Trump, Cumhuriyetçilerin bir kuşağını nasıl tamamen yuttu?

Eski başkan Iowa'yı kazanarak, Maga hareketinin potansiyel varislerini bilfiil saf dışı bırakmış olacak

Eski ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, Cumhuriyetçilerin bir kuşağını nasıl tamamen yuttu?

Eski ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Eric Garcia 

Donald Trump, Kasım 2022'de bir dönem daha başkanlığa aday olacağını açıklar açıklamaz Cumhuriyetçilerin önseçimi sona erdi. Geri kalan her şey, bağışçıların, Cumhuriyetçi danışmanların ve basının, soyadı "Trump" olmayan herhangi birinin ABD Başkanı Joe Biden'a karşı yarışmak için gerçek bir şansı varmış gibi davrandığı bir tiyatro provasından ibaretti.

Ancak Florida Senatörü Marco Rubio'nun pazar günü, pazartesi akşamı yapılacak Iowa parti içi seçimi öncesinde verdiği destek, Trump'ın üstünlüğünün altını çizer gibiydi. Balık hafızalılar için, Trump bir keresinde Rubio'ya "Küçük Marco" adını takmış ve Barack Obama'nın Ulusa Sesleniş konuşmasına verdiği yanıt sırasında su içtiği için onunla alay etmişti; Rubio ise Trump'ın ellerinin boyutuyla dalga geçmiş ve ona "dolandırıcı" demişti.

Rubio'nun ikiyüzlülüğü ve fırsatçılığı pek de sürpriz değil. Çok az Cumhuriyetçi, Florida senatörü kadar Trump'a destek verdi ancak Inside Washington'ın dostu James Hohmann'ın Washington Post'ta belirttiği gibi, bu destek mideye çifte yumruk anlamına geliyor: 2016'da Güney Carolina önseçiminden önce eyaletin o zamanki valisi Nikki Haley, Rubio'yu desteklemiş ve "Donald Trump çocuklarıma anaokulunda yapmamalarını öğrettiğim her şey" demişti; öte yandan bu, memleketinin valisi Ron DeSantis'e yönelik bir başka saygısızlık daha anlamına geliyor. (Rubio, soğukluğu ve dostluklar kurmaktan kaçınmasıyla bilinen DeSantis'in siyasetin temel bir kuralını göz ardı ettiğinin bir başka işareti: Dostlarınızı onlara ihtiyaç duymadan önce edinin).

Ancak Rubio'nun Trump'ın arkasında yer alma kararı, Trump'ın Cumhuriyetçi Parti'yi (GOP) nasıl tamamen fethettiğine ilişkin bir başka önemli noktanın da altını çiziyor: Trump, en azından bir Cumhuriyetçi neslin tamamını bilfiil saf dışı bıraktı.

Bu noktada, Barack Obama'nın 2008'deki tarihi zaferinin Demokrat Parti'nin eyalet bazında ve yerel düzeyde çöküşünü ve Çay Partisi'nin (vergilerin ve devlet harcamalarının düşürülmesini savunan Cumhuriyetçi Parti hareketi -çn.) yükselişini öncelediği eski bir haber. Ancak bu aynı zamanda çok sayıda Cumhuriyetçinin, kendilerini başkanlığa aday olmak için en iyi zamana fırlatması gereken seçimleri kazanması anlamına geliyordu.

Gerçekten de Trump, GOP adaylığı için yarıştığında rakiplerinin çoğu Ohio'nun o zamanki valisi John Kasich, Rubio, Teksas Senatörü Ted Cruz, Kentucky Senatörü Rand Paul ve o zamanki Louisiana Valisi Bobby Jindal gibi GOP'un parlak ışıklarıydı. Bu Cumhuriyetçilerin hepsi GOP'un nasıl ilerleyebileceğine ilişkin büyük bir vizyon sundu; Paul gençlere hitap edebilecek özgürlükçü bir marka önerdi; Cruz muhafazakarların 2008 ve 2012'de yeterince sağcı Cumhuriyetçileri aday göstermediklerini düşünmelerinin ardından sert bir muhafazakar yaklaşım sundu; Rubio vergi kredileri ve göçmenlik reformunda daha parlak bir vizyon benimsedi.

