Bakan Uraloğlu: Hızlı tren hizmeti alan il sayımızı 52'ye ulaştıracağız

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, "2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ve Yol Haritası ile hızlı tren hizmeti alan il sayımızı 52'ye ulaştırmış olacağız" dedi

Abdulkadir Uraloğlu (AA)
Abdulkadir Uraloğlu (AA)
TT

Bakan Uraloğlu: Hızlı tren hizmeti alan il sayımızı 52'ye ulaştıracağız

Abdulkadir Uraloğlu (AA)
Abdulkadir Uraloğlu (AA)

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Küçükçekmece'de AK Parti'nin seçim çalışması sırasında düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin, "Tam bir demokratik yaklaşımla seçim sürecini yürütüyoruz. Maalesef bunu zehirlemeye, sabote etmeye çalışanlar var. Bunların sonuç alamayacağını, emellerine ulaşamayacaklarını hepimiz biliyoruz." dedi.

Bakan Uraloğlu, ÖZBİR Vagon Sanayi AŞ tarafından Sakarya'nın Arifiye ilçesindeki tesislerinde İsviçre Devlet Demiryolları için üretilen yeni nesil akıllı demir yolu bakım araçlarının teslim törenine katıldı.

Konuşmasının başında ülke için önemli olan mahalli seçimlere yaklaşıldığına işaret eden Uraloğlu, AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışması sırasında düzenlenen silahlı saldırıya da değindi.

Uraloğlu, tam demokratik yaklaşımla seçim sürecinin yürütüldüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Maalesef bunu zehirlemeye, sabote etmeye çalışanlar var. Dün akşam saatlerinde maalesef Küçükçekmece'deki seçim çalışmaları sırasında düzenlenen saldırıyla süreç sabote edilmeye çalışılmıştır. Bunların sonuç alamayacağını, emellerine ulaşamayacaklarını hepimiz biliyoruz; böyle inanıyoruz, yolumuza da böyle devam ediyoruz. Allah'ın izniyle başarılı olamayacaklar. Saldırıyı şiddetle kınıyorum ve yaralanan vatandaşımıza acil şifalar diliyorum."

"Demir yollarımızın tamamını elden geçirdik ve yeniledik"

Vatan bilinci ve millete hizmet aşkıyla Türkiye'nin dört bir yanında yatırım ve projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, demir yollarını 2002'den itibaren başlatılan gelişim hamleleriyle öncelikli sektör belirlediklerini vurguladı.

Uraloğlu, demir yolu hatlarını, limanlara, havaalanlarına, lojistik merkezlere bağlayıp kombine taşımacılığa uygun yeni anlayışla ele aldıklarına dikkati çekerek, "Projelerimizle sadece doğu-batı hattında değil, kuzey-güney kıyılarımız arasında da demir yolu ulaşımını ekonomiye katkı sağlar hale getirmeyi planladık. Bu kapsamda son 22 yılda demir yollarına 22,1 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdik. Demiryollarımızın tamamını elden geçirdik ve yeniledik." şeklinde konuştu.

Tarihi İpek Yolu'nun canlandırılmasını amaçlayan "Tek Yol Tek Kuşak" girişiminin en önemli halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattını inşa ettiklerini anımsatan Uraloğlu, bu proje kapsamında Asya-Avrupa kıtaları arasında kesintisiz demir yolu ulaşımını mümkün hale getiren MARMARAY ile Londra'dan Pekin'e kadar güvenli, kısa ve ekonomik uluslararası demir yolu koridorunu da inşa ettiklerini söyledi.

Kalkınma Yolu Projesi'yle hayati bağlantı tesis edilecek

Bakan Uraloğlu, 2002'de 10 bin 948 kilometre olan demir yolu ağını 14 bin 165 kilometreye çıkardıklarını, ülkeyi sıfırdan hızlı trenle buluşturarak 2 bin 251 kilometre hızlı tren ağı inşa ettiklerini, Ankara-Eskişehir, Eskişehir-İstanbul, Ankara-Konya, Konya-Karaman ve Ankara-Sivas hızlı tren hatlarını hizmete sunduklarını anımsattı.

