Uzmanlar Bitcoin'de yeni bir rekora işaret ediyor: Kemerlerinizi bağlayın

26 Mart 2025'te Fransa'nın Clermont Ferrand kentinde üzerine borsa grafiği yansıtılmış Bitcoin kripto para birimi (AFP)
26 Mart 2025'te Fransa'nın Clermont Ferrand kentinde üzerine borsa grafiği yansıtılmış Bitcoin kripto para birimi (AFP)
TT

Uzmanlar Bitcoin'de yeni bir rekora işaret ediyor: Kemerlerinizi bağlayın

26 Mart 2025'te Fransa'nın Clermont Ferrand kentinde üzerine borsa grafiği yansıtılmış Bitcoin kripto para birimi (AFP)
26 Mart 2025'te Fransa'nın Clermont Ferrand kentinde üzerine borsa grafiği yansıtılmış Bitcoin kripto para birimi (AFP)

Bitcoin fiyatının son günlerde yüzde 10'dan fazla arttıktan sonra tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaşması, bazı analistlerin 2025'te yeni bir rekor kırılmasını sağlayacak bir tırmanış öngörmesine yol açıyor.

Dünyanın önde gelen kripto para birimi pazartesi günü 105 bin doların üzerine çıktı ve Ocak 2025'te ulaştığı rekor seviyeyle arasında sadece 4 bin dolar kaldı.

Kripto uzmanları, son fiyat artışını kurumsal yatırımcılardan gelen çok büyük girişlere, hükümetler ve düzenleyicilerin daha fazla destek vermesine ve perakende yatırımcılar arasındaki duyarlılığın artmasına bağlıyor.

Olumlu katalizörlerin birleşimi, bazı endüstri figürlerinin gelecek aylarda Bitcoin için "parabolik" bir fiyat artışı tahmin etmesine yol açtı.

PayPal'ın eski başkanı David Marcus, X'e yazdığı gönderide, "Bitcoin'i 2011-2012'de gerçekten anlamıştım ve tüm bu yıllar boyunca, Bitcoin için boğa trendi hiç bu kadar güçlü olmamıştı" dedi.

Bankalar artık BTC'yi saklayabiliyor ve müşterilerine sunabiliyor, egemen devletler ve şirketler satın almak için yarışıyor, TCP/IP'nin [İletim Kontrol Protokolü/İnternet Protokolü] para için kullanım aşaması başlıyor. Kemerlerinizi bağlayın.

Görsel kaldırıldı.


Standard Chartered analisti Geoff Kendrick kısa süre önce Bitcoin'in haziran sonunda 120 bin dolara kadar çıkabileceğini öngörerek yılsonu tahmini olan 200 bin doları pekiştirdi.

Kendrick nisanda, "Bitcoin'deki keskin yükselişlerin zamanlamasını yapmak zor olsa da ABD varlıklarından uzaklaşan potansiyel stratejik varlık yeniden tahsisinin mevcut döneminin bir sonraki yükselişi tetikleyebileceğini düşünüyoruz" demişti.

Eğer öyleyse, ikinci çeyrekte tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşılmasını ve yaz boyunca daha fazla kazanç elde edilmesini bekliyoruz.

Diğer kripto para birimleri de mayısta önemli kazançlar elde etti. Ethereum ve Dogecoin geçen hafta yaklaşık yüzde 40 değer kazandı.

Piyasa ayrıca, ABD ve Birleşik Krallık arasında varılan büyük ticaret anlaşmasının yanı sıra ABD'yle Çin arasındaki ticaret savaşının soğuduğuna dair göstergelerle daha geniş bir ekonomik istikrarla da desteklendi.

Bu durum, yatırımcıların belirsizlik dönemlerinde altın gibi kurtarıcı varlıklar lehine satma eğiliminde olduğu kripto para birimleri gibi genellikle yüksek riskli varlıklara yeniden dikkat çekilmesini sağladı.

Bazı kripto para analistleri, mevcut piyasa ivmesinin Bitcoin'in bu hafta kadar erken bir tarihte yeni zirvelere ulaşabileceğini ve bir sonraki direnç seviyesinin 107 bin dolarda sabitlenebileceğini düşünüyor.

Çevrimiçi ticaret platformu FxPro'nun baş piyasa analisti Alex Kuptsikevich, The Independent'a, "Ocak sonundan nisan başına kadar yaşanan etkileyici düzeltici geri çekilme, bize göre yeni bir büyüme dalgası için önemli bir pay yarattı" diye konuştu.