Trump teker teker onların umutlarını yok etti. Paul'e çirkin dedi, Kasich'i özensiz yemek yemekle suçladı ve Cruz'un babasını John F. Kennedy suikastına yardım etmekle suçladı. Trump daha sonra rakiplerini destekleyen tüm seçmenleri yuttu. Birçoğu muhtemelen 2016'da Trump'ın kaybedeceği ve sonunda onun arkasında durdukları için ödüllendirilecekleri varsayımıyla onu destekledi ya da arkasında durdu.

Elbette bu gerçekleşmedi. Bunun yerine Trump kazandı ve böylece partiye en az 4 yıl boyunca hakim olmayı garantiledi. Trump'ın zaferi aynı zamanda o dönem Temsilciler Meclisi Başkanı olan Paul Ryan ve Kevin McCarthy gibi gelecek vaat eden diğer isimlerin de Trump'ın hoşuna gidecek şekilde davranmak zorunda kalmalarını garantiledi.

Öte yandan, Josh Hawley ve J.D. Vance gibi GOP teşkilatının diğer altın çocukları, GOP merdivenlerini tırmanmayı ve senato yarışlarını kazanmayı umdukları için daha MAGA (Amerika'yı Yeniden Harika Yap) bir duruş benimsemek zorunda kalırken, Bob Corker ve Jeff Flake gibi Trump'ı daha fazla eleştiren diğer Cumhuriyetçiler Senato'dan ayrılacaktı. Ancak ironik bir şekilde, bu Cumhuriyetçiler Trump'la daha fazla uyum sağlayarak daha geniş bir kitleye hitap etme kabiliyetinden vazgeçmiş olacaklardı.

Eski bir başkan yardımcısının kızı olan Liz Cheney, Trump'ın azledilmesi yönünde oy kullanıp önseçimi kaybetmeden önce bir noktada Temsilciler Meclisi'nin ilk kadın Cumhuriyetçi başkanı olarak görülüyordu. Nebraska Senatörü Ben Sasse, 6 Ocak sebebiyle Trump'ın mahkum edilmesi yönünde oy kullandıktan sonra Florida Üniversitesi'nin başkanı olmak üzere Senato'dan ayrıldı.

Bunun en büyük nedeni Trump'ın tam hakimiyete olan inancı. GOP, kendisini devirebilecek potansiyel çıraklar bulunabilecek bir parti olamazdı. Aksine, yerine geçemeyecek itaatkar yardımcılara ihtiyacı vardı.

Bu gece Trump, Haley ve DeSantis'i tahttan indirerek GOP'u fethetme sürecini tamamlayacak. Trump, Haley'i kendi yönetimine katarak ve dış politikada yetkin olmamasına rağmen Birleşmiş Milletler nezdinde ABD Büyükelçisi olarak atayarak onu çoktan kontrol altına almıştı.

Bunu yaparak, GOP'un daha cazip bir versiyonunu sunan birini etkisiz hale getirdi: Sağlam muhafazakar referanslara sahip olmasına rağmen Demokratlara da hitap eden, Hintli Amerikalı göçmenlerin kızını. Trump'ın yükselişi aynı zamanda Senato'nun tek siyah Cumhuriyetçisi olan, GOP'un daha güneşli bir versiyonunu sunan ve siyahlara hitap edebilecek Tim Scott'ın adaylığını da engelledi.

Üstelik Kovid-19 salgını sırasında eyaletini hızla yeniden açmaktan, 6 haftadan sonra kürtajı yasaklamaya ve okullarda toplumsal cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimin nasıl öğretileceğini kısıtlamaya kadar muhafazakar bir politika istekleri listesi hazırlayan, Yale ve Harvard mezunu, genç ve sert muhafazakar DeSantis'ten hiç söz etmiyoruz. Trump'ın, DeSantis'in yanıt vermeyi reddettiği tekrarlanan hakaretleri onu zayıflattı.

