Cohen, Budapeşte’de büyükelçiliği Kudüs’e taşımayı görüşecek

İsrail 5 ay sonra Paraguay’dan da benzer bir karar bekliyor.

AB Dışişleri Bakanı Josep Borrell, İsrailli mevkidaşı Eli Cohen ile mayıs ayı başında Brüksel’de bir araya geldi.
AB Dışişleri Bakanı Josep Borrell, İsrailli mevkidaşı Eli Cohen ile mayıs ayı başında Brüksel’de bir araya geldi.
TT

Cohen, Budapeşte’de büyükelçiliği Kudüs’e taşımayı görüşecek

AB Dışişleri Bakanı Josep Borrell, İsrailli mevkidaşı Eli Cohen ile mayıs ayı başında Brüksel’de bir araya geldi.
AB Dışişleri Bakanı Josep Borrell, İsrailli mevkidaşı Eli Cohen ile mayıs ayı başında Brüksel’de bir araya geldi.

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın ‘seçim savaşı’ sırasında Doğu Kudüs’ün İsrail’e ilhakını tanıma ve büyükelçiliği Tel Aviv’den Doğu Kudüs’e taşıma vaatlerini yerine getirmeye ikna etmek için önümüzdeki hafta Budapeşte’ye gitmeyi planladığını açıkladı.

Bakanlık kaynakları benzer bir kararın yeni cumhurbaşkanı göreve başladığında, Paraguay için de alınmasının beklendiğini aktardı.

Cohen, birkaç gün önce bakanlığının bu yılın sonuna kadar Tel Aviv’den Kudüs’e yeni yeni büyükelçilik getirmeye çalıştığını duyurmuştu. Eli Cohen dün yaptığı açıklamada, önümüzdeki pazartesi günü Hırvatistan’da başlayıp Slovakya’ya, oradan Budapeşte’ye ve ardından da Avusturya’ya gideceği bir Avrupa turuna başlayacağını kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Cohen, Macar mevkidaşı Bakan Péter Szijjártó ve muhtemelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun arkadaşı olan Orban ile bir araya gelecek. Netanyahu’nun bu planın hazırlanmasına öncülük eden yoldaşlarının Macaristan’ı ziyaret ettiğine, hükümet sistemine karşı çıkma ve yargıda reform yapma konusundaki deneyimlerini incelediğini düşününler var.

Cohen görevinde başarılı olursa İsrail’de Kudüs’ten faaliyet gösteren beş yabancı büyükelçilik olacak. Diğer büyükelçilikler, 2018’de ABD Başkanı Donald Trump yönetiminde başlayan ABD Büyükelçiliği, ardından Guatemala, Kosova ve Honduras.

Söz konusu dönemde Paraguay Büyükelçiliği de Doğu Kudüs’e taşındı. Ancak Abdo Bentias taşınma kararını iptal etti ve büyükelçiliği dört ay sonra Herzliya’ya (Tel Aviv yakınlarında) çekildi. Ağustos ayında yeni cumhurbaşkanı olarak göreve gelir gelmez büyükelçiliği Kudüs’e taşıyacağına söz veren Santiago Pena seçildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban 2019’da İsrail’de bir araya geldi. (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban 2019’da İsrail’de bir araya geldi. (Reuters)

Netanyahu’nun ofisinin, büyükelçiliği taşımak amacıyla Macaristan Başbakanı ile temasları ortaya koyması dikkat çekici olarak nitelendi. Kendisine yakın kaynaklara göre Cohen, Macar diplomat Peter Szijjarto ile bu konuda bir anlaşmaya vardı. Szijjarto’dan alıntı yaparak, ülkesinin İsrail ile Filistinliler arasında bir barış anlaşmasının yokluğunda birliğin karşı çıktığı Kudüs’te büyükelçilik açan ilk Avrupa Birliği (AB) üye devleti olacağından gurur duyduğunu söyledi.

Üst düzey bir kaynak bu adımın, bir yandan darbe planı nedeniyle İsrail’deki siyasi istikrarsızlık ve buna karşı çıkan gösteriler arasında Macaristan Başbakanı’nın Netanyahu’ya destek çıkma ve kendisine diplomatik bir başarı sağlama arzusunun yansıması olduğunu aktardı.

Kaynak açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Netanyahu’nun 2010’dan beri iktidarda olan Orban ile uzun süredir yakın ilişkileri var. Netanyahu’nun kasım ayındaki son genel seçimlerden sonra iktidara gelmesinden bu yana Orban ile bağları güçlendi. İkisi birbirine övgüde bulundu ve ikili ilişkileri güçlendirme isteklerini dile getirdi.

Orban, 2019’daki İsrail ziyareti sırasında Kudüs’te birkaç ay içinde diplomatik statüye sahip bir ticaret ofisi kurma sözü verdi. Orban söz konusu dönemde yaptığı açıklamada “Bu ofise ticari amaçlarla üç Macar diplomat atanacak” dedi.

Netanyahu ise aynı gün düzenlediği açılış töreninde şunları söyledi:

Bu, ticaret, diplomasi ve Macaristan’ın şu an Avrupa’nın Kudüs’e karşı tutumunu değiştirmeye yönelik adımları açısından önemlidir. ABD Büyükelçiliği’nin yanında sizi bekleyen bir toprak parçası var.



İsrailli yetkili: ABD’nin çözüm önerisini kabul ettik ve Hamas’ın yanıtını bekliyoruz

Filistinli kadınlar, Refah’ta İsrail bombardımanında yıkılan evinin enkazını inceliyor (Reuters)
Filistinli kadınlar, Refah’ta İsrail bombardımanında yıkılan evinin enkazını inceliyor (Reuters)
TT

İsrailli yetkili: ABD’nin çözüm önerisini kabul ettik ve Hamas’ın yanıtını bekliyoruz

Filistinli kadınlar, Refah’ta İsrail bombardımanında yıkılan evinin enkazını inceliyor (Reuters)
Filistinli kadınlar, Refah’ta İsrail bombardımanında yıkılan evinin enkazını inceliyor (Reuters)

İsrailli üst düzey bir yetkili, ülkesinin ABD tarafından öne sürülen çözüm önerisini kabul ettiğini ve Hamas’ın yanıtını beklediğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Yayın Kurumu’ndan aktardığı habere göre İsrail’in Katar’daki müzakere heyetinin başında olan Mossad Başkanı David Barnea, Hamas’la yürütülen müzakerelerin gidişatı hakkında yetkilileri bilgilendirmek üzere dün gece İsrail’e döndü.

