Haaretz: Hamas'ın siyasi geleceği olursa, Erdoğan buna ortak olmak isteyecek

Gazete, Türkiye'nin Hamas'a verdiği desteği masaya yatırdı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim'den sonra yaptığı konuşmalarda Hamas'ı "mücahitler" olarak nitelendirmişti (AA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim'den sonra yaptığı konuşmalarda Hamas'ı "mücahitler" olarak nitelendirmişti (AA)
TT

Haaretz: Hamas'ın siyasi geleceği olursa, Erdoğan buna ortak olmak isteyecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim'den sonra yaptığı konuşmalarda Hamas'ı "mücahitler" olarak nitelendirmişti (AA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim'den sonra yaptığı konuşmalarda Hamas'ı "mücahitler" olarak nitelendirmişti (AA)

İsrail merkezli Haaretz gazetesi, yayımladığı analiz yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi gibi bazı Ortadoğu liderlerinin savaş bittikten sonra Hamas'ın etkili olmaya devam edeceğini düşündüklerini öne sürdü.

Zvi Bar'el imzasıyla yayımlanan analizde, "Hamas, Ankara'nın terk etmeyi planlamadığı sevgili dostu" ifadelerine yer verilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyla ilgili sözleri hatırlatıldı.

Erdoğan daha önce, "Hamas, Filistin'in bir gerçeğidir. Hamas'ın dışlanması, Hamas'ın yok edilmesi gerçekçi bir senaryo değil" ifadelerini kullanmış ve çözüm müzakerelerine dahil edilmesi gerektiğini söylemişti.

Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinde "savaş sonrası dönem için Filistin üzerinde etki yarışının başlangıcının görülebileceği" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye ve Biden yönetiminin Hamas konusunda anlaşmazlık yaşadığını öne süren gazete, geçen perşembe ABD'nin Terörizm ve Finansal İstihbarat'tan Sorumlu Hazine Bakanlığı Müsteşarı Brian Nelson'ın İstanbul'a yaptığı ziyareti hatırlattı.

Nelson'ın Türkiye'nin Hamas'a verdiği iddia edilen finansal destekle ilgili "alışılmışın dışında sert mesajlar vermek için" İstanbul'a geldiği öne sürüldü.

Nelson, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, "Hamas'ın gelecekteki olası saldırıları için Türkiye'de finansal destek bulmaya devam etmesinden son derece endişeliyiz" ifadelerini kullanmıştı.

Haaretz'de yer alan analizde, ABD'nin 7 Ekim'den sonra Türkiye'den Hamas'a herhangi bir para akışı tespit edemediği ancak yıllardır Türkiye'de işlettiği şirketler olduğu iddia edildi. Yazıda ayrıca, Türkiye'nin özel güvenlik şirketi SADAT aracılığıyla Hamas'a danışmanlık ve askeri yardım hizmeti verdiği öne sürüldü.

Analizde, Ankara ve Washington arasındaki anlaşmazlığın ABD yönetimini ikilemde bıraktığı ve Hamas'ın savaştan sonra ayakta kalıp kalmayacağı ve Filistin siyasetinde önemli bir aktör olup olmayacağına ilişkin soruları gündeme getirdiği aktarıldı.

Yazıda, "İsrail ve ABD gibi Hamas'ı yok etmeye kararlı olanlar, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin ötesinde bir operasyon zeminine sahip olduğu gerçeğini görmezden gelemez" dendi.

Hamas'ın lider kadrolarının Katar ve Lübnan'da olduğu hatırlatılan yazıda, Türkiye'nin Hamas aktivistlerine vatandaşlık verdiği öne sürüldü. Malezya'nın yanı sıra bazı Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin de Hamas'ı finansal olarak desteklediği iddia edildi.

Haaretz'in analizinde, "Hamas'ın siyasi bir geleceği olursa, şu ana kadar İsrail-Filistin çatışmasından dışlanan Erdoğan bunun ortağı olmak isteyecektir" iddiasında bulunuldu.

Dün İsrail basınında, iç istihbarat servisi Şin Bet'in başkanı Ronen Bar'ın Hamas liderlerinin Türkiye'de, Katar'da ve Lübnan'da öldürüleceğine ilişkin sözleri yer almıştı.

Independent Türkçe



Türkiye'deki Fransız okulları iki ülke arasında krize neden oldu

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (X)
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (X)
TT

Türkiye'deki Fransız okulları iki ülke arasında krize neden oldu

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (X)
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (X)

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bugün Haber Türk gazetesinde yayınlanan röportajında, Türkiye'deki Fransız okullarının statüsü konusunda iki ülke arasında yaşanan krizde Fransa'nın "küstahlığını" kınadı.

Tekin, Fransız okullarının statüsü konusunda Ankara ve Paris arasında devam eden müzakereler hakkında "Sorunun çözülmesi için ikili bir anlaşma yapılması gerekiyor, ancak bunu bile istemiyorlar. Kısacası kibirliler. Bu nedenle henüz bir çözüme ulaşamadık" dedi.

"Bu okullar diplomatik misyonlarda çalışanların çocukları için kurulmuştu ancak Türk öğrencileri de kabul etmeye başladılar. Bu yasalara aykırıdır."

Fransa'nın Ankara Büyükelçiliği, cuma günü öğrencilerin velilerine gönderdiği bir mektupta, "2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren" Türk öğrencilerin, çoğunlukta oldukları İstanbul ve Ankara'daki Fransız okullarına kayıtlarının reddedilebileceği uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı konu hakkında bilgi sahibi bir kaynağa göre anlaşmazlığın temelinde, Fransa'da resmi olarak tanınan Türk okulları açmak isteyen Ankara'nın süregelen "mütekabiliyet" talebi yatıyor.

Bakana göre, müzakerelerin başarısız olması halinde, bu okullar yeni Türk öğrencileri kabul edemeyecek, ancak eski öğrenciler eğitimlerine devam edebilecek.

Yasak uzun vadede, çoğunlukla Türk öğrencilerin devam ettiği bu okullardaki öğrenci sayısının azalmasına neden olacak.

Türk basınında Ankara'nın Fransız okul müfredatına din derslerinin eklenmesini zorunlu kıldığı yönündeki haberleri değerlendiren Tekin, "Bu apaçık bir yalan ve etik dışı bir yanlış bilgilendirmedir" dedi.

Ancak AFP'nin konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Türk hükümeti, Türkiye'deki Fransız okullarının müfredatının "en azından bazı konularda" Türk okullarının müfredatına yakınlaştırılmasını talep etti.