Filipinler'in Cotabato şehrinde Moro zaferi

Filipinler'in Cotabato şehrinde Moro zaferi
TT

Filipinler'in Cotabato şehrinde Moro zaferi

Filipinler'in Cotabato şehrinde Moro zaferi

Filipinler’in güneyinde yaşayan Morolara daha kapsamlı bir özerklik sağlanmasına imkan tanıyan referandumdan Cotobato şehrinde "evet" çıkması Moro Müslümanlarını sevince boğdu.
Maguindanao, Lanao Del Sur, bölgedeki adalar Basilan, Tawi-tawi ve Sulu ile mevcut özerk bünyede yer almayan Cotabato ve Isabela şehirlerinde dün yapılan referandumda seçmenlere mevcut "Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi'nden (ARMM) yeni kurulacak Müslüman Mindanao Bangsamoro Özerk Bölgesi’ne (BARMM) dahil olmak ister misiniz?" sorusu yöneltildi.
Cotabato Seçim Komisyonunun (CPBOC) açıkladığı verilere göre, oy sayımının tamamlandığı şehirde 36 bin 682 "evet", 24 bin 994 "hayır" oyu çıktı.
Sonuçların ilan edilmesinin ardından Moro Müslümanları sevinç gösterileri düzenledi. Şehirde 22.00-04.00 saatlerinde uygulanan sokağa çıkma yasağına rağmen genç, yaşlı, kadın, erkek yüzlerce kişi araçlarıyla oluşturduğu konvoyla şehir turu attı.
Mevcut özerk bünyede yer almayan Cotabato, kampanya boyunca kritik noktalar arasında gösterilmişti. Cotabato Belediye Başkanı Cynthia Guiani-Sayadi, kampanya sürecinde "hayır" kanadında yer almıştı.
Yeni düzenlemeyle Bangsamoro özerk hükümeti kurulacak
Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte'nin temmuz sonunda imzaladığı Bangsamoro Müslümanlarına kapsamlı özerklik sağlayan yasa, bölge Müslümanlarının hukuki ve ekonomik kazanımlarının artırılmasını öngörüyor.
Yasa, nüfusun yoğun yaşadığı Mindanao eyaletinin bazı bölgeleri ile çevresindeki adalara, mevcut özerk yapıdan çok daha kapsamlı bir özerklik sağlayacak.
Yeni düzenlemeyle Bangsamoro özerk hükümeti kurulacak. Bangsamoro Özerk Bölgesi'nin başkenti Cotabato şehri olacak.
Bölgede dini özgürlükler konusunda bağımsız olarak şeri hükümlerin uygulanacağı mahkemeler açılabilecek.
Merkezi yönetim, Mindanao'daki idari yetkileri Bangsamoro hükümetine devredecek.
Bangsamoro bölgesindeki iç sular ulusal hükümet ile eş zamanlı idare edilecek. Özerk yönetim enerji kaynaklarını çıkarıp yönetimini sağlayacak.
Ayrıca eski Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi (MUKC) ve Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MİKC) savaşçıları kolluk kuvvetlerine katılabilecek.



İran-İsrail düellosu Trump'ı bekliyor

srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
TT

İran-İsrail düellosu Trump'ı bekliyor

srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)

Bütün gözler, bugün altıncı gününe giren İran-İsrail düellosunda nerede duracağını görmek için ABD Başkanı Donald Trump'ın üzerinde.

Trump'ın Kanada'daki G7 zirvesinden erken ayrılması, “Tahran'ı derhal boşaltın” çağrısı yapması ve ardından ulusal güvenlik ekibiyle toplantıya gitmesi, savaş ya da müzakere yolunu zorlayan kararlar alacağına dair soru işaretleri yarattı. ABD basınında Trump'ın savaşa girmeyi ve İran'ı vurmayı düşündüğü yönünde haberler yer alırken, Reuters'in üç ABD'li yetkiliden aktardığına göre ABD ordusu Ortadoğu'ya daha fazla savaş uçağı konuşlandırıyor ve İsrail ile İran arasındaki savaş şiddetlenirken bölgedeki ABD askeri güçlerini arttırıyor.

