırmak.

- Bu sürece katılmaya devam etmek ve üretken bir şekilde ilerlemesini sağlamak.

ABD, Rusya'nın işgal ettiği ve on binlerce Ukraynalının ülkelerini savunurken öldüğü Ukrayna'ya danışmadan Riyad'a gitti. ABD, nasıl ilerleyeceği ve Rusya'dan ne talep edeceği konusundaki tartışmalarla zaman kaybetmemek adına Avrupa'nın kilit ülkeleriyle birlikte, Ukrayna'yı devre dışı bıraktı.

ABD, nasıl ilerleyeceği ve Rusya'dan ne isteyeceği konusundaki tartışmalar ile zaman kaybetmemek adına Avrupa'nın kilit ülkeleriyle birlikte, Ukrayna'yı devre dışı bıraktı.

Aynı gün, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski'yi Ankara'da ağırladı. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Erdoğan, Mart 2022'de Rusya ile Ukrayna arasında Ankara'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve Karadeniz Tahıl Girişimi gibi somut sonuçlar veren doğrudan görüşmeleri hatırlattı. Erdoğan, Başkan Trump'ın savaşı sona erdirme yönündeki diplomatik girişiminin Türkiye'nin son üç yıldır benimsediği politika ile uyumlu olduğunu söyledi. Türkiye’nin, önümüzdeki dönemde Rusya, Ukrayna ve ABD arasında gerçekleşecek görüşmelere ev sahipliği yapmak istediğini belirtti.

Zelenski ise Ukrayna'nın arkasından hiçbir karar alınamayacağı uyarısında bulunarak, Ukrayna'nın Rusya tarafından işgal edilen topraklarından hukuken vazgeçmeyeceğini söyledi.

Trump, savaşta milyonlarca insanın öldürülmesini durdurmak istediğini söylüyor ancak aynı zamanda yaklaşımının ve politikasının önemli bir özelliği haline gelen finansal boyutları da gündeme getiriyor. Donald Trump, Fox News'e verdiği son röportajda, Rusların Ukrayna'yı işgalinden bu yana ABD'nin sağladığı tüm desteğe karşılık Ukrayna'dan 500 milyar dolar değerinde nadir toprak madenleri istediğini söyledi. Ukrayna'nın nadir toprak madenleri açısından zengin bir ülke olduğu ve Rusya'nın işgal ettiği topraklarda bu madenlerden büyük miktarlarda bulunduğu biliniyor. Trump, Ukrayna'nın teklifini temelde kabul ettiğini söylerken, Ukrayna tarafı bunu kabul ettiğini teyit etmedi.

Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana ABD ve Avrupa Ukrayna savaşına yoğun bir şekilde dahil oldu. Rusya'nın Ukrayna'da kazanmaması gerektiği sloganıyla Ukrayna'yı çeşitli yollarla silahlandırıp, bunun için tahsis ettiği büyük maddi kaynaklar ile desteklemeye başladı. Avrupa, 70 milyon avro insani yardım, 62 milyar avro da askeri yardım sağladı. ABD ise 50 milyar avro maddi ve insani yardım, 64 milyar avro da askeri yardımda bulundu. Bu miktarlar hesaplama yöntemlerine bağlı olarak daha da yüksek olabilir.

Ne toplu olarak AB ne de bireysel olarak Avrupa ülkeleri ABD olmadan Ukrayna'daki savaş çabalarını desteklemeyi sürdürebilirler. Bu nedenle, Riyad toplantısından bir gün önce İngiltere, Almanya, İtalya, Polonya, İspanya, Hollanda ve Danimarka liderlerinin yanı sıra Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu Başkanları ile NATO Genel Sekreteri, Paris'te Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ev sahipliğinde düzenlenen gayrı resmi toplantıda bir araya geldi. Liderler Ukrayna'ya desteğin sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar ancak bunun nasıl yapılacağına dair somut bir plan ortaya koyamadılar. Haberlerde Ukrayna'ya hangi güvenlik garantilerinin sağlanacağı ve nasıl sağlanacağı gibi çeşitli konularda farklı yaklaşımların olduğu aktarıldı.

scdfrgthy
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, 18 Şubat'ta Riyad'ın ev sahipliğinde düzenlenen ikili görüşmelerde Washington ve Moskova heyetleri arasında arabuluculuk yapıyor (Reuters)

