Hazine ve Maliye Bakanlığı "koruyucu kıyafet yardımının kesildiği" iddialarına yanıt verdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hazine ve Maliye Bakanlığı "koruyucu kıyafet yardımının kesildiği" iddialarına yanıt verdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Hazine ve Maliye Bakanlığı, farklı kamu kurum ve kuruluşlarda uygulanan koruyucu giyim yardımlarının tasarruf tedbirleri kapsamında kesildiği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, kuruluşlara yazının yardımların kesilmesi amacıyla değil, aksine toplu sözleşmeler ve mevzuat çerçevesinde kamu personeline kullandırılması amacıyla gönderildiğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, koruyucu giyim yardımlarının tasarruf tedbirleri kapsamında kesildiği yönündeki iddialara yanıt verildi.

Açıklamada, son günlerde, Bakanlığın 8 Mart'ta, "Genel Yatırım ve Finansman Kararları" kapsamında izleme ve kontrolü altındaki kamu iktisadi teşebbüslerine ve diğer kuruluşlara "Hizmete Özel" olarak gönderdiği yazısına atıfta bulunularak, bazı basın yayın organları ve sendikalarca, bilgi eksikliği kaynaklı, kamuoyunu yanıltıcı haberler ve açıklamalar yapıldığına işaret edildi.

Farklı kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanan koruyucu giyim yardımlarının tasarruf tedbirleri kapsamında kesildiği yönündeki haberlerin mesnetsiz olduğu, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Giyim/giyecek/koruyucu giyim yardımına ilişkin hususlara farklı düzenlemelerde yer verilmektedir. Bunlar arasında hizmet kollarına yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme ile toplu iş sözleşmeleri de yer almaktadır. Bu sözleşmeler ve diğer mevzuat
düzenlemeleri koruyucu giyim yardımının belirli şartları sağlayan personele, hizmetin gereği olarak görev esnasında giyilmesi gereken giyim malzemelerinin, ayni olarak verilmesini kapsamaktadır. Bu sebeple kuruluşlar söz konusu giyim eşyasını tedarik ederek kayıtlarına almalı ve mevzuat uyarınca şartları sağlayan personele dağıtımını gerçekleştirmelidir."

- "Hatalı uygulamaların gerçekleştirildiği anlaşıldı"

Açıklamada, Bakanlıkça kuruluşlardan temin edilen bilgi ve belgelerin tetkiki sonucunda bu konuda "hatalı uygulamaların gerçekleştirildiği"nin anlaşıldığı bildirilerek, bu uygulamalardan bazıları şöyle sıralandı:

"Kuruluşların temin etmesi ve personele ayni olarak vermesi gereken koruyucu giyim malzemesi karşılığının nakdi, hediye kartı, çek veya kupon olarak personele verilmesi, verilen yardım kapsamında personelin koruyucu giyim malzemesi alıp almadığının kontrolünün kuruluşlarca yapılmaması, mevzuatta yer alan şartları taşımayan personele de yardımın yapılması, yardım kapsamında belirlenen giyim eşyasının koruyucu giysi veya eşya vasfının olmaması ve koruyucu giyim yardımı verilen personele hizmeti gereği giymesi gereken giyim eşyasının kuruluş tarafından ayrıca da verilmesidir."

Açıklamada, "Kuruluşlara konu hakkında gönderilen yazı, giyim-giyecek-koruyucu giyim yardımlarının kesilmesi amacıyla değil, aksine, söz konusu yardımın toplu sözleşmeler ve mevzuat ile çizilen çerçevede kamu personeline kullandırılmasını sağlamak amacıyla gönderilmiştir." ifadesi kullanıldı.

Yardımların mevzuata uygun olarak yapılmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığına işaret edilen açıklamada, ancak kuruluşların ve sendikaların üst normlarla çizilen çerçeveyi genişletmelerinin mümkün olmadığı belirtildi.

Açıklamada, mevzuata aykırı davranan kamu görevlilerinin de denetlenmeleri ve gerekli yaptırımlara tabi olmalarının hukuk devletinin gereği olduğuna dikkat çekilerek, bunun dışında yapılan yorum ve eleştirilerin gerçeği yansıtmadığı, bilinçli şekilde kamuoyunun yanlış bilgilendirildiği kaydedildi.



Burger King, Hint restoranına yenildi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Burger King, Hint restoranına yenildi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Amerikalı fast food zinciri Burger King, aynı isimli Hint restoranına karşı 13 yıllık hukuk mücadelesini kaybetti.

Hindistan'da bir mahkeme, Burger King'in, Hindistan'ın batısındaki Maharaştra eyaletinin Pune şehrinde marka hakkı ihlali iddiasıyla açtığı davayı düşürdü ve Pune'deki restoranın 1992'de, çok uluslu şirket ülkede iş yapmaya başlamadan çok önce işletilmeye başlandığını vurguladı.

Burger King, 1953'te Insta-Burger King adıyla kurulmuş ve 1959'da Burger King olarak isim değiştirmişti. Hindistan pazarına Kasım 2014'te girerek ilk satış noktasını başkent Delhi'de açmış ve bir sonraki yıl Pune'ye gelmişti.

Şirket, Parsi çift Anahita İrani ve Shapoor İrani'nin Pune'deki restoranlarına Burger King ismini verdiğini öğrendikten sonra onlara 2009'da bir ihtarname gönderdiğini belirtmişti.

İraniler, o dönemde Hindistan'da işletilen bir Burger King restoranı bulunmadığı için şirketin hukuken bir hak talep edemeyeceğini belirterek yanıt vermişti.

Burger King, 2011'de telif haklarının ihlal edildiğini öne sürerek Pune'deki restorana dava açmış ve tazminat da talep etmişti.

İraniler bu ismi 1992'den beri, Amerikalı zinciri Hindistan'a gelmeden 10 yıldan fazla süredir kullandığını savunmuştu. Logoları farklı olduğu için Pune'deki restoranın küresel zincirle karıştırılması mümkün olmadığını eklemişti.

İranilerin itirazında "Sanıklar Burger King kelimeleri arasında Burger King (Burger Kralı) kelimelerini tasvir etmek için bir taç kullanıyor ama görünüşe göre davacılar bunu hiç kullanmamış. Bu sebeple görsel yanıltma noktasında bir sorun bulunmuyor" diye belirtilmişti

Fakat dava uzayınca İraniler, restoranlarının ismini Burger olarak değiştirmişti.

İraniler de dava sebebiyle işlerinin zarar gördüğünü ileri sürerek fast food devine bir karşı dava açmış ve 2 milyon Hindistan rupisi (yaklaşık 805 bin TL) tazminat talep etmişti. Davaları "gerçekten zarara yol açıldığını destekleyen delil bulunmadığı" gerekçesiyle mahkeme tarafından reddedilmişti.

Mahkeme, Burger King'in davası hakkında şirketin ticari marka ihlalini kanıtlamakta "son derece başarısız olduğunu" belirtti. Bu yüzden tazminat hakkı bulunmadığını ve Pune'deki restoranın ismi kullanmakta özgür olduğunu ifade etti.

Davaya bakan bölge yargıcı Sunil Vedpathak "Dolayısıyla, ikna edici delil yokluğu sebebiyle, davacının tazminat veya zararın karşılanması için hak sahibi olmadığına ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına hükmediyorum" dedi.
Independent Türkçe