Artık Trump, Cumhuriyetçilerin tek ulusal adayı olmaya hazırlanıyor. Aynı şekilde, salıncak eyaletler için fazla zehirli olan adayları desteklemesi, bu yıl kaybetmesi, ikinci dönemini tamamlaması ya da sonunda vefat etmesi halinde sahneden indiğinde başkanlık yarışlarını kazanabilecek çok az aday olduğu anlamına geliyor.

DeSantis, Trump'a GOP kulüp binasının anahtarlarını teslim ederek, diğer tüm Cumhuriyetçileri bilfiil dışarıda bıraktı.

Independent Türkçe



Gazze Şeridi'nde ateşkesin ardından geçici uluslararası bir yönetimin kurulması

Görsel: Axel Rangel Garcia
Görsel: Axel Rangel Garcia
TT

Gazze Şeridi'nde ateşkesin ardından geçici uluslararası bir yönetimin kurulması

Görsel: Axel Rangel Garcia
Görsel: Axel Rangel Garcia

James Jeffrey

ABD Başkanı Joe Biden'ın 31 Mayıs'ta İsrail'in yeni ateşkes planını onaylaması, Gazze'deki savaşın tüm dinamiğini değiştirdi. O tarihten bu yana yapılan yorumların çoğu, İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik stratejisinde algılanan değişimden ziyade Hamas Hareketi’nin kısa süre önce açıkladığı yanıta ve önerinin ayrıntılarına yönelikti. Biden tarafından açıklanan ve İsrail'in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini ve kalıcı ateşkes yapılmasını öngören teklif, 'ertesi gün' için kapsamlı bir planlama yapılması ihtiyacını daha da belirgin hale getirdi. Ancak ertesi gün ile ilgili ne İsrail'de ne de Washington'da henüz detaylı bir planlama yapılmış değil.

Birkaç aydır, düşünce kuruluşları ve medyadan meslektaşlarla birlikte Gazze'de savaş sonrası uluslararası bir yapının oluşturulmasına ilişkin bir plan üzerinde çalışıyorum. Bu plan, yerel yetkililer belirli düzenlemeler altında yeni bir hükümet ve hem Gazzelilere hem de İsraillilere barış getirecek umut verici bir güvenlik yapısı kurmadan önce, Gazze'nin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olunması gerektiğine dikkati çekmeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz mayıs ayında Wilson Centre Forumu'nda tartışılan ve resmi internet sitesinde yer alan plan, İsrailli ve Amerikalı hükümet yetkilileri ve çeşitli Arap taraflarla görüşülerek hazırlandı. Planın göze çarpan unsurlarına geçmeden önce İsrail'in ateşkes önerisinde nelerin yeni olduğuna ve bu planın buna nasıl uyduğuna bir göz atalım.

İsrail, ateşkesle ilgili düşüncesinin detaylarını şimdiye kadar kamuoyuna açıklamadı. Bu yüzden (dört buçuk sayfa olduğu söylenen) teklifin yapısal çerçevesini anlamamız için Başkan Biden'ın açıklamalarını ve İsrail'in farklı ve bazen de çelişkili tepkilerini masaya yatırmalıyız. İsrail'in öncelikle, müzakerelerin başarılı olması halinde, teklifin ikinci aşamasının sonunda İsrail Savunma Kuvvetlerinin Gazze'den tamamen çekilmesini kabul ettiği açıkça görülüyor.

Plan, ilk etapta Gazze'yi yönetecek çok uluslu bir idarenin kurulmasını ve bu idarenin Uluslararası Temas Grubu’na rapor vermesine odaklanıyor.

İkinci olarak, İsrail, Gazze Şeridi için daha sonra gelecek üçüncü aşamada kapsamlı bir yeniden inşa planını kabul etmeye hazır görünüyor. Bu önemli bir gelişme, zira Başkan Biden'ın da kabul ettiği üzere İsrail'de bazıları halen Gazze Şeridi'nin İsrail’in yarı kalıcı işgali altında olmasını bekliyor. Üstelik, herhangi bir büyük yeniden inşa planı, güvenlik kaygıları, birçok kilit öneme sahip sınır kapısını kontrol etmesi ve su, elektrik, iletişim gibi temel hizmetleri sağlaması göz önünde bulundurulduğunda İsrail'in desteğinin alınması gerekiyor. Senatör Lindsey Graham da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinin hemen ardından 9 Haziran'da Face the Nation adlı televizyon programında, İsrail'in ateşkes önerisi doğrultusunda Gazze'nin yeniden inşasına ve yönetimine ilişkin bir planı olduğunu ifade etmişti. Bu, edindiğim başka bilgilerle de tutarlı.

