Bakan Kacır: Pek çok otomobil markasıyla Türkiye'de yatırım için görüşme halindeyiz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'de yatırımı olmayan pek çok otomobil markasıyla Türkiye'de yatırım için görüşme halinde olduklarını söyledi.

AA
AA
TT

Bakan Kacır: Pek çok otomobil markasıyla Türkiye'de yatırım için görüşme halindeyiz

AA
AA

Kocaeli'nin Başiskele ilçesinde Ford Otosan'ın inovatif ve verimli çözümlerle yeniden tasarladığı Yeniköy Fabrikası'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Kacır, yenilikçi ve yenilenebilir enerji uygulamalarıyla dijital altyapısıyla ülke sanayisinin yeni nesil üretim üslerinden biri olan fabrikanın hayırlı olmasını diledi.

Kacır, 21 yılda ülkenin, eğitimde, sağlıkta, ulaştırmada olduğu gibi sanayi ve teknolojide de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde asırlık kazanımlar elde ettiğini ve çağ atladığını vurgulayarak, 36 milyar dolardan 254 milyar dolara çıkan ihracatın 240 milyar dolarının sanayi ürünlerinden oluştuğunu kaydetti.

Sektörlerde yaşanan ihracat artışlarına değinen Kacır, "Elbette bu muazzam atılım, kendiliğinden olmadı. Türk özel sektörünün, devletimizle sırt sırta vermesi, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın iş insanlarımızla birlikte adım atılmadık coğrafya, gidilmedik ülke bırakmaması Türkiye'ye bu ihracat başarısını getirdi. Planlı sanayileşmeden enerji yatırımlarına, demir yolları ve limanlara, sanayinin dünyayla bağlantısını sağlayan yatırımlar, bu ihracat başarılarını mümkün kıldı. Siyasi istikrarla tahkim edilen ekonomik istikrar, yatırımların önünü açtı." ifadelerini kullandı.

Otomotiv sektörünün, dört büyük devrimi eş zamanlı yaşadığına işaret eden Kacır, batarya maliyetlerinin kilovat saat başına 2010 yılında 1200 dolarken bugün 150 dolara düşmesinin ve iklim değişikliğiyle mücadelenin ortak bir çaba haline gelmesinin, elektrikli araçların yaygınlaşmasını sağladığını anlattı.

"Türkiye'de büyük dönüşümlere tarihte hiç olmadığı kadar hazır"

Kacır, sensör, haberleşme ve yapay zeka teknolojilerinin, araçları otonom hale getirdiğini aktararak, sektörün, havacılıkta İHA'larla yaşanana benzer bir dönüşüme adım attığını, bağlantılı ve akıllı araçların yaygınlaştığını, araçların çevre unsurlarıyla ve birbirleriyle haberleşen cihazlar haline geldiğini söyledi.

Paylaşım ekonomisinin yaygınlaştığına dikkati çeken Kacır, "Doğrudan araç sahipliğinin yerini, araç havuzlarının olduğu platform üyelikleri alıyor. Sektörde karlılık araç satışları, satış sonrası hizmetler ve sigorta hizmetleri gibi geleneksel alanlardan paylaşımlı mobilite, dijital hizmetler gibi yeni iş alanlarına kayıyor. Halihazırda 2 milyon yıllık üretim kapasitesi, 31 araç üretim tesisi, 1100 tedarikçi firmasıyla Türk otomotiv sanayi için bu büyük devrimler, bir yandan meydan okumalar doğuruyor, öte yandan eşsiz fırsatlar sunuyor." diye konuştu.

Kacır, yeniliğe ayak uyduramayan marka, firma ve ülkenin eleneceği, inovasyona öncülük edenlerin büyüyeceği bir evrede bulunulduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"İşte Türkiye, son 20 yılda adeta sıfırdan inşa ettiğimiz AR-GE ve inovasyon ekosistemiyle böylesine büyük dönüşümlere tarihte hiç olmadığı kadar hazır. Sayıları 101'i bulan teknoparklarımızda bugün 9 bin 800'den fazla firmamız inovasyon yapıyor. Özel sektörde 1600'ün üzerinde AR-GE ve tasarım merkezimiz bulunuyor. Toplam AR-GE insan kaynağımız 29 binden 222 bine yükseldi. Fikri mülkiyet kapasitemizdeki artış, bu alandaki gelişmenin en belirgin göstergesi oldu. Yılda ancak 414 patent başvurusu, yani neredeyse günde ancak 1 patent başvurusu yapılan Türkiye'de, artık yılda 9 binden fazla patent başvurusu yapılıyor. Belki bu gelişmenin en sevindirici yanlarından biri de bugünün Türkiye'sinde AR-GE'ye özel sektörün liderlik ediyor olması. 1,2 milyar dolardan 11,3 milyar dolara yükselen AR-GE harcamalarında şirketlerimizin payı yüzde 29'dan yüzde 61'e çıktı."

