Rusya’dan İdlib’e 'askeri operasyon’ sinyali

Rusya’dan İdlib’e 'askeri operasyon’ sinyali
TT

Rusya’dan İdlib’e 'askeri operasyon’ sinyali

Rusya’dan İdlib’e 'askeri operasyon’ sinyali

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin, ‘İdlib'deki militanların varlığının sonsuza dek sürmesinin’ mümkün olmadığını belirterek, İdlib'deki ‘olası askeri harekâtın çok daha etkili bir şekilde yürütüleceğini’ vurguladı.
Moskova’dan ilk defa İdlib ile ilgili yapılan operasyon açıklaması, dikkatleri Türkiye-Rusya ve İran'ın katılımıyla 14 Şubat’ta Soçi’de düzenlenecek zirveye çevirdi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirmek üzere önceki gün toplandığını bildirdi.
Peskov’un aktardığına göre toplantıya katılanlar arasında, başta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olmak üzere Başbakan Dmitry Medvedev, Federasyon Konseyi (Senato) Başkanı Valentina Matviyenko, Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev, Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İçişleri Bakanı Vladimir Kolokoltsev gibi üst düzey devlet yetkilileri bulunuyor.
Toplantıya katılan üst düzey isimler, ele alınan konuların önemine işaret ediyor. Toplantının detaylarına ilişkin bilgi vermekten kaçınan Peskov, Suriye’deki mevcut durumun değerlendirildiğine işaret etmekle yetindi.
Verşinin: Soçi’deki zirvede Suriye’deki durum ana gündem
Diğer yandan Suriye’deki gelişmeleri görüşmek üzere çıktığı İsrail, Türkiye, İran ve Suriye gezisinden birkaç gün önce dönen Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin, yaptığı açıklamada, 14 Şubat tarihli Soçi zirvesinde görüşülecek konuların başında, ABD’nin çekilmesi sonrasında Suriye’deki durumun olacağını ifade etti.
“İdlib’e olası bir operasyon çok daha etkili yürütülecek”
Rusya’nın İdlib’e yönelik askeri operasyon hazırlığı yaptığına işaret eden ilk sinyal Verşinin’den geldi. Verşinin, “İdlib'deki olası askeri harekât çok daha etkili bir şekilde yürütülecek” ifadesini kullandı.
Verşinin, Rusya merkezli ‘Kommersant’ gazetesine verdiği demeçte, “İdlib, 2017’de kurulan 4 gerilimi azaltma bölgelerinden biri. Başından bu yana gerilimi azaltma bölgeleriyle ilgili yaptığımız anlaşmalarda bunun geçici bir tedbir olduğunu vurguladık. Bu da şu demek oluyor; İdlib'deki militanların varlığının sonsuza dek sürmesi mümkün değil” dedi.
Verşinin, “İdlib, Suriye devleti ve Suriye topraklarının ayrılmaz bir parçası. Suriye’de terör korunaklarının varlığına izin vermeyeceğiz. Bu konuda başta başkan Putin olmak üzere açık bir şekilde er ya da geç terörün bitirilmesi gerektiğini dile getirdik” açıklamasında bulundu.
Verşinin açıklamalarına paralel olarak önceki gün Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Rusya ve Türkiye arasında daha önce imzalanan İdlib mutabakatının gereği olarak Moskova’nın, ‘İdlib’in teröristlerden temizlenmesi konusunda Ankara’nın harekete geçmesini’ beklediği ifade edildi.
Zaharova’dan Türkiye-İdlib açıklaması
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da Perşembe günü düzenlediği haftalık basın toplantısında, Türkiye'nin İdlib'deki çabalarını aktif hale getirmesini ve üstlendiği yükümlülükleri tamamen yerine getirmesini beklediklerini söylemişti.
Teröristlerin İdlib gerilimi azaltma bölgesinin tamamını kontrol altına almak için tam teşekküllü bir operasyon hazırlığı yaptığını söyleyen Zaharova, "Elde edilen bilgilere göre Ocak ayı sonunda El Nusra militanları İdlib'deki sözde müttefiklerine geniş kapsamlı askeri operasyon için müşterek hazırlıklara başlama çağrısı yaptı. Teröristlerin nihai amacı, İdlib gerilimi azaltma bölgesinin tamamında kontrolü ele geçirmek” diye konuştu.
Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Türk heyetinin geçtiğimiz günlerde Suriye’deki durumu değerlendirmek üzere Moskova’ya düzenlediği ziyarette, Rusya ve Türkiye’nin İdlib’e ortak askeri operasyon düzenlemesinin gündeme geldiği belirtiliyor. Ancak Rus tarafı konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmış değil. Kaynakların aktardığına göre, Soçi zirvesinde Ankara ve Moskova’nın İdlib’e yönelik ortak operasyonu masaya yatırmaları bekleniyor.



