Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güvensizlik ve huzursuzluk ortamına müsaade etmedik, etmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin her ne surette olursa olsun bir güvensizlik ve huzursuzluk ortamına sürüklenmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz" dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güvensizlik ve huzursuzluk ortamına müsaade etmedik, etmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AA)

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önündeki meydanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Tekirdağ'ın tüm ilçelerine selamlarını gönderdi.

Murat Hüdavendigar'ın yadigarı olan ilin kendilerinin göz bebeği olduğunu, Tekirdağ'a hasbi ve yürekten bağlı olduklarını dile getiren Erdoğan, "3 Kasım 2002'den beri Tekirdağ'ın tercihi ne olursa olsun şehrimizi hiçbir zaman ihmal etmedik, kaderine terk etmedik. Her fırsatta Tekirdağ'ın misafiri olduk, ya partimizin kongreleri ya toplu açılış törenleri ya da seçim mitinglerimiz vesilesiyle şehrimize sık sık geldik, sizlerle hasret giderdik. Son olarak bundan 8 ay önce Tekirdağlı kardeşlerimizle birlikteydik. 14-28 Mayıs seçimlerinde temennimiz Tekirdağ'da Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaktı. Ancak bu arzumuzu maalesef gerçekleştiremedik." diye konuştu.

Bu nedenle kendilerini ve projelerini Tekirdağlı vatandaşlara tam olarak anlatamadıklarını, Tekirdağ'ı ikna etmeye yetersiz kaldıklarını düşündüklerini söyleyen Erdoğan, "Bu eksiğimizi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde telafi etmeye var mıyız? Bunun için önümüzde 50 gün var. Bu 50 günü çok iyi değerlendirmemiz lazım. Hata varsa düzeltecek, sıkıntı varsa giderecek şayet insanımıza ulaşma noktasında engeller varsa mutlaka aşacağız." ifadelerini kullandı.

"Hangi siyasi partiden olursa olsun seçmen velinimetimizdir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan çok daha fazla sayıda Tekirdağlının gönlüne girmenin yollarını arayacaklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

Ama hiçbir şart altında, tercihinden dolayı milletimizi asla yargılamayacak, milletimize karşı kesinlikle hürmetsizlik etmeyeceğiz. Kardeşlerim şunu bir kez daha samimiyetle ifade etmek isterim: Biz ayıran ve ayrıştıran değil, birleştiren bir anlayışla siyaset yapıyoruz. Biz, muhalefet gibi hatayı, kusuru, yanlışı, oy tercihinden dolayı seçmende değil, daima kendimizde arıyoruz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giden, özgür iradesini ortaya koyan kullandığı oyla demokrasimizin gücüne güç katan her bir vatandaşımızın başımızın üzerinde yeri vardır, hangi siyasi partiden olursa olsun seçmen velinimetimizdir.

"Bizde CHP'li belediye başkanları gibi milleti tehdit etmek olmaz"

Partilerini ve ittifaklarını rakiplerden ayıran temel vasıflarının bu olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

Bizde, CHP gibi vatandaşa 'Tıpış tıpış gideceksiniz, oyunuzu vereceksiniz.' diyen kibirli bir dil olamaz. Bizde oy tercihleri sebebiyle insanımızı 'makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam' yaftası vurarak aşağılama olmaz. Bizde sırf kendisine rey vermedi diye depremzedelere hakaret etmek, mağdurları gecenin bir yarısında kapı dışarı atmak olmaz. Bizde CHP'li belediye başkanları gibi 'Oy yoksa hizmet de yok' diye milleti açık açık tehdit etmek olmaz. Meselenin trajikomik tarafı CHP zihniyetinin sadece oy vermeyenlere değil, yüksek oranlarda oy veren il ve ilçelerimize dahi hizmet etmemesidir.

"Türkiye'yi yönetmeye namzet gördükleri zatı kendi partilerini yönetmeye yeterli görmediler"

Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önündeki meydanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, beceriksizlik, iş bilmezlik ve ideolojik bağnazlığın CHP'yi esir aldığını, nereye ellerini atsalar orasının adeta kuruduğunu, çöktüğünü ve çürüdüğünü söyledi.

CHP'nin idare ettiği illerde vatandaşların vizyoner projelerle tanışmayı bırakın klasik belediyecilik hizmetlerini bile almakta zorlandığına dikkati çeken Erdoğan, "Düşünebiliyor musunuz? Millet görev vermiş, yetki vermiş, imkan vermiş ama bunlar çıkıyor, temel atmamakla, asfalt dökmemekle, yol yapmamakla övünebiliyor. Kimi, belediye başkanı olduğu şehre fırsat bulursa veya yolu düşerse uğruyor. Yönetimdeki zafiyetlerinin faturasını ise ya hükümete ya vatandaşa keserek kendi kusurlarını örtmeye çalışıyor." diye konuştu.

Erdoğan, 14 ve 28 Mayıs'taki seçim süreci ile sonrasında buna bir kez daha şahit olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

Depremzedelerimize bugün bile hatırladıkça onlar adına hicap duyduğumuz hakaretleri savurmaktan çekinmediler ama bir kez olsun kendilerini hesaba çekmediler. Bir defa bile egolarını ayaklar altına alıp vatandaşa öz eleştiri vermediler. Millete parmak sallamadan önce şöyle aynanın karşısına geçip, 'Acaba biz nerede hata yapıyoruz?' sorusunu kendilerine sormadılar. Bir günah keçisi bulup hiçbir şey olmamış gibi pişkince yollarına devam ettiler. Son seçim yenilgisinde tüm faturayı '13'üncü Cumhurbaşkanımız' diyerek yere göğe sığdıramadıkları Bay Kemal'e kestiler. Türkiye'yi yönetmeye namzet gördükleri zatı kendi partilerini yönetmeye yeterli görmediler.

"Anadolu insanını hiçbir zaman hizmete ve hürmete layık bulmadılar"

CHP başta olmak üzere muhalefetin mazisine bakıldığında bunun gibi sayısız garabet ve skandallarla karşılaşılacağını belirten Erdoğan, Türkiye'de CHP'nin tarihinin aynı zamanda millete ve milli iradeye meydan okumanın, milletin değerleriyle kavga etmenin tarihi olduğunu söyledi.

Erdoğan, CHP'nin Anadolu insanını hiçbir zaman hizmete ve hürmete layık bulmadığını dile getirerek, "Biraz emek verip, çalışıp, ter döküp seçmenin kalbini ve zihnini kazanmak yerine her zaman kolaya kaçtılar. Kimi zaman vesayet odaklarından kimi zaman emperyalist güçlerden kimi zaman da son seçimlerde olduğu gibi terör baronlarından medet umdular. Aylarca Kandil'deki terör elebaşları bunlar için açıkça oy istedi. Öyle mi? Kandil'den oy istediler. Benim Tekirdağlı kardeşim, Kandil'den oy isteyenlerin uzantılarına oy verir mi?" ifadelerini kullandı.

Seçimlere 50 gün kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "50 gün sonra sandıklarda bunlara gereken cevabı vermeye hazır mıyız? CHP ve şürekasından bir kez olsun bu utanmazlığa itiraz gelmedi. Bugün de kapalı kapılar ardında bölücü örgütün uzaktan kumanda ettiği yapılarla, dikkat edin çay demlemiyorsunuz ha, demlenerek seçim kazanmanın hesabını yapıyorlar. Niçin bu tür yollara tevessül ediyorlar biliyor musunuz? Çünkü bunların millete ve milli iradeye saygıları yok." diye konuştu.

"Bunlarda demokrasiye ve demokrasi kültürüne bağlılık yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Kadınlar ile 31 Mart'ta sandıkları patlatacaklarına inandığını belirterek, şunları söyledi:

Bunlarda demokrasiye ve demokrasi kültürüne bağlılık yok. Bunlarda kendini vatandaşa karşı sorumlu hissetme duygusu yok. Bunlarda istişare etmek, sokağa kulak vermek gibi bir alışkanlık yok. Bunlarda hatasından dolayı milletten helallik isteme diye bir erdem yok. Bunlarda Türkiye'yi büyütmek, Türkiye'ye ufuk çizmek, ülkemizin önünü açmak, şehirlerimizi yeni yatırımlarla geliştirmek gibi bir dert yok. Peki bunun yerine ne var? Tek parti dönemi faşizmine özlem var. Vatandaşa tepeden bakma hastalığı var. Terör örgütlerine şaşı bakma zihniyeti var. Siyasi ikballeri için her şeyi yapma omurgasızlığı var. Seçim meydanlarında tutamayacakları sözleri verme hainliği var. Çantada keklik gördükleri kupon belediyeler için meydan muharebesi verme ihtirası var. Bir de iradesine haciz koydukları vatandaşlarımızı korkutmak, ürkütmek, endişelerini istismar etmek var. Gençler, bugüne kadar hep bunu yaptılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yalan ve istismar siyasetiyle bir şekilde gemilerini yürüttüler. Köken, inanç, meşrep, mezhep ve hayat tarzı üzerinden insanımıza korku salarak bir şekilde siyasi kariyerlerini garanti altına aldılar ama artık millet nazarında tüm kredilerini bitirmiş, sıfırı tüketmişlerdir." şeklinde konuştu.

"Önümüzdeki 50 gün boyunca her zamankinden çok daha fazla çalışacağız"

Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önündeki meydanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, CHP'nin istismar ve korku siyasetinin, 31 Mart'ta son bulacağını belirterek, AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın bu süreci kolaylaştıracağını söyledi.

Önlerindeki 50 gün boyunca her zamankinden çok daha fazla çalışacaklarını dile getiren Erdoğan, "Ana kademe çok daha fazla çalışmaya var mıyız? Kadın kolları, çok daha fazla çalışmaya var mıyız? Gençler çok daha fazla çalışmaya var mıyız?" diye sordu, mitinge katılanlar da "Evet" diye yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkalarının fitne girişimlerine karşı kimseyi ötekileştirmeyeceklerini, kutuplaştıranlardan ve gerilimi körükleyenlerden değil, kucaklaştıranlardan ve kardeşliği savunanlardan olacaklarını anlattı.

Hiçbir ayrım gözetmeden milletin tüm fertlerini bağırlarına basacaklarını ve Türkiye Yüzyılı'nın inşası için gece gündüz demeden çalışacaklarını ifade eden Erdoğan, hiçbir engelin kendilerini yollarından alıkoymasına izin vermeyeceklerini dile getirdi.