Trump ulusal güvenlik ekibiyle yaptığı toplantının ardından İran'a karşı sert bir tutum sergileyerek dün şunları söyledi: "Artık İran'ın hava sahası üzerinde tam kontrolümüz var. Tahran'ın çok sayıda gözetleme ve hava savunma sistemi vardı ama bunlar bizim Amerikan tasarımı ve üretimi teknolojilerimizle boy ölçüşemez." Truth Social aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Lider Ali Hamaney'in tam yerini biliyoruz. Kolay bir hedef ama ABD'li sivillere ya da askerlere zarar vermemek için şimdi hedef almayacağız... Sabrımız tükeniyor." Sözlerini bir uyarı tonuyla bitirdi: “Kayıtsız şartsız teslim olun.”

İsrail Hava Kuvvetleri dün şafak vakti İran'daki Devrim Muhafızları ve düzenli ordu üslerine “büyük saldırılar” düzenleyerek İsfahan, Tebriz, Natanz, Necefabad ve Şira'da karadan karaya füze ve insansız hava araçlarına ait onlarca depo, tesis ve rampayı hedef aldı.

En ağır saldırılar akşam saatlerinde İran Hava Kuvvetleri'nin ana üssü olan İsfahan'ın merkezindeki 8. Muharip Hava Üssü'ne düzenlendi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre birkaç saat içinde İran Devrim Muhafızları Tel Aviv ve Hayfa'ya beş ila sekiz balistik füze atarak karşılık verdi ve ateş yoğunluğunun azaltılmasını Demir Kubbe'yi şaşırtan “küçük patlamalara” dayanan “taktiksel bir değişiklik” olarak tanımladı. İran, İsrail'in Askeri İstihbarat Müdürlüğü ve bir Mossad operasyon merkezini hedef aldığını belirtti.

İran daha sonra güney İsrail'e füze fırlattı ve nükleer tesise ev sahipliği yapan Dimona şehri de dahil olmak üzere birçok şehirde hava saldırısı sirenleri çaldı.

Daha sonra İran Genelkurmay Başkanı Abdürrahim Musevi televizyonda yayınlanan mesajında güçlü bir karşılık verileceği sözünü vererek, "Şu ana kadar gerçekleştirilen operasyonlar caydırıcılık amaçlı bir uyarı niteliğindedir. Cezalandırıcı operasyonlar yakında gerçekleştirilecektir" ifadelerini kullandı. İran yargı sözcüsü Aşgar Cihangir, Lider Ali Hamaney'in “henüz bir savaş hali ilan etmediğini” vurguladı.

İsrail'de ordu, hedeflerine ulaşmadan önce İran'la savaşı durdurmak için herhangi bir müzakereye başlamayı reddettiğini göstererek, “gizli ve benzeri görülmemiş” olduğunu ve ‘sürpriz’ oluşturacağını, “İranlılara zarar vereceğini” söylediği yeni hedeflere saldırarak askeri operasyonu genişletme niyetini doğruladı. İsrail Genelkurmay Başkanlığı'ndan üst düzey bir yetkilinin dün basına yaptığı açıklamalarda ordu, operasyonları genişletme arzusunu İran rejiminin liderlerini takip etmeye, nükleer kapasitelerini, füze ve insansız hava araçları cephaneliğini ve savunma sistemlerini yok etmeye odaklanan “kazanımlarını tüketmemeye” bağladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamaney'e uyarıda bulunarak “Tahran'ın İsrail'e yönelik füze saldırılarını sürdürmesi halinde, Irak'ın merhum Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin ile aynı kaderi paylaşabileceğini” ifade etti.