Son olarak gündeme aldıkları "Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Hattı"nda ön proje çalışmalarını tamamladıklarını bildiren Uraloğlu, şöyle devam etti:

Süper hızlı tren hattımızın güzergah uzunluğu 344 kilometre olacak. Saatte 350 kilometre hıza ulaşacak trenlerimizle İstanbul-Ankara arasındaki seyahat süresinin 80 dakika olmasını planlıyoruz. Burada sadece yeni sistem, hız ve zaman kazandırmamış oluyoruz, saatte 350 kilometre hız yapan teknolojiyi de ülkemize inşallah getirmiş olacağız. Ayrıca Gebze'den Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden geçerek İstanbul Havalimanı'na ve son olarak Çatalca'ya ulaşacak Kuzey Marmara Hızlı Tren Hattı projesinde de planlamalarımızı bitirdik. 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ve Yol Haritası ile hızlı tren hizmeti alan il sayımızı Ankara-İzmir, Mersin-Adana-Gaziantep, Halkalı-Kapıkule gibi tüm hızlı tren projelerimizi tamamladığımızda 52'ye ulaştırmış olacağız. Demir yolu hat uzunluğumuzu da 28 bin 590 kilometreye eriştirmiş olacağız.

Uraloğlu, Türkiye'nin uluslararası alandaki en önemli projelerinden "Kalkınma Yolu Projesi'yle, Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi ülkelerinden Irak'ın güneyinde inşa edilen Fav Limanı'na gelecek yüklerin, 1200 kilometrelik çift yönlü otoyol ve demir yolu inşa edilerek Türkiye'ye ulaştırılmasını planladıklarını anlatarak, "Buradan da ulusal ağımıza bağlayarak limanlarımıza ve diğer ülkelerle sınır geçişlerimizden ulaşımı sağlamış olacağız. Böylece Güney Asya ve Orta Doğu'yu, Avrupa, Kafkasya ve Kuzey Afrika'ya yeni bir güzergah üzerinden bağlayacağız. Bu projenin hayata geçirilmesiyle, kuzey-güney yönünde bölgemiz için hayati bir bağlantı daha tesis etmiş olacağız. Bu koridorun ülkemizden Avrupa'ya demir yolu geçişi 2 bin 88 kilometre olacaktır. Önemli bölümü halen işletmede olan güzergahın 130 kilometresini de yeni inşa edeceğiz." şeklinde konuştu.

Yerli ve milli elektrikli tren seti üretiminde 2030 hedefi

Bakanlık olarak hayata geçirilen tüm projelerde yerlilik ve milliliği ön planda tuttuklarına dikkati çeken Uraloğlu, yeni teknolojilerle donatılmış demir yolu ağını geliştirmedeki başarıları, aynı dönemde gelişen yerli ve milli demir yolu endüstrisiyle taçlandırdıklarını dile getirdi.

Bakan Uraloğlu, TÜRASAŞ'ı, Orta Doğu'nun en büyük raylı sistem araç üreticilerinden birine dönüştürdüklerini, uluslararası standartlarda yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu ve yük vagonları; cer konvertörü ve motoru; dizel motor, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana, kritik ve alt-üst ürünleri ürettiklerini aktardı.

Cumhuriyet'in 100. yılında ilk milli elektrikli tren setlerinin hizmete alındığını, yüzde 70 yerlilikle üretilen sürücüsüz milli metro aracının raylara indirildiğini, ilk yerli ve milli metro sinyalizasyon sistemlerini kullanmaya başladıklarını aktaran Uraloğlu, "Ülkemizin saatte 160 kilometre hıza sahip 'Yeni Sakarya' ismini verdiğimiz ilk milli ve yerli elektrikli tren seti projemizde, 2 prototip seti tamamlayarak hizmete sunduk. Seri üretime başladık, 2030 yılına kadar bu tren setlerinin sayısının 56'ya tamamlanmasını planlıyoruz. Saatte 225 kilometre hıza sahip Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti Projesi'nde de tasarım çalışmalarında son aşamaya geldik. 2024'te prototip üretimin tamamlanmasını planlıyoruz." ifadesini kullandı.

