Seçimler dünya basınında nasıl yankılandı?

Dünya basını, ilk turda olduğu gibi ikinci turu da yakından takip etti

Erdoğan'ı desteklyenler, cumhurbaşkanının sandıktan zaferle çıkmasını kutladı (AP)
Erdoğan'ı desteklyenler, cumhurbaşkanının sandıktan zaferle çıkmasını kutladı (AP)
TT

Seçimler dünya basınında nasıl yankılandı?

Erdoğan'ı desteklyenler, cumhurbaşkanının sandıktan zaferle çıkmasını kutladı (AP)
Erdoğan'ı desteklyenler, cumhurbaşkanının sandıktan zaferle çıkmasını kutladı (AP)

İlk turda hiçbir adayın gerekli oy oranına ulaşamamasıyla ikinci tura kalan seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,16 oranında oyla sandıktan galip çıktı. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 48,87 oyla mağlup oldu.

Dünya basını, 14 Mayıs'taki ilk turda olduğu gibi dün yapılan ikinci turu da yakından takip etti. 

Analizlerde, Erdoğan'ın ilk kez girdiği bir seçimi ilk turda kazanamadığına işaret edilirken, cumhurbaşkanının izlediği politikalarla seçmenleri yanına çekmeyi başardığı fakat sonuçların ülkedeki derin kutuplaşmayı da gözler önüne serdiği değerlendirmesi yapıldı.  

Guardian: Erdoğan'ın popülist siyaseti onaylandı

Birleşik Krallık'ın (BK) önde gelen gazetelerinden Guardian, Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarını 5 yıl daha uzattığını yazdı.

Haberde Erdoğan'ın, iktidarına meydan okuyan muhalefet bloğuna karşı kazandığı galibiyetin, "yürüttüğü popülist siyaset tarzının onaylandığını gösterdiği" belirtildi.

Guardian'ın İstanbul muhabiri Ruth Michaelson ve Deniz Barış Narlı'nın kaleme aldığı analizde, Erdoğan hakkında şu değerlendirmeler yapıldı:

Türk lider 20 yılını ülkeyi kendi imajına göre yeniden şekillendirerek, gücü makamında toplayarak, muhalifleri tutuklayarak ve giderek alışılmışın dışında ekonomi politikaları uygulayarak geçirdi. Buna rağmen ülkenin mali sıkıntılarından en çok etkilenen bölgelerin yanı sıra Türkiye'nin güneydoğusunda 50 binden fazla kişinin öldüğü depremlerde yerle bir olan bölgelerin çoğundan da destek kazandı.

BBC: Erdoğan, seçmenleri anket şirketlerinden ve analistlerden daha iyi okudu 

BK'nin kamu yayımcısı BBC'deki haberdeyse "Erdoğan, seçmenleri anket şirketlerinden ve analistlerden daha iyi okudu" yorumu yapıldı.

Orla Guerin'in analizinde, yeni dönemine başlarken Erdoğan'ın seçimleri ancak ikinci turda kazanabildiği gerçeğine de kafa yoracağı yazıldı. 

Guerin, Erdoğan'ın kendisini "çağın boyun eğmeyen sultanı" olarak lanse ettiğine ve bunun seçmenlerde bir karşılık bulduğuna dikkat çekerek, "Artık daha da güçlendi, muhalefetse ağır darbe aldı" diye yazdı.

Analizde, Kremlin'in seçim sonuçlarından memnun olduğuna ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Recep Tayyip Erdoğan'ı ilk tebrik eden liderler arasında yer aldığına işaret edildi. 

Telegraph: Avrupa rahat nefes aldı

BK'nin tanınmış gazetelerinden Telegraph, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Erdoğan'ın seçim zaferinden memnun olduğunu yazdı.

Gazetenin Avrupa editörü James Crisp analizinde, "Kabul etmeyebilirler ama Avrupa'daki liderlerin çoğu Türkiye, AB'den uzak durduğunda daha rahat ediyor" ifadelerini kullandı.