Türkiye'nin otomobilini, devrim otomobilinin 62 yıl önce yaşadığı kaderin bir benzerine terk etmediklerini vurgulayan Kacır, "Mobilitedeki dönüşümü DNA'sında taşıyan, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ifadesiyle 'Devrin otomobili'ni, doğuştan elektrikli ve akıllı otomobil Togg'u yollara çıkardık. " dedi.

"Tüm yatırımcıların AR-GE ve yatırım projelerinde yenilikçi teknolojilere yönelmesini teşvik ediyoruz"

Kacır, Ford Otosan gibi Türkiye'de üretim yapman tüm yatırımcıların, AR-GE ve yatırım projelerinde yenilikçi teknolojilere yönelmesini teşvik ettiklerini kaydetti.

Elektrikli araçların yaygınlaşması için tüm şehirlerde hızlı şarj istasyonları kurulmasını sağladıklarını, 81 şehirde 2 bin 800'ü hızlı şarj olmak üzere 10 binden fazla halka açık şarj bağlantısına ulaştıklarını aktaran Kacır, akıllı kameradan çip teknolojilerine, batarya sistemi bileşenlerinden sürüş destek sistemlerine, yeni nesil otomotiv teknolojilerine yönelik projeleri, hamle programıyla desteklediklerini dile getirdi.

Kacır, atacakları adımlarla 2030 yılında elektrikli araçların ülkede pazar payını yüzde 35'e, elektrikli araç yerlilik oranını yüzde 75'in üzerine çıkaracaklarına işaret ederek, elektrikli, bağlantılı ve otonom hafif ve ağır ticari araç üretiminde Avrupa'da lider ve dünyada ilk 5'te olacaklarını belirtti.

Batarya modül, komponent ve hücre yatırımlarıyla Türkiye'yi batarya üretim üssü haline getireceklerinin altını çizen Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siber güvenlik, sürüş güvenliği ve sürücü davranışlarının modellenmesi yazılımları başta olmak üzere, bağlantılı ve otonom araç yazılımları geliştirip bunların ihracatını yapan ilk 10 ülkeden biri olacağız. Henüz ülkemizde yatırımı olmayan pek çok otomobil markasıyla da Türkiye'de yatırım için görüşme halindeyiz. Avrupa'nın ticari araç üretiminde lider ve otomotiv üretim üslerinden biri olarak Gümrük Birliği ve ticaret anlaşmaları sayesinde 1 milyar nüfusluk dev bir pazara doğrudan erişim imkanı sunuyoruz. Bulunduğumuz coğrafyanın avantajlarını en etkin şekilde değerlendirdiğimiz lojistik imkanlar, yatırımcılar için eşsiz fırsatlar doğuruyor. Nitelikli ve çalışkan iş gücü, bu ülkenin en büyük değeri."

Kacır, Türkiye'nin sunduğu imkanları en iyi değerlendiren şirketlerin başında Ford Otosan'ın geldiğine değinerek, 94 ülkeye araç ve parça ihracatıyla 2022'de 6,2 milyar dolar seviyesini yakalayan şirketin, son 8 yıldır Türkiye'nin tüm sanayi sektörlerinde "ihracat şampiyonu" olduğunu ifade etti.

Türkiye'deki ticari araç üretiminin yüzde 69'unu, ihracatının ise yüzde 75'ini Ford Otosan'ın gerçekleştirdiğini belirten Kacır, 2002'den 2022'ye tüm sektörlerde yaşanan muazzam gelişmeden Ford Otosan'ın da nasibini aldığını, 2002'de 31 bin araç ihraç eden Ford Otosan'ın bu sayıyı 2022'de 300 binin üzerine çıkardığını söyledi.

