Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu'nun galası yapıldı

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid Al-Falih, 2030 vizyonu çerçevesinde yatırımlar gerçekleştirebilmek için ciddi adımlar atacaklarını belirtti

Suudi Arabistan Krallığı Yatırım Bakanı Khalid Al Faleh (AA)
Suudi Arabistan Krallığı Yatırım Bakanı Khalid Al Faleh (AA)
TT

Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu'nun galası yapıldı

Suudi Arabistan Krallığı Yatırım Bakanı Khalid Al Faleh (AA)
Suudi Arabistan Krallığı Yatırım Bakanı Khalid Al Faleh (AA)

Hazine ve Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonuyla düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu'nun gala yemeği Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla İstanbul'da gerçekleştirildi.

Burada konuşan Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid Al-Falih, sadece coğrafi olarak bir araya getiren değil, ekonomik olarak da dünyanın farklı kıtalarını bir araya getiren, tarihle dolu, kültürle dolu, muazzam şehir İstanbul'da bulunmaktan mutlu olduklarını dile getirdi.

Al-Falih, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın bütün işlerini bırakarak, kendileri ile beraber olmasının iki ülke arasındaki işbirliğine verilen değer açısından önemli olduğunu vurgulayarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.

Özel sektörde hem Suudi Arabistanlı şirketler hem de Türk şirketlerin arasındaki işbirliğinin önemine değinen Al-Falih, "İki ülke arasında çok fazla ortak şeyler vardır. Bizim vatandaşlarımız Türkiye'yi ikinci vatanları olarak görüyor. Suudi Arabistanlar, Türkiye'de ev ve gayrimenkul yatırımları yapıyor, burada yaşamaktadır. Biz Türkiye'yi ikinci ülkemiz olarak, ikinci ana vatanımız olarak görüyoruz. İki ülke arasında hem ekonomik hem yatırım işbirliğini gerçekleştirmek üzere uzun toplantılarımız olacak." diye konuştu.

Bütün göstergelerin doğru yolda olduklarını gösterdiğini ifade eden Al-Falih, sözlerini şöyle sürdürdü:

Zira aramızdaki ticari ilişkiler artış gösteriyor. Aramızdaki turizm faaliyetleri artış gösteriyor. Suudi Arabistan Yatırım Bakanlığı'nda kayıtlı Türk şirketlerin sayısı gün ve gün artmaktadır. Birkaç sene önce Suudi Arabistan'da sadece 20 veya 30 kayıtlı şirket faaliyet gösteriyordu. Ancak geçen seneki rakamlara baktığımızda 400'e yakın Türk firması Suudi Arabistan topraklarında kayıtlı ve faal olarak çalışmaktadırlar.

2030 vizyonu çerçevesinde yatırımlar gerçekleştirebilmek için ciddi adımlar atacaklarını aktaran Al-Falih, "Uluslararası şirketlerle yaklaşık 1 trilyon 800 milyar dolarlık yatırım fırsatlarından bahsediyoruz. Umuyorum ki Türk firmaları bu yatırım alanlarından en çok istifade eden firmalar olur." bilgisini paylaştı.

"Türk dostlarımız savunma alanında çok güzel gelişmeler gerçekleştiriyor"

Suudi Arabistan Turizm Bakanı Ahmed Al Khateeb ise Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ikili ilişkilerin daha üst düzeye çıkartılması, yeni adımların atılması için çalışmalar yapacaklarını vurguladı.

