Devrim Muhafızları Ordusu, İsrail'in yeni saldırı tehditlerinin ardından tam hazırlık halinde olduklarını açıkladı

Tahran'ın merkezindeki İran-Filistin Koordinasyon Binası'na asılan propaganda afişinde, Başbakan Binyamin Netanyahu'yla alay eden İsrail karşıtı bir karikatür yer alıyor. (EPA)
Tahran'ın merkezindeki İran-Filistin Koordinasyon Binası'na asılan propaganda afişinde, Başbakan Binyamin Netanyahu'yla alay eden İsrail karşıtı bir karikatür yer alıyor. (EPA)
TT

Devrim Muhafızları Ordusu, İsrail'in yeni saldırı tehditlerinin ardından tam hazırlık halinde olduklarını açıkladı

Tahran'ın merkezindeki İran-Filistin Koordinasyon Binası'na asılan propaganda afişinde, Başbakan Binyamin Netanyahu'yla alay eden İsrail karşıtı bir karikatür yer alıyor. (EPA)
Tahran'ın merkezindeki İran-Filistin Koordinasyon Binası'na asılan propaganda afişinde, Başbakan Binyamin Netanyahu'yla alay eden İsrail karşıtı bir karikatür yer alıyor. (EPA)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Mecid Musevi, İsrailli yetkililer ve askeri komutanların İran'a yeni saldırılar düzenleme olasılığına işaret etmesinin ardından, tüm senaryolara hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre Musevi dün yaptığı açıklamada, “Karşılaşabileceğimiz her duruma hazırlıklı olmalıyız. Ancak daha da önemlisi bu alandaki sorumluluğumuzun doğru bir şekilde farkında olmak” ifadelerini kullandı.

Musevi, geçen ay DMO Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanlığı’na atandıktan sonra ilk kez televizyona çıktığında, “İran halkı, ülkesini, vatanını ve rejimini savunmak için nasıl kararlı ve gayretli olduğunu defalarca kanıtladı” dedi.

Musevi, “Ülkeyi, Kerbela ve Aşure'nin yeniden yaşanabileceği bir arena olarak görmeliyiz” diyerek, İsrail ile çatışmaların yeniden başlaması olasılığına dolaylı olarak işaret etti.

Bu bağlamda Musevi şunları söyledi: “Beklenen Mehdi'nin ortaya çıkmasını hazırlayan devrimi, medeniyet ve zamanın sonu perspektifinden değerlendiriyoruz.”

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz salı günü, İran'a yönelik saldırıların yeniden başlaması ihtimalinin olduğunu söyledi. Bu açıklamaları, İsrail'in üst düzey askeri yetkilileriyle, aralarında Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in de bulunduğu kapsamlı bir değerlendirme toplantısı sırasında yaptı. Katz, İran'ın nükleer programını ve balistik füze programını yeniden başlatmamasını sağlamak için etkili bir plan hazırlanması gerektiğini vurguladı.

“Gazze Şeridi ve Yemen olmak üzere iki cephe halen açık” diyen Katz, İran, Lübnan ve Suriye'den gelen tehditlere karşı başarısını kanıtlamış olan İsrail'in sert saldırı politikasına uygun olarak bu iki cepheyi çözüme kavuşturmak için önlemler alması gerektiğini belirtti.

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in DMO Temsilcisi Abdullah Hacı Sadıki, İsrail'in savaşın ilk 48 saatinde ‘tüm hedeflerini gerçekleştirmeye’ çalıştığını söyledi. Sadıki, “Ekonomik baskının İran halkını yıprattığını, devrimin ilkelerinden vazgeçtiğini, İslam Cumhuriyeti'nin bölgedeki nüfuzunun sona erdiğini, ulus ile devlet arasındaki ilişkinin bozulduğunu ve liderliğin saygınlığını yitirdiğini düşündüler” şeklinde konuştu.

Sadıki sözlerini şöyle sürdürdü: “Operasyonun ardından içerde bir hareket bekliyorlardı. Nükleer program ile füze sistemi olmak üzere iki güç merkezini vurmayı planladılar. Hatta İsrail, İran Dini Lideri’ni hedef almaya ve gelecekte Dini Lider seçimine katılacak kişileri ortadan kaldırmaya çalıştı. Plan büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı.”