Uraloğlu, "Eskişehir 5000 Milli Elektrikli Anahat Lokomotifi Projesi"nde de prototii imalatını tamamlayarak raylara indirdiklerini, "Milli Banliyö Tren Seti" prototip araç üretiminde de çalışmaların sürdüğünü belirterek, milli tren vizyonuyla milli banliyo ve hızlı tren projesinde cer motoru, cer konvertörü ve tren kontrol yazılımını da TÜBİTAK RUTE ile TÜRASAŞ markalı olarak geliştirdiklerini söyledi.

"Türk firmaları başarılı projeleriyle dünyada marka oluşturuyor"

Kayseri'de faaliyet gösteren ASPİLSAN tarafından yüzde 51 yerlilik oranıyla üretilen ilk ihtiyaç aküsü bataryalarına sahip metro araçlarını da kullanacaklarını bildiren Uraloğlu, Türk firmalarının hayata geçirdikleri projelerle dünyanın her yerinde marka oluşturmaya devam ettiğini vurguladı.

Bakan Uraloğlu, bu kapsamda "Gaziray Milli Banliyö Projesi" için taban sistemi, yan duvar kaplamaları, sürücü masası, alt ve üst etekler ile buji bağlantı elemanları üretiminin ÖZBİR tarafından yapıldığını aktararak, şunları kaydetti:

Milli elektrikli tren seti projemiz için sürücü masası ve üst etekler üretimi gerçekleştiren ÖZBİR, bu projelerdeki önemli paydaşlarımızdan biri olmuştur. Ayrıca 17 yıldır demir yolu sektöründe kazandıkları tecrübe ve 6 farklı ülkede bitirdikleri işlerle ülkemize büyük katkılar sağladılar. İsviçre Devlet Demiryolları için üretecekleri 8 yeni nesil katener hattı monte ve demonte aracı ile 28 adet vinçli yol bakım aracı projeleriyle toplamda ülkemize 7 milyon avro değerinde katma değer sağlayacaklar. Bu projelerin yanı sıra Almanya Devlet Demiryolları için 5 milyon avro değerinde hibrit yol bakım kabinleri üretimi ile İsviçre Müller Technologies firması için tasarımı, üretimi ve montajı tamamen Özbir Vagon tarafından yapılan 1,5 milyon avro değerinde hibrit lokomotif kabini gibi yüksek katma değerli çalışmalara da devam ediyorlar. Kendilerini hem demir yolu sanayimiz hem de ülkemiz ekonomisinin gelişimine yaptıkları katkılardan dolayı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Kurulduğu yıllarda sadece demir yolu araçlarının bakım onarımını yapmayı düşünen şirketin, vizyon sahibi yöneticileri sayesinde üretim yelpazesini genişletip artık sektörde tercih edilen firmalar arasında ön sıralarda yer aldığını anlatan Uraloğlu, vizyon sahibi başarılı firmalarla, katma değer üreten, yüksek teknolojili ve özgün tasarımlı ürünlerle, küresel pazarlarda yer edinmiş ülke olmanın önünde hiçbir engel bulunmadığının altını çizdi.

Bakan Uraloğlu, "Türkiye Yüzyılı"na raylı sistem üreticileri arasında en üst sınıfta yer alarak başlamanın gururunu yaşadıklarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde daha nice büyük proje ve hizmetlere imza atılacağına inandığını sözlerine ekledi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, ÖZBİR Vagon Sanayi AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Zeki Çelebi ve TEKNOPARK İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yerebakan da birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından protokol üyeleriyle kurdele kesen Bakan Uraloğlu, üretilen araçları inceledi, çalışanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Fabrikayı da gezen Uraloğlu, Çelebi'den çalışmalar hakkında bilgi aldı.



