Netenyahu’dan Hamas’a Gazze tehdidi

Netenyahu’dan Hamas’a Gazze tehdidi
TT

Netenyahu’dan Hamas’a Gazze tehdidi

Netenyahu’dan Hamas’a Gazze tehdidi

Filistinli gençlerin, ağır silahlı askerlere karşı yaptıkları cesur eylemin İsrail hükümetinde yarattığı mahcubiyet nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu, Hamas yöneticilerini, Batı Şeria’da üç İsraillinin öldürüldüğü saldırıya yanıt olarak Gazze’de Hamas’ı hedef almakla tehdit etti.
Netenyahu’nun Hamas’a yönelik açık mektubunda, “Batı Şeria’da operasyonlar durmadığı sürece Gazze’de ateşkes olmayacak” ifadeleri yer aldı. Netenyahu ayrıca Hamas’ın Batı Şeria’da düzenlediği operasyonacevap olarak, çok sayıda yeni yerleşim birimlerinin kurulmasını öngören bir dizi talimat verdi. Ancak bu talimatlara rağmen tatmin olmayan Yahudi yerleşimciler, düzenledikleri gösterilerde, teröre finans sağladığını savundukları Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın öldürülmesi talebini açıktan dile getirdiler.
İsrail medyasından orduya eleştiri
İsrail medyasında çıkan haberlerde Filistinli gençlerin, İsrail ordusunun kendilerine yaptıkları baskınlarda bazı arkadaşlarının öldürülmesine ve Ramallah’ın giriş çıkışlarının İsrail tarafından kapatılmasına rağmen, ağır silahlı İsrailli askerlere son derece cesur ve korkusuzca saldırı düzenlediği ifade edildi.
İsrail caydırıcılık gücünü kaybetti
Netenyahu’nun, kendi partisi Likud ve koalisyon ortağı Yahudi Evi Partisi’ndeki yol arkadaşları, konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda, son gelişmeleri İsrail’in caydırıcılık gücünü kaybettiğinin ispatı şeklinde nitelendirdiler. Söz konusu kişiler Netenyahu’ya, İsrail’in saldırılara yanıtının daha fazla yerleşim birimlerinin açılması yoluyla en sert şekilde olması talebinde bulundular.
Netenyahu’dan saldırganların evini yıkma talimatı
İsrail Başbakanı Netenyahu’nun gece geç saatlerde düzenlediği güvenlik toplantısının ardından ofisinden yapılan açıklamada, Netenyahu’nun toplantıdakilere bir dizi talimat verdiği belirtildi.
Söz konusu talimatların, "eylemleri düzenleyenlerin (Filistinlilerin) 48 saat içinde evlerinin yıkılması, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerine binlerce yeni konut inşası için ruhsat verilmesi, Hamas üyelerine yönelik idari gözaltı operasyonlarının artırılması, El-Bire kentinin kuşatılması, eylemcilerin ailelerinin tedavi veya iş için İsrail'e giriş izinlerinin iptali ve Batı Şeria'daki asker sayısının artırılması" şeklinde sıralandığı aktarıldı.
25 bin yerleşimciye konut ruhsatı
Bunun yanı sıra yerleşim projesi kapsamında işgal altındaki bölgelerde konut inşa etmek için yaklaşık 25 bin yerleşimciye ruhsat verileceği bilgisine rağmen Yahu yerleşimciler bu kararlarla tatmin olmadı.
Nablus kenti çevresinde yer alan Yitzhar Yahudi yerleşim birimi sakinleri, Nablus çevresinde bulunan Yahudi yerleşim birimlerine giden yol ayrımlarına astıkları pankartlarda, Abbas’ın fotoğrafı üzerine “Terör finansörüne ölüm!” ifadelerinin yer aldığını bildirildi.
Yerleşimcilerden Filistinlilere saldırı
Yahudi yerleşimciler, Filistinli vatandaşların araçlarına taş ve sopayla saldırdılar. Bu saldırılar sırasında hızla ilerleyen bir aracın ön camına atılan taşlar nedeniyle bir sürücü neredeyse hayatını kaybedecekti. Olaylarda Kudüs otobüsünü durduran göstericiler, Arap olduğunu öğrendikleri Nidal Fakih isimli sürücüyü darp ettiler.



Cannes'ın galibi İranlı yönetmen, Oscar yarışına dahil olabilecek mi?

İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
TT

Cannes'ın galibi İranlı yönetmen, Oscar yarışına dahil olabilecek mi?

İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)
İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden 64 yaşındaki Cafer Penahi, daha önce Altın Aslan ve Gümüş Ayı ödüllerini de kazanmıştı (Reuters)

İranlı muhalif yönetmen Cafer Penahi, Cannes Film Festivali'nin en büyük ödülü Altın Palmiye'nin bu yılki kazananı oldu.