BM Güvenlik Konseyi, İran'a yönelik yaptırımların kalıcı olarak kaldırılmaması yönünde oy kullandı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin New York'taki merkezinde bir oturum... Amerika Birleşik Devletleri - 18 Eylül 2025 (AFP)
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin New York'taki merkezinde bir oturum... Amerika Birleşik Devletleri - 18 Eylül 2025 (AFP)
TT

BM Güvenlik Konseyi, İran'a yönelik yaptırımların kalıcı olarak kaldırılmaması yönünde oy kullandı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin New York'taki merkezinde bir oturum... Amerika Birleşik Devletleri - 18 Eylül 2025 (AFP)
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin New York'taki merkezinde bir oturum... Amerika Birleşik Devletleri - 18 Eylül 2025 (AFP)

BM Güvenlik Konseyi bugün İran'a yönelik yaptırımları kalıcı olarak kaldırmama kararı aldı. Konsey üyeleri oturum sırasında, 2015 nükleer anlaşması kapsamında kaldırılan İran'a yönelik yaptırımları yeniden yürürlüğe koyacak olan " Snapback (geri alma) mekanizması"nın devreye girmesini engellemeyi amaçlayan bir karar tasarısını kabul edemedi.

İngiltere, Fransa ve Almanya'nın ağustos ayında BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği ve Reuters tarafından görülen bir mektup, üç ülkenin İran'ın nükleer programı nedeniyle " Snapback mekanizması" olarak bilinen 30 günlük BM yaptırımlarını yeniden uygulamaya koymak için bir süreç başlattığını ortaya koydu.

"Avrupa Troykası" olarak bilinen üç ülke, İran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemek amacıyla 2015 yılında dünya güçleri ile imzaladığı anlaşmaya uymamakla suçlanmasının ardından bu kararı aldı. 2015 tarihli anlaşmaya göre Birleşmiş Milletler tarafından İran'a karşı "snapback" olarak bilinen bir süreç uygulanabiliyor.

Taraflar "önemli ölçüde ifa etmeme" iddialarını çözemezlerse, bu süreç 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nde başlatılabilir. Güvenlik Konseyi'nde "snapback" mekanizmasının devreye girmesini engellemeyi amaçlayan karar tasarısının kabul edilememesinin ardından, Güvenlik Konseyi başka bir adım atmadığı takdirde, İran'a yönelik tüm BM yaptırımları, "snapback" sürecinin başlamasından 30 gün sonra, eylül ayı sonlarında yeniden uygulanacak.


Filistinli yetkililer, 1982 yılında Paris'teki bir Yahudi restoranına düzenlenen saldırıyla ilgili bir şüpheliyi tutukladı

9 Ağustos 1982'de bir Fransız Yahudi restoranına düzenlenen saldırının ardından Paris'teki Rue Rosier'de itfaiyeciler ve kurtarma ekipleri, (AFP)
9 Ağustos 1982'de bir Fransız Yahudi restoranına düzenlenen saldırının ardından Paris'teki Rue Rosier'de itfaiyeciler ve kurtarma ekipleri, (AFP)
TT

Filistinli yetkililer, 1982 yılında Paris'teki bir Yahudi restoranına düzenlenen saldırıyla ilgili bir şüpheliyi tutukladı