"Girişimcilerimiz her zaman baş tacımız olacak"

Kacır, Ford Otosan'ın, 2 bini AR-GE çalışanı olmak üzere 15 binden fazla emekçiyi istihdam ettiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanım, zatıalinizin takdiriyle endüstri bölgesi uygulamasıyla desteklediğimiz ve proje bazlı yatırım teşviki sunduğumuz, 2 milyar avroluk yatırım planıyla Ford Otosan, Türkiye'deki toplam üretim kapasitesini yıllık 450 binden 650 bine çıkaracak, Türkiye'de ürettiği tüm ticari araçların sıfır emisyon hedefiyle elektrikli versiyonlarını devreye alacak. Şu ana kadar 3 bin 500 kişiden fazla yeni istihdam sağlanan Yeniköy Fabrikası da bu hedeflere ulaşma adına önemli bir merkez olacak. Ford Otosan, Ford ve Volkswagen'in stratejik ortaklığı kapsamında Volkswagen'in yeni nesil 1 tonluk ticari aracını da bu tesiste üretecek. Türkiye'ye değer katan Ford Otosan ailesine huzurlarınızda teşekkürlerimi sunmak istiyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yatırımcının önünü açmaya, varsa önlerindeki engelleri kaldırmaya her daim devam edeceklerinin altını çizen Kacır, "Akıl ve alın teriyle bu ülkeye değer katan emekçilerimiz ve Türkiye'ye inanan, güvenen girişimcilerimiz her zaman baş tacımız olacak." dedi.



Çin, enerji ve tarım alanlarında Rusya ile daha yakın iş birliği arayışında

Rusya Başbakanı Mihail Mişustin (sağda) Çin Başbakanı Li Çiang ile tokalaşırken (EPA)
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin (sağda) Çin Başbakanı Li Çiang ile tokalaşırken (EPA)
TT

Çin, enerji ve tarım alanlarında Rusya ile daha yakın iş birliği arayışında

Rusya Başbakanı Mihail Mişustin (sağda) Çin Başbakanı Li Çiang ile tokalaşırken (EPA)
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin (sağda) Çin Başbakanı Li Çiang ile tokalaşırken (EPA)

Çin Başbakanı Li Çiang dün yaptığı açıklamada, Çin'in enerji, tarım ve diğer yatırım alanlarında Rusya ile iş birliğini artırmaya hazır olduğunu söyledi.

Çin Resmi Haber Ajansı Xinhua, Moskova’da Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ile yaptığı görüşme sırasında açıklamalarda bulunan Çin Başbakanı Li'nin Mişustin’e Çin'in Rusya'dan daha fazla tarım ve gıda ürünü ithal etmeyi memnuniyetle karşıladığını söylediğini aktardı.

Xinhua haberinde, Çin'in Rusya'nın Çinli şirketlerin bu ülkede yatırım yapması ve faaliyet göstermesi için daha fazla imkan sağlamasını umduğunu belirtti.

Öte yandan Rusya Başbakanı Mişustin, Çin Başbakanı Li’ye iki taraf arasındaki iş birliğinin dış zorluklar karşısında defalarca dayanıklılığını kanıtladığını söyledi.

Rusya hükümetinin internet sitesinde yayınlanan toplantı tutanaklarına göre Mişustin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji alanındaki iş birliğimiz özellikle stratejik nitelikte ve petrol, gaz, kömür ve nükleer enerji sektörlerini kapsıyor.”

Pekin ve Moskova, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 2022 yılının şubat ayında on binlerce Rus askerini Ukrayna'ya göndermeden birkaç gün önce ‘sınırsız’ stratejik ortaklık ilan etti.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, son on yılda Rusya Devlet Başkanı Putin ile 40'tan fazla kez bir araya geldi. Putin, son aylarda kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda Çin'i Rusya’nın müttefik olarak nitelendirdi.