Geliştirdiğimiz plan, 11 Haziran'da ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından açıklanan ve Arap devletlerinin ‘Gazze'nin istikrara kavuşturulması ve yeniden inşasında rol oynayacağı geçici bir güvenlik oluşumu ile idari yapı oluşturmasını’ öneren ABD yönetiminin görüşüyle de oldukça uyumlu.

Çok uluslu bir idari yapı

Planımız ilk etapta Gazze'yi yönetecek ve belirli bir ülke veya bölgedeki barış ve güvenlik krizini yönetmek amacıyla uluslararası aktörlerin çabalarını koordine etmek için özel amaçlarla kurulmuş gayri resmi ve daimî olmayan uluslararası bir organ olan Uluslararası Temas Grubu'na (ICG) rapor verecek, çok uluslu bir idari yapı kurulmasını öngörüyor. Bu iki oluşum ABD, İsrail, Mısır, önde gelen diğer Arap ülkeleri ve G7 üyesi ülkeler tarafından ortaklaşa hazırlanan uluslararası bir tüzük çerçevesinde kurulacaktır. Filistin Yönetimi ile istişare için bir mekanizmaya sahip olacak ve mümkünse, 10 Mayıs’taki ateşkes kararını takiben BMGK’da alınacak bir kararla desteklenecektir. İsrail'in önerisinin ikinci aşaması için ateşkes müzakerelerinde başka hukuki temeller de atılabilir.

Bosna deneyiminden çıkarılan bir ders olarak geçici idari yapının resmi yetkiye sahip olması gerekiyor.

Çok uluslu yönetim, üst düzey bir temsilci tarafından yönetilecek ve ICG’ye katılan ülkelerin yanı sıra, diğer ülkelerden gelen bağışlarla finanse edilecek. Finans, güvenlik, ulaşım, bakanlıklarla koordinasyon, kamuoyu yoklaması ve halkla ilişkiler için özel ekipleri olacak ve İsrail, Mısır ve diğer ülkelerden lojistik destek alacak. Kapsamlı yönetim ve güvenlik gözetiminden başlayarak işleyişinde merkezi yetkilere sahip olacak.

ABD ve ICG üyesi ülkeler, Hamas sonrası güvenlikle ilgili sorumlulukları üstlenecek sivil polis ve jandarma güçleri (sivil halk arasında konuşlu hafif silah kolluk kuvveti) eğitilene kadar güvenlik devriyeleri gerçekleştirmek için çok uluslu yönetime bağlı çok uluslu bir polis gücü oluşturacaklar. Aralarında az sayıda da olsa ABD'li sivil ve askeri yetkili de yer alacak. Ateşkesin ikinci aşaması için yapılacak müzakerelerde, özel güvenlik düzenlemeleri üzerinde yeniden çalışılması gerekiyor.

Bu yapı aynı zamanda Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması, istikrarın sağlanması, kalkınma, yeniden inşa ve diğer her türlü yardımın erişiminde yer alan uluslararası, hükümet ve hükümet dışı kurum ve kuruluşların faaliyetlerini harekete geçirme, koordine etme ve birleştirme yeteneğine de sahip olacak.

Merkezi kontrol

Güvenlik, yeniden yapılanma ve diğer uluslararası destek türlerinin ateşkese uyulmasıyla bağlantılı olmasını sağlamak için merkezi kontrol gerekiyor. Bosna deneyiminden çıkarılan bir ders olarak geçici idari yapının, halk ya da yerel yetkililer güvenliği engellerse yahut radikalleşmenin önlenmesi ve uzun vadeli istikrar için gerekenlerin yapılmasına engel olursa diye, yeniden yapılanma ve diğer hizmetlerin sağlanması için (Dayton Anlaşmalarında öngörüldüğü üzere) resmi yetkiye sahip olması gerekiyor.