Penahi, İran hükümeti tarafından hapse atıldığı dönemde yaşadıklarından ilham alan Yek Tasadef Sadeh (Sadece Bir Kazaydı) adlı filmiyle bu ödüle layık görüldü. Film, 2023'te cezaevinden tahliye edilmesinin ardından çektiği ilk yapım olma özelliğini taşıyor. Yönetmen, yasaklara rağmen yıllardır film çekmeye devam ediyordu.

En kişisel filmi 

Penahi'nin şimdiye kadarki en kişisel filmi diye nitelendirilen İran-Fransa-Lüksemburg ortak yapımı Sadece Bir Kazaydı, cezaevinde işkenceye maruz kalan 5 karakterin, kendilerine bu işkenceyi yapan kişiyi teşhis ettiğine inanmasıyla gelişen olayları konu alıyor.

Geçen hafta yaptığı açıklamada Penahi, "İlk kez hapse girdiğimde hücremde tek başımaydım. Beni gözleri bağlı şekilde, önümde bir duvarın olduğu ve arkamdan bir sesin geldiği o yere götürürlerdi. Saatlerce süren sorgularda, o adamın sesini dinleyerek onun kim olduğunu hayal ederdim. Bir gün bu sesi bir filmde ya da yazıda yeniden var edeceğimi biliyordum" dedi.

Altın Palmiye'yi aldıktan sonra ailesine ve çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Penahi, "Şu an tüm İranlılara, farklı görüşte olan herkese bir şey söylemek istiyorum. Bütün sorunlarımızı ve fikir ayrılıklarımızı bir kenara bırakalım. En önemli şey ülkemiz ve onun özgürlüğüdür" ifadelerini kullandı.

Oscar yarışına katılabilir mi?

Bu zafer, Amerikan yapım ve dağıtım şirketi Neon için de art arda 6. Cannes zaferi anlamına geliyor. Stüdyo, daha önce Anora, Bir Düşüşün Anatomisi (Anatomy of a Fall), Hüzün Üçgeni (Triangle of Sadness), Titane ve Oscar'da büyük başarı yakalayan Parazit (Gisaengchung) filmleriyle Altın Palmiye'yi kazanmıştı.

Penahi'nin Cannes'daki bu büyük zaferi sonrası, birçok sinema çevresinde "Bu film Oscar yarışına katılabilir mi?" sorusu gündeme geldi. Son yıllardaki Cannes birincilerinin Oscar'da da ses getirmesi bu beklentiyi güçlendiriyor. Ancak İran yönetiminin, Penahi'nin ödüllü dramasını En İyi Uluslararası Film kategorisinde aday göstermek üzere Oscar'a göndermesi pek olası görünmüyor.

Penahi'nin ülkesindeki antidemokratik baskılara karşı açık tavrı ve filmde İran ceza sistemiyle ilgili sert eleştiriler, resmi kurumların böyle bir adım atmasını neredeyse imkansız kılıyor.

"İnsanlık adına güçlü bir söz"

Deadline eleştirmeni Pete Hammond tarafından "insanlık adına güçlü bir söz" diye tanımlanan film, haksız yere hapse atılmış işçi sınıfı karakterlerin kendilerine işkence eden gardiyana karşı intikam arayışını anlatıyor.

İran, geçmişte Bir Ayrılık (Jodaeiye Nader az Simin) ve Satıcı (Forooshande) filmleriyle yönetmen Asgar Ferhadi'ye iki Oscar kazandırmıştı. 

Muhalif yönetmenler İran'ın Oscar aday belirleme sürecinde hiçbir zaman değerlendirmeye alınmıyor. Geçen yıl Cannes'da Jüri Özel Ödülü'nü kazanan Kutsal İncirin Tohumu'nun (Dane-ye anjir-e ma'abed) yönetmeni Muhammed Resulof, Oscar yarışına Almanya adına katılmıştı. 

Fransa ihtimali

Penahi'nin filminin Fransa tarafından aday gösterilmesiyse pek mümkün görünmüyor. Çünkü Fransa'da bu kategori için yarışan çok sayıda güçlü yapım var ve bu hakkın Fransızca olmayan bir filme ayrılması zor. Yapımcılar arasında Lüksemburg merkezli Bidibul Productions'ın da olması ise farklı bir seçenek yaratabilir.

Ayrıca Akademi'nin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin mülteci sporcular için oluşturduğu özel takım benzeri, sürgündeki sinemacılara özel bir En İyi Uluslararası Film kategorisi oluşturması gerektiği de tartışılıyor.

Her ne kadar Penahi, Paris'te yaşayan kızının yanında yaşamayı düşünmediğini, ülkesini terk etmek istemediğini daha önce açıklamış olsa da Sadece Bir Kazaydı'nın ödül sezonunda önemli yapımlardan biri olacağı şimdiden konuşuluyor.

Independent Türkçe, Deadline, Guardian