Suudi Arabistan’dan Suriye’ye ilk ham petrol hibe sevkiyatı ulaştı

Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
TT

Suudi Arabistan’dan Suriye’ye ilk ham petrol hibe sevkiyatı ulaştı

Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)

Suudi Arabistan’ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe kapsamında gönderdiği ilk ham petrol sevkiyatı pazar günü Banias Limanı’na ulaştı. Yaklaşık 650 bin varil Suudi ham petrolü taşıyan tanker limana demirledi. Bu sevkiyat, toplam 1,65 milyon varil ham petrolden oluşan hibenin ilk bölümünü oluşturuyor.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA’dan aktardığı habere göre teslimat Suudi liderliğinin talimatları doğrultusunda gerçekleştirildi. Krallığın Suriye’yi destekleme konusundaki kararlılığını sürdürecek.

Hibe anlaşması, 11 Eylül’de Suudi Kalkınma Fonu ile Suriye Enerji Bakanlığı arasında imzalanmıştı. Suudi Enerji Bakanlığı’nın gözetiminde uygulanan hibe; Suriye rafinerilerinin işletme kapasitesini artırmayı, operasyonel verimliliği ve mali sürdürülebilirliği sağlamayı, ekonomik kalkınmayı güçlendirmeyi, ekonomik zorlukların aşılmasına katkı sunmayı ve hayati sektörlerin büyümesini teşvik etmeyi hedefliyor. Böylece ulusal ve uluslararası düzeyde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne destek verilmesi amaçlanıyor.

SPA, bu adımın Suudi Arabistan’ın Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik süregelen çabalarının ve iki ülke arasındaki güçlü, tarihi bağların bir yansıması olduğunu vurguladı.


Trump, ekonomik baskıların ortasında Wall Street devlerini Beyaz Saray'da akşam yemeğine davet etti

Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
TT

Trump, ekonomik baskıların ortasında Wall Street devlerini Beyaz Saray'da akşam yemeğine davet etti

Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, JP Morgan, BlackRock ve Goldman Sachs gibi büyük finans kurumlarının CEO'ları da dahil olmak üzere bir grup önde gelen Wall Street liderini dün Beyaz Saray'da özel bir akşam yemeğine davet etti.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times'tan aktardığına göre bu hamle, yönetimin ekonomik performansı, özellikle de son seçimlerde önemli bir sorun olarak ortaya çıkan yaşam maliyeti konusunda artan baskı altında olduğu bir dönemde geldi.

sdefr
ABD Başkanı Donald Trump Oval Ofis'te konuşuyor. (Reuters)

Üst düzey katılım ve hassas zamanlama

Güvenilir kaynaklara göre, akşam yemeğine 12’den fazla üst düzey yönetici ve finans uzmanı katıldı. Bunlar arasında şu isimler yer aldı: JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, BlackRock CEO’su Larry Fink, Goldman Sachs CEO’su David Solomon, Blackstone CEO’su Stephen Schwarzman, KKR’ın kurucu ortağı Henry Kravis, milyarder Bill Ackman (Pershing Square), Nasdaq CEO’su Adena Friedman, Intercontinental Exchange CEO’su Jeffrey Sprecher ve New York Borsası Başkanı Lynn Martin.

xfv
BlackRock CEO'su Larry Fink, Hong Kong'da düzenlenen Küresel Finans Liderleri Yatırım Zirvesi’ne katıldı. (Reuters)

Bu toplantı, Trump’ın şirket liderleriyle ilişkileri derinleştirme çabasını ve yönetiminin, Amerikan sermaye piyasalarını güçlendirmeyi ve ulusal güvenlik açısından kritik olan yerel tedarik zincirlerini yeniden inşa etmeyi hedefleyen girişimlerini vurguluyor. Bu girişimler, özellikle yerel üretimi genişletmeye ve kilit endüstrileri yeniden konumlandırmaya odaklanıyor.

Ülkenin en büyük bankası JPMorgan, 10 yıl sürecek 1,5 trilyon dolarlık bir yatırım programı açıkladı. Bu program, tedarik zinciri ve üretim, savunma ve uzay, enerji bağımsızlığı ve ileri teknolojiler gibi ABD’nin ulusal güvenliği ve ekonomik dayanıklılığı açısından kritik sektörleri hedefliyor. Bu plan kapsamında banka, özellikle ulusal güvenlik ve ekonomik dayanıklılık açısından stratejik öneme sahip Amerikan şirketlerine doğrudan hisse ve risk sermayesi yatırımları yoluyla 10 milyar dolara kadar yatırım yapacak.

rgt
JP Morgan CEO'su Jamie Dimon, Miami'deki Kaseya Center'da düzenlenen Amerikan İş Forumu'nda konuşma yapıyor. (Reuters)

Reuters'a göre, bir Beyaz Saray yetkilisi, Trump'ın finans liderleriyle görüştüğünü doğruladı, ancak davetli listesini teyit etmedi.