Bilgili kaynaklar, profesyonel düzeyde anlaşmanın ayrıntılarıyla ilgilenilirken, Hamas’ın anlaşmaya varmaya hazır olup olmadığı konusunda fikir ayrılıkları bulunduğunu söyledi.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı William J. Burns de ülkesine döndü ve Washington’da Savunma Bakanı Yoav Galant ile görüşmesi bekleniyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in daveti üzerine Washington’a giden Savunma Bakanı Yoav Galant başkanlığındaki güvenlik heyeti, Refah kentindeki çatışma ve saldırıların devamı, insani yardım çalışmaları, havadan yardım, deniz iskelesinin inşaatındaki ilerleme ve İsrail’e askeri mühimmat sağlanması konularını ele alacak.


Netanyahu'nun Refah'a girmeden önceki siyasi ve stratejik hesapları

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, siyasi yansımaların tehlikelerine kulak asmadan, mümkün olduğuna inandığı büyük hedeflere odaklanarak yoluna devam edecek. (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, siyasi yansımaların tehlikelerine kulak asmadan, mümkün olduğuna inandığı büyük hedeflere odaklanarak yoluna devam edecek. (AFP)
TT

Netanyahu'nun Refah'a girmeden önceki siyasi ve stratejik hesapları

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, siyasi yansımaların tehlikelerine kulak asmadan, mümkün olduğuna inandığı büyük hedeflere odaklanarak yoluna devam edecek. (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, siyasi yansımaların tehlikelerine kulak asmadan, mümkün olduğuna inandığı büyük hedeflere odaklanarak yoluna devam edecek. (AFP)

Tarık Fehmi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tüm açıklamaları, askeri operasyonun tam olarak tamamlanması için Refah'a girişin teyit edilmesi bağlamında geldi. Netanyahu, kendince Refah'a girilmeden, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kaderini belirleyebileceği kapsamlı bir askeri operasyon yapamayacağını düşünüyor. Bu da Refah’a giriş süreciyle ilgili bazı gelişmelere rağmen işlerin belirli ve kontrollü tercihler çerçevesinde ilerlediğini yineliyor. Aslında Netanyahu, İsrail hükümetinin hesapları ve Gazze Şeridi'nin nasıl yönetileceğine ilişkin meydana gelebilecek gelişmelerin sonuçlarını bekliyor. Netanyahu, askeri operasyonun tamamlandığının, Gazze'deki güvenlik ve stratejik düzenlemelerin yönetilmesinde yeni bir aşamanın başlangıcının ilan edilmesini bekliyor. Bütün bunlar aslında Netzarim Koridoru’nun inşasıyla başladı.

Yeni hedefler

İsrail istihbarat servisleri, özellikle de İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) liderleri, Refah operasyonunun sonuçlarının, İsrail'in güvenliği ve başta Mısır olmak üzere komşu ülkelerle ilişkiler üzerinde yol açabileceği olumsuz yansımalarla ilgili sürekli uyarıda bulundu. Buna rağmen Netanyahu, Genelkurmay Başkanlığı'ndan bazı generaller ve Savunma Bakanlığı'ndan bazı danışmanlar bu yolda ilerlemeye devam ediyor. ABD ve İngiltere'nin operasyonun tamamlanmaması yönündeki uyarıları devam etse de Netanyahu ve ekibi, İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad ve Genelkurmay Başkanı tarafından onaylanan belirli bir zamanda gerçekleşebilecek operasyona hazırlık amacıyla siyasi ve güvenlik seviyelerinde daha yüksek düzenlemeler yapmak için çalışıyor. Zira bu düzenlemelerle Refah'ı işgal edecekler. Bu işgal gerçekleşene kadar İsrail hükümeti söz konusu hedefe ulaşmak için çeşitli idari tedbirler alacaktır. Bunlardan ilki Han Yunus ve Gazze şehrinden Refah'a doğru istihbarat ve lojistik tespit operasyonları ve askeri malzeme sevkiyatı gerçekleştirmektir. Şu anda da yaptıkları şey budur. Öyle ki güney tümenlerinden istihbarat ve güvenlik unsurları, Golani Tugayı ve güney yönetiminden ileri birlikler Refah'ın derinliklerine konuşlandırıldı.

İkincisi ise doğrudan sızma yöntemiyle Refah'ın derinliklerinde niteliksel operasyonlar yürütmek olacaktır. Çünkü İsrail, direnişin Han Yunus ve Gazze şehrinde yaşananlardan tamamen farklı çatışmalar düzenleyeceğini bekliyor. Bu yüzden İsrail, Filistinli direnişçileri ve ekipmanlarını izliyor. İsrail güçleri Refah'a en az kayıpla girmek için farklı yönlerde ve temas seviyelerinde hareket edecektir.

Üçüncüsü ise gerçek bir kısıtlama olmaksızın İsrail güçlerinin önünü açmaktır. Aslında şu an bunu da yapmaya çalışıyorlar. İsrail güçlerinin her yöne hareketini kolaylaştırmak için ana ve tali yollar inşa ediyorlar. Böylece İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nin tümünü orta ve batı yönünde ikiye bölerek çeşitli yollardan ve doğrudan hareket edebilecek. Bu da özel topografik karakteriyle Refah şehrine ilerlemek için fırsatlar sunuyor.

