ABD askeri Suriye'den çekiliyor

ABD askeri Suriye'den çekiliyor
TT

ABD askeri Suriye'den çekiliyor

ABD askeri Suriye'den çekiliyor

Beyaz Saray, terör örgütü DEAŞ’ın hezimete uğratılmasının ardından ABD'nin Suriye topraklarından askerlerini geri çekmeye başladığını açıkladı.
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, DEAŞ örgütünün bundan 5 yıl önce Ortadoğu'da çok güçlü ve tehlikeli bir yapısı olduğunu, ancak ABD tarafından ilerleyen yıllarda hezimete uğratıldığını belirtti. Sanders, ABD liderliğindeki koalisyona atıfta bulunarak, Suriye’de DEAŞ örgütüne karşı elde edilen zaferin, küresel koalisyonun ya da kampanyanın sona erdiğini göstermediğini kaydetti. Sözcü ayrıca bir sonraki aşamaya geçildiğini belirterek, ABD askerlerinin ülkeye geri dönmeye başladığını belirtti.
Sanders açıklamasının devamında ABD’nin ve müttefiklerinin Washington’un çıkarlarını savunmak için her seviyede yeniden katılıma hazır olduklarını vurgulayarak, teröristlerin toprakların kontrolünü ele geçirmelerini ve herhangi bir fon veya yardım elde etmelerini engellemek için birlikte çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
Pentagon’dan açıklama
Öte yandan Pentagon, “Koalisyon, DEAŞ örgütü tarafından kontrol edilen toprakları kurtardı, ancak örgüte karşı yürütülen kampanya sona ermedi” açıklamasında bulundu. Pentagon, bir sonraki aşamaya geçildiğini belirterek, ABD askerlerinin ülkeye geri dönmeye başladığını belirtti.
Trump: DEAŞ’ı hezimete uğrattık
ABD Başkanı Donald Trump günün erken saatlerinde yaptığı açıklamada, DEAŞ’ın hezimete uğraması ile birlikte Suriye'deki hedeflerini gerçekleştirdiklerini belirterek, bölgede konuşlandırılan ABD birliklerini geri çekmeyi düşündüğüne dair olan raporları teyit etti. Trump Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir açıklamada, “Trump başkanlığı sırasında bölgedeki mevcudiyetimizin tek sebebi olan DEAŞ örgütünü hezimete uğrattık” ifadesini kullandı.
Reuters haber ajansına konuşan ABD'li yetkililer, ABD'nin bütün askeri birliklerini Suriye'den geri çekmeyi düşündüğünü, çünkü örgüt tarafından kontrol edilen tüm toprakların yeniden ele geçirilmesi operasyonunda sona gelindiğini söyledi.
Savunma Bakanı’ndan tepki
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis ve diğer üst düzey ABD yetkilileri ise örgütün yeniden ortaya çıkmayacağının garanti altına alınması için ABD kuvvetlerinin bölgede daha uzun süre kalması gerektiğini düşünüyorlar.
ABD Başkanı Trump, daha önce mümkün olduğunca ABD birliklerini Suriye'den geri geçmeyi çok istediğini dile getirmişti.
ABD'nin Suriye'de kaç askeri var?
ABD'nin Suriye'de, çoğu Suriye Demokratik Güçleri (Kürt ve Arap savaşçıları koalisyonu) ile yakın işbirliği içinde çalışan özel harekât kuvvetlerinden oluşan yaklaşık 2 bin askeri var. Söz konusu koalisyon ile uzun yıllardır devam eden bu ortaklık, Suriye’deki DEAŞ örgütünün hezimete uğratılmasında başarılı oldu. Ancak bu ortaklık, YPG’yi kendi topraklarında bir isyan yürüten PKK'nın bir uzantısı olarak değerlendiren ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) bir üyesi olan Türkiye'yi kızdırdı.
ABD’nin askerlerini Suriye'den geri çekeceğine ilişkin bu haberler, Ankara'nın Suriye'de yeni bir saldırı başlatma tehdidiyle aynı zamana denk geldi.
ABD askerlerinin Suriye'den tam olarak geri çekilse bile, Irak sınırı boyunca uzanan ve yaklaşık 5 bin 200 asker içeren bölgede büyük bir ABD askeri mevcudiyetinin olacağı ifade ediliyor. 
Anlaşmalı çekilme
Suriye'deki ABD saldırılarının çoğunun savaş uçakları kullanılarak gerçekleştirilirken, Matisse ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin savaşı sona erdiren bir barış anlaşmasına ulaşılmadan Suriye’den geri çekilme fikrinden endişe ettikleri belirtildi.
ABD'nin Florida Senatörü Marco Rubio konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “ABD kuvvetlerinin Suriye'den tam ve hızlı bir şekilde geri çekilmesi, DEAŞ’a karşı verilen savaşın sonuçlarının ötesine uzanan ciddi bir hata olacaktır” dedi.