Erdoğan, Gazze mutabakatı hükümlerinin harfiyen uygulanması gerektiğinin altını çizdi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
TT

Erdoğan, Gazze mutabakatı hükümlerinin harfiyen uygulanması gerektiğinin altını çizdi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için Şarm el-Şeyh anlaşmasının sıkı bir şekilde uygulanmasının ve ABD'nin bu dönemde İsrail'e baskı yapmaya devam etmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı, Erdoğan'ın kış başlamadan önce Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılamak için her türlü çabayı göstereceğini ve Şeridin yeniden inşasının "son derece önemli" olduğunu vurguladığını aktardı. Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine "bu dönemde temasları ve telefon diplomasisini sürdürme arzusunu" ilettiğini ve "her düzeyde görüşmelerimizi sürdüreceğimizi" belirttiğini kaydetti.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı tarafından bugün yayınlanan tutanağa göre, Erdoğan, Şarm el-Şeyh'ten dönüş yolunda gazetecilere yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma kararlarının iki devletli çözümün temel yapı taşları olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı, "Filistin sorununun tek çözümü, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi olarak birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıdır" ifadelerini kullandı.

ABD, Mısır, Türkiye ve Katar liderleri, dün Mısır'ın tatil kenti Şarm el-Şeyh'te Gazze'deki savaşı sona erdirmek için bir anlaşma imzaladılar. Donald Trump'ın çağrısıyla imzalanan anlaşma, İsrail ile Hamas arasında ateşkes ve rehine ve tutuklu değişimini öngörüyor. ABD Başkanı, bu olayı "Ortadoğu için büyük bir gün" olarak nitelendirdi.


Türkiye, Irak ile su anlaşmazlığını çözmek için taslak anlaşma imzaladı

Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
TT

Türkiye, Irak ile su anlaşmazlığını çözmek için taslak anlaşma imzaladı

Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)

Türkiye ve Irak, su sorununu çözmek için ortak bir girişimde bulunarak bir anlaşma taslağı imzaladı. Anlaşmanın yakında kesinleşmesi bekleniyor.

Konu, dün Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin arasında yapılan görüşmelerin gündeminin en üst sırasında yer aldı.

Görüşmelerin ardından Iraklı mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında Fidan, su sorununun Türkiye ve Irak arasında ortak bir sorun olduğunu ve Irak'ın suya ihtiyacı olduğu gibi Türkiye'nin de suya ihtiyacı olduğunu söyledi.

Yağış azlığının bu yıl su kıtlığına neden olduğunu ve mevcut kaynakların en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade eden Fidan, konunun, Su Kaynakları Bakanı Avn Diyab Abdullah'ın da aralarında bulunduğu Irak heyetiyle görüşüldüğünü ve önümüzdeki dönemde atılacak adımların koordinasyonu konusunda bir anlaşmaya varıldığını belirtti. Bu konu üzerinde, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü temsilcileri ile Iraklı yetkililerden oluşan bir teknik komite çalışıyor.

Su sorununun iki düzeyde ele alındığını söyleyen Hüseyin, “Uzun vadede, Türkiye ile su konusunda bir taslak çerçeve anlaşmasına vardık ve bu anlaşmayı yakında imzalayacağız. Türk mevkidaşımı, üzerinde anlaşmaya varılacak bir tarihte anlaşmanın imzalanması için Bağdat'a davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Hüseyin, sorunun ikinci boyutunun acil olduğunu ve Türkiye'den Irak’ın halkının su ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılamasına yardımcı olmasını istediğini bildirdi. Hüseyin, konuyla ilgili görüşmelerin devam ettiğini belirtti.

