Atom Enerjisi Bakanlığı kuran Netanyahu, Fas kökenli bir bakan atadı

David Amsalem bir parlamento oturumunda konuşurken (Knesset ofisi)
David Amsalem bir parlamento oturumunda konuşurken (Knesset ofisi)
TT

Atom Enerjisi Bakanlığı kuran Netanyahu, Fas kökenli bir bakan atadı

David Amsalem bir parlamento oturumunda konuşurken (Knesset ofisi)
David Amsalem bir parlamento oturumunda konuşurken (Knesset ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Atom Enerjisi Bakanlığı adında yeni bir bakanlık kurmaya karar verdi ve Fas asıllı David Amsalem'i bakan olarak atadı.

Bahsi geçen bakanlığın yetkileri henüz netlik kazanmasa da başbakanlığa yakın çevreler, bakanlığın Nükleer Enerji Komitesi’nden sorumlu olacağını söyledi.

Analistler, bu atamanın amacı konusunda farklı görüşlere sahip. Onlara göre bu gelişme, Netanyahu ile aşırı sağcı müttefikleri arasındaki genel bütçe anlaşmazlığını çözmek için gösterdiği başarılı çabalar için Amsalem'e manevi bir ödül mü, yoksa hükümetin gündemindeki nükleer dosyanın statüsünün yükseltilmesi mi, yoksa her ikisi birden mi?

Dimona nükleer reaktörü (Reuters)
Dimona nükleer reaktörü (Reuters)

İsrail'de 1952'de kurulan Nükleer Enerji Komitesi doğrudan Başbakan ve ofisine bağlı. Kurulduğu dönem hiçbir öneme sahip değildi ve yalnızca hükümet komitesi olarak görülüyordu.

Ancak İsrail, o dönem Savunma Bakanlığı genel müdürü olan Şimon Peres liderliğinde Dimona'da nükleer reaktör inşa etmeye başladı.

sa

Atom Enerjisi Komitesi, Sorek Vadisi'nde bulunan İsrail Nükleer Araştırma Merkezi ve (Nükleer Araştırma Merkezi adı altında da faaliyet gösteren) Dimona reaktörünün faaliyetlerinden sorumlu. Komite başkanının statüsü, Mossad (dış istihbarat) ve Şin Bet (iç istihbarat) başkanı ile aynı rütbeye yükseltildi.

sac

İsrail Atom Enerjisi Kurumu resmi olarak hükümete nükleer araştırma ve geliştirme ile ilgili konularda tavsiyelerde bulunuyor ve Viyana'daki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) gibi uluslararası kurumlarla temasa geçiyor. Ancak, bilhassa yabancı yayınlara göre İsrail'in askeri nükleer faaliyetlerine de öncülük ettiği için fiili sorumlulukları bu sınırları aşıyor.



İsrail ordusu, Batı Şeria'daki iki mülteci kampında 100'den fazla evi yıkma kararı aldı

Bir İsrail buldozeri, 6 Mart 2025 tarihinde Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarındaki bir askeri operasyon sırasında binaları yıkıyor. (EPA)
Bir İsrail buldozeri, 6 Mart 2025 tarihinde Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarındaki bir askeri operasyon sırasında binaları yıkıyor. (EPA)
TT

İsrail ordusu, Batı Şeria'daki iki mülteci kampında 100'den fazla evi yıkma kararı aldı

Bir İsrail buldozeri, 6 Mart 2025 tarihinde Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarındaki bir askeri operasyon sırasında binaları yıkıyor. (EPA)
Bir İsrail buldozeri, 6 Mart 2025 tarihinde Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarındaki bir askeri operasyon sırasında binaları yıkıyor. (EPA)

İsrail ordusu dün, Batı Şeria'daki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 100'den fazla evi yıkmayı planladığını duyurdu ve hedeflenen evleri gösteren haritaları paylaştı.

Batı Şeria'daki İsrail ordu güçlerinin komutanı Avi Blut tarafından imzalanan kararda ordu, yıkımın ‘tamamen askeri amaçlarla’ yapıldığını belirtti. Hedef alınan evlerin konumu, eylemin amacının iki kampın merkezinde yol inşa etmek olduğunu gösteriyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre kararda, yıkımların dün yayınlanan ‘kararın imzalanmasından itibaren 24 saat içinde gerçekleştirileceği’ belirtildi.

Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarındaki halk komiteleri ve örgütler, uluslararası topluma çağrıda bulundu.

Komiteler yaptıkları açıklamada, ‘bugün Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki 58 ve Nur Şems Mülteci Kampı’ndaki 48 evin yıkılması için insancıl hukukun dışında bir işgal kararının verilmesinden şaşkınlık duyduklarını’ ifade ettiler.

Örgütler açıklamalarında, ‘Birleşmiş Milletler (BM), BM Güvenlik Konseyi ve uluslararası insan hakları örgütlerini, İsrail işgal makamlarına baskı yapmak ve Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki halka yönelik saldırganlığı derhal durdurmak için rollerini üstlenmeye’ çağırdı. Örgütler, ‘Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarının sakinlerinin sürülmesi, evlerin yıkılması, tahrip edilmesi, havaya uçurulması ve yakılması suretiyle sistematik yıkım ve yerinden edilmeyi’ kınadı.

İsrail ordusu yaklaşık üç aydır Batı Şeria'nın kuzeyinde, Cenin, Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında yoğunlaşan ve bu kamplarda ve komşu mahallelerde yaşayan yaklaşık 50 bin kişinin yerinden edilmesine yol açan bir askeri operasyon yürütüyor.

Tulkerim Valisi Abdullah Kemil Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail, Tulkerim Mülteci Kampı’nda 58, Nur Şems'te de 48 binayı yıkmayı planlıyor, yıkım gerçekleştirilmeden önce sakinlerinin sadece eşyalarını almalarına izin verilecek. Uluslararası toplumu, devam eden yıkımları durdurması için işgal devletine baskı yapmaya milyonuncu kez çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun üç aydan uzun bir süredir devam eden askeri operasyonu sırasında Cenin, Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarındaki evlere ve altyapıya büyük zarar verdiğini bildirdi.