Suudi Arabistan'ın 2030 vizyonu çerçevesinde hem altyapı hem de şehirleşme açısından çok ciddi adımlar atacağını belirten Khateeb, şunları kaydetti:

2030 vizyonu kapsamında Türk dostlarımızdan işbirliği çerçevesinde özellikle savunma, inşaat, müteahhitlik ve turizm alanında sanayi alanında yardımlarını isteyeceğiz. Türk dostlarımız savunma alanında çok güzel gelişmeler gerçekleştiriyorlar. Dolayısıyla, biz bu alanlarda mevcut fırsatları değerlendirmek, ikili ilişkilerimizi güçlendirmek için alt yapımızı hazırlamak Türkiye'deyiz. Hem Suudi Arabistanlı hem de Türk iş adamlarının bir araya gelmesini sağlayacak altyapıyı hazırlamak için burada bulunmaktayız. Dolayısıyla iki ülkede bulunan işadamlarını mevcut fırsatları değerlendirmeye, yeni fırsatları araştırmaya, hem ekonomik hem turizm hem de yatırım alanlarını keşfetmeye davet ediyorum.

"İki ülke liderlerinin birçok alanda işbirliğini geliştirme vizyonu var"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu da iki ülke liderlerinin birçok alanda işbirliğini geliştirmek üzere bir vizyonu olduğunu ifade ederek, bu vizyonda ekonomi alanındaki ilişkileri geliştirmek, ticareti artırmak, karşılıklı yatırımları artırmak ve turizmi geliştirmenin salonda bulunan iş insanlarının görevi olduğunu anlattı.

Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu'nun düzenlenmesinde inisiyatif alan iki ülkenin ilgili bakanlıklarına teşekkür eden Dağlıoğlu, "Bu akşam, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın programımızı şereflendirmesi devletlerin bu işbirliğini geliştirme noktasındaki adanmışlığını, bu iradesini ortaya koyuyor. Kendilerine çok teşekkür ediyorum." dedi.

Dağlıoğlu, özel sektör temsilcilerinin, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştireceğine dikkati çekerek, yarın gerçekleşecek forumun çok yoğun geçeceğini sözlerine ekledi.

"Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu'na 1240 kişi katılacak"

DEİK Başkanı Nail Olpak, toplantının ilkini Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile 2022 yılında gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "O tarihten bu yana yakın temaslarımızı devam ettiriyoruz. Bugünkü forumumuzla birlikte 6 iş forumu, 5 yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdik ve iki ay önce tamamladığımız iş konseyi ortak toplantısı ile bu süreci devam ettirdik." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son Suudi Arabistan ziyaretinin de ülkeler arasındaki ekonomik ilişkiler açısından oldukça verimli geçtiğini dile getiren Olpak, bu ziyaret vesilesiyle iki ülke arasında ciddi bir ilgiye tanık olduklarını aktardı.

Ticaretin dışında iki ülke arasındaki yatırımları da artırmayı hedeflediklerini bildiren Olpak, yatırım, üretim ve altyapı işlerinin daha fazla konuşulması gerektiğini belirtti.

Olpak, üçüncü ülkelerde işbirliği imkanlarının gündem konularından biri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu'nu gerçekleştireceğiz. Elimizdeki listede 1240 kişilik katılım var. Bu, iki ülke arasındaki iş dünyası yetkililerinin bu süreçteki ilgisini gösteriyor. Elbette yarın Suudi Arabistan'ın 2030 vizyonunu ve oradaki projeleri ile yatırım imkanlarını konuşacağız. Hem de Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimiz Türkiye'deki yatırım imkanlarını bizlere anlatacak. Arap dostlarımız,'tanjaratun velekat ğataha' diyorlar. Yani bizim dilimizde, tencerenin yuvarlanıp kapağını bulması, iki önemli parçanın bir araya gelmesini ifade ediyor. Ben Suudi Arabistanlı dostlarımızla iki önemli parçanın bir araya geldiğini ve bundan sonra da çok daha fazla bir şekilde beraber olacağı kanaatindeyim.

DEİK Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Haşim Süngü de Türkiye ile Arabistan arasındaki ticaret hacminin 6 milyar dolara ulaştığına işaret ederek, bunun gelecek aylarda 10 milyar dolara ulaşacağını, uzak hedef olarak 30 milyar doları yakalamayı amaçladıklarını dile getirdi.