Dördüncüsü, ateşkesin ilk aşamasının tamamlanarak yürürlüğe girmesidir. Kuşkusuz bu, İsrail ve askeri operasyonu azami sınırlarına ulaştırmaya hevesli Netanyahu'nun kişisel planlarıyla çelişmeyecektir. Söz konusu durum, önerilen ateşkesle ilgili herhangi bir yetkiyi uygulamaya başlarken bile İsrail hükümetinin önündeki seçeneklerin genişlediğini doğruluyor.

Belirli yollar

Netanyahu, Refah'a girerek gerçekten ulaşılabileceğine inandığı başlıca hedeflere odaklandığı için siyasi yansımaların tehlikelerine kulak asmadan yoluna devam ediyor. İstihbarat servisleri, Muhammed ed-Dayf, Yahya Sinvar, Mervan İsa ve diğerlerinin başını çektiği Filistin direnişi liderlerinin ya da birinci dereceden kadroların Refah'ta bulunmayacağı ihtimali hakkında konuşsa da bu seslere pek kulak verilmiyor. Dolayısıyla Netanyahu’nun ana hedeflerden bahsetmesi kolay olmayacaktır. Gerçekten de Refah'taki askeri operasyonun tamamlanması hayal edildiği gibi sonlanmayacak. İsrail şu anda Gazze Şeridi'nde olanları başarmak için sınırlı bir zaman çerçevesi belirlese de bu daha fazla zaman alacak.

Netanyahu'nun önerisi ve Refah'a girme kararlılığı sadece Gazze direnişi ve direnişin İsrail güçleriyle çatışma ihtimaliyle ilgili sorunlarla karşı karşıya değil. Aynı zamanda dış pozisyonla da ilgili. ABD ve İsrail arasında bir yaklaşım farkı var. Biden yönetimi kongre kararıyla Amerikan silahlarını kullanmamak ya da sivillere zarar vermemek gibi diğer siyasi prosedürler dışında başka önlem alamayacak. Yoğun nüfuslu bir şehirde sivilleri korumak ve onlara yaklaşmamak zor olduğundan bu önlemlerin sembolik olduğu görülecek.

Bu bağlamda İsrail hükümeti, Mısır sınırı boyunca binlerce vatandaşı iç bölgelere, el-Muvasi bölgesine, merkeze ve batı yönüne doğru nakletmeyi hedefliyor. Yani Refah'taki Filistinlilerin mevcut varlığını güvenli bölgelere taşımak istiyor. Ancak asıl soru şu: Bu eylem nasıl gerçekleşiyor? Peki bunu kim yapıyor? İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin derinliklerine girerse ne olur?

Ortada uluslararası müdahaleyi gerektiren onlarca sorun var. Üstelik İsrail hükümeti ve Netanyahu'nun bizzat aşiret üyelerini ve üst düzey aşiret liderlerini bulmaya çalışmasına rağmen henüz tespit edilemeyenler var. Bu da aşiret kesiminin kendi içinde daha fazla bölünmesine yol açtı. Aşiretler, İsrail planını reddeden peş peşe açıklamalar yayınladılar. Bu nedenle Filistinlilerin alternatif yerlere nakli büyük zorluklarla karşılaşmaya devam ediyor. Hükümetin atabileceği herhangi bir adımın sonuçlarıyla yüzleşmek için gerçek bir çözüm bulmak zor gözüküyor.

Alternatifler mevcut

İsrail hükümetinin elinde ufukta görünen bazı alternatifler var. Bir deniz ve hava limanının açılması da bu alternatifler arasında. Bu, Gazze Şeridi sakinlerine yardım aktarmaya başlamak için bekleyen ilgili kurumlarda stratejik düzeyde tartışılan bir öneri. Gönüllü veya zorunlu göç olarak bilinen çerçevede Filistinlilerin yurtdışına taşınmasında hiçbir sakınca yok. Ancak bu durum siyasi, güvenlik ve stratejik değerlendirmeler ışığında dikkate alınmalı. Özellikle de bu bölgede görev yapacak Amerikan güçlerinin varlığı göz önüne alındığında iskele ve limanı devre dışı bırakmak çok fazla çaba gerektirmiyor. Belki de Washington ve Tel Aviv yönetimleri arasında başka amaçlarla ayarlamalar yapılıyor.

Biden yönetimi ile Netanyahu arasında görüş ayrılıkları olduğu yönündeki tüm haberlere rağmen bundan sonra gerçekleşecek ortak koordinasyonun gerçekliğini ortaya koyan bir adım olarak Biden yönetimi, Amerikan karar tasarısının son taslağının ateşkesin derhal uygulanmaya başlanması için diplomatik bir çaba sarf edilmesini işaret etmesiyle Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne başvurdu.

İsrail'in tahminlerine göre ABD, İsrail için açıkça olumsuz bir nitelik taşıyacak başka bir rakip karar tasarısı sunma endişesiyle BM Güvenlik Konseyi'ndeki oylamayı mümkün olduğunca hızlandırarak karar tasarısı üzerinde bir oylama yapmaya çalışacak.

Her halükârda, kuzeydeki eylem, güvenlik ya da stratejik önceliklerin tek taraflı olarak yeniden düzenlenmesi, Refah operasyonunun tamamen tamamlanmasına hazırlık için sonraki diğer adımları dayatacaktır ki Netanyahu'nun planladığı da bu. İsrail, Mısır'la bir çatışmaya girmekten büyük korku duyuyor. Çünkü İsrail’in ana planı Philadelphia (Selahaddin) Koridoru’nu tamamen işgal etmek. Kahire ile Tel Aviv arasındaki mesajlar ve güvenlik toplantıları Kahire'yi Netanyahu’nun planladığı şey konusunda ikna etmiyor. Dolayısıyla bu tür önlemler aslında Mısır'la güvenlik protokolünü dondurmaya ve resmi barış yolunu tehlikeye atmaya yol açabilir.