"Bir tanesi yakalandı, diğerlerini de inşallah yakalayacağız"

Erdoğan, dün AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışmaları esnasında gerçekleşen menfur olayı bir kez daha lanetlediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

Saldırıda yaralanan vatandaşımıza Rabb'imden acil şifalar diliyorum. İstanbul Emniyetimiz ve İstanbul Başsavcılığımız gerekli tahkikatı titizlikle yürütmektedir. Türkiye'nin her ne surette olursa olsun bir güvensizlik ve huzursuzluk ortamına sürüklenmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Son 21 yıldır olduğu gibi terör örgütleriyle suç şebekeleriyle çetelerle şehir eşkıyalarıyla milletimizin canına ve malına kasteden tüm alçaklarla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu vesileyle dünkü hadise sonrasında farklı mecralardan geçmiş olsun dileklerini ileten tüm siyasi parti genel başkanlarına teşekkür ediyorum. Siyaset kurumunun bu konudaki hassas ve sorumlu tavrını demokrasimiz adına takdirle karşıladığımızı burada tekrar ifade etmek istiyorum. Bir tanesi yakalandı şu anda, diğerlerini de inşallah yakalayacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Fatma Sevim Baltacı'ya da rahmet diyerek, ailesine ve parti teşkilatına başsağlığı dileklerini iletti.

"Devletimizin şefkat eli deprem bölgesinin her daim üzerindedir"

Geçen hafta "asrın felaketi" olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin 1. yılı olduğunu anımsatan Erdoğan, "53 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz bu büyük afetin yıl dönümünü deprem bölgesinde geçirdik. Depremzedelerimizle kucaklaştık, dertleştik." ifadesini kullandı.

Bu zor günde devlet olarak depremzedelerin yanlarında olduklarını, acılarını samimiyetle paylaştıklarını gösterdiklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hükümetimizin deprem bölgesini asla ihmal etmediğini ve etmeyeceğini çok açık ve net biçimde ziyaretimizde bir kez daha ortaya koyduk. Bu vesileyle yapımı tamamlanan afet konutları ve köy evleri kuralarını çekerek, hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. Yani yalan yok, laf ola beri gele yok ve şu anda bütün illerimizi dolaşıyoruz ve hak sahiplerine de konutlarını teslim ediyoruz. Ziyaret ettiğim 5 ilimizde bizzat teslim ettiğimiz konut ve köy evi sayısı 31 binden fazladır. Deprem turistleri görmese ve kabul etmese de devletimizin şefkat eli deprem bölgesinin her daim üzerindedir. Durmak yok, durmak yok. Bu gerçeği yurt dışından bölgeyi ziyarete gelen yabancı basın mensupları da açıkça dile getirmektedir. Sadece 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı değil, 85 milyon olarak hepimizi acıya boğan bu afetin üstesinden Allah'ın izniyle geliyoruz ve geleceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi gideni geri getiremeyiz ama maddi zararları telafi etmek mümkündür.

"31 Mart'tan sonra kentsel dönüşüm süreçlerini daha da hızlandıracağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sürecin kendilerine hatırlattığı en önemli hususun, depreme dayanıklı binalar ve konutlar yapmaları gerektiği olduğunu kaydetti.

TOKİ vasıtasıyla son 21 yılda 1 milyon 300 binden fazla konut üreterek bu konuda ciddi mesafe katettiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Aynı şekilde kentsel dönüşüm projelerini destekleyerek, teşvik ederek hukuki süreçlerini basitleştirerek kararlılığımızı ispat ettik." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, tüm bunların, muhalefetin engelleme çabalarına rağmen yapıldığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:

Sizler de gayet iyi biliyorsunuz TOKİ ve kentsel dönüşüm meselesinde bize demediklerini bırakmadılar. Vatandaşımızın zihnini bulandırmak için ortaya olmadık yalanlar attılar. Mahalle ve apartman sakinlerini örgütleyerek, kışkırtarak, hukuki destek altında provoke ederek kentsel dönüşüm projelerini provoke ettiler. Reklama verdikleri önemin yarısını yönettikleri şehirlerin depreme dirençli hale getirilmesine vermediler. Kentsel dönüşümle şehrini depreme hazırlamak yerine vatandaşın önüne geçip eylem yapan, nümayiş belediye başkanları bile gördük. Maalesef aynı aymazlığı bugün de sergiliyorlar. Daha 1 sene önce yaşadığımız büyük acıya ve yıkıma rağmen illerimizi afetlere hazırlamak konusunda elle tutulur somut hiçbir adım atmıyorlar. Benzer çarpık bakış açısının Tekirdağ'da da olduğunun farkındayım. 31 Mart'tan sonra hükümet, belediye el ele vermek suretiyle işbirliği içinde kentsel dönüşüm süreçlerini daha da hızlandıracağız. Çarpık ve sağlıksız yapılaşmanın yaygın olduğu, deprem riski yüksek illerimize daha fazla yoğunlaşacağız.

"Genç, dinamik bir yapıyla Tekirdağ'ı ayağa kaldıracağız"

Tekirdağ Valiliği önündeki meydanda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, Tekirdağ'ı, Cumhur İttifakı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cüneyt Yüksel'le tüm ilçelerde el ele vermek suretiyle yeniden ayağa kaldıracaklarını söyledi.