Ne toplu olarak AB ne de bireysel olarak Avrupa ülkeleri ABD olmadan Ukrayna'daki savaş çabalarını desteklemeyi sürdürebilirler

Riyad'daki görüşmelerin ardından Trump, sosyal medyada Zelenski'ye yönelik sert eleştirilerini artırdı. Onu “seçilmemiş bir diktatöre dönüşen sıradan bir komedyen” olarak tanımladı. ABD Başkanı'nın, Ukrayna dahil hiçbir taraf ile istişare etme niyeti olmaksızın Rusya ile anlaşmaya varmakta kararlı olduğu artık açık ve net.

Bu yaklaşım Putin'in benzeri görülmemiş bir diplomatik zafer elde etmesine yardımcı olacaktır. Zira Rusya Devlet Başkanı, taviz vermeye gerek olmadığına dair artan kanaati ile kendisini hedeflerine her zamankinden daha yakın hissedecektir. Nitekim Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, arkasında kim olursa olsun, Moskova'nın Ukrayna'da hiçbir barış gücü bulunmasını kabul etmeyeceğini vurguladı.

Bu sahnenin gölgesinde Ukrayna kendisini daha da kırılgan bir konumda buluyor; işgal altındaki topraklarını geri alma ihtimalini yitirdiği gibi, Zelenski'nin siyasi geleceği de tehlikede. Ukrayna, doğal zenginlikleri ile Trump'a tazminat ödemek zorunda kalabilir.

Putin ise kararlı duruşunu sürdürdü ve Rusya stratejik hedeflerine bir adım daha yaklaştı. Moskova bugün vizyonunu dayatma konusunda daha özgüvenli görünüyor. Riyad görüşmesinin ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, kimliği ne olursa olsun Ukrayna'da herhangi bir barış gücü bulunmasının kendileri için kabul edilemez olduğunu net bir dille dile getirdi.

Buna karşılık, ABD ile Avrupalı müttefikleri arasındaki gerginlik tırmandı; bu durum, yakın zamanda düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı'nda belirgin bir şekilde görüldü. ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, demokratik değerler, ifade özgürlüğü ve sivil haklar konusunda Avrupa'yı sert bir şekilde eleştirdi. Öyle ki, ön sırada oturan Alman Savunma Bakanı, onun sözünü kesip, yüksek sesle itiraz ederek, “Bu kabul edilemez” dedi. Ancak Vance itirazlardan etkilenmedi ve konuşmasını sürdürdü.

Emekli Türk büyükelçi Ebru Barutçu, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in konuşmasını, ABD daimi temsilcilerinin BM İnsan Hakları Konseyi'nde Çin'in insan hakları ihlallerine yönelik konuşmalarına benzetti.

ABD ile Avrupalı müttefikleri arasındaki ilişkiler büyük olasılıkla inişli çıkışlı bir yolda ilerleyecek ve bu durum yeni bir Avrupa güvenlik çerçevesi hakkındaki tartışmaları beraberinde getirecek. Buna karşılık Avrupa kendi savunmasını sağlamak için alternatif stratejiler arayışına girebilir.



Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı kaynak: Gazze’de ateşkes anlaşmasının ilk aşaması cuma gününden önce sonuçlandırılabilir

TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı kaynak: Gazze’de ateşkes anlaşmasının ilk aşaması cuma gününden önce sonuçlandırılabilir

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı kaynak: Gazze’de ateşkes anlaşmasının ilk aşaması cuma gününden önce sonuçlandırılabilir

Mısırlı bir kaynak, Mısır’ın tatil beldesi Şarm eş-Şeyh’te yapılan müzakerelerde şu an hakim olan olumlu atmosferin devam etmesi halinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planının ilk aşamasının önümüzdeki cuma gününden önce tamamlanabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, şunları söyledi:

“Durum, Şarm eş-Şeyh’teki müzakerelerin ilerleyişine bağlı. Şu an mevcut olan olumlu atmosferi bozacak engeller ortaya çıkarsa bu müzakereler birkaç gün sürebilir. Ancak, esir takası konusunda gündemde bir anlaşmaya varıldığı ve Gazze şehri, Han Yunus ve Deyr el-Belah'tan çekilme haritalarının gözden geçirilmesi konusunda bir anlaşmaya varılmak üzere olduğu ve bunun diğer bölgelere de genişletilme olasılığının bulunduğu söylenebilir.”

