Donald Trump, JFK suikastıyla ilgili fikrini açıkladı

Eski başkan John F. Kennedy, Kasım 1963'te Lee Harvey Oswald tarafından öldürüldü ancak komplo teorisyenleri başka birçok fikir ortaya attı (AP)
Eski başkan John F. Kennedy, Kasım 1963'te Lee Harvey Oswald tarafından öldürüldü ancak komplo teorisyenleri başka birçok fikir ortaya attı (AP)
TT

Donald Trump, JFK suikastıyla ilgili fikrini açıkladı

Eski başkan John F. Kennedy, Kasım 1963'te Lee Harvey Oswald tarafından öldürüldü ancak komplo teorisyenleri başka birçok fikir ortaya attı (AP)
Eski başkan John F. Kennedy, Kasım 1963'te Lee Harvey Oswald tarafından öldürüldü ancak komplo teorisyenleri başka birçok fikir ortaya attı (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, eski başkan John F. Kennedy'yi Lee Harvey Oswald'un öldürdüğü yönündeki resmi sonuca "her zaman" katıldığını söyledi ancak meşhur suikastçının yardım almış olabileceğini ima etti.

Hafta sonu Air Force One uçağındayken Trump, OutKick'ten Clay Travis'le Kennedy'nin suikastı hakkında vardığı sonuç da dahil birçok konuyu ele almak üzere bir araya geldi. OutKick, yönetimin "yeni medya" hamlesinin parçası olan muhafazakar bir internet sitesi.

Kennedy'yi öldürenin Oswald olduğuna inanıp inanmadığı sorulduğunda (ki bu bazı komplo teorisyenlerinin reddettiği bir sonuç) Trump, "İnanıyorum" yanıtını verdi.

Başkan "İnanıyorum ve her zaman böyle düşündüm" dedi.

Bununla birlikte Trump, "Tabii, ona yardım edildi mi?" diye sorarak diğer teorilere de açık kapı bıraktı.

Bazıları Oswald'un ABD yönetiminden, mafyadan, CIA'den, Küba hükümetinden, KBG'den ya da diğer güçlü kuruluşlardan yardım aldığına inanıyor. Şimdiye kadar tüm kanıtlar Oswald'un tek başına hareket ettiğini gösterdi.

Röportaj sorusu, Trump'ın yönetimine Kennedy suikastı soruşturması kapsamında kalan 80 bin belgeyi yayımlama talimatı vermesi üzerine geldi. Bu belgeler hassas nitelikleri nedeniyle kamuoyundan saklanıyordu ancak Trump, yönetimine hiçbir düzenleme yapmadan hepsini yayımlama talimatı verdi.

Nihayetinde belgeler Kennedy suikastı hakkında çığır açacak yeni bir bilgi ortaya koymadı. Ancak birkaç kişinin Sosyal Güvenlik numaralarını ortaya çıkardı.

XCDFGR
Başkan Donald Trump, Kennedy suikastı dosyalarının kamuoyuna açıklanmasından bir gün önce yayımlanacağını duyurmuştu. Trump şimdi de Kennedy'yi Lee Harvey Oswald'un öldürdüğüne inandığını söyledi (Reuters)

Trump, Travis'e, "Bence belgeler biraz sönük kaldı ve belki de bu iyi bir şey" diye konuştu.

Kennedy suikastı dosyaları, Trump'ın kamuoyunu ilgilendiren dava ve olaylarla ilgili bilgilerin gizliliğini kaldırma ve yayımlama çabalarının sadece bir parçası.

Başkan, Jeffrey Epstein'e yönelik federal soruşturma, Dr. Martin Luther King Jr. suikastı, Robert F. Kennedy'nin öldürülmesi, 11 Eylül saldırıları ve daha fazlasıyla ilgili bilgilerin yayımlanması için yönetimini yönlendiren bir idari emir imzaladı.

Independent Türkçe



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.