Wall Street ile yönetim arasındaki istikrarsız ilişki

Wall Street’in Trump yönetimiyle ilişkisi, kasım seçimlerinden sonra çalkantılı bir seyir izledi. Başlangıçta yöneticiler, özellikle rekabet ve düzenleyici konularda iş dünyasını destekleyen bir yaklaşım benimsenmesini beklerken, maliyet düşürme gibi adımların atılması bu erken iyimserliği azalttı. Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirileri de merkez bankasının bağımsızlığına bağlılığı konusunda şüpheler yarattı.

ty6
Goldman Sachs CEO'su David Solomon, Hong Kong'da düzenlenen Küresel Finans Liderleri Yatırım Zirvesi'nde konuşma yapıyor. (Reuters)

Ancak son dönemde endişeler yatıştı ve üst düzey bankacılar, Trump tarafından atanan düzenleyicilerin sektöre yönelik kuralları gevşetme yönündeki destekleyici açıklamalarından memnuniyet duydu. Bu gelişme, JPMorgan, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’nin hisse fiyatlarının dün rekor seviyelere ulaşmasına katkıda bulundu.

Önemli yokluklar ve gergin ortam

Finans sektörünün tüm liderleri akşam yemeğine katılmadı:

- Citigroup CEO'su Jane Fraser, önceden planlanmış bir Asya gezisiyle çakışan programı nedeniyle özür diledi. Fraser'ın daha önce başkanla bir araya gelerek mortgage devleri Freddie Mac ve Fannie Mae'nin özelleştirilmesi planlarını görüştüğünü belirtmekte fayda var.

- Bank of America CEO'su Brian Moynihan akşam yemeğine davet edilmedi. Moynihan, geçmişte başkana bankacılık hizmetleri sunmayı reddettikleri iddiaları nedeniyle bu yılın başlarında Trump'ı kızdıran liderler arasındaydı.

Wall Street yöneticileri, özellikle Beyaz Saray'ın bazı büyük teknoloji gruplarına gümrük vergisi uygulamakla tehdit etmesinin yanı sıra, Paul Weiss hukuk firması ve büyük üniversiteler gibi grupları hedef almasının ardından, başkanı kamuoyunda eleştirmekten çekiniyorlar.

sd
New York Borsası (AP)

Yatırımcılar, bu üst düzey toplantıdan kaynaklanabilecek herhangi bir politika değişikliği veya düzenleyici değişiklikleri yakından takip edecekler. Örneğin, vergi politikaları, finansal düzenlemeler veya ticaret anlaşmalarındaki değişiklikler, belirli sektörlerin veya piyasanın genelinin performansını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu görüşmelerin olası sonuçlarını anlayarak, yatırımcılar ortaya çıkan fırsatlardan yararlanmak veya olası riskleri azaltmak için kendilerini daha iyi konumlandırabilirler.

Aynı zamanda gözlemciler, Beyaz Saray'da düzenlenen üst düzey akşam yemeğini, finans sektörünün iktidar koridorlarında devam eden etkisinin bir kanıtı olarak görüyorlar. ABD ekonomisi hassas bir dengeyle karşı karşıya olduğundan, yönetim ekonomik gündemini şekillendirmek için bu şirket liderlerinin uzmanlığından ve görüşlerinden yararlanmaya çalışıyor.

Trump, yönetimi küresel ticaret ortaklarıyla gerilimleri ele alırken ve ekonomik büyümeyi artırmaya çalışırken, son aylarda iş dünyası liderleriyle özel toplantılar düzenledi. Yönetimin daha geniş ekonomik gündemi, yerli üretimi genişletmeye, kilit sektörleri yeniden ülkeye getirmeye ve özel sektör yatırımlarından yararlanarak ABD'nin ileri teknoloji üretimi ve enerji tedarik zincirlerinde konumunu güçlendirmeye odaklanıyor.