Reklam verenlerin kaçışı X’i zararla tehdit ediyor

Reklam verenlerin Musk'ın antisemitizmle suçlanması ile platformdan kaçması, 75 milyon dolara varan bir zarara işaret ediyor.

X, Musk'ın tartışmalı içeriği desteklemesinin ardından reklam verenlerin çekilmesi nedeniyle 75 milyon dolar zararla karşı karşıya. (AFP)
X, Musk'ın tartışmalı içeriği desteklemesinin ardından reklam verenlerin çekilmesi nedeniyle 75 milyon dolar zararla karşı karşıya. (AFP)
TT

Reklam verenlerin kaçışı X’i zararla tehdit ediyor

X, Musk'ın tartışmalı içeriği desteklemesinin ardından reklam verenlerin çekilmesi nedeniyle 75 milyon dolar zararla karşı karşıya. (AFP)
X, Musk'ın tartışmalı içeriği desteklemesinin ardından reklam verenlerin çekilmesi nedeniyle 75 milyon dolar zararla karşı karşıya. (AFP)

Sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) milyarder Elon Musk tarafından satın alınmasının ardından, Musk'ın platformda bazı şirketlerin Yahudi karşıtı olarak değerlendirdiği bir gönderiyi desteklemesi ile tartışmalara konu oldu.  Platformun yıl sonuna kadar 75 milyon dolara ulaşabilecek, reklam gelirlerindeki önemli bir kayıp yaşayabileceği öne sürüldü. Gelişme, Walt Disney ve Warner Bros Discovery gibi bir dizi büyük şirketin platformda reklam vermeyi durdurmasına yol açtı. Şirket ayrıca, büyük markaların reklamlarının Adolf Hitler ve Nazi Partisi'ni tanıtan paylaşımların yanında yer aldığını iddia eden bir Media Matters raporundan da olumsuz etkilendi.

X, söz konusu haberlere yanıt olarak Media Matters aleyhine dava açtı. Ancak New York Times tarafından görülen şirket içi belgeler, markaların geri çekilmesi nedeniyle reklam gelirleri üzerinde gözle görülür bir etki olduğunu gösteriyor.

Raporlar, Airbnb ve Netflix gibi şirketlerin X'ten milyonlarca dolarlık reklam çektiğine işaret ediyor. Şirketin iç verileri, risk altındaki gelirlerin 11 milyon dolara ulaşabileceğini gösteriyor ancak durum değişkenliğini koruyor.

Musk'ın devralmasından ve içerik denetimini azaltmasından bu yana, nefret söylemi örnekleri artarak platformun itibarını etkiledi ve bu durum reklam verenlerin platformdan kaçmasına neden oldu. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre ABD'deki reklam gelirleri satın almadan bu yana aylık yüzde 55 oranında düştü.

Yapılan değerlendirmeler bu eğilimin devam etmesi halinde X’in kullanıcıların güvenini yeniden kazanmakta daha büyük zorluklarla karşılaşabileceği ve bunun da finansal performansı ve pazardaki itibarı üzerinde uzun vadeli bir etkiye yol açabileceği yönünde.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC