Hapisteki savaş karşıtı Rus gazeteci üçüncü kez intihar girişiminde bulundu

Maria Ponomarenko (Arşiv- Reuters)
Maria Ponomarenko (Arşiv- Reuters)
TT

Hapisteki savaş karşıtı Rus gazeteci üçüncü kez intihar girişiminde bulundu

Maria Ponomarenko (Arşiv- Reuters)
Maria Ponomarenko (Arşiv- Reuters)

Ukrayna savaşını eleştirdiği için sekiz yıl hapis cezasına çarptırılan bir Rus gazetecinin üçüncü kez intihar girişiminde bulunduğu ve tedavi için hastaneye kaldırıldığı, avukatı ve çalıştığı internet sitesi tarafından dün yapılan açıklamada belirtildi.

Maria Ponomarenko (46), iki yıl önce, Ukrayna'nın Mariupol kentinde mültecileri barındıran bir tiyatroya düzenlenen Rus saldırısını sosyal medyada eleştiren paylaşımlar nedeniyle mahkum edildi.

Kiev ve Batı, saldırıda yüzlerce sivilin ölümünden Moskova'yı sorumlu tutarken, Rusya bunu reddediyor.

Avukatı Dmitry Shitov, Telegram'da yaptığı açıklamada, "Maria, 30 Temmuz'dan 9 Ağustos'a kadar üç kez intihar girişiminde bulundu ve önemli miktarda kan kaybetti" ifadelerini kullandı.

Avukat, Rus yasaları Rusça yayınlarda intihar kelimesinin kullanılmasını yasakladığı için bu kelimeyi tam olarak kullanmadı.

Shitov, Ponomarenko'yu Sibirya'nın Barnaul kentindeki hapishane hastanesi koğuşunda ziyaret ettikten sonra, durumunun “tatmin edici” olduğunu söyledi. İntihar girişimlerinin hapishanedeki kötü koşulları protesto amaçlı olduğunu belirten Shitov, Ponomarenko'nun birçok kez tek kişilik hücreye konulduğunu ve gardiyanların ona “zorbalık” yaptığını belirtti.  

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre iki çocuk annesi Ponomarenko, bağımsız haber sitesi “Rus News” için çalışıyordu.

Shitov, hapishanede birçok kez açlık grevi yaptığını ve “işkenceye benzer” hapishane koşulları nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu ifade etti.

Ponomarenko mart ayında mahkeme önünde yaptığı son savunmada, “Hapishane sisteminde gördüğüm kadar şiddet hiç görmedim” ifadesini kullandı.

Rus News, Ponomarenko'nun gardiyanlara saldırması nedeniyle ilave hapis cezası aldığını bildirdi.

AFP’ye göre Rusya, Ukrayna'yı işgalinin ardından yetkililerin Rus ordusu hakkında yanıltıcı veya zararlı olarak değerlendirdiği bilgileri suç sayan yeni bir yasa çıkardı.



Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
TT

Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün (cuma) Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Trump'ın görevde olduğu sürece Pekin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söylediğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Trump, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda görüşmeler yapmadan önce Fox News’e verdiği röportajda bu açıklamayı yaptı.

Trump, Fox News’in ‘Special Report’ (Özel Haber) programına verdiği röportajda şunları söyledi: “Size şunu söyleyeyim, bildiğiniz gibi, Çin Devlet Başkanı Şi ve Tayvan arasında çok benzer bir durum var. Ancak ben buradayken bunun kesinlikle olmayacağını düşünüyorum. Göreceğiz.”

Trump, “Başkan Şi bana ‘Sen başkan olduğun sürece bunu asla yapmayacağım’ dedi. Ben de ona ‘Tamam, bunu takdir ediyorum’ dedim. O da ‘Ben çok sabırlıyım ve Çin de çok sabırlı’ dedi” ifadelerini kullandı.

Trump ve Şi, Trump'ın ikinci başkanlık döneminde haziran ayında ilk kez telefon görüşmesi yaptılar. Trump ayrıca, nisan ayında Şi'nin kendisini aradığını söyledi, ancak bu görüşmenin ne zaman gerçekleştiğini belirtmedi.

Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve gerekirse güç kullanarak özerk demokratik ada ile yeniden birleşmeyi taahhüt ediyor. Tayvan, Çin'in egemenlik iddialarına şiddetle karşı çıkıyor.

Çin'in Washington Büyükelçiliği dün Tayvan konusunu Çin-ABD ilişkilerinde ‘en önemli ve hassas konu’ olarak nitelendirdi. Büyükelçilik Sözcüsü Liu Pengyu yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD hükümeti, tek Çin ilkesi ve ABD ile Çin arasındaki üç ortak bildirgeye bağlı kalmalı, Tayvan ile ilgili konuları akıllıca ele almalı, Çin-ABD ilişkilerini ve Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrarı ciddiyetle korumalıdır.”

Washington, Tayvan'ın ana silah tedarikçisi ve uluslararası destekçisi olmasına rağmen, çoğu ülke gibi ABD’nin de ada ile resmi diplomatik ilişkisi bulunmuyor.