Çin'den elektrikli araç üreticilerine uyarı: Fiyatları düşürmeyin

Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
TT

Çin'den elektrikli araç üreticilerine uyarı: Fiyatları düşürmeyin

Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)

Çin elektrikli araç sektörüne üretimi dizginleme ve fiyatları düşürmeme çağrısı yapıyor. 

Konuyu haberleştiren Guardian, aşırı rekabetçi Çin ekonomisinde tüketicilerin daha düşük fiyatlar beklediğini ve pazarı domine etmek isteyen şirketlerin maliyetlerin altına dahi satış yapabildiğini bildiriyor. 

Pekin ekonomik büyümesini yavaşlatan bu durumu önlemek istiyor. 

İndirim savaşlarını engellemek için ülkedeki fiyatlandırma kanunu 1998'den beri ilk kez geçen ay değiştirildi.

Son aylarda Çinli yetkililer, ürettiği kadar satış yapamayan sektörlerin daralmaması için hangi adımların atılabileceğini konuşuyor.

Devlet Başkanı Şi Cinping de bunlardan biri. Geçen ay alışılmadık şekildeki net konuşmasında yapay zeka, bilgi işlem gücü ve yeni elektrikli araçlara yapılan plansız yatırımlardan dolayı bölgesel yönetimleri yerdi. Zira stratejik öncelik verilen bu sektörler, fazla üretim riski taşıyor.

Şi Cinping, 23 Temmuz'da yaptığı bir başka konuşmada da Çin ekonomisinin bazı kısımlarını etkilemeye başlayan "küçülme" döngüsünü kırmanın önemini vurguladı. 

Geçen ay BYD gibi büyük otomobil firmalarının yöneticilerini çağıran yetkililer de fazla üretim konusunda uyarılarda bulundu. 

Pekin ve Şanhay merkezli bağımsız danışmanlık şirketi Hutong Research kısa süre önce yaptığı bilgilendirmede şu ifadeleri kullandı:

Şi'nin son sözleri üzerine devlet kurumları hızlıca Çin çapında harekete geçti ve arzı azaltmaya çalışıyorlar. Bu gelişmeler yalnızca fazla üretime dair siyasi bilincin artışına değil, Çin ekonomisindeki sorunun büyüklüğüne de dikkat çekiyor.

Çin yapımı elektrikli araçların sayısı, Avrupa'yı da alarma geçirdi. 

Kıtadaki otomobil üreticilerinin rekabette ezilmesinden korkan Avrupa Birliği, geçen sene Çin üretimi bataryalara yüzde 45'e varan oranlarda gümrük vergisi koyarak Pekin'i kızdırmıştı. 

Bunun üzerine hibrit otomobillere ağırlık veren Çin şirketleri, haziranda Avrupa'nın elektrikli otomobil piyasasının yüzde 10'unu ele geçirmeyi başardı. 

Çinli BYD firması, Ocak 2024'te Elon Musk'ın Tesla'sını geçerek dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi konumuna yükselmişti.

Musk da aynı ay yaptığı açıklamada, "Önlem alınmazsa Çinli şirketler rakiplerini yerle bir edecek" ifadelerini kullanmıştı.

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden, Çinli firmaların ürettiği elektrikli araçların ulusal güvenliği tehdit edebileceğini ileri sürmüş, araçlardaki teknolojik sistemlerin veri toplayıp toplamadığının tespit edilmesi için inceleme başlatıldığını duyurmuştu. 

Independent Türkçe, Guardian, FT



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal