Bilim insanlarından elektrikli otomobillerin menzil sorununa çözüm önerisi

Geliştirilmiş bataryalar gibi yeni teknolojilere gerek kalmayabilir.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Bilim insanlarından elektrikli otomobillerin menzil sorununa çözüm önerisi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Araştırmacılar basit bir değişikliğin, bazı araç sahiplerinin elektrikli arabalara karşı yoğun bir şekilde duyduğu "menzil kaygısını" ortadan kaldırabileceğini söylüyor. 

Elektrikli bir aracın bir yolculuğu başarıyla tamamlayamayacağı ya da aracın şarj olması için uzun süre beklemek gerekeceği korkusu, elektrikli araçların önündeki en büyük engellerden ikisi. Bu tür araçları satın alma ihtimali olan pek çok kişi benzinli araçları tercih ettiğini çünkü kolayca ulaşılabilen benzin istasyonlarında hemen doldurulabildiklerini belirtiyor.

Ancak yeni araştırma bu durumun basit bir değişiklikle çok daha kolay hale getirilebileceğini öne sürüyor. Yeni araştırmada bu tür sorunların sadece bir zihniyet değişikliğiyle çözülebileceği ve menzil kaygısının sadece yanlış açıdan bakmanın sonucu olabileceği ifade ediliyor.

Menzil kaygısı sorununun büyük bir kısmı, elektrikli araç sürücülerinin eski zihniyetlerine takılıp kalmasından kaynaklanıyor: Sürekli ne kadar menzilleri kaldığına bakıp zamanlarını nerede şarj edebileceklerini düşünmeye harcıyorlar.

Bunun yerine sürücüler, araştırmacıların "olayla tetiklenen model" diye adlandırdığı yeni bir düşünce tarzına geçmeyi çok daha faydalı bulabilir. Bu, gösterge benzinin azaldığını gösterdiğinde doldurmak yerine, sürücünün örneğin eve veya işe vardığında otomatik olarak aracı fişe takması anlamına geliyor.

Bu anlamda benzinli araçlardaki geleneksel modelden ziyade belki de bir kişinin cep telefonuyla uyguladığı rutine daha çok benziyor.

Chalmers Teknik Üniversitesi'nden Frances Sprei, yürütülmesine katkı sunduğu çalışma hakkında "Deneyimli elektrikli araç sürücüleri, fişe takmayı tetikleyen bir olay ya da konum seçiyor; örneğin eve ya da işe gidince otomatik olarak aracı fişe takıyorlar. Böylece bu, sabah ya da akşam rutinlerinin parçası oluyor ve şarj etmeyi düşünmek daha az iş gibi geliyor" diyor.

Elektrikli araçları şarj etmek için gereken süreye çok fazla vurgu yapılıyor fakat bunu geceden yaparsanız, sadece fişe takmak için gereken süre kalıyor. Yani aslında sadece uzun yolculukları planlamanız gerekiyor.

Araştırmacılar bu zihniyet değişikliğiyle beraber yine de altyapıda değişiklik yapılması gerekeceğini belirtiyor. Sürücülere bu konuda yardımcı olmak, örneğin şarj cihazlarını yol kenarlarına, benzin istasyonlarının yanına koymak yerine insanların yaşadığı ve çalıştığı yerlere koymaya odaklanmayı içeriyor.

Dr. Sprei, "Sürücülerin elektrikli araçları mümkün olan en iyi şekilde kullanabilmesi için mümkün olan yerlerde, evlerine veya işyerlerine yakın şarj altyapısına erişebilmelerini sağlayacak şekilde politikaların uyarlanması gerekiyor" diyor.

Sprei bataryaları güçlendirmeye odaklanmanın benzer bir zihniyetten ve gerçekten uzun yolculuklara odaklanmaktan kaynaklanabileceğine dair de uyarıyor. Araştırmacı bunun araç fiyatlarının artması ve bu araçları üretmek için daha fazla kaynak kullanılmasının yanı sıra sürücülerin ihtiyaçlarına uygun olmayan araçları satın almasına da yol açabileceğini söylüyor.