“Günümüz, diplomasi ile sahadaki güç (DMO) arasındaki entegrasyon açısından tarihte eşi benzeri görülmemiş bir dönemdir. Hükümet ve halk, devlet bayrağı altında daha önce hiç bu kadar uyumlu bir şekilde çalışmamıştı” ifadelerini kullanan Sadıki, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'ye “Diplomasi cephesindeki savaşçı olarak sizi selamlıyorum” dediğini bildirdi.

İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, İsrail ile savaşın dördüncü gününde Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısının hedef alınmasına ilişkin yeni ayrıntılar açıkladı.

Ejei salı akşamı devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Bir anda elektrik kesildi ve mekân tamamen karanlığa gömüldü” dedi.

Ejei, savaş sırasında İsrail için casusluk yaptıkları şüphesiyle yaklaşık 2 bin kişinin gözaltına alındığını belirtti. Ejei, “Soruşturmaların tamamlanmasının ardından, bunların çoğu casus olmadıkları ve İsrail ile iş birliği yapmadıkları tespit edilerek serbest bırakıldı” dedi.

“İsrail ile iş birliği yaptığı kanıtlanan kişiler, onlardan bilgi alınması ve ortaklarının ortaya çıkarılması tamamlanana kadar gözaltında tutulmaya devam ediyor” diyen Ejei, bu işlemin ‘biraz zaman alabileceğini’ ifade etti.



İki İsrail örgütü: Netanyahu hükümeti Gazze'de “soykırım” yapıyor

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

İki İsrail örgütü: Netanyahu hükümeti Gazze'de “soykırım” yapıyor

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

İsrail'in insan hakları örgütleri B'Tselem ve İsrailli Doktorlar, dün yaptıkları açıklamada, yaptıkları araştırmalara dayanarak İsrail'in Gazze Şeridi'nde “soykırım” işlediğini doğruladılar.

İki insan hakları örgütü yaptıkları ortak bir açıklamada, “İsrail'de Gazze Şeridi'ndeki Filistin toplumunu yok etmek ve soykırımına uğratmak için çalışan bir soykırım sisteminin geliştirilmesini” kınadı.

Her iki kuruluş da sık sık Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümetinin politikalarını eleştiriyor ancak raporlarını duyurdukları ortak konferansta kullandıkları dil en sert olanıydı.

B'Tselem İcra Direktörü Yuli Novak yaptığı açıklamada, “Soykırım gerçekleştiren bir toplumun parçası olduğunuzu fark etmeye hiçbir şey sizi hazırlayamaz. Bu bizim için çok zor bir an” dedi. “Burada yaşayan ve her gün tanıklıkları ve gerçekliği gören İsrailliler ve Filistinliler olarak, gerçeği olabildiğince açık bir şekilde söylemek bizim görevimizdir: İsrail, Filistinlilere karşı soykırım suçunu işlemektedir.”

Gazze'de savaş, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'in güneyine düzenlediği saldırının ardından patlak verdi. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına verilere göre saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, Hamas'ın yönettiği Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, çoğu sivil olmak üzere 59 bin 821 Filistinlinin öldüğü yıkıcı bir savaşla karşılık verdi. Bu rakamlar Birleşmiş Milletler tarafından da güvenilir kabul ediliyor.

İsrail, Gazze'nin geniş alanlarını tahrip ederken, tüm Gazze halkını defalarca yerinden etti. Birleşmiş Milletler kurumları, halkın yetersiz beslenme ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.

Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın açtığı davada 2024'ün başlarında verdiği kararda, İsrail'in Gazze'deki operasyonunun Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal etmiş olabileceği sonucuna vardı.

İsrail hükümeti, ABD'nin desteğiyle bu suçlamayı şiddetle reddediyor ve Hamas'ı yenmek ve Gazze'de hala tutulan İsrailli rehineleri geri getirmek için savaştığını söylüyor.

İsrail'in önde gelen insan hakları örgütleri olan B'Tselem ve İnsan Hakları için Doktorlar, savaşın hedeflerinin bunun ötesinde olduğunu belirtiyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre B'Tselem, üst düzey politikacıların açıklamalarını aktararak, İsrail'in “Gazze'deki Filistin toplumunu yok etmek için koordineli ve açık bir niyetle hareket ettiğini” ortaya koyuyor.

İnsan Hakları İçin Doktorlar Örgütü'nün hazırladığı raporda, "Gazze Şeridi'ndeki sağlık sisteminin kasıtlı ve sistematik bir şekilde ortadan kaldırıldığı" ifade edildi.