"Yeniden Tekirdağ" dediklerini ifade eden Erdoğan, "Genç, dinamik bir yapıyla Tekirdağ'da merkezi yönetim ve Tekirdağ Belediyemiz, el ele vereceğiz ve Tekirdağ'ı ayağa kaldıracağız. Tekirdağ'ın da bu süreçte bizlere destek vereceğine, bu mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayacağına inanıyorum. Biz, Tekirdağ'ı tıpkı hükümet işlerinde olduğu gibi yerel yönetim tarafında da hak ettiği hizmetlerle buluşturmak istiyoruz. Tekirdağ'ın AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonuna acil ihtiyacı olduğu açıktır. İnşallah 31 Mart yerel seçimleri bu noktada, Tekirdağ'ımız için bir milat olacaktır." diye konuştu.

Erdoğan, Tekirdağlıların 31 Mart'ta sandıklara gittiğinde en doğru, en isabetli kararı vereceğinden şüphe duymadığını dile getirerek, meydandakilere, "Gençler öyle mi? Şimdi Tekirdağ'a soruyorum, hazır mıyız? Tekirdağ, 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Büyük ve güçlü Türkiye vizyonumuza sıkı sıkıya sahip çıkmaya var mıyız? Seçim akşamı Tekirdağ'la birlikte Türkiye haritasını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız?" sorularını yöneltti.

Meydandakilerin, "Evet" yanıtı üzerine Erdoğan, "Rabb'im hepinizden razı olsun." karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmet ve eser siyasetlerinin en yakın şahidinin Tekirdağ olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

Son 21 yılda Tekirdağ'a güncel rakamlarla toplamda 157 milyar liralık yatırım yaptık. 4 bin 149 adet yeni derslik inşa ettik. Namık Kemal Üniversitesini ilimize kazandırdık. 4 bin 973 kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Şehrimize farklı branşlarda toplam 45 spor tesisi yaptık. Şehrimiz için Tekirdağ'da, Hayrabolu'da ve 2 tane Çorlu'da olmak üzere toplam 7 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Çorlu ve Süleymanpaşa, Yavuz millet bahçemizin yapımını tamamladık. Diğer millet bahçelerimizin projelendirme çalışmaları devam ediyor. İnşallah en kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Kentsel dönüşümde riskli yapı olarak tespit edilen 2 bin 919 konut ve 469 iş yerinin dönüşümünü sağladık.

İktidara geldiklerinde Takirdağ'da 2 adet atık su arıtma tesisiyle nüfusun yüzde 21'ine hizmet verilirken bugün 19 atık su arıtma tesisiyle nüfusun tamamına hizmet götürüldüğüne işaret eden Erdoğan, "Şehrimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 3,5 milyar liralık sosyal yardım yaptık. Sağlıkta, toplamda 1546 yataklı, 15'i hastaneden oluşan toplam 33 sağlık tesisi inşa ettik. Bunları biz yaptık. Ülkemize kazandırdığımız 17'nci şehir hastanemiz olan Tekirdağ Şehir Hastanemizi tamamlayıp Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesini Tekirdağ'ın hizmetine sunduk. 100 yataklı Kapaklı Devlet Hastanemizin inşası devam ediyor. Tekirdağ'ımız için ihale, proje ve arsa aşamasında 16 adet sağlık tesisimiz bulunuyor. 86 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 323 kilometre ilaveyle 409 kilometreye çıkardık." ifadelerini kullandı.

"Trafikte azalma sağlayarak zaman ve yakıt kayıplarının önüne geçeceğiz"

Erdoğan, Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu projesinin şehir ve bölge için çok mühim olduğunu vurgulayarak, "Bu otoyolumuzun Malkara, Çanakkale, 1915 Çanakkale Köprüsü dahil, kesimini ne yaptık? Tamamladık. Kınalı-Malkara kesiminin de tamamlanmasıyla trafikte azalma sağlayarak zaman ve yakıt kayıplarının önüne geçeceğiz. Yapımı süren Kuzey Marmara Otoyolu'nun Başakşehir-Nakkaş arası ile Kınalı-Malkara Otoyolu kesiminin bitirilmesiyle Marmara Bölgesi'nin otoyol ringi tamamlanmış olacak." diye konuştu.

Kapaklı Köprülü Kavşağı ve bağlantı yollarını tamamladıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

İstanbul, Halkalı, Pehlivanköy, Demirköprü ve Pehlivanköy Hudut arasındaki demir yolunu yenileyerek modernize ettik. 31 kilometre uzunluğundaki Tekirdağ-Muratlı arasındaki demir yolunu çift hatlı, elektrikli ve sinyalli hale getirdik. Asya-Avrupa koridorunun ilk parçasını oluşturan Halkalı-Kapıkule hızlı tren projemizle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. İki kesimden oluşan bu projenin 153 kilometrelik Çerkezköy Kapıkule kesimi ve 76 kilometrelik Halkalı-Çerkezköy hattındaki çalışmalar devam ediyor. Şehrimiz için önemi yüksek bir diğer projemiz Tekirdağ-Çerkezköy Lojistik Merkezi İntermodal Terminali projesidir. Projenin etüt, fizibilite ve operasyonel plan çalışmaları ile kamulaştırması büyük oranda bitti, yapım ihalesi için çalışmalarımız sürüyor.

"Tekirdağlı çiftçilerimize toplamda 6,2 milyar lira tarımsal destek verdik"

Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önündeki meydanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Tekirdağlı çiftçilere toplamda 6,2 milyar lira tarımsal destek verdiklerini aktardı.

