Fosil Yakıtların Ötesi yeni analizini yayımladı

Avrupa'nın mevcut ve planlanan doğal gaz santrali kapasitesi ile hükümetlerin elektrik sistemlerini 2035'e kadar fosil yakıtlardan uzaklaştırma taahhütleri arasında çok büyük fark olduğu tespit edildi.

AA
AA
TT

Fosil Yakıtların Ötesi yeni analizini yayımladı

AA
AA

Avrupa merkezli sivil toplum kuruluşu Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), yeni analizini yayımladı. Buna göre, 12 Avrupa ülkesinin 2035'e kadar Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu şekilde elektrik sistemlerinden fosil yakıtları çıkarma taahhütleri, gaz endüstrisinin genişleme planlarıyla tamamen zıtlık oluşturuyor.

Kıtanın mevcut doğal gaz santrali kapasitesinin yüzde 98'i için emeklilik planı bulunmazken, 72 gigavatlık yeni santral kurulumu planıyla Avrupa'nın gelecek 10 yıl içinde gaz santrali kapasitesinin yüzde 27 artacağı hesaplanıyor.

Avrupa'da en yüksek mevcut ve planlanan gaz santral kapasitesi açısından İtalya, Birleşik Krallık ve Almanya ön plana çıkarken, bu ülkeler aynı zamanda geçen yıl enerji sektörlerini "2035'e kadar tamamen veya ağırlıklı olarak karbonsuzlaştırmayı" kabul eden G7 bildirisini imzalayan ülkeler arasında yer alıyor.

Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, 2035, Avrupa ülkelerinin elektrik sistemlerini karbonsuzlaştırmaları ve Paris Anlaşması'nın hedeflerini yerine getirmeleri için mümkün olan en geç tarih ve bunu başarmak için kıta ülkelerinin 2030'a kadar kömürden çıkışı tamamlamaları gerekiyor. Aynı zamanda, söz konusu ülkelerin 10 yıllık bir sürede tamamen yenilenebilir enerjiye dayalı ve fosil yakıtlardan arınmış bir elektrik sistemi kurmak için doğal gazdan elektrik üretimini sonlandırmalarına ihtiyaç duyuluyor.

Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı Alexandru Mustata, analize ilişkin değerlendirmesinde, Avrupa ülkelerinin 2035'e kadar fosil gazı, enerji sistemlerinden çıkarmaları gerektiği konusunda bir fikir birliği olduğunu belirtti.

Ancak gaz endüstrisinin genişlemeci gündemine bakarak bunu anlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Mustata, "Sektörün planlarının iklim değişikliğiyle mücadeleyle paralel gitmemesi, yenilenebilir enerjiye geçişi gereksiz yere maliyetli ve kaotik hale getirecek." ifadesini kullandı.

Mustata, Avrupa gaz endüstrisinin genişleme planlarının iklim krizini hızlandırmanın yanı sıra enerji güvenliğini zayıflattığının ve kıtayı değişken elektrik fiyatlarına maruz bıraktığının altını çizerek, "Hükümetlerin görevi, gaz endüstrisine günlerinin sayılı olduğuna ilişkin net bir mesaj göndermek ve 2035'a kadar tamamen yenilenebilir enerjiye dayalı bir elektrik sistemine sorunsuz bir geçiş sağlamak için kararlı adımlar atılmasını zorunlu kılmak." değerlendirmesinde bulundu.



Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
TT

Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.

ghyj
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)

Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.

Favori adaylar

FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:

  • Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
  •  Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
  • Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
  • David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
  • Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.

Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı

Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.

dfgrthy
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”

Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri

Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’

Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.