Bu nedenle hisse senetlerinin olumlu dinamikleriyle birlikte, Bitcoin bu hafta içinde tarihi zirvelerini yenilerse şaşırmayacağız.

Ancak Bitcoin'in bu tahminleri gerçekleştirmesi için bazıları kilit bir destek seviyesi olarak 100 bin dolar fiyat noktasına işaret ediyor.

Kripto para biriminin bu rakamın altına düşmesi, Bitcoin'in 90 bin doların altındaki 50 günlük hareketli ortalamasına doğru geri çekildiğini gören daha geniş bir satışa yol açabilir.


Independent Türkçe



İsrail-İran çatışması küresel ekonomiyi nasıl tehdit ediyor?

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
TT

İsrail-İran çatışması küresel ekonomiyi nasıl tehdit ediyor?

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)

Ortadoğu'da İsrail ile İran arasındaki çatışma şiddetlenirken, dünya bu gerilimin olası ekonomik yansımaları konusunda endişe duyuyor. Bu hayati bölgede yaşananlar sadece çatışan ülkeleri değil, aynı zamanda birkaç kilit kanal aracılığıyla tüm küresel ekonomiyi etkiliyor; finansal ve ticari istikrarı tehdit ediyor.

cshy
Tahran'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bir binanın enkazında çalışan arama-kurtarma ekipleri (AFP)

İsrail-İran çatışmasının küresel ekonomi üzerindeki temel etkileri neler?

* Enerji fiyatları... Enflasyonu ateşleyecek bir kıvılcım

Ortadoğu küresel enerjinin can damarıdır ve petrol ve gaz tedarikinin büyük bir kısmı Hürmüz Boğazı gibi hayati önem taşıyan su yollarından geçmektedir. İster petrol tesislerine doğrudan saldırılar isterse seyrüsefere yönelik tehditler yoluyla olsun, bu kaynakların kesintiye uğraması kaçınılmaz olarak petrol ve gaz fiyatlarında bir artışa yol açacaktır. İran, dünya petrolünün yaklaşık yüzde 3'ünü ve gazının yüzde 7'sini üreterek küresel enerji piyasasında önemli bir oyuncu konumunda.

tyu7
Tacoma'daki American Oil and Refining Company (EPA)

Enerji fiyatlarındaki bu artış bölgeyle sınırlı kalmayacak, doğrudan küresel enflasyona dönüşerek tüm mal ve hizmetleri etkileyecek. Küresel olarak artan üretim ve nakliye maliyetleri, merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına almak için daha uzun süre yüksek faiz oranlarını sürdürmesini zorlaştıracak ve bu küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açacak.

* Tedarik zinciri kesintisi: Ticaret darboğazı

Küresel tedarik zincirleri büyük ölçüde Ortadoğu'daki hayati deniz yollarına dayanır ve herhangi bir aksama dalga etkisi yaratır:

Hürmüz Boğazı ve Kızıldeniz'e yönelik tehdit: Hürmüz Boğazı, dünya ham petrolünün yaklaşık yüzde 20'sinin geçtiği hayati bir tıkanma noktasıdır. Bu boğazı kapatmaya yönelik herhangi bir tehdit, hatta boğazdaki gemilere yönelik tehditler, nakliye şirketlerini gemilerini Afrika'daki Ümit Burnu çevresine yönlendirmeye zorlayacaktır. Bu yönlendirme basit bir değişiklik olmayıp, nakliye sürelerinde ve maliyetlerinde büyük bir artış anlamına gelmekte, malların varışını geciktirmekte ve son tüketiciye ulaşma fiyatlarını yükseltmektedir. Daha yüksek navlun sigortası primleri şirketler üzerindeki mali yükü artırmakta ve bu da genel maliyetlere yansımaktadır.

Bu transferler limanlar ve küresel dağıtım ağları üzerinde büyük lojistik zorluklar yaratır. Bu da belirli malların kıtlığına ve temel bileşenlerin endüstrilere tesliminde gecikmelere yol açarak küresel üretim zincirlerini sekteye uğratabilir.

u7ı8
Hürmüz Boğazı'ndan geçen bir petrol tankeri (Reuters)

Analiz firması Kpler tarafından yayınlanan verilere göre, geçen hafta İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının ardından navlun oranları yükseldi. Arap Körfezi'nden Çin'e giden tanker navlunlarının cuma günü yüzde 24 artarak varil başına 1,67 dolara yükseldiği belirtildi. VLCC (Çok Büyük Ham Petrol Taşıyıcısı) navlunlarındaki artış yıl başından bu yana görülen en büyük günlük hareketi yansıtıyor ve bölgede algılanan risk düzeyini vurguluyor.