Öte yandan Fidan, iki komşu ülkenin güvenlik konularında ve terörle mücadelede iş birliği yaptığını, 27 Eylül'de Irak'ın Türkiye'nin Ceyhan Limanı üzerinden petrol ihracatına yeniden başlamasının iki ülke arasındaki iş birliği için önemli ve olumlu bir adım olduğunu ve boru hattının tam kapasiteye ulaşmasıyla bunun faydalarının artacağını ifade etti.

Güvenlik konuları

Fidan, Irak ve Suriye arasındaki ilişkilerin gelişmesine değinerek, iki ülke ve bölgenin güvenliği için aralarındaki iş birliğini güçlendirmenin çok önemli olduğunu söyledi. Irak'ın Suriye'nin birliğini savunma konusundaki tutumunu, terör örgütü DEAŞ ile mücadeledeki çabalarını ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki DEAŞ hapishaneleri ve kamplarında tutulan vatandaşlarını kurtarma çabalarını övdü.

Hüseyin ise Fidan ile yaptığı görüşmelerde ikili ilişkiler, güvenlik, enerji ve bölgesel gelişmelerle ilgili çeşitli konuların ele alındığını söyledi. Görüşmelerde, özellikle su konusuna odaklandıklarını belirten Hüseyin, bu girişim için Türk tarafına teşekkürlerini iletti.

hyju
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'in Ankara'daki Dışişleri Bakanlığı’nda yaptıkları görüşmeden (Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye'deki güvenlik durumunun (tıpkı Irak'taki güvenlik durumunun Türkiye için olduğu gibi) Irak için önemli olduğunu ifade eden Hüseyin, PKK’nın feshi konusunda yürütülen siyasi diyalogdan Irak'ın memnun olduğunu ve bunun başarıya ulaşmasını umduğunu belirtti. Hüseyin, “Bu, Irak ve bölgedeki güvenlik durumuna olumlu etki edecektir” dedi.

Hüseyin, Irak'ın Ceyhan Limanı’na boru hattıyla petrol ihracatının yeniden başlamasının Irak hükümeti, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve bölgede faaliyet gösteren uluslararası petrol şirketleri arasında atılmış olumlu bir adım olduğunu vurguladı. Bu konuda Türk tarafının sağladığı desteğe işaret eden Hüseyin, bu adımın Türk-Irak ilişkilerini güçlendireceğini belirtti.

Irak-Suriye ilişkileri

Irak-Suriye ilişkileri ve terörle mücadelede koordinasyonla ilgili bir soruya yanıt veren Hüseyin, Suriye ile ilişkilerin iyi olduğunu ve Suriye ve Irak yetkililerinin hem Şam'da hem de ülke dışında bir araya geldiğini söyledi. Hüseyin, “Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera arasında bir görüşme gerçekleşti. Bakanlar ile istihbarat teşkilatı başkanları arasında karşılıklı ziyaretler yapılıyor” ifadelerini kullandı.

fbghj
DEAŞ mensuplarının ailelerinin kaldığı Suriye'nin kuzeydoğusundaki el-Hol Kampı (Reuters)

DEAŞ mensuplarının hareketlerinin Irak güçleri ve güvenlik kurumları tarafından izlendiğini, Suriye tarafında ise bu hareketlerin Suriye güvenlik güçleri ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) tarafından izlendiğini bildiren Hüseyin, bu teröristlerin yalnızca Suriye için değil, Irak, Ürdün ve Lübnan için de tehdit oluşturduğunu ve güvenlik koordinasyonunun devam ettiğini belirtti.