Hamas'ın, Abdullah el-Bergusi, Mervan el-Bergusi ve Hasan Selame gibi önde gelen liderlerin ve üst düzey isimlerin serbest bırakılmasını sağlayarak iç kazanımlar elde etmek için esir takası meselesinde baskı uyguladığını belirten kaynak, Trump'ın müzakereler ve sonuçları hakkında devam eden brifinglerde tekrarlanacak ve görülecek olan baskısının devam etmesi nedeniyle, bu iki konuya herhangi bir yanıt olup olmayacağını söylemek için henüz çok erken olduğunu belirtti.

İlk anlaşmanın perşembe ya da cuma günü sağlanacağını ve Trump tarafından açıklanacağını düşünen Mısırlı kaynağa göre herhangi bir engel çıkması durumunda, karar en geç pazar gününe kadar ertelenebilir.

Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu anda başlıca engelin askeri operasyonun devam etmesi olduğunu, Hamas'ın gerekli lojistiği tartıştığını ve rehineleri teslim etmesini sağlayacak zaman ve takvimi ister engellerin kaldırılması, geri çekilme ve ateşkes yoluyla, ister diğer gruplardan esirler elde ederek olsun, ısrarla talep ediyor.”

İlk aşamanın hiçbir durumda bir haftayı geçmeyecek bir anlaşma ile ilerleyeceğini ve cuma günü veya öncesinde bir açıklama yapılabileceğini öngören kaynağa göre Hamas’ın silahları gibi daha karmaşık konuları ele alan sonraki aşamalarda, anlaşma veya uzlaşma sağlanması için ABD'nin çabalarını ve baskısını artıracağı muhtemel görünüyor.

frgty6
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Cibaliye Mülteci Kampı’nın batısındaki altı katlı bir binaya düzenlediği hava saldırısından kaçan Filistinli bir kadın ve çocukları (AFP)

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari dün Doha'da düzenlediği basın toplantısında, Şarm eş-Şeyh’te ‘dört saat süren ayrıntılı görüşmeler’ yapıldığını ve sonuçlarının ‘önümüzdeki günlerde’ ortaya çıkmasını beklediklerini söyledi.

Ensari, basın toplantısında şöyle konuştu:

“Şarm eş-Şeyh'te, ilk aşamanın ötesine geçen bir anlaşmaya varmak için yoğun bir şekilde çalışan bir Katar heyeti bulunuyor. İsrail'in saldırılarını yeniden başlatmak için fırsat olarak kullanabileceği engeller içermeyen pratik bir plana varmayı amaçlıyoruz.”

Mısır'da yayın yapan 'Kahire el-İhbariyye' televizyon kanalı, dünkü haberinde, Hamas ve İsrail arasındaki dolaylı müzakerelerin Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde ikinci gününe devam ettiğini bildirdi. Kanal, pazartesi günü başlayan istişarelerde şimdiye kadar olumlu bir atmosferin hakim olduğunu aktardı.

Toplantılar, üç ana sütundan oluşan Trump planının ilk aşamasını uygulamak için mekanizmalar ve ayrıntılar belirlemeyi amaçlıyor. Bunlardan birincisi, Filistinli tutukluların serbest bırakılması karşılığında İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için gerekli mekanizmaların belirlenmesi. Ardından, ateşkes ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesi için gerekli düzenlemelerin tartışılması. Daha sonra, Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının acılarına son vermek için yeterli insani yardımın akışının sağlanması.

Trump’ın Ortadoğu’da barış planının uygulanmasına ilişkin dolaylı istişareler pazartesi günü Mısır'da başladı. İsrail ve Hamas heyetlerinin katıldığı istişarelerde, esir takası, ateşkes ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılmasına ilişkin düzenlemeler görüşüldü.

Trump, 29 Eylül'de Gazze'de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması, ateşkes ve Hamas'ın silahsızlandırılması dahil olmak üzere 20 maddelik bir barış planı duyurmuştu.


