Ankara'daki saldırıyı yapan teröristlerden birinin terör örgütü PKK üyesi olduğu belirlendi

İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü önündeki saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden birinin terör örgütü PKK üyesi olduğunun belirlendiğini duyurdu.

AA
AA
TT

Ankara'daki saldırıyı yapan teröristlerden birinin terör örgütü PKK üyesi olduğu belirlendi

AA
AA

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bugün saat 09.26'da İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Atatürk Bulvarı girişine araçla gelen 2 terörist tarafından saldırı girişiminde bulunulduğu hatırlatıldı.

Girişimin polisler tarafından engellendiği vurgulanan açıklamada, saldırı girişiminde bulunan 2 teröristin, güvenlik güçlerinin anında karşılık vermeleri neticesinde etkisiz hale getirildiği anımsatıldı.

Açıklamada, "Yapılan çalışmalarda, teröristlerden birinin kimliği belirlenmiş, bölücü terör örgütü PKK üyesi olduğu tespit edilmiştir. Diğer teröristin kimlik belirleme çalışmaları devam etmektedir." bilgisine yer verildi.

"Yaralanan 2 polis memurunun tedavileri devam ediyor"

Olayda yaralanan iki polis memurunun tedavilerinin devam ettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Saldırı girişiminde kullanılan araçla ilgili yapılan araştırmada, Kayseri'nin Develi ilçesindeki özel bir iş yerinde veteriner sağlık teknisyeni olarak görev yapan Mikail Bozlağan adlı vatandaşımız, bu teröristlerce katledilerek aracı gasbedilmiştir.

Saldırı girişiminin engellendiği yerde yapılan incelemelerde, 9 bin 700 gram RDX ihtiva eden C-4 patlayıcı madde, 3 el bombası, bir roketatar, bir Glock marka susturucu takılı tabanca, bir Blow marka tabanca, bir M-4 marka Karabina uzun namlulu silah, bir AK-47 marka uzun namlulu silah ele geçirilmiştir."

Açıklamada, güvenlik birimlerince başlatılan soruşturmanın devam ettiği bildirilerek, "Teröristlerce katledilen Mikail Bozlağan'a Allah'tan rahmet, acılı ailesine başsağlığı dileriz. Terör girişimi eyleminde yaralanan kahraman polislerimize acil şifalar diliyoruz. Son terörist etkisiz hale getirilinceye dek terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.