Hüseyin, “Kamplara, özellikle el-Hol Kampı’na gelince, çoğunluğu DEAŞ mensuplarının ailelerinden oluşuyor ve büyük bir kısmı Iraklı, ancak 10 bin yabancı da var. Irak, bu kişilerin ülkeleriyle temas halinde. Ancak bu ülkelerin çoğu sadece çocukların geri dönüşünü kabul ediyor. Buna rağmen biz iletişimimizi sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan ile sürekli toplantılar ve görüşmeler yapıldığını belirten Hüseyin, bu görüşmelere devam etmeyi, DEAŞ unsurlarının sınır bölgelerindeki yeni hareketlerini değerlendirmeyi, özellikle Irak ile Suriye arasındaki sınır bölgelerinde güvenliği sağlamaya yönelik planlamalar yapmayı umduklarını ifade etti.

df
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani arasında perşembe günü Ankara'da yapılan görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Hüseyin'in Ankara ziyareti, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani'nin ziyaretinden bir gün sonra gerçekleşti. Barzani, ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya gelerek ikili ilişkiler, güvenlik ve enerji konuları, terörle mücadele ve PKK’nın feshi konularını görüştü.

Barzani ile görüşmelerin ardından Türkiye, PKK faaliyetlerine ilişkin endişeler nedeniyle 2023 yılından beri uygulanan Süleymaniye Havalimanı'na uçuş yasağının kaldırıldığını duyurdu.


Erdoğan: Trump, Türkiye'den Hamas'ı ‘Gazze planını’ kabul etmeye ikna etmesini istedi

İstanbul'un simge yapılarından Galata Kulesi'ne Filistin bayrağı yansıtıldı, 7 Ekim 2025. (AFP)
İstanbul'un simge yapılarından Galata Kulesi'ne Filistin bayrağı yansıtıldı, 7 Ekim 2025. (AFP)
TT

Erdoğan: Trump, Türkiye'den Hamas'ı ‘Gazze planını’ kabul etmeye ikna etmesini istedi

İstanbul'un simge yapılarından Galata Kulesi'ne Filistin bayrağı yansıtıldı, 7 Ekim 2025. (AFP)
İstanbul'un simge yapılarından Galata Kulesi'ne Filistin bayrağı yansıtıldı, 7 Ekim 2025. (AFP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye'den, Hamas'ı Gazze Şeridi'nde İsrail ile savaşı sona erdirme planını kabul etmeye ‘ikna’ etmesi için çalışmasını istediğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından bugün yayınlanan açıklamaya göre Erdoğan, Azerbaycan'dan dönüş yolculuğu sırasında gazetecilere şunları söyledi: “ABD'yi ziyaretimiz ve son telefon görüşmemizde, Trump'a Filistin'de bir çözüme nasıl ulaşılabileceğini açıkladık. O da bizden özellikle Hamas ile görüşüp onları ikna etmemizi istedi.”

Erdoğan, ülkesinin Hamas ile temas halinde olduğunu ve Filistin için en iyi yolun ne olduğunu onlara açıkladığını belirterek, Gazze Şeridi'nin Filistinliler tarafından yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu gelişme, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam ettiği bir dönemde gerçekleşti. Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre bugün, Gazze Şeridi'nin güneyinde, Refah'ın kuzeybatısında İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu yardım bekleyen çok sayıda Filistinli yaralandı.

Sağlık kaynakları WAFA’ya, işgal güçlerinin Refah'ın kuzeybatısında bulunan eş-Şakuş bölgesindeki bir yardım dağıtım merkezinin yakınında gerçek mermiyle ateş açılması sonucu çok sayıda vatandaşın yaralandığını söyledi.

İsrail ordusuna ait bir insansız hava aracı (İHA) da Gazze şehrinin güneyinde bulunan es-Sabra mahallesindeki el-Mağribi Caddesi'nde sivil evlere ateş açtı.

Sağlık ekipleri Gazze şehrinden iki sivilin cesedini çıkarırken, bir sivil ise birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin güneyinde aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir kabul ettiği Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son rakamlarına göre, İsrail saldırıları Gazze Şeridi'nde en az 67 bin 160 Filistinlinin yaşamını yitirmesine neden oldu.