Tahran rejimi 3 idamı eleştiren İsviçre’ye tepkili

İran Dışişleri Bakanlığı üç protestocunun infazını kınayan İsviçre’nin Tahran büyükelçisini Bakanlığa çağırdı

 Tahran'daki İsviçre Büyükelçiliği tarafından kullanılan ve İran Dışişleri Bakanlığı tarafından protesto edilen bir görüntü (EPA)
Tahran'daki İsviçre Büyükelçiliği tarafından kullanılan ve İran Dışişleri Bakanlığı tarafından protesto edilen bir görüntü (EPA)
TT

Tahran rejimi 3 idamı eleştiren İsviçre’ye tepkili

 Tahran'daki İsviçre Büyükelçiliği tarafından kullanılan ve İran Dışişleri Bakanlığı tarafından protesto edilen bir görüntü (EPA)
Tahran'daki İsviçre Büyükelçiliği tarafından kullanılan ve İran Dışişleri Bakanlığı tarafından protesto edilen bir görüntü (EPA)

İran Dışişleri Bakanlığı, Mahsa Amini'nin ölümünün ardından İran'da başlayan protestolar sırasında güvenlik güçleri üyelerini öldürmekten idam cezasına çarptırılan üç sanığın infaz edilmesini kınayan İsviçre’nin Tahran Büyükelçisini çağırdı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Besiç güçleri iki üyesi ve bir polis memurunu öldürmekle suçlanan ve idama mahkum edilen üç sanık infaz edildi.

İsviçre’nin Tahran Büyükelçiliği, Twitter hesabından Amini'nin öldürülmesinin ardından İran dışında gerçekleşen dayanışma yürüyüşlerinden birinde İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi döneminde benimsenen “aslan ve güneş” olan bir İran bayrağı ile Mahsa Amini’nin posterinin olduğu bir görüntü yayınladı.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, İsviçre’nin Tahran Büyükelçisi Nadine Olivieri Lozano'nun, “İsviçre'nin ülkemizin iç işlerine müdahaleci tutumunu” protesto etmek için çağırıldığı aktarıldı.

Bakanlık, büyükelçiliğin "alışılmadık ve profesyonel olmayan" "sahte bayraklı bir resim yayınlama" eylemini kınayarak, bunun "İran İslam Cumhuriyeti ile İsviçre Konfederasyonu arasındaki dostluğa aykırı olduğunu ve düzeltilmesi” gerektiğini bildirdi.

Hengaw İnsan Hakları Örgütü, İranlı yetkililerin önceki gün şafak vakti infaz edilen üç kişiden birinin akrabasının gözaltına alındığını bildirdi.

Örgüt dün yaptığı açıklamada, idam edilen Mecid Kazımi’nin iki erkek ve bir kız kardeşinin gözaltına alındığını duyurdu. Açıklamada, kardeşlerin Kazımi’nin davasının yürütülme biçimine yönelik eleştiriler yönelttiği kaydedildi.

Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığı habere göre, insan hakları örgütleri ve idam edilen kişilerin yakınları, infaz edilenlerin Kasım ayında İsfahan kentindeki gösteriler sırasında üç güvenlik görevlisinin öldürülmesi konusunda masum olduklarında ısrar ediyor.

22 yaşındaki Mahsa Amini’nin kılık kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından hayatını kaybetmesiyle İran’da başlayan gösteriler tüm şehirlere yayıldı.

Yetkililerin ısrarla yabancı ülkelerin kışkırttığı "isyan" olarak adlandırdıkları protestolar sırasında onlarca güvenlik görevlisi dahil yüzlerce kişi ölürken, binlerce kişi gözaltına alındı. Cuma günü gerçekleştirilen infazlarla protestolarla ilgili davalarda idam edilenlerin sayısı yediye ulaştı.

Yeni infazlar, insan hakları örgütleri tarafından eleştirildi.

Uluslararası Af Örgütü de dahil olmak üzere insan haklarıyla ilgili sivil toplum kuruluşlarının açıklamalarına göre İran, infaz sayısı bakımından Çin'den sonra dünyada ikinci sırada.

9 Mayıs’ta BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İran'da bu yıl uygulanan ve haftada ortalama onu aşan idam cezasını kınadı.

İran'daki Oslo merkezli İnsan Hakları Örgütü'ne göre 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 75'lik bir artışla en az 582 kişi idam edilirken 2023'te infazlar daha yüksek bir oranda gerçekleşiyor.



İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
TT

İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)

İran anayasası, İran cumhurbaşkanının herhangi bir nedenle iki ay süreyle yetkilerini kullanamaması durumunda, İran cumhurbaşkanlığının görevlerini geçici bir komitenin üstlenmesini öngörüyor.

131. maddeye göre başkanın ölümü, yokluğu, iki ayı aşan hastalık veya görev süresinin dolması ve yeni cumhurbaşkanının seçilmemesi halinde, cumhurbaşkanının görevlerini bir komisyon üstlenecek.

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Rehber'in onayıyla, Meclis Başkanı ve Yargı Başkanının da yer aldığı bir komiteye başkanlık ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 50 gün içinde başkanlık seçimlerini düzenlemekle yükümlü olacak.

131. maddeye göre Rehber, cumhurbaşkanı yardımcısının yetkilerini gerektiği gibi kullanamaması halinde cumhurbaşkanının tüm yetkilerini doğrudan şahsen üstlenebilir veya yeni bir yetkili atayabilir.

İran Anayasası'nın 113. Maddesine göre İran Cumhurbaşkanı'nın, Rehber'den sonra ülkede en yüksek yetkili olduğunu ve Rehber ile ilgili konular hariç, Anayasa'nın uygulanmasından ve yürütme organını (hükümeti) yönetmekten sorumludur.

Bu, İran'ın başbakanlık görevini devralmak üzere geçici bir komite kurma durumu ile üçüncü kez karşı karşıya kalmasıdır.

İlki, İran devriminin ilkelerine ihanet ettiği gerekçesiyle Rehber Humeyni tarafından görevden alınan eski Cumhurbaşkanı Ebu'l Hasan Beni Sadr’ın görevden alınmasının ardından gerçekleşti. Beni Sadr 1979 devriminden sonra İran'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanıydı. Paris'te sürgünde iken Ekim 2021'de öldüğünde 88 yaşındaydı. Komitenin çalışmaları 22 Haziran 1980'den aynı yılın 2 Ağustos'una kadar yaklaşık iki ay sürdü.

İkincisi, 30 Ağustos 1981 tarihinde İran Başbakanı Muhammed Ali Recai'nin suikasta uğramasının ardından kurulmuştur. Komisyon, Başbakanlık binasının bombalanmasından birkaç saat sonra çalışmalarına başladı ve 9 Ekim 1981 tarihine kadar devam etmiştir.