Tekirdağ'da 3 baraj, 2 gölet, 2 yeraltı depolama tesisi ile 4 gölet ve 7 atık su arıtma tesisini hizmete aldıklarına işaret eden Erdoğan, son 21 yılda inşa ettikleri sulama tesisleriyle 30 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirdikleri projelerle Ergene Nehri'nin su kalitesinde iyileşme sağlandığını ve kirliliğin azaldığını belirterek, Ergene Havzası'nda son teknolojiye sahip 18 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi inşa edip hepsini hizmete aldıklarını, bu 18 tesisin 11'ini Tekirdağ'da yaptıklarını ifade etti.

Tekirdağ'a son 21 yılda 14 yeni organize sanayi bölgesi, 2 endüstri bölgesi, 1 teknopark ve 54 araştırma geliştirme merkezi kurduklarını anlatan Erdoğan, şehrin bütün ilçelerine doğal gaz arzını verdiklerini kaydetti.

"Siyasetteki gayemiz, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize aşkla hizmettir"

Bunların 21 yılda şehre kazandırdıkları yatırım, hizmet, proje ve eserlerin sadece özeti olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

Şehrimizin eksiklerini giderme, ihtiyaçlarını karşılama, sorunlarına çözüm bulma noktasında çok daha fazlasını yaptığımızı sizler zaten biliyorsunuz. Şunu lütfen unutmayın: Bizim siyasetteki gayemiz, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize aşkla hizmettir. 81 vilayetin tamamı, 780 bin kilometrekarenin tamamı bizim nazarımızda aynıdır, eşittir. Biz Türkiye'yi bir bütün olarak kalkındırmanın, büyütmenin, yüceltmenin çabasındayız. Tüm bu mücadeleyi koltuk veya siyasi ikbal uğruna değil, evlatlarımıza daha müreffeh, daha güçlü ve itibarlı bir Türkiye bırakmak için yapıyoruz. Biz ne diyoruz? 'Biz, bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.

Erdoğan, her fani gibi kendilerinin de eksiği ve hatası olabileceğini, gücünü aşan sebeplerle ortaya çıkan bazı aksaklıkların bulunabileceğini belirterek, "Gün olacak bizler de emaneti sahibine teslim edeceğiz. İlanihaye yaşamak var mı, yok. İşte kızımız (Fatma Sevim Baltacı) kadın kollarımızda başkan yardımcısıydı. Dün akşam maalesef emaneti sahibine teslim etti. Şimdi de yetişebilirsem inşallah ben de cenaze merasimine yetişme arzusundayım. Yol arkadaşımız, dava arkadaşımız bu kardeşimizin cenazesinde bulunmak bizler için bir görev." dedi.

"Sadece hizmet edecek ehil isimleri aday olarak belirledik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyonun her bir ferdinin, devletin bekası, milletin huzuru, evlatların aydınlık yarınları için döktükleri terin tanığı olduğunu vurguladı.

Erdoğan'ın "31 Mart'ta Tekirdağ'da artık bir yola ama yepyeni bir yola girelim.' diyorum. Öyleyse ne yapacağız, şu 50 günde çok çalışmaya var mıyız?" ifadesi üzerine alandaki katılımcılar, "evet" yanıtını verdi.

Tekirdağ'ın CHP'nin korku ve istismar üzerine kurulu esersizlik siyasetine mecbur ve mahkum olmadığının altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

Tekirdağ, gelişme ve ilerleme yerine CHP'nin beceriksiz yönetimi altında hayatta kalma mücadelesi vermeye mahkum değildir. Tekirdağ'da muhalefetin sömürdüğü sahte ve sanal kaygılar hizmetin önüne artık geçmemelidir. Tekirdağ mevcut durumdan çok daha iyisini hak ediyor. Tekirdağ büyükşehir kimliğine uygun hizmetleri artık fazlasıyla hak ediyor. Gelin, hep birlikte Tekirdağ'ı içine düştüğü bu dehlizden çıkaralım. Gelin, Tekirdağ'ı Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonuyla buluşturalım. Bu konuda şehrimize her açıdan çağ atlatacak güçlü bir kadro kurduk. Başka hesaplar peşinde koşmadan, sadece hizmet edecek, her anınızda hep yanınızda olacak ehil isimleri aday olarak belirledik.

"31 Mart akşamı Tekirdağ'dan müjdeli haberler bekliyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde tüm adayların tanıtımının yapıldığını, belediye başkan adaylarının tamamına güvendiklerini ve inandıklarını belirterek, "Kararlıyız ve kazanacağız." dedi.

Tekirdağ'ın tercihinin de başta büyükşehir olmak üzere bu sefer Cumhur İttifakı'ndan yana olmasını temenni ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı ben sizlere emanet ediyorum. 31 Mart akşamı Tekirdağ'dan müjdeli haberler bekliyorum." diye konuştu.

Erdoğan, alandaki katılımcılara yönelttiği "Tekirdağ, 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Tekirdağ, 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'na destek veriyor muyuz?" sorulara gelen "evet" yanıtının ardından "Rabb'im yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Rabb'im bizleri utandırmasın, mahcup etmesin." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına son vermeden önce alandakilerle beraber, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini tekrarladı.

Konuşmasının ardından Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cüneyt Yüksel ve ilçe belediye başkan adaylarıyla birlikte vatandaşları selamladı.

Mitinge, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı.