9 Ağustos 1982'de bir Fransız Yahudi restoranına düzenlenen saldırının ardından Paris'teki Rue Rosier'de itfaiyeciler ve kurtarma ekipleri, (AFP)
9 Ağustos 1982'de bir Fransız Yahudi restoranına düzenlenen saldırının ardından Paris'teki Rue Rosier'de itfaiyeciler ve kurtarma ekipleri, (AFP)

Fransız Terörle Mücadele Savcılığı bugün yaptığı açıklamada, Filistinli yetkililerin, 1982 yılında Paris'teki Rue de Rosiers'e düzenlenen ve altı kişinin ölümüne yol açan saldırıdan sorumlu grubun yöneticisi olduğundan şüphelenilen Filistinli Hişam Harb'ı (1955 doğumlu) tutukladığını duyurdu.

Fransız Le Parisien gazetesinin haberini doğrulayan savcılık, AFP’ye yaptığı açıklamada, Interpol'ün tutuklama hakkında kendilerini bilgilendirdiğini ve temmuz ayında özel bir ceza mahkemesine sevk edilen davayla ilgili olarak "bu önemli usul adımını memnuniyetle karşıladığını ve Filistin yetkililerine teşekkür ettiğini" ifade etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise 1982 saldırısını yönetmekle suçlanan Filistinli Hişam Harb'ın tutuklanmasının ardından bugün Filistin Yönetimi ile "mükemmel iş birliğini" övdü. Twitter'da yaptığı açıklamada, "Hızlı bir iade için birlikte çalışıyoruz. Bazı şüpheliler ceza mahkemesine sevk edilecek olsa da bu, yasanın uygulanması ve gerçeğin ortaya çıkarılması yolunda atılmış bir adımdır" ifadelerini kullandı.


Trump: Londra Belediye Başkanı Sadık Khan 'dünyanın en kötüleri arasında'

Londra Belediye Başkanı Sadık Khan (Reuters)
Londra Belediye Başkanı Sadık Khan (Reuters)
TT

Trump: Londra Belediye Başkanı Sadık Khan 'dünyanın en kötüleri arasında'

Londra Belediye Başkanı Sadık Khan (Reuters)
Londra Belediye Başkanı Sadık Khan (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Londra Belediye Başkanı Sadık Khan ile arasındaki anlaşmazlık tırmanırken, Londra Belediye Başkanı Sadık Khan'ın İngiltere'ye yaptığı ikinci resmi ziyaret sırasında etkinliklere katılmasını "istemediğini" söyledi. Eski belediye başkanı, Khan'ı "dünyanın en kötü belediye başkanlarından biri" olarak nitelendirdi.

İngiliz haber ajansı PA Media'ya göre Trump, Khan'ın katılmak istediğini, ancak "kendisinin katılmamasını istediğini" iddia etti.

Bu açıklamalar, Trump ile İşçi Partili belediye başkanı arasında uzun süredir devam eden söz düellosunun son halkası. İşçi Partili belediye başkanı, bu hafta başında İngiltere'ye geldiğinde ABD başkanını dünya çapında bölücü aşırı sağcı siyaseti teşvik etmekle suçlamıştı.

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere, "Bence (Londra Belediye Başkanı) berbat bir iş çıkardı," dedi. "Londra'da suç oranı çok yüksek. Göçmenlik ise felaket boyutunda."

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Bu açıklamalara yanıt olarak Khan'a yakın bir kaynak, "Trump'ın politikaları korku ve bölünmeye dayanıyor. Bu, büyük başkentimizi küçümsemeyi de içeriyor" dedi. Kaynak, şöyle devam etti: "Londra küresel bir başarı öyküsüdür; açık, dinamik ve büyük ABD şehirlerinden daha güvenlidir. Belki de rekor sayıda Amerikalının Londra'yı yuva olarak seçmesinin nedenlerinden biri budur."

Khan'ın, tartışmalı devlet ziyareti onuruna düzenlenen etkinliklere davet edilmeyi ne istediğini ne de beklediğini haftalar önce açıkça belirttiği anlaşılıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ikili arasındaki çekişme, İşçi Partili siyasetçinin dönemin başkan adayı Trump'ın Müslümanların Amerika Birleşik Devletleri'ne seyahat etmesini yasaklama önerisini kınadığı 2015 yılına dayanıyor.