Kpler'deki analistler, deniz savaşı risk primi şu ana kadar değişmemiş olsa da, aşırı istikrarsızlık devam ettikçe navlun oranlarının daha da yükselmesini bekliyor.

* Çalkantılı gökyüzü

Mevcut çatışma ortamı, hava sahasının kapanmasının ardından yolcularını ve mürettebatını korumak için acil önlemler almak zorunda kalan küresel havayolu şirketlerini uçuşlarını yeniden yönlendirmeye ya da iptal etmeye zorladı. Bu da yolcular için büyük aksaklıklara ve zorlukla toparlanan seyahat ve turizm sektörü üzerinde doğrudan bir etkiye neden oldu. Bu durum, daha fazla yakıt tüketimi gerektiren daha uzun rotalar nedeniyle operasyonel maliyetlerde artışa yol açarak bilet fiyatlarına yansıyabilir ve özellikle ekonomik zorluklarla mücadele eden şirketler üzerinde ek mali baskı yaratabilir.

tyu7
Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanı'nda boş bir giden yolcu salonu (EPA)

* Finansal piyasalar ve yatırımcı güveni: Volatilitenin dehşeti

Jeopolitik gerilimler finans piyasaları için bir kâbustur. Çatışmalar arttıkça yatırımcılar altın ve ABD doları gibi güvenli varlıklara yönelir, bu da borsalarda ve para birimlerinde keskin dalgalanmalara neden olur. ‘Güvenli limana sığınma’ aynı zamanda bölgeden sermaye kaçışına yol açarak bölgesel sermaye piyasalarını zayıflatabilir ve doğrudan yabancı yatırımları azaltabilir. Ülkelerin kredi itibarları da kötüleşerek borçlanma maliyetlerini artırabilir ve bütçelerine yük getirebilir.

* Yavaşlayan ekonomik büyüme: Resesyon hayaleti

Yüksek enflasyon, yüksek navlun maliyetleri ve düşük yatırımcı güveninin bir araya gelmesi, küresel ekonomik büyümede yavaşlama için bir reçetedir. Çatışmanın uzun sürmesi ve yayılması, özellikle de tedarik zincirlerinin tamamen kesintiye uğraması ve enerji fiyatlarının görülmemiş seviyelere ulaşması halinde, dünyayı bir durgunluğa, hatta bir depresyona itebilir. Bölgesel istikrara ve yakıt fiyatlarına büyük ölçüde bağlı olan turizm ve havacılık gibi sektörler bu durumdan ilk etkilenenler arasında yer alacaktır.

frgty
Almanya'nın DAX endeksi Frankfurt Borsası'nda düştü. (Reuters)

* Güvenlik harcamaları: Bütçeler üzerinde bir yük

Riskler arttıkça, bölgedeki ve dünyadaki hükümetler kendilerini savunma ve güvenlik harcamalarını arttırmak zorunda bulabilirler. Kaynakların üretken yatırımlardan güvenlik harcamalarına kayması, hükümet bütçeleri üzerinde ek bir baskı oluşturarak temel hizmetleri ve kalkınma planlarını etkileyebilir.

* Merkez bankaları altınla korunuyor

Jeopolitik gerilimler ve belirsizlik, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarını, kriz zamanlarında rezervlerin değerini koruyan güvenli bir liman olarak altın rezervlerini önemli ölçüde artırmaya itiyor. Bu eğilim son üç yılda önemli ölçüde arttı ve Dünya Altın Konseyi önümüzdeki beş yıl içinde daha fazla merkez bankasının altın varlıklarını dolar aleyhine arttırmasını bekliyor.

Sonuç olarak, İsrail-İran anlaşmazlığı küresel ekonomik istikrar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu sadece bölgesel bir anlaşmazlık değil, küresel ekonominin gölüne atılabilecek ve iç içe dalgalara neden olabilecek bir taştır. Bakalım uluslararası toplum bu gerilimi kontrol altına alabilecek ve dünyayı bunun yıkıcı ekonomik sonuçlarından koruyabilecek mi?