Biden'ın oğlu, "iş ilişkilerinde babasının siyasi nüfuzunu kullandığı" gerekçesiyle Kongreye ifadeye çağrıldı

ABD Başkanı Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden ve kardeşi James Biden, özellikle "denizaşırı ülkelerdeki iş ilişkilerinde siyasi nüfuz kullandıkları" iddialarına ilişkin Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesine ifade vermeye çağrıldı

(AA)
(AA)
TT

Biden'ın oğlu, "iş ilişkilerinde babasının siyasi nüfuzunu kullandığı" gerekçesiyle Kongreye ifadeye çağrıldı

(AA)
(AA)

BBC'nin haberine göre, ABD Temsilciler Meclisi Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesi Başkanı James Comer, yaptığı açıklamada, Biden ailesi üyelerinin, Joe Biden'ın Başkan Yardımcılığı döneminde "denizaşırı ülkelerden aldıkları ödemeleri gizlemek amacıyla 20'den fazla paravan şirket kurdukları iddiasını içeren bazı mali kayıtlar" elde edildiğini söyledi.

Comer, Hunter Biden ve James Biden'ın yanı sıra iş ortaklarını, "denizaşırı ülkelerdeki iş ilişkilerinde Joe Biden'ın siyasi nüfuzunu kullandıkları" iddialarına yönelik ifade vermek üzere Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesine çağırdıklarını kaydetti.

Biden ailesinin, ortaklarının ve şirketlerinin, bu ticaretten 24 milyon dolardan fazla para aldıklarının öne sürüldüğünü dile getiren Comer, James Biden'ın 6 Aralık'ta, Hunter Biden'ın da 13 Aralık'ta Komite önünde yeminli ifade vermesine karar verildiğini belirtti.

Beyaz Saraydan açıklama

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre, basın toplantısında konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Jean-Pierre, bunun bir yıldır devam eden bir soruşturma olduğunu ve "Başkan Biden'ın görevi kötüye kullandığına dair hiçbir kanıtın bulunamadığını" savundu.

Biden ailesine yönelik soruşturma

Dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, 12 Eylül'de Biden'ın Başkan Yardımcılığı döneminde görevini suistimal ettiğini ve bu vesileyle oğlu Hunter Biden'ın babasının görevini iş ilişkilerinde imtiyaz elde etmek için kullandığını iddia etmişti.

Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçiler, Başkan Biden'ın aile üyelerinin yurt içi ve dışı iş anlaşmalarından haberdar olduğuna ve bu anlaşmalarda rol oynadığına dair kanıtlar bulduklarını öne sürerek Biden'ın görevden azledilmesi için soruşturma başlatmıştı.

Gözetim Komitesinin ilk azil oturumunda tanıklar ve bazı Cumhuriyetçiler, Başkan'ın herhangi bir suç işleyip işlemediğini belirlemek için daha fazla kanıta ihtiyaç olduğunu kaydetmişti.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.