Şam ile SDG arasında acil ateşkes anlaşması

İç güvenlik güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden sakinlerin Halep'in komşu mahallelerine tahliyesini sağladı (SANA)
İç güvenlik güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden sakinlerin Halep'in komşu mahallelerine tahliyesini sağladı (SANA)
TT

Şam ile SDG arasında acil ateşkes anlaşması

İç güvenlik güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden sakinlerin Halep'in komşu mahallelerine tahliyesini sağladı (SANA)
İç güvenlik güçleri, Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerinden sakinlerin Halep'in komşu mahallelerine tahliyesini sağladı (SANA)

Dün Şam'da, Suriye ordusu ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusundaki tüm bölgelerde ve askeri konuşlanma noktalarında kapsamlı ve acil bir ateşkes üzerinde anlaşmaya vardıkları açıklandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye Arap Haber Ajansı SANA’dan aktardığı habere göre Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhef Ebu Kasra’nın başkent Şam'da SDG lideri Mazlum Abdi ile görüştüğünü ve Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusundaki tüm bölgelerde ve askeri konuşlanma noktalarında kapsamlı bir ateşkes üzerinde anlaştıklarını, anlaşmanın derhal uygulanacağını söylediğini aktardı.

SDG kontrolündeki Halep'in Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde iki taraf arasında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından anlaşmaya varıldı. Pazartesi gecesi ve salı sabahı yaşanan çatışmalarda Suriye hükümetine bağlı güçlerden ve sivillerden ölen ve yaralananlar oldu.

Öte yandan resmi kaynaklar, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın Şam'da, Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Tümgeneral Marhef Ebu Kasra ve Genel İstihbarat Başkanı Hüseyin el-Selame'nin de katılımıyla ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ve ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper ile bir araya geldiğini bildirdi. Kaynaklara göre toplantıda, Suriye'deki son gelişmeler, siyasi sürece destek ve güvenlik ve istikrarın teşviki ile Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumak için AŞm ile SDG arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasına yönelik mekanizmalar ele alındı.


Almanya, 7 Ekim yıldönümünde bayrakları yarıya indirdi ve Filistin yanlısı gösteriyi yasakladı

İsrailli rehinelere atıf yapan "Onları hemen eve getirin" ifadesi, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü kutlamak için Brandenburg Kapısı'nın aydınlatılması sırasında görülüyor. Fotoğraf, 7 Ekim 2025'te Almanya, Berlin'de çekildi (EPA).
İsrailli rehinelere atıf yapan "Onları hemen eve getirin" ifadesi, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü kutlamak için Brandenburg Kapısı'nın aydınlatılması sırasında görülüyor. Fotoğraf, 7 Ekim 2025'te Almanya, Berlin'de çekildi (EPA).
TT

Almanya, 7 Ekim yıldönümünde bayrakları yarıya indirdi ve Filistin yanlısı gösteriyi yasakladı

İsrailli rehinelere atıf yapan "Onları hemen eve getirin" ifadesi, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü kutlamak için Brandenburg Kapısı'nın aydınlatılması sırasında görülüyor. Fotoğraf, 7 Ekim 2025'te Almanya, Berlin'de çekildi (EPA).
İsrailli rehinelere atıf yapan "Onları hemen eve getirin" ifadesi, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü kutlamak için Brandenburg Kapısı'nın aydınlatılması sırasında görülüyor. Fotoğraf, 7 Ekim 2025'te Almanya, Berlin'de çekildi (EPA).

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırının ikinci yıldönümünü anmak için dün Almanya genelinde bayraklar yarıya indirildi. Yahudi düşmanlığına karşı protesto gösterileri düzenlendi ve ayrıca Yahudi vatandaşlarla diyaloglar gerçekleştirildi.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Almanya'nın doğusundaki Leipzig kentindeki bir sinagogu ziyaretinde, "Düşüncelerimiz 7 Ekim 2023 kurbanlarıyla ve hâlâ teröristlerin elinde olan rehinelerle birlikte" ifadelerini kullandı.