Forumun gala yemeğine, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Limak Şirketler Grubu Onursal Başkanı Nihat Özdemir ve Halkbank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Osman Arslan olmak üzere, çok sayıda iş insanı katıldı.



İsrail ekonomisi kan kaybediyor: Dibe vurdu

Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
TT

İsrail ekonomisi kan kaybediyor: Dibe vurdu

Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)
Yardım kuruluşlarından gıda desteği almak isteyen İsrailliler, uzun kuyruklar oluşturuyor (AFP)

Fransız haber ajansı AFP, yaklaşık bir yıldır süren Gazze savaşının İsrail ekonomisine büyük yük bindirdiğini yazıyor. 

Analizde, İsrail'de "yoksulluğun Hamas'la çatışmaların yaşandığı bölgelerden uzaktakileri de tehdit ettiği" belirtiliyor. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tartışmalı yargı reformlarına karşı düzenlenen geniş çaplı protestolarla ekonominin zayıfladığı, ardından Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşıyla durumun daha da kötüleştiği ifade ediliyor. 

Kudüs İbrani Üniversitesi'nden ekonomist Jacques Bendelac, çatışmaların devam etmesi halinde resesyon riskine dikkat çekerek, İsrail ekonomisinin durumuna ilişkin şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

İsrail ekonomisi sağlam olabilir fakat çok uzun süren bu savaşa dayanmakta artık zorlanıyor.

Resmi verilere göre, 2023'ün 4. çeyreğinde yüzde 21 oranında küçülen İsrail'in gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH), bu yılın ilk üç ayında yüzde 14 oranında toparlandı. Ancak büyüme ikinci çeyrekte yüzde 0,7'yle durgunlaştı. 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Gazze'de devam eden savaş nedeniyle İsrail'in kredi notunu ağustosta "A+"dan "A"ya indirmişti. 

Kuruluşun açıklamasında, savaşın 2025'e kadar sürebileceği ve diğer cephelere yayılma riski taşıdığı değerlendirmesi yapılmıştı. 

Ekonomist Bendelac, yüksek yaşam maliyetleri ve ekonomik yavaşlamanın "kaçınılmaz olarak yoksulluğun artmasıyla sonuçlandığını" belirtiyor. 

AFP'nin analizinde, özellikle turizm, inşaat ve tarım sektörlerinin "peşi sıra kan kaybettiğine" dikkat çekiliyor. 

Tel Aviv'de gökdelen projelerinin ve ulaşım altyapı çalışmalarının yarım kaldığı belirtilirken, turizmin "dibe vurduğu" yorumu paylaşılıyor.

İsrail Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre ocak-temmuzda ülke 500 bin turisti ağırladı. Ancak bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemindeki turist sayısının sadece dörtte birine denk geliyor. 

Gazze savaşı nedeniyle Tel Aviv yönetimi, Filistinlilere verdiği çalışma izinlerini de askıya almıştı. 

İsrailli işçi hakları örgütü Kav LaOved, savaştan önce yaklaşık 100 bin Filistinliye çalışma izni verildiğine, bu kişilerin inşaat, tarım ve sanayi sektörlerinde önemli bir istihdam oluşturduğuna işaret ediyor. 

Örgüt, savaşla birlikte sadece 8 bin Filistinli işçinin gerekli görülen fabrikalarda çalışmak üzere bu yasaktan muaf tutulduğunu bildiriyor. 

İsrail'deki bazı bölgelerde yardım örgütleri, halka gıda desteği de sağlıyor. Pitchon-Lev adlı sivil toplum kuruluşunun kurucusu Eli Cohen, savaşın başından bu yana faaliyetlerini iki katına çıkardıklarını söylüyor. 

Cohen, ülke çapında yaklaşık 200 bin aileye destek sağladıklarını belirtirken, son dönemde Hizbullah'la İsrail ordusu arasındaki çatışmaların artmasıyla, Lübnan sınırındaki İsraillilerin de gıda yardımı için başvuru yaptığını ifade ediyor.

Independent Türkçe, AFP, Reuters