Hareket yolları

Buna rağmen Netanyahu askeri ve siyasi yoluna devam edecek. Zira İsrail içişleri onunla birlikte çalışıyor. Gerçekleşen ve halen devam eden büyük protestolara rağmen onu destekliyor. ‘Bölgede devletin bekası ve devamı’ sloganını söyleyip duran Netanyahu, bunu destekleyen medya aracılığıyla da bir korku ve panik iklimi yayıyor. Netanyahu, ‘her şeyden önce İsrail'in güvenliği’ seçeneğini ve sürecin bu noktada durdurulamayacağını vurgulayarak, tüm hedeflere ulaşmaya devam etmek ve Hamas hareketinin egemenliğine son vermek gerektiğini ifade ediyor. Bunu engelleyen şey ise tutukluların, Filistinli direniş üyelerinin ve büyük grupların liderlerinin varlığıdır. Bu nedenle, bazı direniş cephelerinin devam edeceği beklentisiyle, direniş tugaylarının ve Gazze Şeridi’nin derinliklerindeki tugayların varlığı sona erene kadar Netanyahu mücadeleye devam edecek. Bu, İsrail'in güvenlik seçenekleri aracılığıyla ele alacağı doğal bir konudur. Direnişin Refah'taki varlığı, askeri operasyonu sona erdirmeyecek olsa bile Netanyahu, Refah'a girip meseleyi çözmek için belirli ve doğrudan bir seçenek üzerinde çalışacaktır. Direniş unsurlarının, özellikle de Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin liderleri yakalanmazsa mevcut ve olası koşullar değişecek. Bu, istihbarat servislerinin liderlerinin daha önce sonuçları konusunda Netanyahu'yu uyardığı bir durum.

Sonuç

Bu çerçevede Netanyahu’nun üzerinde çalıştığı belirli hesaplar var. Netanyahu, sahnede kalmaya devam ederek kişisel hedefleri olduğunu ya da yargılanmaktan korktuğunu teyit etse de İsrail'in yeni parlamento seçimlerine tanıklık edecek. Oldu bitti stratejisinin empoze edilmesi ve kalıcı bir işgal temelinde, Gazze Şeridi’nde veya dışında henüz netlik kazanmamış uluslararası bir ortaklık üzerinden durumun yönetilmesi, Gazze Şeridi'nde askerî harekâta devam edilmesi ve Refah'a girilmesi an meselesi. Bu durum, İsrail'in iç merkezler ve düşünce kuruluşları ile uluslararası muadilleri tarafından yayınlanan fikirlerinin kesişmesinin bir sonucu. Bunlardan bazıları, mevcut koalisyonun bileşenleri içinde herhangi bir gelişme ya da eylem için güçlü bir zemin bulunmamasına rağmen teorik çerçevelere girmektedir. Bütün bunlar esasen Netanyahu'nun çıkarına. Dolayısıyla Netanyahu, onun yönelimlerini destekleyen, Benny Gantz ve Yair Lapid’in temsil ettiği milliyetçi sağ alternatifine güvenoyu verilmesini şimdilik kabul etmeyecek. Savaşın sürdürülmesi ve Gazze Şeridi'ndeki Hamas varlığının bertaraf edilmesi fikrini destekleyen son kamuoyu yoklamalarına göre, her ikisi de savaşı veya çatışmayı yöneterek zafere ulaşamıyor. İsrail halkının çoğunluğu gösterilerde bunu doğrulasa da Netanyahu'nun atacağı adımları destekliyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia'dan tercüme edilmiştir.


İsrail'in 167 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 32 bine yaklaştı

İsrail'in Gazze Şeridi'ni  bombalamasından kaynaklanan yıkımın bir kısmı (EPA)
İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalamasından kaynaklanan yıkımın bir kısmı (EPA)
TT

İsrail'in 167 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 32 bine yaklaştı

İsrail'in Gazze Şeridi'ni  bombalamasından kaynaklanan yıkımın bir kısmı (EPA)
İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalamasından kaynaklanan yıkımın bir kısmı (EPA)

İsrail ordusunun, halkı aç ve susuz bırakıp yardımların ulaşmasını engelleyerek insani bir felakete yol açtığı Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 32 bine dayandı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 167 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verdi.

İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 65 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 92 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 31 bin 988'e, yaralı sayısının da 74 bin 188'e ulaştığı bildirildi.

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kudra, hala enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğunu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığını vurguladı.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'den bu yana sivil yerleşim yerleri, hastane, okul ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı barınakları da hedef alan saldırılarını sürdürmesinin yanı sıra insani yardımların girişini de engelleyerek halkı açlığa mahkum ettiği 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde büyük bir insani felaket yaşanıyor.

Başta BM'ye ait kuruluşlar olmak üzere uluslararası çevreler, çoğu hastanenin hizmet dışı kaldığı, tıbbi malzeme eksikliğinin yaşandığı, açlık, susuzluk ve hijyen malzemeleri eksikliğinin tetiklediği hastalıklar nedeniyle Gazze'de ateşkes ilan edilmesi ve bölgeye insani yardımların girişinin artırılması çağrısında bulunuyor.


İsrail ordusu: Şifa Tıp Kompleksi’ne düzenlenen operasyonda 140’tan fazla kişiyi öldürdük

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu: Şifa Tıp Kompleksi’ne düzenlenen operasyonda 140’tan fazla kişiyi öldürdük

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları sonucu dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Şifa Tıp Kompleksi bölgesinde üç gündür sürdürdüğü operasyonda ‘silahlı kişiler’ olarak tanımladığı 140’tan fazla Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre ordu tarafından bugün yapılan açıklamada, son 24 saat içinde sağlık kompleksinde yaşanan çatışmada 50’den fazla Filistinlinin öldürüldüğü belirtildi.

Filistin medyasından bugün erken saatlerde yer alan haberlerde, İsrail güçlerinin kuşattığı ve içerideki yerinden edilmiş kişilerin derhal tahliye edilmesini istediği Şifa Tıp Kompleksi yakınlarında şiddetli bir patlama meydana geldiği ifade edildi.

Filistinli gruplardan kaynakların Şarku’l-Avsat’a yaptıkları açıklamada, İsrail’in Şifa Tıp Kompleksi’ne saldırarak, Gazze’de ‘Hamas’ın kontrolü yeniden ele geçirme’ ve şehre yardım getirme konusunda rol oynama girişimlerini baltalamayı amaçladığını bildirdi.

İsrail ordusu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Şifa Tıp Merkezi’ne düzenlenen saldırıda, Hamas İç Güvenlik Servisi Operasyon Dairesi Başkanı olduğunu iddia ettiği Tuğgeneral Faik El-Mebhuh’un öldürüldüğünü duyurdu.

Açıklamada, “Şin Bet ve Askeri İstihbarat Servisi’nden, bir dizi Hamas yetkilisinin Şifa Tıp Kompleksi’nde bulunduğuna dair istihbarat bilgisi aldıktan sonra, ordu güçleri ve Şin Bet’in düzenlediği baskında, Hamas İç Güvenlik Servisi Operasyon Dairesi Başkanı Faik el-Mebhuh etkisiz hale getirildi” denildi.


İsrail’in Gazze Şeridi’ne dün gece düzenlediği saldırıda düzinelerce kişi hayatını kaybetti

Gazze’nin Deyr El Balah kentindeki Mescid-i Aksa Hastanesi’nde bulunan yaralılar (Reuters)
Gazze’nin Deyr El Balah kentindeki Mescid-i Aksa Hastanesi’nde bulunan yaralılar (Reuters)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi’ne dün gece düzenlediği saldırıda düzinelerce kişi hayatını kaybetti

Gazze’nin Deyr El Balah kentindeki Mescid-i Aksa Hastanesi’nde bulunan yaralılar (Reuters)
Gazze’nin Deyr El Balah kentindeki Mescid-i Aksa Hastanesi’nde bulunan yaralılar (Reuters)

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik dün gece devam eden saldırıları çok sayıda kişinin daha hayatını kaybetmesine neden oldu.

Filistin’in Sesi Radyosu’nda bugün yer alan haberde, İsrail’in Gazze şehrinin batısını hedef alan saldırısında 20 kişinin öldüğü bilgisi verildi.

Filistin medyası, İsrail’in Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef alan hava saldırısında yaşanan can kaybının 27’ye yükseldiğini duyurdu.

El Aksa TV’de dün geç saatlerde yer alan haberde, Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef alan saldırıda en az 15 kişi öldüğü ifade edilmişti.

Haberde ayrıca, bazı kurbanların üç katlı binanın enkazı altında kaldığına inanıldığından, kurtarma çalışmalarının devam ettiği bilgisi de verilmişti.

El Aksa TV ayrıca, İsrail’in Gazze’nin güneydoğusundaki Kuveyt Kavşağı yakınında yardımlara eşlik eden yerel ekipleri hedef aldığı saldırısında en az 30 kişinin öldüğünü bildirdi.

Filistin merkezli Şehab haber ajansı da, İsrail’in Gazze Şeridi’nin ortasındaki Bureyc Mülteci Kampı’nı hedef aldığını duyurdu.

Filistin medyasına göre, İsrail bugün Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya kasabasının batı bölgelerini hedef aldı.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre, İsrail'in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşta ölenlerin sayısı 31 bin 819’a, yaralılar ise 73 bin 934’e yükseldi.


İsrail’in Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef alan saldırısında en az 27 kişi öldü

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları sonucu yaşanan yıkım (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları sonucu yaşanan yıkım (AFP)
TT

İsrail’in Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef alan saldırısında en az 27 kişi öldü

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları sonucu yaşanan yıkım (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları sonucu yaşanan yıkım (AFP)

İsrail’in Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir evi hedef alan hava saldırısında 27 kişi öldü.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre sağlık görevlileri, bazı kurbanların üç katlı binanın enkazı altında kaldığına inanıldığından, kurtarma çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

El Aksa TV’de kısa bir süre önce yer alan haberde ise İsrail’in Gazze’nin güneydoğusundaki Kuveyt Kavşağı yakınında yardımlara eşlik eden yerel ekipleri hedef aldığı saldırısında en az 30 kişinin öldüğünü bildirdi.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı tarafından dün  yapılan açıklamaya göre İsrail'in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşta ölenlerin sayısı 31 bin 819 kişiye, yaralılar ise 73 bin 934 kişiye yükseldi.


İsrail Gazze’de yine onlarca can kaybına neden olurken uluslararası toplum Refah’a kara saldırısı başlatmaması için uyardı

İsrail'in Gazze'deki er-Rimal Mahallesi’ni hedef alan hava saldırılarında yıkılan bir evin enkazı üzerinde duran Filistinli çocuklar, (AFP)
İsrail'in Gazze'deki er-Rimal Mahallesi’ni hedef alan hava saldırılarında yıkılan bir evin enkazı üzerinde duran Filistinli çocuklar, (AFP)
TT

İsrail Gazze’de yine onlarca can kaybına neden olurken uluslararası toplum Refah’a kara saldırısı başlatmaması için uyardı

İsrail'in Gazze'deki er-Rimal Mahallesi’ni hedef alan hava saldırılarında yıkılan bir evin enkazı üzerinde duran Filistinli çocuklar, (AFP)
İsrail'in Gazze'deki er-Rimal Mahallesi’ni hedef alan hava saldırılarında yıkılan bir evin enkazı üzerinde duran Filistinli çocuklar, (AFP)

İsrail, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Savaş Hükümeti’nin Gazze’de ateşkes için yapılan müzakerelerin ele alınması planlanan toplantısına saatler kala Gazze Şeridi'ne gece boyu düzenlediği hava saldırılarında, 12'si aynı aileden olmak üzere 90'dan fazla Filistinliyi öldürdü.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamaya göre 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 31 bin 645'e, yaralı sayısı ise 73 bin 676'ya yükseldi.

İsrail ile Hamas Hareketi arasında Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği ve daha önce eşi ve benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze’de savaşın başlamasının üzerinden beş aydan fazla bir süre geçerken Gazze'de ölü sayısı da her geçen gün artmaya devam ediyor. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler (BM), kuşatma altındaki Gazze’nin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ne gece boyu düzenlenen onlarca hava saldırısında aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu en az 92 kişinin öldüğü bildirildi. Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Beleh şehrinin el-Bişara ilçesindeki evleri hedef alınan Sabit ailesinin 12 ferdi de aynı saldırıda hayatını kaybetti.