Türkiye, Suriye ordusunun yeteneklerini güçlendirecek

Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
TT

Türkiye, Suriye ordusunun yeteneklerini güçlendirecek

Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)

Suriye ve Türkiye dün, Suriye ordusunun kabiliyetlerinin güçlendirilmesi, kurumlarının geliştirilmesi ve kapsamlı güvenlik sektörü reformunun desteklenmesini amaçlayan bir askeri iş birliği anlaşması imzaladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), iki ülke savunma bakanlarının huzurunda Ankara'da imzalanan anlaşmanın, Suriye ordusunun operasyonel hazırlığını artırmak, ortak operasyonları güçlendirmek ve terörle mücadele, mayın temizleme, siber savunma, askeri mühendislik, lojistik ve barışı koruma operasyonları gibi uzmanlık gerektiren beceri eğitimleri sağlamak amacıyla eğitim kurslarını içerdiğini bildirdi.

Aralarında Dışişleri ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanı'nın da bulunduğu üst düzey Suriye heyeti, Türk yetkililerle görüşmek üzere Ankara'ya geldi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre siyasi olarak, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Türk mevkidaşı Hakan Fidan'ın görüşmelerinde Süveyda dosyası, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) gerilimi, bölünme tehlikesi ve İsrail'in dış müdahaleleri gündemi oluşturdu.


ABD Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşmasıyla İran sınırında

ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
TT

ABD Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşmasıyla İran sınırında

ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)

Ömer Önhon

Güney Kafkasya'da devam eden büyük oyunda, siyaset, ekonomi ve güvenliği bir araya getiren yeni bir proje öne çıktı. Beyaz Saray'da 8 Ağustos Cuma günü düzenlenen törende, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, iki ülke arasında barış için ortak deklarasyona imza attılar. Törene, anlaşmanın hamisi olarak belgeyi imzalayan ABD Başkanı Donald Trump da katıldı.

Ortak deklarasyon sınırlara saygı, bölgesel çatışmanın sona erdirilmesi ve güç kullanımının reddi gibi yedi temel maddeden oluşuyor. Taraflar ayrıca, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) Minsk Grubu'nun kapatılması için ortak bir talepte bulunmak da dahil olmak üzere çeşitli bazı belgeler üzerinde de anlaşmaya vardı ve bunları imzaladı. Ermenistan ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları, ‘Devletler Arasında Barış ve İlişkilerin Kurulmasına Dair Anlaşma’ taslağını imzalayarak, nihai metni tamamladılar. Bakü, Erivan'ın imzaların atılmasından ve nihai onaylamadan önce bölgesel talepleri sona erdirecek anayasa değişikliklerini yapmasını bekliyor.

Anlaşma ayrıca, Azerbaycan'ın ana kısmını Ermenistan toprakları üzerinden Nahçıvan'a bağlayan ‘Zengizor Koridoru’ olarak bilinen engelsiz bir geçiş bölgesi kurulmasını da kapsıyordu. Ermenistan, ABD ve üzerinde anlaşmaya varılan diğer dış taraflarla birlikte, ‘Trump'ın uluslararası barış ve refah yolu’ olarak adlandırılan bir çerçeve oluşturmak için çalışmayı taahhüt etti. Washington’daki görüşme önemli bir başarı olsa da, birçok ayrıntı hala net bir anlaşma ve daha fazla açıklığa ihtiyaç duyuyor.

Azerbaycanlılar ve Ermeniler arasındaki çatışma, 20’nci yüzyılın başlarına, her iki ülkenin de işgal altında olduğu ve 1990 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazandıkları döneme kadar uzanıyor. O zamandan beri, tarihsel anlaşmazlıklar ve bölgesel talepler nedeniyle aralarında zaman zaman savaşlar patlak verdi. Ermeniler, özellikle Rusya'nın büyük dış desteğiyle Karabağ ve diğer Azerbaycan bölgelerini işgal etti.

Proje, Bakü'den başlayıp Ermenistan'dan geçerek Nahçivan'a ulaşan ve ardından Türkiye'ye varan bir demiryolu hattı ve otoyol inşasını kapsarken bu yol, İran sınırına paralel olarak uzanıyor.

Azerbaycan, 2020 yılında Karabağ'ın büyük bir bölümünü geri alan bir askeri operasyon düzenledi ve ardından 2023 eylülünde terörle mücadele çerçevesinde hızlı bir harekatla işgal altındaki topraklarının geri kalanını da kurtardı. O tarihten bu yana Türkiye, ABD, İsrail, Fransa ve İran gibi ülkelerin farklı roller oynadığı karmaşık bir siyasi ve güvenlik sürecine girildi. Bu ülkeler, kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için çaba sarf ettiler.

Başkan Trump, uzun süredir savaşları sona erdirme ve ekonomik ilişkileri güçlendirerek ve refahı artırarak ülkeleri bir araya getirme sloganını savunuyor ve bu konuda ABD'nin ekonomik çıkarlarına odaklanıyor. Ancak, savaşları birkaç gün içinde sona erdirebileceğine dair tekrar ettiği abartılı açıklamaları, özellikle bir günde sona erdirebileceğini söylediği Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirememesi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından manevra yapıldığını itiraf etmesi, güvenilirliğini zedeledi.

fgthyu7
Nahçıvan Özerk Bölgesi'nin Stepanakert (Hankendi) şehrinde düzenlenen bir askeri geçit töreni, 8 Kasım 2023 (AFP)

Bu sefer işler onun lehine gelişebilir, çünkü yakında Putin ile görüşmeye hazırlanıyor ve bu da Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirme umutlarını canlandırıyor. Pakistan ile Hindistan, Tayland ile Kamboçya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Ruanda arasındaki çatışmaları sona erdirmeyi kendine mal eden Trump için, Kafkasya’daki son başarısı, uluslararası arenada başarılarını övünmek için yeni bir fırsat sunuyor.