 7 Ekim 2025'te Berlin'deki Bebelplatz meydanında İsrailli rehineler için düzenlenen anma törenine katılanlarca çiçekler ve mumlar bırakıyor. (AFP)7 Ekim 2025'te Berlin'deki Bebelplatz meydanında İsrailli rehineler için düzenlenen anma törenine katılanlarca çiçekler ve mumlar bırakıyor. (AFP)

Hamas'ın saldırısı İsrail'de yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne yol açarken, Gazze Şeridi'nde 250'den fazla kişi rehin tutuldu. İsrail daha sonra kıyı şeridinde büyük çaplı bir savaş başlattı ve çok sayıda kadın ve çocuk da dahil olmak üzere 67 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açtı. Gazze Şeridi ayrıca, İsrail'in bölgeye uyguladığı boğucu ablukanın sivil halka yiyecek, içme suyu ve ilaç erişimini engellemesinin ardından aylardır bir açlık savaşıyla boğuşuyor.

İnsanlar, 7 Ekim 2025'te İsrail'e yönelik gerçekleştirilen saldırının ikinci yıldönümünü anmak için Berlin'deki Bebelplatz Meydanı'nda İsrailli rehinelerin fotoğraflarının arkasında bir nöbet tutuyor (AFP)İnsanlar, 7 Ekim 2025'te İsrail'e yönelik gerçekleştirilen saldırının ikinci yıldönümünü anmak için Berlin'deki Bebelplatz Meydanı'nda İsrailli rehinelerin fotoğraflarının arkasında bir nöbet tutuyor (AFP)

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, bu günü Yahudi halkının tarihinde "kara bir gün" olarak nitelendirdi.

Berlin'deki Brandenburg Kapısı'nda, sabahın erken saatlerinde saldırıda hayatını kaybedenlerin isimlerinin okunması için bir tören düzenlendi. Ardından, saldırıda hayatını kaybedenlerin anısına bin 100 boş sandalye yerleştirildi ve kapıya, Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunan "Onları hemen eve getirin" yazısı asıldı.

 Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırının ikinci yıldönümü anısına Brandenburg Kapısı'nın ışıklandırılması sırasında İsrailli rehinelere atıfta bulunan “Onları hemen eve getirin” ifadesi... Fotoğraf, 7 Ekim 2025 tarihinde Almanya'nın başkenti Berlin'de çekilmiştir (EPA). Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırının ikinci yıldönümü anısına Brandenburg Kapısı'nın ışıklandırılması sırasında İsrailli rehinelere atıfta bulunan “Onları hemen eve getirin” ifadesi... Fotoğraf, 7 Ekim 2025 tarihinde Almanya'nın başkenti Berlin'de çekilmiştir (EPA).

Diğer Alman şehirlerinde de benzer etkinlikler düzenlendi. Örneğin, Hamburg belediye binası önündeki meydanda Belediye Başkanı Peter Tschentscher dayanışma mesajı verdi.

Berlin polisi, yaklaşık bin 500 güvenlik görevlisiyle anma etkinliklerine eşlik etti.

Planlanan başlangıç saatinden kısa bir süre önce, Berlin polisi, gösterinin şiddet olaylarına dönüşeceğinden endişe duymasını gerekçe göstererek, Alexanderplatz'da Filistin yanlısı ve İsrail karşıtı bir gösterinin yapılmasını engelledi.

Alman çevik kuvvet polisi, 7 Ekim saldırısının ikinci yıldönümünde İsrail yanlısı göstericileri Filistin yanlısı göstericilerden ayırıyor... Fotoğraf, 7 Ekim 2025 tarihinde Almanya'nın Frankfurt kentinde çekilmiştir (Reuters).Alman çevik kuvvet polisi, 7 Ekim saldırısının ikinci yıldönümünde İsrail yanlısı göstericileri Filistin yanlısı göstericilerden ayırıyor... Fotoğraf, 7 Ekim 2025 tarihinde Almanya'nın Frankfurt kentinde çekilmiştir (Reuters).

Yasağa rağmen, akşam saatlerinde birçok gösterici olay yerinin yakınında toplandı. Polis, hoparlörlerle göstericilere dağılmaları çağrısında bulunurken çatışmalar, arbede ve tutuklamalar yaşandığını bildirdi.

Alman cumhurbaşkanı, sinagogu ziyaretinde Gazze'deki sivillerin çektiği acılar konusunda “derin endişesini” dile getirdi, ancak İsrail'in politikasına yönelik eleştirilerin saldırıları ve saldırganlıkları haklı çıkaramayacağını vurgulayarak şöyle dedi: “Yahudileri tehdit eden veya onlara saldıran herkes hepimize saldırmış olur. Bunu kabul edemeyiz.”