Dünyanın en kapsamlı, 4 gün mesai deneyinin sonuçları açıklandı

Araştırmaya prestijli Cambridge Üniversitesi de destek sağladı

Araştırmacılar, 4 gün mesai sisteminin olumlu etkilerinin kalıcı olduğunu belirtti (Unsplash)
Araştırmacılar, 4 gün mesai sisteminin olumlu etkilerinin kalıcı olduğunu belirtti (Unsplash)
TT

Dünyanın en kapsamlı, 4 gün mesai deneyinin sonuçları açıklandı

Araştırmacılar, 4 gün mesai sisteminin olumlu etkilerinin kalıcı olduğunu belirtti (Unsplash)
Araştırmacılar, 4 gün mesai sisteminin olumlu etkilerinin kalıcı olduğunu belirtti (Unsplash)

Birleşik Krallık'ta (BK) dünyanın en kapsamlı 4 gün mesai denemesine katılan firmaların çoğu sonuçlardan memnun.

BK merkezli düşünce kuruluşu Autonomy'nin Haziran-Aralık 2022'de düzenlediği çalışmaya ülkeden 61 firma katıldı. 

Prestijli Cambridge Üniversitesi'nin yanı sıra ABD'den Boston Koleji ve Salford Üniversitesi'nin yer aldığı araştırmanın sonuçları 21 Şubat'ta yayımlandı. 

Denemeye katılan 61 firmadan 54'ü (yüzde 89) 4 gün çalışma düzenini sürdürürken, 31'iyse (yüzde 51) bunu kalıcı hale getirdi. 

Proje yöneticileri ve CEO'ların yüzde 55'i 4 gün mesai sisteminin firmalarına olumlu yansıdığını söyledi.

Ayrıca firmaların yüzde 50'si, bu sistemin çalışanların işten çıkma oranını azalttığını, yüzde 32'siyse yeni işe alım süreçlerini iyileştirdiğini aktardı. 

Şirketlerin yüzde 82'si söz konusu mesai düzeninin çalışanların zihinsel sağlığına olumlu yansıdığını bildirdi. 

Araştırmanın yazarı Juliet Schor, 6 aylık test sürecinde 4 günlük mesai sisteminden ciddi verim alındığına işaret etti. Boston Koleji'nde çalışan akademisyen şunları söyledi: 

Çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlığıyla iş-yaşam dengesi, 6 ay öncesine göre önemli ölçüde arttı. Tükenmişlik ve yaşam memnuniyetindeki iyileşmeler de devam etti.

Çalışanların yüzde 96'sı 4 günlük mesai düzeninin kişisel yaşamlarına olumlu yansıdığını belirtti. İşte verimliliğinin arttığını söyleyenlerin oranı da yüzde 86 oldu.   

Diğer yandan BK'de 190 bin işletmeyi temsil eden ve lobicilik faaliyetleri yürüten Britanya Sanayi Konfederasyonu'ndan Matthew Percival, 4 günlük mesai sisteminin tüm firmalara uygun bir yaklaşım sunmadığına, bazı şirketlerin bunun maliyetini karşılayamayacağına dikkat çekti.

Araştırmaya katılan firmalar ağırlıklı olarak pazarlama ve reklamcılık alanında faaliyet gösterirken, bunlara ek olarak inşaat, imalat, perakende, sağlık ve eğlence sektöründeki firmalar da deneme sürecinde yer aldı.

Independent Türkçe



Elektrikli araçlarda mıknatıssız dönem: Karbon ayak izi yüzde 40 azalacak

Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
TT

Elektrikli araçlarda mıknatıssız dönem: Karbon ayak izi yüzde 40 azalacak

Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)

İki otomotiv şirketi yeni bir sistemle, elektrikli araçlarda mıknatıssız motora geçişi hızlandırmayı amaçlıyor. Yeni teknolojinin karbon ayak izinde yüzde 40 düşüş sağlayacağını öne sürüyorlar. 

Bugün üretilen çoğu elektrikli aracın motorunda mıknatıs olduğu için nadir toprak elementlerine ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu elementlerin çıkarılma sürecinin maliyetli olması sorun teşkil ediyor. 

Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla bu elementlere ihtiyacın artması beklenirken, otomotiv üreticileri farklı yollar arayışına giriyor.

Almanya merkezli Mahle, Mıknatıssız Temassız Verici (MCT) adlı tasarımıyla motorların dönen bölümlerini ifade eden rotorlarda yaygın olarak kullanılan mıknatıslara duyulan ihtiyacı gideriyor. 

Bu parçalardaki fırçalar yerine kablosuz bir vericiden gönderilen elektrikle manyetize olan bobinlerin konması, nadir toprak elementlerine bağlılığı ortadan kaldırıyor.

Şirket ayrıca MCT tasarımının, fırçaların yıpranmasından kaynaklanan onarım ve bakım maliyetini de giderdiğini ifade ediyor.

Fransa merkezli otomotiv şirketi Valeo ise motorların dönmeyen kısımları statorlar ve kontrol sistemlerini mıknatıssız şekilde geliştirmeye odaklanıyor.

Yeni bir işbirliğine imza atan iki şirket, uzmanlıklarını birleştirerek mıknatısa ihtiyaç duymayan üst sınıf araçlar üretmeyi planlıyor. Valeo ve Mahle, 220 kW ve 350 kW arasında değişen maksimum güce sahip bir mıknatıssız elektrikli aks sistemi geliştirmek üzere çalışacak.

14 Ekim Pazartesi günü yaptıkları açıklamada tanıtılan Dahili Fırçasız Elektrikli Uyarma (iBEE) adlı sistemin, mıknatıssız elektrikli motorların performansında ve verimliliğinde devrim yaratabileceği öne sürülüyor.

Ayrıca yeni bir soğutma teknolojisi üzerinde çalışan şirketler bu sayede diğer elektrikli araçlara kıyasla karbon ayak izinde yüzde 40 düşüş yaşanacağını iddia ediyor. 

Valeo Güç Bölümü CEO'su Xavier Dupont, işbirliğini "mükemmel bir eşleşme" diye niteleyerek ekliyor:

Bu ortaklık, otomotiv endüstrisinin daha yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlere doğru evrimini desteklemede kilit öneme sahip.

Valeo ve Mahle, ilk prototip testlerini 2024 sonuna kadar tamamlamayı planlıyor.

Independent Türkçe, New Atlas, Interesting Engineering, Mahle