Trump'ın Iowa'da kazandığı açık ara zafer ne anlama geliyor?

Bir başkan adayı yarıştan çekildi

Trump'ın toplam 2,6 milyar dolar serveti olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Trump'ın toplam 2,6 milyar dolar serveti olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
TT

Trump'ın Iowa'da kazandığı açık ara zafer ne anlama geliyor?

Trump'ın toplam 2,6 milyar dolar serveti olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Trump'ın toplam 2,6 milyar dolar serveti olduğu tahmin ediliyor (Reuters)

ABD'de başkanlık seçim yarışının geleneksel olarak başladığı Iowa eyaletinde Cumhuriyetçi aday adaylarını karşı karşıya getiren ön seçimler tamamlandı.

AP haber ajansının duyurduğu ve resmi olmayan sonuçlara göre Donald Trump, rakipleri Florida Valisi Ron DeSantis ile ABD'nin eski BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley'i geride bırakarak Iowa'da ipi göğüsledi.

Parti toplantıları şeklinde (caucus) yapılan ön seçimlerde kesin olmayan sonuçlara göre Trump, oyların yüzde 51'ini alarak rahat bir galibiyet elde etti.

DeSantis yüzde 21'in biraz üzerindeki oy oranıyla ikincilik koltuğunu kazanırken, Haley ise yüzde 19 düzeyinde kalarak üçüncü oldu.

Oyların yüzde 8'ini alan teknoloji girişimcisi Vivek Ramaswamy dördüncü sırada kaldı. Kendini Trump'ın MAGA hareketinin varisi olarak gören Ramaswamy, sonuçların ardından seçim yarışından çekildiğini ve Trump'ı destekleyeceğini açıkladı.

Trump direksiyonda kalmayı sürdürüyor

ABD'de şu ana kadar yapılan tüm büyük anketler Trump'ın Cumhuriyetçilerin adayı olacağını ortaya koyuyordu.

Anketlerde edilen bu bulgular Iowa'daki ön seçimlerle birlikte kanıtlanmış oldu.

Iowa'da seçim kampanyasına çok az zaman harcayan, hiçbir adaylık münazarasına katılmayan ve geçen yılı mahkemelerde geçiren Trump'ın rahat zaferi, eski ABD liderinin adaylık yolununun açık olduğunu gösterdi.

Iowa'daki seçimlerin sonucu ayrıca New Hampshire'da yapılacak sıradaki ön seçim ve Cumhuriyetçilerin başkan adaylığı için de güçlü bir işaret.

Haley'nin gerçek sınavı New Hampshire'da

Trump, Iowa'da açık ara bir zafer kazansa bile ikincilik yarışı hâlâ çok yakın.

Ron DeSantis'in Iowa'da yaptığı kampanya onu küçük bir farkla ikinci sıraya taşısa da, Nikki Haley'nin de bu ön seçimden sağ çıktığını söylemek mümkün.

Zira ABD'nin eski BM Büyükelçisi, son haftaları New Hampshire'a odaklanarak geçirmişti. Dolayısıyla Haley'nin sıradaki ön seçimde atağa geçebileceği düşünülüyor.

Yine de DeSantis ve Haley arasındaki rekabetin başabaş gitmesi Trump'ı alternatifsiz bırakan unsurlardan biri.

DeSantis yolun sonuna yaklaşıyor

Florida Valisi Ron DeSantis, Iowa'daki seçimlerde Haley'i geride bırakarak ufak bir zafer kazansa da, adaylığının ne kadar daha devam edeceği ve kampanyanın ilerleyen süreçleri için gerekli mali kaynakları nasıl sağlayacağı soru işareti.

DeSantis, Iowa'da güçlü bir kampanya yapmış ve birden fazla kez ön seçimi kazanacağını söylemişti.

Florida Valisi'nin Iowa'yı kazanmak için yapılması gereken her şeyi yaptığını söylemek mümkün. DeSantis kampanya sürecinde eyaletteki 99 ilçeyi de ziyaret etti, küçük kasabalara uğradı, barlara girdi ve halkın sorularını yanıtladı.

Ancak buna karşın Iowa'daki Cumhuriyetçileri Trump'tan vazgeçmeye ikna edemedi. Bundan sonraki süreçteyse ideolojik avantajını kaybettiği bazı bölgelere gidecek.

Anketler onun New Hampshire'da üçüncü olacağını, Nevada'daysa Trump'a açık farkla kaybedeceğini söylüyor.

DeSantis bu noktada hâlâ yarışta kalırsa, sıradaki durak Trump'ın çok sevildiği ve Haley'nin eski vali olduğu Güney Carolina olacak.

Iowa başkanlık seçimi için önemsiz

Trump, Iowa'daki ön seçimi açık ara farkla kazansa da, eyaletteki seçimin kasımdaki başkanlık seçimleriyle ilgili ipuçları sunduğunu söylemek mümkün değil. 

Zira 1980'den bu yana Iowa'daki önseçimleri kazanan 7 isimden sadece ikisi başkan adayı olmayı başarmıştı.

Ayrıca ön seçimlerin sadece Cumhuriyetçi Parti üyeleri için yapıldığını ve onların da yüzde 15'inin dün oy kullandığını hatırlatmak gerekiyor.

Yani Trump başkan adayı seçilse bile, Cumhuriyetçi seçmenlerin daha az muhafazakar olanlarını ikna etmek için Iowa'da kampanya yürütmesi şart.

Independent Türkçe



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.