Washington zirvesinin en önemli sonucu, anlaşmada ‘geçiş bölgesi’ olarak adlandırılan ve Zengizor Koridoru olarak bilinen, Ermenistan’da 43 kilometre uzunluğundaki şerit oldu. Bu şerit, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ana kısmını, Nahçivan Özerk Cumhuriyeti'ndeki topraklarından ayırıyor.

Proje, Bakü'den başlayıp Ermenistan'dan geçerek Nahçivan'a ulaşan ve ardından Türkiye'ye varan bir demiryolu hattı ve otoyol inşasını kapsarken bu yol, İran sınırına paralel olarak uzanıyor.

Başkan Donald Trump, Zengizor Koridoru’nu, Azerbaycan'a Nahçıvan'a tam erişim hakkı tanıyan ve Ermenistan'ın toprak bütünlüğüne tam saygı gösteren özel bir geçiş bölgesi olarak tanımladı. Projeye, Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu (TRIPP) adı verildi.

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gelişmelerle birlikte, gözlemciler Türkiye ile Ermenistan arasında tam normalleşme ve diplomatik ilişkilerin kurulmasının çok da uzak olmadığını tahmin ediyorlar.

Trump, Ermenistan'ın bu koridoru inşa etmek için ABD ile özel bir ortaklık kuracağını ve Washington'a 99 yıl süreyle uzatılabilir yönetim hakları vereceğini açıkladı. Projenin hayata geçirilmesi için ABD ve diğer ülkelerden müteahhitlerin yer alacağı bir koalisyon kurulacak ve ABD, Azerbaycan ve Ermenistan karı üzerinde anlaşmaya varılan oranlarda paylaşacak.

Teknik şüphelerle çevrili olan proje, çünkü Ermenistan koridorda egemenlik haklarına sahip olacak, ancak yolcuların ve malların denetimi ve kontrolü, trafiği veya ticari faaliyetleri engellemeyecek şekilde gerçekleştirilecek. Fakat bu durum, uygulama açısından hala belirsizliğini koruyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu tarihi adımın Trump'ın kişisel müdahalesi olmasaydı gerçekleşemeyeceğini vurgulayarak, 35 yıl süren savaşı sona erdirdiği için Nobel Barış Ödülü'nü hak ettiğini ve onu bu ödüle aday göstereceklerini açıkladılar.

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında etkili olan başlıca güçlerden biri olan Türkiye, Washington’daki zirvenin sonuçlarından duyduğu memnuniyeti dile getirirken bunu son derece önemli bir gelişme olarak nitelendirerek ABD'nin rolünü takdir etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anlaşmaya övgüde bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise Zengizor Koridoru’nu Türkiye'yi Kafkasya ve Hazar Denizi üzerinden Türk dünyasına, Türkiye üzerinden Avrupa'ya ve Asya'nın derinliklerine bağlayan önemli bir bağlantı noktası olacağını belirtti.

juı8
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump'ın da hazır bulunduğu Washington'daki Beyaz Saray'da düzenlenen barış anlaşması imza töreninde tokalaşırken, 8 Ağustos 2025 (AFP)

Türkiye ve Azerbaycan, ‘iki devlet bir millet’ deyişiyle ifade edilen yakın bir ilişkiye sahipler. Dışişleri Bakanı Fidan da bu çerçevede ‘Türk dünyası’ terimini kullandı. Ankara, Ermenistan-Azerbaycan savaşının başından itibaren Bakü'nün yanında yer aldı ve askeri destek sağlayarak Azerbaycan'ın zaferinde önemli bir rol oynadı. Türkiye, 21 Eylül 1991'de Ermenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmasına rağmen, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesi ve mevcut anlaşmazlıklar nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler gerildi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 2022 yılında Türkiye'nin diplomatik girişimlerine yanıt verdi ve iki ülke arasında uzlaşı sürecinin ilk adımları atıldı. Bu süreç, geçtiğimiz haziran ayında Paşinyan’ın Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaretle taçlandı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gelişmelerle birlikte, gözlemciler Türkiye ile Ermenistan arasında tam normalleşme ve diplomatik ilişkilerin kurulmasının çok da uzak olmadığı tahminlerinde bulunuyorlar. Birçok Ermeni Taşnak, özellikle de Ermeni diasporasından olanlar, Başbakan Nikol Paşinyan'ın Ermenistan'ın ulusal çıkarlarına aykırı davranışlarda bulunduğunu düşünüyor, ancak halkın geniş desteğine sahip olan Paşinyan bu eleştirilerden etkilenmeyecektir.

Ekonomik faaliyetler ve normalleşme ile ulaşım koridorlarının sağlayacağı fırsatlar büyük bir etki yaratacak olsa da bu durum, mevcut tüm gerilimleri ve zorlukları bir anda ortadan kaldırmaz.

