Putin: İsrail'e İran'ın nükleer silah edinme niyetinde olmadığını defalarca bildirdik

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'ndaki bir oturumda (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'ndaki bir oturumda (Reuters)
TT

Putin: İsrail'e İran'ın nükleer silah edinme niyetinde olmadığını defalarca bildirdik

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'ndaki bir oturumda (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'ndaki bir oturumda (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'nın İsrail'e İran'ın nükleer silah edinme niyeti olmadığını defalarca söylediğini belirtti.

Putin dün, İran'ın nükleer programı konusunda Tahran ve Tel Aviv arasında devam eden anlaşmazlığın ortasında, İran'ın nükleer enerjiyi barışçıl bir şekilde kullanma hakkını desteklediğini yineledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı RIA Novosti'den aktardığı habere göre Putin, Petersburg'da düzenlenen Uluslararası Ekonomik Forum çerçevesinde yaptığı açıklamada “İran'ın nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla kullanma hakkını savunuyoruz” dedi ve Rusya'nın bu konudaki tutumunun değişmediğini vurguladı.

Rusya'nın İran'ın Buşehr kentinde bir nükleer reaktör inşa ettiğini ve burada iki reaktör daha inşa etmek üzere sözleşme imzaladığını söyleyen Putin, Buşehr'deki çalışmaların tehlikeli güvenlik durumuna rağmen devam ettiğini belirtti. “Çalışanlarımızı oradan tahliye etmiyoruz” diyen Putin bu hafta Buşehr tesisinde çalışan Rusların sayısının yaklaşık 600'e ulaştığını kaydetti.

Rusya Devlet Başkanı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tesisteki işçilerin güvenliğini garanti altına almayı kabul ettiğini ifade etti.

Putin, hem İsrail hem de İran ile yaptığı son görüşmelerde anlaşmazlığın çözümüne yönelik bazı fikirler sunduğunu söyledi.

Rusya geçtiğimiz günlerde ABD'nin çatışmaya askeri müdahalesi ve Buşehr tesisinin bombalanması halinde, nükleer bir felaket riski konusunda uyardı ve çatışmaların durdurulması ve müzakere masasına dönülmesi çağrısında bulundu.



Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
TT

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)

Çin yapay zeka yarışında öne geçmek için milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor.

Çinli firmalar, 10 yılı aşkın süredir yapay zeka, elektrikli araç ve güneş panelleri gibi stratejik sektörlerde yerli üretimi artırmaya çalışıyor.

New York Times, Çinli şirketlerin Pekin yönetiminin sağladığı fonlarla özellikle yapay zeka alanında ABD’li firmaları geçmek için yatırımları artırdığını yazıyor. 

ABD’de yapay zeka altyapısının büyük ölçüde özel sektör yatırımlarıyla geliştiğine, Çin’deyse veri merkezleri, sunucular ve yarı iletkenler gibi kritik altyapıların devlet tarafından finanse edildiğine dikkat çekiliyor.

Pekin yönetimi, 2014’ten bu yana sadece yarı iletken sanayisine 100 milyar dolar yatırım yaptı. 

Bu yıl nisanda alınan kararla, yeni yapay zeka girişimlerine destek için 8,5 milyar dolarlık fon ayrıldı. 

Bunlara ek olarak ABD merkezli OpenAI ve Google ücretli, kapalı sistemler sunarken, Çinli firmalar açık kaynak sistemlerle dünya genelindeki mühendislerin ilgisini çekmeyi hedefliyor.

Alibaba, ByteDance, Huawei ve Baidu gibi büyük Çinli şirketler, son bir yılda üst düzey açık kaynak modeller yayımladı. Bu stratejiyle sadece teknik ilerleme değil, küresel nüfuz artışı da hedefliyor.

Yapay zeka teknolojilerine yatırım yapan ABD merkezli serbest yatırım fonu Interconnected Capital'in kurucusu Kevin Xu, şunları söylüyor: 

Açık kaynak, teknolojik anlamda yumuşak güçtür. Teknolojinin Hollywood’u veya Big Mac'i gibidir.

Diğer yandan analizde, devlet yönlendirmesinin baskın olması nedeniyle yapay zeka sektörünün bazı teknolojik değişimlere adaptasyonunun geciktiğine dikkat çekiliyor. Çinli şirketlerin uzun süre yüz tanıma gibi geleneksel yapay zeka sistemlerine odaklandığı, üretken yapay zeka modellerindeki sıçramalara ilk etapta yetişemediği aktarılıyor. 

Analizde, iki ülke arasındaki rekabetin ideolojik bir boyutu olduğu değerlendirmesi de paylaşılıyor. Popüler yapay zeka destekli sohbet botlarından ChatGPT’yi tasarlayan OpenAI’ın kurucusu Sam Altman, Amerikan ve Çinli şirketler arasındaki rekabeti “demokratik ve otoriter yapay zeka” mücadelesi gibi gördüğünü söylemişti. 

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post