Uzmanlar toplantısı Washington-Tahran müzakerelerini kritik bir aşamaya taşıyor

İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)
TT

Uzmanlar toplantısı Washington-Tahran müzakerelerini kritik bir aşamaya taşıyor

İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)

İki ülke arasındaki müzakerelerin üçüncü turunun arifesinde ABD Başkanı Donald Trump, durumu geçici olarak niteleyen ve olayların seyrini değiştirme uyarısında bulunan Dini lider Ali Hamaney'in aksine İran ile anlaşma olasılığı konusunda tehdit ve diplomasi arasında ikili mesajlar verdi.

Washington ve Tahran'dan müzakereciler iki hükümeti temsil eden uzmanlar eşliğinde teknik görüşmelere başlamak üzere Cumartesi günü Umman'a gidiyor, ancak anlaşmanın niteliği henüz net değil ve uranyum zenginleştirmenin azaltılması ya da tüm nükleer programın tasfiyesi konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıkabilir.

İki ülke arasında bilinen son doğrudan müzakereler eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde, 2015 nükleer anlaşmasına giden diplomatik çabalar sırasında gerçekleşmişti.

fgtrhyjuı
Trump Virginia'da gazetecilere el sallıyor - 24 Nisan 2025 (AP)

Geçtiğimiz hafta iki tarafın olası bir anlaşmanın çerçevesini belirleme konusunda mutabık kaldığı dolaylı ABD-İran görüşmelerinin ardından bugün (Cuma) Time dergisine verdiği mülakatta Trump şunları söyledi:  “İran ile bir anlaşma yapacağımızı düşünüyorum.” ABD'li bir yetkili görüşmelerde “çok iyi ilerleme” kaydedildiğini söyledi.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney ya da Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüşmeye açık olup olmadığı sorusuna Trump olumlu yanıt verdi

İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırısını kendisinin engellediği yönündeki iddiaları ise reddeden Trump, "Hayır, bu doğru değil. Onları durdurmadım. Ama onlara rahat hareket edebilecekleri bir ortam da sunmadım. Çünkü bir saldırıya gerek kalmadan anlaşma sağlayabileceğimize inanıyorum. Belki de saldırmak zorunda kalacağız. Çünkü, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin verilmeyecek." diye konuştu. Ülkesinin bir anlaşmaya varamazsak İsrail'in İran'a karşı başlatacağı olası bir savaşa gönüllü olarak katılabileceğini belirten Trump “Bir anlaşmaya varamazsak ben ön saflarda yer alacağım" dedi.

Hamaney: Geçici bir durum

İran lideri Ali Hamaney ülkesi ile ABD arasındaki görüşmeleri “geçici bir durum” olarak nitelendirdi. Perşembe akşamı Tahran'da düzenlenen matem töreninde konuşan Hamaney, “Bu durum kalıcı değil ve ikiyüzlülüğün bu egemenliği kalıcı bir kader değil, ilahi bir kader içinde geçici bir kaderdir” dedi.

Hamaney sözlerine şöyle devam etti: “Zaman zaman düşüncesiz sözlerimiz, yersiz itirazlarımız, sabırsızlığımız, duruma ilişkin yanlış analizlerimiz tüm bunlar olayların seyrini değiştirebilecek ölçüde, bazen tarihi bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle son derece dikkatli ve özenli olmalıyız.”

