Bakan Nebati: "Uçakta yaşananlar kamuoyuna çarpıtılarak yansıtıldı"

"Uçaktaki yerimi aldığım esnada, bir CHP milletvekilinin provokatif yönlendirmesi sebebiyle, millet iradesini içine sindirememiş bir grubun sözlü sataşmasına maruz kaldım"

Fotoğraf: Independent Türkçe
Fotoğraf: Independent Türkçe
TT

Bakan Nebati: "Uçakta yaşananlar kamuoyuna çarpıtılarak yansıtıldı"

Fotoğraf: Independent Türkçe
Fotoğraf: Independent Türkçe

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 29 Mayıs'ta yolcusu olduğu Ankara-İstanbul uçağında yaşananların kamuoyuna tamamen çarpıtılarak yansıtıldığını belirterek, rötarın sebebinin hava muhalefeti olduğunu, buna rağmen bir CHP milletvekilinin provokatif yönlendirmesi sebebiyle, millet iradesini içine sindirememiş bir grubun sözlü sataşmasına maruz kaldığını bildirdi.

Bakan Nebati, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 29 Mayıs Pazartesi akşam saatlerinde, yolcu olarak yer aldığı Ankara-İstanbul uçağında yaşananların kamuoyuna tamamen çarpıtılarak yansıtıldığını, konuyla ilgili manipülasyonun devam etmesi üzerine kamuoyunu doğru bilgilendirmek için bir açıklama yapmanın zaruri hale geldiğini ifade etti.

Uçağın kalkış saatinde yaşanan gecikmenin şahsıyla hiçbir ilgisinin olmadığını aktaran Nebati, şunları kaydetti:

"Rötar yaşanmasının tek sebebi, diğer yolcularla birlikte bana da bildirilmiş olduğu üzere hava muhalefetidir. Kaldı ki ben uçakta yerimi aldıktan sonra bazı diğer yolcuların da binişlerini gerçekleştirmeye devam ettikleri, kaydedilen görüntülerden açıkça anlaşılmaktadır. Uçaktaki yerimi aldığım esnada, bir CHP milletvekilinin provokatif yönlendirmesi sebebiyle, millet iradesini içine sindirememiş bir grubun sözlü sataşmasına maruz kaldım. Gecikmenin sebebi hava muhalefeti olmasına rağmen, sanki benden kaynaklanıyormuş gibi bir algı yaratmaya çalışarak olmadık suçlamalarda bulundular. Bunun üzerine bu şahıslara yaşanan rötarın sebebini ve milletimizin demokratik tercihlerini artık kabullenmeleri gerektiğini açık ve net bir şekilde hatırlattım. Bu hatırlatmayı da sadece bu birkaç şahsa yönelik yaptım."

"Kötü niyetli hiçbir algı operasyonu milletimizle aramıza giremeyecek"

Nebati, 21 yıldan bu yana millete efendilik taslamak şöyle dursun, tam tersine hizmetkar olmak, ülkeye asırlık eserler kazandırmak için gece gündüz çalışan bir siyaset anlayışının neferleri olduklarını belirtti. Bu sebeple kötü niyetli hiçbir algı operasyonunun, milletle asla aralarına giremeyeceğini vurgulayan Nebati, "Kopmaz gönül köprülerimize asla zarar veremeyecektir. Bu durum, geride bıraktığımız seçim sonuçlarıyla da zaten milletimiz tarafından bir kez daha tescillenmiştir. Sorumlu gazetecilik anlayışı ve basın ahlakıyla hiçbir şekilde bağdaşmayan, tamamen bir algı operasyonundan ibaret bu çirkin çarpıtmaları milletimizin takdirine bırakıyor, bu malum çevreleri, yalanlar üzerine asla siyaset inşa edilemeyeceği gerçeğini artık kabullenmeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.