İstanbul Adliyesi önündeki polis kontrol noktasına terör saldırısı

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına silahla ateş açan 2 terörist ölü ele geçirildi, 3'ü polis 6 kişi yaralandı

(AA)
(AA)
TT

İstanbul Adliyesi önündeki polis kontrol noktasına terör saldırısı

(AA)
(AA)

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına silahla ateş açıldı.

Olayda, ilk belirlemelere göre biri kadın 2 saldırgan etkisiz hale getirilirken, 3'ü polis 6 kişi yaralandı.

Silah seslerinin duyulması üzerine adliye önündekiler, bina içerisine kaçarken, adliye içindekiler yere yattı.

İhbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

Olay nedeniyle adliyenin meydan yakınında bulunan C kapısı kapatılırken, polis ekiplerince adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.

Ayrıca, polis helikopteri de önlemlere havadan destek veriyor.

Yaralanan polis ve vatandaşlar, olay yerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Yaralı polislerin genel sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, olayın ardından meydana giderek olay yerinde inceleme yaptı.

"2 saldırgan ölü ele geçirildi"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Çağlayan Adliyesi önündeki kontrol noktasına yönelik saldırı girişiminde 2 saldırganın ölü ele geçirildiğini, 3'ü polis, 5 kişinin yaralandığını bildirdi.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, saat 11.46'da İstanbul Çağlayan Adliyesi C Kapısı önündeki kontrol noktasına saldırı girişiminde bulunulduğunu belirterek, şu bilgileri paylaştı:

Bugün saat 11.46'da İstanbul Çağlayan Adliyesi C Kapısı önündeki kontrol noktasına saldırı girişiminde bulunulmuştur. 1’i kadın 1’i erkek 2 saldırgan ölü ele geçirilmiştir. 3’ü polis memuru olmak üzere 5 kişi yaralanmıştır. Kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz.

Saldırganların terör örgütü DHKP/C üyesi olduğu belirlendi

Yapılan incelemede etkisiz hale getirilen saldırganların terör örgütü DHKP/C üyesi Pınar Birkoç ve Emrah Yayla olduğu belirlendi.

Olayın ardından kaçan saldırganlardan biri yaralı olarak yakalandı.

Söz konusu terör saldırısı anı, adliyenin güvenlik kamerasınca görüntülendi. Görüntülerde, biri kadın iki kişinin silahla ateş açarak meydana geldiği görülüyor. Zanlılara silahla karşılık veren polisin, iki şüpheliyi etkisiz hale getirdiği anlar yer alıyor.

Adalet Bakanı Tunç, İstanbul'a gitti

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Çağlayan Adliyesi önündeki güvenlik noktasına yönelik saldırıyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere İstanbul'a hareket etti.

Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına silahla ateş açan 2 terörist ölü ele geçirildi, 3'ü polis 6 kişi yaralandı.

Olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılırken, Adalet Bakanı Tunç, saldırıyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere Ankara'dan İstanbul'a hareket etti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Çağlayan Adliyesi önündeki saldırıyı lanetledi

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Çağlayan Adliyesi önündeki kontrol noktasına yönelik saldırı girişimini lanetleyerek, yaralanan vatandaşlara ve polislere acil şifa diledi.

Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde yer alan polis noktasına yönelik hain saldırıyı ve faillerini lanetliyor; teröristleri etkisiz hale getirerek görevini layıkıyla gerçekleştiren kahraman polislerimizi yürekten kutluyor, yaralı vatandaşlarımıza ve polislerimize acil şifalar diliyorum. Huzura, barışa, adalete saldıran terör örgütlerinin birlik ve beraberliğimizi bozmasına asla izin vermeyeceğiz." ifadelerine yer verdi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.