"Mental models guide electric vehicle charging" (Zihinsel modeller elektrikli araç şarjına yön veriyor) başlıklı çalışma önceki haftalarda Energy adlı bilimsel dergide yayımlandı. Çalışma hem deneyimli hem de acemi elektrikli araç kullanıcılarıyla yapılan derinlemesine görüşmelerden yararlanılarak kaleme alındı.

Independent Türkçe



Çin'de rekor büyüklükte bir altın yatağı daha bulundu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin'de rekor büyüklükte bir altın yatağı daha bulundu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli jeologlar, ülkenin kuzeydoğusunda rekor seviyede, 1000 tonluk bir altın yatağı keşfettiklerini iddia ediyor; geçen yıl da 80 milyar dolar tutarında değerli metal bulunmuştu.

Araştırmacılar, Çin'in gelişmiş maden arama teknolojisinin, dünyanın en büyükleri arasında yer alan bu devasa yatakların keşfini kolaylaştırdığını söylüyor.

Küresel çaptaki finansal dalgalanmalar sırasında ülkelerin ekonomilerini korumalarına yardımcı olan altın, aynı zamanda batarya ve elektronik cihazların geliştirilmesinde de kullanılıyor.

Çin, 2024'e kadar yaklaşık 380 tona ulaşan üretimiyle dünyanın en büyük altın üreticisi olsa da kanıtlanmış altın yatakları hâlâ Güney Afrika ve Avustralya'nın gerisinde.

Kuzeydoğu eyaleti Liaoning'deki son yatak gibi keşifler, ülkenin altın üretimindeki rekabetini sürdürmesine katkı sağlayabilir.

xcsdvfg
Çin'in kuzeybatısındaki Qilian Dağı'ndaki bir madende bulunan 6,6 kg ağırlığındaki altın külçesi (Xinhua/AFP)

Öte yandan pek çok uzman son tahminlerin doğruluğuna şüpheyle yaklaşıyor ve bu yeni yatakların kalitesi ve çıkarılıp çıkarılamayacağına dair kuşkularını dile getiriyor.

Ancak Çin, bunların yüksek altın kazanım oranına sahip, "çıkarılması kolay" sahalar olduğunu savunuyor.

SCMP'nin aktardığı üzere yerel haberler, yatak sahasının doğudan batıya 3 kilometre ve kuzeyden güneye 2,5 kilometreden fazla uzandığını iddia ediyor.

Liaoning altın yatağı keşfinin ayrıntıları yakın zamanda China Mining Magazine adlı akademik dergide yayımlandı.

Bu keşif, jeologların kasımda Hunan eyaletindeki Wangu altın yatağında tahmini 80 milyar dolar değerinde altın bulduğuna dair haberlerin hemen ardından geldi.

Hunan Jeoloji Bürosu, yerin yaklaşık 1,6 kilometre derinliğinde altınla dolu kayalar üzerinde 40 damar keşfettiğini açıklamıştı.

Büro, bu damarların 300 ton altın barındırabileceğini ve daha derinlerde daha fazla rezerv olabileceğini ifade etmişti.

Toplamda, bölgede 1000 tondan fazla altın olabileceği belirtilmişti.

Hunan Eyaleti Jeoloji Enstitüsü keşfin ardından, bulgunun "ülkenin kaynak güvenliğinin korunmasına katkı sağlaması açısından önemli" olduğunu dile getirmişti.

Ancak Dünya Altın Konseyi'ndekilerin de aralarında yer aldığı jeologlar, bu tahminleri teyit etmek için bağımsız doğrulama ve daha fazla sondaj yapılması çağrısında bulunuyor ve bu yatakları üretime geçirmenin yıllar alabileceğini ifade ediyor.

Uzmanlar bu keşiflerin Çin'in altın arama teknolojisindeki ilerlemelerine de odaklanılmasına neden olduğunu söylüyor.

Son keşfin arkasındaki ekip, "Maden arama, keşif ve yatak araştırmalarında önemli ilerlemeler kaydedildi" diye yazıyor.

2024'teki yeni keşif turunda, genel ve ayrıntılı araştırmayı birleştiren keşif yöntemi benimsendi. Şu anda, tüm inşaat sondaj deliklerinde cevher bulundu.

Independent Türkçe