Türkiye-Irak "Güvenlik Mekanizması Görüşmesi"ne ilişkin ortak sonuç bildirisi yayımlandı

Türkiye ile Irak arasında gerçekleştirilen "Güvenlik Mekanizması Görüşmesi"nde, tarafların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak'a yapacağı tarihi ziyaretin başarısı için tüm çabaların ortaya konacağını teyit ettiği belirtildi.

AA
AA
TT

Türkiye-Irak "Güvenlik Mekanizması Görüşmesi"ne ilişkin ortak sonuç bildirisi yayımlandı

AA
AA

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, beraberlerindeki heyetlerle Bağdat’ta bir araya geldi.

"Türkiye-Irak Güvenlik Mekanizması Görüşmesi"nin ardından yayımlanan ortak sonuç bildirisinde; tarafların, 19 Aralık 2023'te Ankara'da gerçekleştirdikleri görüşmelerin devamı niteliğindeki bu temaslarda, bölgesel gelişmeler ve ikili alanlardaki çeşitli sınamalar karşısında takınacakları ortak tutumun istişare edildiği belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ramazan ayı sonrasında Irak’ı ziyaretinin hazırlıklarının da ele alındığı kaydedilen bildiride, tarafların, bu tarihi ziyaretin başarısı için tüm çabaların ortaya konacağını teyit ettiği vurgulandı.

Bildiride, görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkilerin muhtelif kulvarlarında yapısal çerçeveyi oluşturmak ve bu suretle düzenli temas mekanizmaları tesis etmek amacıyla bir Mutabakat Zaptı üzerinde çalışmaların yoğunlaştırılmasına karar verildiği aktarıldı.

Ortak Daimi Komitelerin ihdası kararlaştırıldı

Türkiye ile Irak arasında, ilişkilere stratejik bir çerçeve oluşturulması anlayışıyla hazırlayacakları bu metin marifetiyle iki ülke yetkililerinin eş güdümlü şekilde, düzenli aralıklarla ve sonuç odaklı bir yaklaşımla çalışmak üzerinde mutabık kaldığına dikkat çekilen bildiride, bu kapsamda terörle mücadele, ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma alanlarında münhasıran çalışacak Ortak Daimi Komitelerin ihdasının kararlaştırıldığı ifade edildi.

Görüşmelerde, her iki tarafın da Irak’ın siyasi birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği önemin vurgulandığı bildiride, ayrıca PKK'nın Türkiye ve Irak için güvenlik tehdidi teşkil ettiğinin altının çizildiği ve söz konusu örgütün Irak topraklarında mevcudiyet göstermesinin Irak Anayasası’nı ihlal ettiği anlamına geldiğinin kayda geçirildiği aktarıldı.

Bildiride, Türkiye'nin, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından PKK’nın Irak’ta yasaklı bir örgüt olduğu yönünde alınan kararı memnuniyetle karşıladığı; tarafların, Irak topraklarını kullanarak Türkiye’yi hedef alan örgüt ve uzantılarına yönelik alınması gereken önlemler konusunu istişare ettiği vurgulandı.

Tarafların, Gazze'de soykırıma varan katliam başta olmak üzere, bölgedeki sınamalara ilişkin görüş teatisinde bulunduğu kaydedilen bildiride, Filistin davasının desteklenmesi konusunda güçlü iradelerinin teyit edildiği belirtildi.

Bildiride, tarafların, öngörülen temas mekanizmaları çerçevesinde, görüşmelerin düzenli ve kesintisiz bir çerçevede sürdürülmesi üzerinde mutabık kaldığı aktarıldı.

Aralık 2023'te Irak ile Türkiye arasında yapılan güvenlik odaklı görüşmede Irak, PKK'yı "ortak tehdit" olarak tanımlarken bu defa ilk kez "yasaklı örgüt" olarak tanımladı.

Ayrıca, Irak Ulusal Güvenlik Konseyinin kararı ilk kez kamuoyuyla paylaşılırken, ortak mücadeleden ilk kez bahsedildi ve PKK'nın Irak topraklarını kullanarak Türkiye’yi hedef aldığı vurgulandı.



Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

TT

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını arttırması ve Türkiye'yi Suriye'yi vesayeti altına almaya çalışmakla suçlamasının ardından Türkiye dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'den çekilmesi ve istikrar çabalarını engellemekten vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri bakanlığı açıklamasında, “İsrail, bölgedeki güvenliğe yönelik en büyük tehdit haline geldi” diyerek, “stratejik bir istikrarsızlaştırıcı, kaosa neden olan ve terörizmi körükleyen” bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre açıklama şöyle devam etti: “Dolayısıyla, bölgede güvenliğin tesis edilebilmesi için İsrail'in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye'deki istikrar çabalarını baltalamaktan vazgeçmesi gerekmektedir.”

Suriye'ye yönelik hava saldırılarını dün gece yoğunlaştıran İsrail, saldırıları Şam'daki “yeni yöneticilere” bir uyarı olarak ilan etti ve Ankara'yı Suriye'ye vesayetini dayatmaya çalışmakla suçladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, çarşamba gecesi düzenlenen hava saldırılarının “İsrail Devleti'nin güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğimize dair açık bir mesaj ve gelecek için bir uyarı” olduğunu söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail silahlı kuvvetlerinin Suriye içindeki tampon bölgelerde kalacağını ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı harekete geçeceğini belirterek, Suriye hükümetini, İsrail'e düşman güçlerin girmesine izin vermesi halinde ağır bir bedel ödeyeceği konusunda uyardı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki etkisine ilişkin endişelerini yansıtarak, Ankara'yı Suriye'de, Lübnan'da ve başka yerlerde “olumsuz bir rol” oynamakla suçladı.

Saar, Paris'te düzenlediği basın toplantısında “Suriye'ye Türk vesayetini empoze etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Niyetlerinin bu olduğu çok açık” ifadelerini kullandı.