Görgü tanıklarının ifadesine göre Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Deyr el-Beleh ve Gazze şehirleriyle güneyinde bulunan Han Yunus ve Refah şehirleri İsrail savaş uçakları tarafından yoğun şekilde bombalandı. Han Yunus ve Gazze şehirlerinde İsrail askerleri ile Filistinli savaşçılar arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

Ateşkes çabaları

Öte yandan ABD, Katar ve Mısır, bu yıkıcı savaş karşısında geçtiğimiz kasım ayı sonlarında çatışmalara ara verilmesini öngören ateşkes anlaşmasına varılmasının ardından yeni bir insani ateşkes anlaşmasına varılması için çabalarını sürdürseler de henüz bir sonuç alınamadı.

Diğer taraftan İsrail Savaş Hükümeti, ateşkes müzakerelerine katılmak için Katar’ın başkenti Doha'ya gidecek olan heyetin ‘görevini’ belirlemek üzere bugün toplandı.

Ancak Savaş Hükümeti’nin aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, heyetin gönderilmesine karşı çıkıyor. Smotrich, ‘Başbakan Netanyahu'nun ordunun derhal Refah'a kara saldırısı başlatması emrini vermesi ve Hamas yok edilene kadar askeri baskıyı yoğunlaştırması gerektiğini’ söyledi.

Netanyahu, 7 Ekim saldırısının ardından Hamas Hareketi’ni yok edeceğine söz vermişti.

brfr
Gazze'ye insani yardım götüren Open Arms’a ait gemi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Larnaka Limanı'na girmeye hazırlanırken (AP)

İsrail’in Gazze’yi hedef alan saldırıları sonucu 1,5 milyondan fazla Filistinli, Gazze Şeridi’nin Mısır sınırında yer alan Refah şehrine yerinden edildi. Her gün İsrail'in hava saldırıları düzenlediği Refah’ta çok zor koşullarda yaşıyorlar. Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, Refah'a kara saldırısı için ‘sivillerin tahliyesi’ de dahil olmak üzere ‘eylem planlarının’ onaylandığı belirtildi, ancak daha fazla detay verilmedi.

Uluslararası toplumdan İsrail’e “insanlık adına” çağrı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail’in Refah'a kara saldırısı başlatma planıyla ilgili yaptığı açıklamada, “İnsanlık adına İsrail'e Refah'a kara saldırısı düzenlememesi ve bunun yerine barış için çalışması çağrısında bulunuyoruz” dedi.

İnsani yardımlar yeterli değil

Öte yandan Hamas Hareketi, cuma günü bir açıklama yaparak, Filistinli mahkumlar için rehine takasını öngören altı haftalık geçici bir ateşkes anlaşması önerdi. Daha önce Gazze'de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını öngören bir anlaşma karşılığında kalıcı ateşkes talebinde bulunan Hamas’ın bu yeni önerisi üzerine hareketin daha esnek bir tutum sergilemeye başladığı yorumları yapıldı.

Hamas Hareketi’nin Fransız Haber Ajansı’na (AFP) konuşan liderlerinden biri, Hamas’ın aralarında kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve hastaların olduğu 42 İsrailli rehineyi serbest bırakmaya hazırlandığını belirterek, “İsrail’in rehine başına 20 ila 30 Filistinli tutukluyu serbest bırakması gerek” ifadelerini kullandı.

sdve
İsrail’in Gazze’ye düzenlediği bombardımanlardan birinde yıkılan evin enkazından kurtarılan yaralı bir Filistinli (Reuters)

Gazze’de tutulan rehineler arasındaki her İsrailli askerin serbest bırakılması karşılığında 30 ila 50 Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını isteyen Hamas Hareketi, ilk kez kadın askerleri serbest bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. İsrail, 7 Ekim’deki saldırı sırasında kaçırılan yaklaşık 250 rehineden 130’unun halen Gazze'de tutulduğunu teyit etti. Rehinelerden 32'sinin ise öldüğü düşünülüyor.

Hamas Hareketi’nin önerisi ayrıca İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'ndeki tüm şehirlerden ve insanların olduğu bölgelerden geri çekilmesini, yerinden edilen Gazzelilerin hiçbir kısıtlama olmasısın evlerine geri dönmesini ve günde en az 500 insani yardım tırın Gazze’ye girişine izin verilmesini öngörüyor.

BM’nin verilerine göre büyük bölümünün açıklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu 2,4 milyonluk nüfusun büyük ve acil ihtiyaçları karşısında karadan yapılan ve İsrail tarafından denetlenen insani yardımlar yetersiz kalıyor.

Diğer taraftan İspanyol sivil toplum kuruluşu Open Arms'a ait bir gemi, World Central Kitchen organizasyonunun sağladığı 200 ton gıda malzemesini Gazze sahiline boşalttı. Götürülen yardım paketleri, insani durumun felaket boyutuna ulaştığı Gazze Şeridi'nin kuzeyine nakledilecek.

GKRY yetkililerince yapılan açıklamaya göre bir yardım gemisi daha yola çıkmaya hazırlanıyor.

Bazı Arap ve Batılı ülkeler, Gazze Şeridi’ne havadan yardımda bulunmaya devam etse de BM’ye göre insani yardımların Gazze’ye karadan ulaştırılması hayati önem taşıyor.


Netanyahu: Uluslararası toplumdaki dostlarımıza şunu söylüyorum: Hafızanız bu kadar mı zayıf? 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: Uluslararası toplumdaki dostlarımıza şunu söylüyorum: Hafızanız bu kadar mı zayıf? 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in müttefiklerinin Hamas’ın 7 Ekim saldırısıyla ilgili hafızalarının zayıf olduğunu ve artan uluslararası baskıya rağmen Refah saldırısını sürdüreceklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre Netanyahu, bugün kabine toplantısında yaptığı konuşmada uluslararası topluma seslendi.

Netanyahu konuşmasında şu ifadeleri kullandı;

“Uluslararası toplumdaki dostlarımıza şunu söylüyorum: Hafızanız bu kadar mı zayıf? Holokost’tan bu yana Yahudilere karşı işlenen en korkunç katliam olan 7 Ekim’i bu kadar çabuk mu unuttunuz? İsrail’in kendisini Hamas’ın canavarlarına karşı savunma hakkını reddetmeye bu kadar çabuk mu hazırsınız?

Netanyahu, İsrail’in Refah şehri de dahil olmak üzere Gazze’deki saldırılarına devam edeceğini yineleyerek, “Refah’ta operasyon yapacağız ve bu birkaç hafta sürecek” dedi.

Dünya çapında birçok ülke ve uluslararası kuruluşlar, sayısı 1,2 milyonu aşan Filistinli sivilleri korumaya yönelik sağlam bir plan geliştirmeden önce İsrail’i Refah’a saldırmaya karşı uyarıyor.

NBC’de dün yer alan habere göre ABD’li yetkililer, İsrail’in Başkan Joe Biden’ın sivilleri korumaya yönelik güvenilir bir plan olmadan Refah’ı işgal etme konusundaki uyarısına uymaması durumunda, Beyaz Saray’ın yanıt olarak seçenekleri araştırdığını söyledi.


İsrail'in 163 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 31 bin 645'e yükseldi

İsrail'in 163 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 31 bin 645'e yükseldi
TT

İsrail'in 163 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 31 bin 645'e yükseldi

İsrail'in 163 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 31 bin 645'e yükseldi

İsrail ordusunun, yardımların ulaşmasını engelleyerek kıtlığa sürüklediği Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda can kaybı son 24 saatte 92 artarak 31 bin 645'e çıktı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 163 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'nde yönelik saldırılarında 92 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 130 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 31 bin 645'e, yaralı sayısının da 73 bin 676'ya ulaştığı bildirildi.

Sağlık Bakanlığı ayrıca enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğunu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığını kaydetti.


Mısır İsrail'in Refah’a kara saldırısı planı karşısında ne yapacak?

Gazze’nin güneyindeki Refah'ta yerinden edilenler için kurulan bir kamp ve arka planda görülen ​​Han Yunus şehrinde yükselen dumanlar (Reuters)
Gazze’nin güneyindeki Refah'ta yerinden edilenler için kurulan bir kamp ve arka planda görülen ​​Han Yunus şehrinde yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Mısır İsrail'in Refah’a kara saldırısı planı karşısında ne yapacak?

Gazze’nin güneyindeki Refah'ta yerinden edilenler için kurulan bir kamp ve arka planda görülen ​​Han Yunus şehrinde yükselen dumanlar (Reuters)
Gazze’nin güneyindeki Refah'ta yerinden edilenler için kurulan bir kamp ve arka planda görülen ​​Han Yunus şehrinde yükselen dumanlar (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Refah şehrine askeri operasyon planını onaylaması, Tel Aviv ile Kahire arasındaki gerilimin artacağına ilişkin korkuları artırdı. Mısır, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinden yerinden edilen yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin son sığınağı haline gelen sınırına bitişik Refah’taki durumun ciddiyetine ilişkin uyarılarda bulunmaya devam ediyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan uzman ve gözlemciler, Kahire'nin, İsrail’in tek taraflı olarak bir güvenlik ve stratejik oldubitti dayatmasından korktuğunu, bunun da ‘güvenli olmayan seçeneklerin’ masaya yatırılmasına yol açacağını söylediler. Mısır-İsrail ilişkilerinin son yılların en kötü döneminden geçtiğini belirten yetkililer, ateşkes anlaşmasına ulaşmanın artık zamana karşı yarıştığını vurguladı. Kahire’nin bu hedefe ulaşmak için diğer arabulucularla temas halinde olduğunu, bunun da İsrail'in Refah'taki herhangi büyük ölçekli bir operasyonunun yol açacağı riskleri yavaşlatacağını ifade ettiler.

vdfev
Dün Gazze şehri yakınlarındaki er-Rimal Mahallesi’nde İsrail saldırıları sonucu ortaya çıkan yıkım (AFP)

İsrail basınında cuma günü yer alan haberlerde Başbakan Netanyahu'nun, sivillerin tahliyesinin de öngörüldüğü bir plan çerçevesinde Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Refah şehrine kara saldırısı için ordu tarafından hazırlanan ‘eylem planlarını’ onayladığı bildirildi. Söz konusu eylem planlarının detaylarıyla ilgili herhangi bir bilgi verilmedi.

Gerilimin tırmanabileceği uyarıları

Mısır, son zamanlarda İsrail'in Refah’a kara saldırısı başlatması tehlikesi karşısında uyarılarını artırdı. Refah şehri, İsrail'in yerleşim bölgelerini hedef almaya devam etmesi sonucunda Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinden gelen yerinden edilmiş Gazzelilerin son sığınma yeri haline gelirken, Mısır sınırındaki bu küçük şehirde şu an yaklaşık 1,5 Filistinli yaşıyor.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin Refah şehrine askerî harekât başlatması halinde bunun yansımaları konusunda defalarca kez uyaran Mısır, bunun sonuçlarının ‘korkunç’ olacağını vurguladı. Mısır, ayrıca İsrail’in Refah’a kara saldırısı düzenlemesini önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel çabaların birleştirilmesi gereğinin de altını çizdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, cuma günü başkent Kahire'deki Polis Akademisi'nde yaptığı konuşmada, “Mısır, Refah'a kara saldırısı düzenlenmesi tehlikesine karşı güçlü bir şekilde uyarıda bulunurken, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinden ve güneyinden yerinden edilenlerin evlerine dönebilmesini sağlamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

df bfdefde
Mısır’ın Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah ile sınırının yakınlarında yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlar (DPA)

Kahire daha önce Filistinlilerin, Gazze Şeridi'nden Mısır topraklarına doğru itilmelerine yönelik her türlü çabaya karşı olduğunu kararlı bir şekilde ifade etmişti. Mısır Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan’ın geçtiğimiz aylarda birçok defa dile getirdiği gibi Mısırlı yetkililer, İsrail'in bu amaç doğrultusundaki hamlelerini ‘iki ülke arasındaki barış anlaşmasına karşı ciddi ve tehlikeli bir tehdit’ olarak değerlendirdiler.