Analizde, Erdoğan'ın savaşta diğer Batı ülkeleri gibi Rusya'ya yaptırım uygulamadığı hatırlatılırken, liderin Kiev ve Moskova arasında tahıl koridoru anlaşmasının imzalanmasını sağlayarak büyük başarı yakaladığı belirtildi.

Crisp, "Seçildiği takdirde Rusya'ya sırtını dönme sözü veren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Putin'le kurduğu yakın ilişkiyi hiçbir zaman oluşturamazdı" yorumunu da yaptı. 

Ayrıca analizde, "Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin uzun süredir askıda olan AB üyelik sürecini yeniden canlandırma planları, Avrupa'da dehşetle karşılanacaktı" değerlendirmesine yer verildi.  

DW: Türkiye ve AB arasındaki gerginlik sürecek

Almanya'nın önde gelen medya kuruluşlarından Deutsche Welle ise seçim zaferiyle Erdoğan'ın "ekonominin yanı sıra iç ve dış politikada da sıra dışı yaklaşımlarını güçlendireceği" yorumu yapıldı. 

DW, ayrıca Erdoğan'ın yeniden seçilmesiyle AB - Türkiye arasındaki gerginliğin süreceğine dikkat çekerek, "Türkiye'nin AB üyeliği yakın zamanda mümkün görünmüyor" değerlendirmesini paylaştı.

CNN: Değişim isteyenler için ezici bir yenilgi değil

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'in haberindeyse "Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na karşı kazandığı zafer, Türkiye'yi derinden kutuplaşmış bir ülke olarak bıraktı" yorumu paylaşıldı.

Haberde, ABD merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nden Aslı Aydıntaşbaş'ın şu değerlendirmelerine de yer verildi: 

Bu değişim isteyenler için ezici bir yenilgi değil. Bir kez daha bölünmüş bir ülkeyle karşı karşıyayız. Her iki kamp da Türkiye için tamamen farklı şeyler istiyor.

WSJ: Erdoğan, iktidarının en zor sınavından başarıyla çıktı

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), "Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarının en zor siyasi sınavından tüm olasılıklara rağmen galibiyetle çıktığını" yazdı.

Analizde, yüksek enflasyon ve 6 Şubat depremleri gibi olumsuzluklara rağmen Erdoğan'ın, Rusya - Ukrayna arasındaki müzakereleri başarılı şekilde yürüterek ve Türkiye'nin bölgedeki etkisini artırarak seçimlerde avantajı yakaladığı savunuldu.  

WSJ, ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin Erdoğan'la ilgili şu yorumlarını da paylaştı:  

Baskı altındayken çok sakin. Soğukkanlı davranıyor, ne yaptığını biliyor ve kontrolün kendisinde olduğunu karşı tarafa yansıtıyor. Bu da özellikle Türk seçmene cazip geliyor.

NYT: Erdoğan, en az çeyrek yüzyıl iktidarda kalabilir

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times (NYT), "Devlet üzerindeki kontrolünü sıkılaştırırken NATO'daki Batılı müttefiklerini kızdıran Erdoğan, en az çeyrek yüzyıl iktidarda kalabilir" diye yazdı.

Analizde, Erdoğan'ın "zaferi kolay kazanmadığı" yorumu yapılırken, cumhurbaşkanı adayını uzun süre açıklamaması nedeniyle muhalefet bloğunun seçimlerden önce zayıfladığı değerlendirmesi paylaşıldı.

NYT, seçim kampanyası döneminde ana muhalefete siyasal iletişim danışmanlığı yapan Gülfem Saydan Sanver'in şu yorumlarını da öne çıkardı: 

Bu seçimi kazanmak kendisine güvenini epey artıracak. Bence bundan sonra kendisini yenilmez olarak görecek. Muhalefete karşı daha da sert olacağını düşünüyorum.

Kommersant: Seçimler Dünya Kupası finali gibi izlendi

Rusya'nın tanınmış gazetelerinden Kommersant, "Birçok ülke, seçimleri Dünya Kupası finalini izler gibi takip etti" diye yazdı. 