Hamaney'in ve Trump'ın açıklamaları arasında anlaşmanın mahiyeti belirsizliğini koruyor ancak anlaşmazlıklar İran'ın zenginleştirme kabiliyetinden tamamen mahrum bırakılması mı yoksa sivil ve barışçıl nükleer programlar için belirli miktarda düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyum kullanmasına izin verilmesi mi gerektiği üzerinde yoğunlaşıyor.

dfrgthyu
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da bir yas töreni sırasında (Hamaney web sitesi)

Şarku'l Avsat'ın New York Times'tan aktardığı habere göre Umman'daki teknik toplantıların üçüncü turu, “Trump yönetimi İran'la nükleer bir anlaşma için kabul edilebilir asgari eşiği henüz belirlemeden” başlayacak.

Bu hafta Dışişleri Bakanı Marco Rubio, gazeteci Barry Weiss'e verdiği bir podcast röportajında bu anlaşmazlığa yeni bir yorum getirdi: “Eğer İran sivil bir nükleer program istiyorsa, diğer pek çok ülke gibi zenginleştirilmiş materyal ithal ederek bu programa sahip olabilir.”

Trump'ın 2018'de çekildiği 2015 anlaşması kapsamında İran'ın enerji ve tıbbi amaçlarla düşük seviyeli uranyum zenginleştirmesine izin verilmişti.

Hassas bir aşama

İran medyasına göre Washington ve Tahran arasındaki müzakereler “hassas bir aşamaya” giriyor. Devlet televizyonu Cuma günü Maskat'a giden İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin ABD ile dolaylı nükleer müzakerelerde ilerlemenin ABD'nin iyi niyet ve ciddiyet göstermesine bağlı olduğunu söylediğini bildirdi.

Arakçi Çarşamba günü yaptığı açıklamada müzakerelerin doğru yönde ilerlediğini ancak nihai bir yargıya varmak için henüz erken olduğunu söylemişti.

asdfrg
ABD özel temsilcisi Steve Witkoff Paris'teki Elysee Sarayı'nda- 17 Nisan 2025 (AP)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Arakçi'nin ABD ile dolaylı müzakereler yürütmek üzere diplomatik ve teknik uzmanlardan oluşan bir heyetin başında Cuma akşamı Maskat'a gittiğini açıkladı.

Bekayi iki taraf arasında, her iki ülkeden üst düzey müzakerecilerin katılımıyla teknik ve uzman düzeyinde bir toplantı yapılması konusunda mutabakata varıldığını kaydetti.

İranlı sözcü müzakerelerde ilerleme kaydedilebilmesi için karşı tarafın iyi niyet, ciddiyet ve gerçekçi olması gerektiğini vurguladı.

Uzmanlar turu

Washington ve Tahran'dan hükümet uzmanları Cumartesi günü Maskat'ta yapılacak görüşmelerin merkezinde yer alacak ve görüşmelerde daha ince teknik ayrıntılara geçilecek. Tasnim haber ajansının bildirdiğine göre İran heyetine Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Mecid Tahterevançi ile Hukuk ve Uluslararası İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Kazım Garipabadi başkanlık edecek.

ABD ekibi ise Dışişleri Bakanlığı ve Hazine'nin yanı sıra istihbarat servisleri de dahil olmak üzere çeşitli bakanlıklardan yaklaşık 12 temsilciden oluşuyor. New York Times'ın haberine göre ekip bu hafta ilk kez Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelerek yönetimin İran'a yönelik taleplerinin Başkan Donald Trump'ın kararını bekleyen henüz tanımlanmamış parametrelerini görüştü.

Politico'ya göre ABD ekibine Dışişleri Bakanlığı'nda politika planlama direktörü olan Michael Antoine liderlik edecek.

ABD basınına göre Trump'ın Make America Great Again ((Amerikayı Yeniden Harika Yap) kampanyasının destekçilerinden olan ve Trump'ın ilk yönetiminde de görev yapan Antoine'ın nükleer konularda bilinen bir uzmanlığı bulunmuyor ancak Antoine iki ülke arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın güçlü bir muhalifi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Antoine'ın neden bu görev için seçildiği sorusuna “Orada olması gerektiği için orada” yanıtını verdi.