Antropolog Sheikh, Güney Kore'deki Müslüman toplumun temellerini Türk askerinin attığını söyledi

Sheikh, Güney Kore'de çağdaş Müslüman toplumun temellerinin, Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü şemsiyesi altında Kore Savaşı'na katılan Müslüman Türk askerince atıldığını belirtti

Güney Kore Keimyung Üniversitesinden Antropolog Farrah Sheikh (önde) (AA)
Güney Kore Keimyung Üniversitesinden Antropolog Farrah Sheikh (önde) (AA)
TT

Antropolog Sheikh, Güney Kore'deki Müslüman toplumun temellerini Türk askerinin attığını söyledi

Güney Kore Keimyung Üniversitesinden Antropolog Farrah Sheikh (önde) (AA)
Güney Kore Keimyung Üniversitesinden Antropolog Farrah Sheikh (önde) (AA)

İstanbul Üniversitesi İslam Tetkikleri Enstitüsünün düzenlediği enstitü sohbetlerinin 19'uncusunda, "Güney Kore'de İslam'ın Keşfedilmesi ve Müslümanların Hayatı" konuşuldu.

İslam Tetkikleri Enstitüsü Kütüphanesinin bulunduğu Kuyucu Murat Paşa Medresesinde düzenlenen seminere, konuk konuşmacı olarak katılan Sheikh, İslam'ı seçen Korelilerin yaşadığı zorlukları ve tesettürden yemek kültürüne kadar Müslümanları etkileyen birçok sosyal konuyu değerlendirerek Müslümanların Güney Kore'de nasıl bir hayat yaşadığını anlattı.

Sheikh, "Sadece helal gıda, İslamofobi ya da mülteciler değil aslında. Müslümanların ve İslam'ın Kore toplumundaki yerinin ne olduğunu, özellikle de İslam'ın ne anlama geldiğini bile tam olarak bilmeyen bir toplumda, pek çok sorunumuz var" ifadelerini kullandı.

Güney Kore'deki Müslüman sayısının son derece az olduğunu aktaran Sheikh, "Kore Müslüman Federasyonunun tahminlerine göre, ülkede yaklaşık 200 bin Müslüman var ancak bunların sadece 35 bin ila 40 bini muhtemelen etnik olarak Koreli. Ben daha çok bu küçük kısma odaklanıyorum. Müslümanlar, toplam nüfusun çok küçük bir yüzdesini, yüzde 0,4'ten daha azını oluşturuyor" diye konuştu.

Sheikh, geçmişte Kore'de Müslümanların daha fazla olduğunu ve Japon sömürge yönetimi çekildikten sonra Müslüman sayısının azaldığını, Güney Kore'de bulunan çağdaş Müslüman toplumun temellerini BM Barış Gücünün bir parçası olarak Kore Savaşı'na katılan Müslüman Türk askerlerce atıldığını vurguladı.

Kore Savaşı'na katılan Türk askerine ilişkin Sheikh, şunları kaydetti:

Helal gıdaya ihtiyaçları vardı, ibadet alanlarına ihtiyaçları vardı, işlerini yapmanın yanı sıra hayatlarını bir tür Müslüman olarak yaşamaya ihtiyaçları vardı, bu yüzden bu alanları oluşturuyorlardı. Aslında bu yerel halkta biraz merak uyandırdı ve Müslüman olmaya karar verenler oldu, az sayıda Koreli din değiştirdi. Şimdi bu Türk askerleri, o kadar önemli görülüyor ki Kore'de İslam için yeni bir dönem başlattıkları düşünülüyor.

Güney Kore'de İslam'a olan ilginin arttığının altını çizen Sheikh, örneklerle İslam'ı tercih eden kadınlardan ve onların kıyafetleri dolayısıyla toplumda karşılaştıkları baskılardan bahsetti.

Sheikh, Güney Kore'de yaşayan Müslümanların helal gıdaya erişme konusunda da sıkıntılar yaşadığını dile getirdi.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.