Analizde, Rusya merkezli düşünce kuruluşu Yeni Türkiye Araştırmaları Merkezi'nin (YETAM) direktörü Yuriy Mavaşev'in şu yorumları öne çıkarıldı: 

Tüm önemli medya kuruluşları uzun zamandır iktidarın elinde. Muhalefet de seçim için daha karizmatik bir aday ortaya koyabilirdi. Halkın Kılıçdaroğlu'na değil, vaat ettiği parlamenter yönetim biçiminin yeniden tesis edilmesine oy verdiğini anlamak lazım. Yönetim tecrübesi eksikliği de ana muhalefet liderinin dezavantajı oldu.

Russia Today: Erdoğan'ın zaferi, Ankara-Moskova ilişkilerinin devamını sağlayacak

Rus devletinin kontrolündeki Russia Today'in haberinde, "Erdoğan'ın zaferi, Moskova'yla Ankara arasındaki istikrarlı ilişkilerin devamı anlamına geliyor" ifadeleri kullanıldı. 

Türkiye'nin savaşta Rusya'ya yaptırım uygulamayan tek NATO ülkesi olduğuna dikkat çekilerek, Kiev - Moskova arasındaki tahıl anlaşmasında oynadığı arabulucu rolünün Erdoğan'ı güçlendirdiği belirtildi. 

Öte yandan Ankara'nın Kiev yönetimine Bayraktar TB2 drone'ları satmasının Kremlin'le ilişkilerde gerginlik yarattığı da hatırlatıldı.

Analizde, Kılıçdaroğlu için "Mesnetsiz iddialarla Rusya'yı seçimlere karışmakla suçladı ve AB'yle NATO'ya daha yakın bir politikaya geçileceğini vaat etti" ifadeleri kullanıldı.

The National: Erdoğan, kampanyasında dikkatleri ekonomiden uzaklaştırdı

Birleşik Arap Emirlikleri merkezli İngilizce yayımlanan The National gazetesi, sandıktan galip çıkan Erdoğan'ın iktidarını güçlendirdiğini yazdı.

Analizde, Erdoğan'ın "milliyetçi ve muhafazakar söylemlere odaklanarak, seçmenin dikkatini ekonomik sorunlardan uzaklaştırdığı kutuplaştırıcı bir seçim kampanyası yürüttüğü" iddia edildi. 

Kılıçdaroğlu'nun rakibine karşı daha kapsayıcı söylemler kullandığına dikkat çekilirken, ana muhalefet liderinin seçmenleri kendi tarafına çekmekte başarısız olduğu yorumu yapıldı.

Iran Front Page: Son dönemin en sert seçim kampanyaları görüldü

İran'ın İngilizce yayın yapan sitesi Iran Front Page'in haberinde de Erdoğan'ın "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 15 yıllık cumhurbaşkanlığı süresini çoktan geride bıraktığına" dikkat çekilerek, sandıktan çıkan sonuçla iktidarını pekiştirdiği ifade edildi.

Analizde, seçimlerin ikinci tura kalmasıyla özellikle muhalefetin giderek milliyetçi bir ton kullandığına da işaret edildi.

Haberde, seçim maratonunun yoğun geçtiği ve "son dönemin en sert seçim kampanyalarının görüldüğü" ifade edildi.

CGTN: Erdoğan, her zamankinden daha güçlü bir muhalefetle karşı karşıyaydı

Çin devletine ait İngilizce yayın yapan haber kanalı Çin Küresel Televizyon Ağı'nın (CGTN) sitesindeki analizde, "Hiçbir seçimi kaybetmeyen ve 2003'ten beri iktidarda olan Erdoğan, bu kez her zamankinden daha güçlü bir muhalefetle karşı karşıyaydı" ifadelerine yer verildi.  

Haberde, seçimlerin ikinci tura kalmasıyla hem Erdoğan'ın hem de rakibi Kılıçdaroğlu'nun milliyetçi oyları kazanmaya çalıştığına dikkat çekildi. 

Independent Türkçe, Guardian, CNN, Telegraph, Wall Street Journal, BBC, New York Times, Deutsche Welle, Kommersant, The National, Iran Front Page, CGTN



Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.


Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.