Durumun ciddiyeti

Mısır’ın eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Urabi, Mısır’ın ve aralarında ABD'nin de bulunduğu birçok ülkenin, Refah’a kara saldırısı düzenlenmesinin tehlikesi konusunda açıkça uyarılarda bulunduklarını hatırlattı.

Urabi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, İsrail’in Refah'a kapsamlı bir kara harekâtı başlatmayacağına, bunun yerine belirli hedefleri olan bir operasyona başvuracağına inandığını ifade etti.

İsrail'in durumun ciddiyetinin farkında olduğunu ve özellikle siviller ile silahlı kişiler arasında ayrım yapılmasının güç olduğu bir ortamda kapsamlı bir kara harekâtı başlatması durumunda, Mısır'ın bunun ‘gerçek bir insani felaket’ olacağı yönündeki endişelerini ve uyarılarını dikkate aldığını söyledi.

Eski Mısır Dışişleri Bakanı, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü uygulamalardan dolayı Mısır-İsrail ilişkilerinin, ‘son yılların en kötü döneminden geçtiğini’ belirtti. El-Urabi; Mısır, Katar ve ABD'nin katıldığı, Katar’ın başkenti Doha’da yakında başlaması beklenen müzakere turunun, özellikle durumu sakinleştirme ve ateşkese ulaşma çabalarında şu anda “zamana karşı bir yarış” yaşandığına dikkat çekiyor. Refah'ta operasyon düzenlemek üzere olan işgal güçleri, iki operasyondan hangisinin; ateşkese mi varılacağı, yoksa kara saldırısının mı başlayacağı kararının önümüzdeki günlerde ‘netleşeceğine’ dikkati çekti.

devfrg
Cumartesi günü Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yıkılan binaların enkazı arasında sevdiklerini arayan Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes için arabuluculuk yapan taraflar, Ramazan ayından önce yeni bir ateşkese varılmasını umuyordu. Ancak altıncı ayına giren savaşta Paris ve Kahire'de çok sayıda müzakere turu gerçekleştirilmesine rağmen ateşkese varılamadı. Önümüzdeki müzakerelere Katar’ın başkenti Doha’nın ev sahipliği yapması planlanıyor.

Güvenli olmayan alanlar

Öte yandan Mısır Amerikan Üniversitesi (AUC) ve Kahire Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler öğretim görevlisi olan Filistin-İsrail konusunda uzman Dr. Tarık Fehmi, Mısır-İsrail ilişkilerinin sadece Gazze Şeridi'ndeki ve dışındaki diplomatik ve güvenlik alanlarındaki çekişmelerle sınırlı olmadığını belirtiyor. Fehmi, ikili görüşmeler şeklinde diplomatik çerçevede sürdürülen temaslarla ateşkes, durumu sakinleştirici bir yaklaşım geliştirme ve İsrailli rehinelerin serbest kalmasını sağlayacak girişimlerle ABD, Katar ve Fransa'nın da dahil olduğu çok taraflı müzakerelerle, iki taraf arasında nihai bir çatışma olmadan kabul edilen sınırlar içerisinde ilerlediğini belirtiyor.

dever
Gazze Şeridi'ndeki kara harekâtına katılan İsrail askerleri (Reuters)

Dr. Fehmi, yayınlanan bir analizinde, özellikle İsrail tarafının, gerek bazı aşırı sağcı bakanları tarafından gerek İsrailli eski yetkililer tarafından sorumsuzca yapılan açıklamaların ve İsrailli askeri yetkililer tarafından Mısır'ın tüneller aracılığıyla silah kaçakçılığına katkıda bulunmakla ve Filistin direnişine dolaylı destek vermekle suçlanmaya devam edilmesinin ilişkileri olumsuz etkilediğini belirtti. Bu nedenle Mısır'dan, iki ülke arasında 1979 yılında imzalanan barış anlaşmasının dondurulması ya da iki ülke arasındaki ilişkiler için bir çerçeve oluşturan ve bu ilişkileri düzenleyen güvenlik protokolünün durdurulmasıyla ilgili doğrudan mesajlar verildiğine dikkati çekti.

Tek taraflı düzenlemeler

Mısır ile İsrail arasında büyük anlaşmazlıkların yaşandığı alanların olduğunu ifade eden Dr. Fehmi, bunların başında İsrail'in Gazze Şeridi'nde Mısır-İsrail sınırı yönünde ve Philadelphia (Selahaddin) Koridoru bölgesinde tek taraflı olarak güvenlik ve stratejik düzenlemeler dayatma çabasının ve stratejik öneme sahip bu bölgeye konuşlanma ve işgal etme kararlılığının geldiğini söyledi. Dr. Fehmi’ye göre İsrail, Filistin'in Refah şehrine geniş kapsamlı bir kara saldırısı başlatırsa bu, ‘son derece tehlikeli’ bir hamle olacak ve Mısır ile arasındaki anlaşmazlık daha da büyüyecek.

Mısır’ın, İsrail'in yakın gelecekte alabileceği ani kararlara uyum sağlamak için bir lojistik bölge kurmaya başladığını belirten Dr. Fehmi, Kahire'nin Tel Aviv’in herhangi bir öneride bulunup bulunmayacağını ya da herhangi bir önlem alıp almayacağını kestiremediğini, bu durumun da olup bitenler hakkında ABD tarafını bilgilendirse bile, Mısır'ın tek taraflı bir yaklaşımla çalıştığını teyit ettiğini söyledi. Ancak Dr. Fehmi’ye göre bu, Kahire'nin ilişkileri bozacak ve ‘güvenli olmayan seçenek alanlarının’ masaya yatırılmasına yol açacak herhangi tek taraflı bir adımın atılmasından duyduğu endişeyi azaltmıyor.