Hiçbir uluslararası polis teşkilatı ABD'nin desteği ya da en azından ABD’nin sahada kısmen varlığı olmadan güvenliği etkin bir şekilde sağlayamaz.

Son olarak plan, bunların her biri ve yukarıda belirtilen diğer çeşitli gündemler için ayrıntılı eylemler içeriyor. Bunlar modüler bir temelde düzenlenmiştir ve Gazze için planlamaya dahil olan hükümetler unsurları seçmekte özgürdür.

Bu planla (ya da Gazze'ye yönelik neredeyse tüm diğer planlarla) ilgili akla birtakım sorunlar gelebilir. Bunların başında, Biden yönetiminin ‘sahada Amerikan askeri bulunmayacağı’ açıklaması açısından başta askeri personel olmak üzere ABD’li personelin Gazze’deki varlığı yer alıyor. Ancak bazen Başkan tarafından yapılan açıklamaların yerine getirilmesi gerekir. ABD'nin halihazırda Gazze kıyısında inşa ettiği yüzer iskelede konuşlanmış askerleri var. Washington'ın yaklaşık 25 ülkede konuşlandırılmış askeri birlikleri bulunuyor. Bu birliklerden bazıları son zamanlarda sahillerde ya da suda saldırıya uğradı. Hiçbir uluslararası polis teşkilatı, ABD'nin desteği ya da en azından ABD’nin sahada kısmen varlığı olmadan güvenliği etkin bir şekilde sağlayamaz.

Yönetim ve Hamas

İkinci konu ise Filistin Yönetimi'nin rolü. Plan, yukarıda belirtilen ICG ve Filistin Yönetimi arasındaki koordinasyonun ötesinde, maaşların ödenmesi, yerel hizmetlerin finanse edilmesi ve seyahat belgelerinin verilmesi de dahil olmak üzere Filistin Yönetimi'nin dahil olacağı alanları ortaya koyuyor. Özellikle çok uluslu yönetimin çekilmesinin ardından Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi’nin yönetimindeki rolüyle ilgili olarak tüm taraflar arasında daha fazla müzakere yapılması gerekecektir.

Siyasi bir çözüm, Hamas'ın geleceğini ve yükümlülüklerini de içerebilir.

Üçüncü konu, Hamas'ın geleceğidir. Planın kendisi Gazze'de kalan Hamas üyelerinin rolünü tartışmıyor. Ancak ne bu planın ne de Gazze'de yönetim, güvenlik ve yeniden yapılanmaya yönelik başka herhangi bir planın, İsrail karşıtı gündemiyle Hamas'ın etkin bir şekilde kontrolü elinde tutması halinde başarılı olamayacağını söyleyebiliriz. İsrail Başbakanı Netanyahu, Başkan Biden’ın İsrail'in önerisini tartışmasına cevaben, bu öneri altında bile Hamas'ın yenilgiye uğratılması gerektiğini vurguladı. Aynı şekilde Başkan Biden da ‘Gazze'nin Hamas'ın iktidarda olmadığı daha güzel günler göreceğinin’ altını çizdi. Siyasi bir çözüm,- Başkan Biden'ın atıfta bulunduğu ateşkes çerçevesinde - Hamas'ın geleceğini ve yükümlülüklerini de içerebilir. Tüm bunlar İsrail'in teklifinin ikinci aşamasının müzakerelerinde ele alınacaktır.

Bu aşamada yukarıda belirtilen hususlar, Gazze Şeridi’nde savaşın ertesi günü için geçici çözüm kapsamında en ciddi olan konulardır. Gazze’deki savaşın, bölgenin güvenliğine yönelik oluşturduğu olağanüstü tehdit, sadece Gazze ve İsrail vatandaşları için değil tüm bölge halkları için daha iyi bir gelecek arayışındaki tüm tarafların olağanüstü çaba sarf etmesini ve büyük riskler almasını gerektiriyor.

*Bu yazı Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.