Rusya, Batı'nın kendi hayati etki alanı olarak gördüğü bölgelerde veya sınırlarına yakın bölgelerde yaptığı hamlelerden memnun değil. Başkan Vladimir Putin'in harekete geçmek için uygun anı sabırla beklediği biliniyor.

İran ve Rusya ise Aliyev ve Paşinyan’ın görüşmesi ve anlaşmaları imzalamalarının olumlu bir gelişme olduğunu vurguladılar. Ancak aynı zamanda, ABD'nin Moskova'nın arka bahçesi olarak gördüğü bölgede Rusya'ya karşı önemli bir diplomatik zafer elde etmesinden duydukları endişe ve rahatsızlığı da dile getirdiler. Bu gelişme, Rusya ile Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin gerginleştiği bir dönemde gerçekleşti.

Ermenistan, Paşinyan liderliğinde Rusya'nın nüfuzundan uzaklaşarak güvenliğini sağlamak için Batı'ya yakınlaşmaya çalışırken, Aliyev liderliğindeki Azerbaycan'ın politikası Rusya ile ilişkilerinde temkinli olmakla birlikte, son zamanlarda daha açık bir tutum sergilemeye başladı.

gthyu
Azerbaycan Savunma Bakanlığı'nın 19 Eylül 2023'te yayınladığı bir videodan alınan ve Bakü’nün Azerbaycan güçlerinin Ermenilerin Dağlık Karabağ bölgesinde kullandığı mevzileri imha etmesi sonucu meydana geldiğini söylediği bir patlamayı gösteren bir görüntü (AFP)

Öte yandan İran, Bakü ile Erivan arasındaki ilişkilerin iyileşmesini memnuniyetle karşıladı, ancak projenin olası sonuçları konusunda uyarıda bulundu. Ulaştırma yollarının açılmasının, karşılıklı çıkarlar ve egemenliğin korunması çerçevesinde gerçekleşmediği sürece bölge halklarına fayda sağlamayacağını vurgulayan Tahran, doğu ile batıyı birbirine bağlayan Zengizor Koridoru’nun, kendisinin teşvik ettiği kuzey-güney koridoruna büyük zarar vereceğinden ve Ermenistan'a doğrudan erişimini engelleyeceğinden endişe ediyor.

İran, bölgenin güvenliğini tehlikeye atabilecek dış müdahalelere karşı uyararak Tahran'ın varlığını ve Azerbaycan'daki İsrail varlığını ciddi bir endişe kaynağı olarak gören ABD'ye açık bir gönderme yaptı.

Burada sorun, İran'ın bu projeyi gerçekten durdurabilecek durumda olup olmadığında. Ancak Rusya'nın, Batı'nın kendi hayati etki alanı olarak gördüğü bölgede veya sınırlarına yakın bölgelerde yaptığı hamlelerden memnun olmadığı biliniyor. Başkan Vladimir Putin'in harekete geçmek için uygun anı sabırla beklediği de biliniyor.

ABD’li yetkililerin, Washington'ın anlaşmalarının ve projelerinin Rusya, Çin ve İran'ı hedef alan jeopolitik manevraların bir parçası olduğunu açıkça ilan etmesiyle, bu ülkelerin tek tek veya toplu olarak bu planları engellemek yahut bozmak için karşı projeler veya planlar ortaya koyması şaşırtıcı olmaz.


Türkiye'nin batısında meydana gelen depremde 1 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı

Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
TT

Türkiye'nin batısında meydana gelen depremde 1 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı

Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)

Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı dün Balıkesir'de meydana gelen depremin 6,1 büyüklüğünde olduğunu belirtti.

Yetkililere göre saat 19:53'te kaydedilen deprem, İstanbul ve İzmir dahil olmak üzere ülkenin batısındaki birçok şehirde hissedildi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İlgili tüm kurumlar depremle ilgili gerekli önlemleri aldığını” belirtti.

Erdoğan, “Balıkesir'i vuran ve komşu illerde de hissedilen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Balıkesir'de bugün meydana gelen depremde ilk belirlemelere göre 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 29 kişinin yaralandığını açıkladı.

Bakan X platformunda daha önce yaptığı açıklamada, "Tüm Afet ve Acil Durum Yönetimi ekiplerimiz ve ilgili kurumlarımız derhal saha aramalarına başladı. Şu ana kadar herhangi bir olumsuz olay kaydedilmedi" demişti.

AFP’nin haberine göre Sındırgı Belediye Başkanı Serhan Sak, NTV'ye yaptığı açıklamada, depremin merkez üssü olan şehirde, şehir merkezindeki üç katlı bir bina da dahil olmak üzere 10 binanın yıkıldığını söyledi.

Sak, "Bu binada altı kişi yaşıyordu ve enkaz altından dört kişi kurtarıldı." diyerek, diğer ikisinin çıkarılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Sak, "Binalar ve camiler yıkıldı, ancak can kaybı olmadı" dedi.

AFAD, büyüklükleri 3,5 ila 4,6 arasında değişen yedi artçı sarsıntı bildirdi.

Geçtiğimiz haziran ayı başında Muğla’da meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremde bir kız çocuğu hayatını kaybetmiş, 69 kişi de yaralanmıştı.

Türkiye, geçmişte birçok trajediye neden olan fay hatlarının üzerinde yer almaktadır.

2023 yılında meydana gelen şiddetli Hatay depreminde en az 53 bin kişi hayatını kaybetti.