Ayrılık acısını atlatmak için psikolog onaylı 6 ipucu

(The Independent)
(The Independent)
TT

Ayrılık acısını atlatmak için psikolog onaylı 6 ipucu

(The Independent)
(The Independent)

Göz boyamaya çalışmanın anlamı yok, ayrılıklar zordur.
Elbette eski sevgilinizden şikayet edip sızlanabilir ve kendini sevme üzerine söylenmiş sözlerle kendinizi avutabilirsiniz. Ancak bir zamanlar sevdiğiniz biriyle yolları ayırmanın dayanılmaz acısını inkar edemezsiniz.
Independent Türkçe'de yer alana habere göre, How to Fix a Broken Heart (Kırık Bir Kalp Nasıl Düzelir) adlı kitabın yazarı Psikolog Guy Winch’e göre bu acının ne kadar süreceği size kalmış. Winch kitabında kalp yarasına dair bazı yaygın mitlere ilişkin gerçekleri ortaya çıkarıyor.
Popüler kültür hayatınıza devam etmek için ihtiyacınız olan tek şeyin yeni bir aşk ve biraz dondurma olduğuna sizi inandırsa da Winch, ayrılıkların bizi sandığımızdan çok daha fazla etkilediğini düşünüyor.
Winch, The Independent’a yaptığı açıklamada şunları söylüyor:
“Fonksiyonel beyin emar görüntüleri, romantik ilişkinin sona ermesinin ardından beyinde meydana gelen değişikliklerle madde bağımlılarının kokain ya da uyuşturucu gibi maddeleri bıraktıktan sonra beyinlerinde etkinleşen mekanizmaların aynı olduğunu gösteriyor. Diğer bir deyişle, aşk bağımlılık yapıyor ve kalp yarası zorlu bir ayrılık süreci geçirmemize neden oluyor.”

Winch’e göre bu, eski partnerimizi adeta uyuşturucu madde gibi arzulayacak derecede takıntı haline getirmemizin sebebi.
Bu durum ayrıca bir başkasını sevmeyi de zorlaştırıyor çünkü eski sevgililerimizi son raddesine kadar mükemmel görmeye meyilliyiz. Bu nedenle onlarla ilgili romantik bakış açımızın doğru olduğuna kendimizi inandırarak hatıralarımızı çarpıtıyoruz ki çoğu zaman bu bakış açısı doğruyu yansıtmıyor.
Winch sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Eski sevgilinize dair düşüncelerinizin gerçekçi ve dengeli olduğundan emin olmalısınız. Eğer zihninizde birlikte geçirdiğiniz en mutlu hafta sonunun görüntüleri canlanıyorsa sizi çılgına çeviren ve ciddi anlamda üzen hafta sonundan görüntüleri de bunlara eklemeniz gerekir.”
Winch, gerçeklerle başa çıkmak için sahiden çaba harcayanlara ilişkiyi sona erdiren tüm nedenlerin sıralandığı bir liste hazırlamayı öneriyor.
Ayrılık acısının bir başka zor yanı da meseleye “terk edilmek” gözüyle bakmanız ve sizi terk eden kişi hayatını yaşamaya devam ederken sizin günlerinizi kendi kendinize acıyarak geçirmeniz.
İlişkiyi sizin bitirmeniz yerine karşınızdakinin bitirmesi neden bu kadar zor?
Yanıt bariz görünebilir ancak Winch bu uyumsuzluğu iyice anlamanın tam anlamıyla “iyileşmek” için çok önemli olduğunu belirtiyor.
Winch, terk edilen kişi ayrılığı aniden meydana gelmiş gibi algılasa da partnerlerinin uzun süredir ilişkiyi duygusal anlamda zaten boşladığını belirtiyor ve ekliyor:
“Terk edenler ayrılığın gerçekleşmesiyle aslında ilişkiyi tamamen bitiriyor. Ancak terk edilen meselenin farkına yeni varıyor ve kendisini keder ve kaybın ilk aşamalarında buluyor.”
Ayrılık acısıyla mücadele ederken insanların düştüğü yaygın tuzaklar bulunduğuna dikkat çeken Winch, bu tuzaklardan kaçınma ve hızlıca iyileşmeye dair 6 ipucu paylaşıyor.
1. Sosyal medyada eski sevgilinizin peşine düşmeyin. Bunu yapmak, zihninizde onun varlığını pekiştirir ve bozulan ilişkinize dair hayal kurmayı bırakmanızı zorlaştırır.
2. Ayrılığın neden gerçekleştiğine dair teoriler uydurmaktan sakının. Bu durum eski sevgilinizi gözden düşürmeniz gerekirken ona zihninizde başrol vermenize yol açabilir. Gerçeklerle uyuşan ve özgüveninize zarar vermeyen açıklamalara odaklanın. Bu açıklamalar şöyle sıralanabilir: İlişkide istekli değildi, ilişkiyi duygusal anlamda sürüncemede bırakıyordu, her şey için geç olmadan sorunları gündeme getirmedi ya da eski sevgiliniz sandığınız gibi biri değildi.
3. Bir sonraki ilişkinizde yapmayı tercih etmeyeceğiniz, ilişkiniz için verdiğiniz ödünlerin bir listesini yapın.  
4. Şu günlerde size ilginç ve keyifli gözükmese de olağan zamanlarda sizi eğlendiren, ilginizi çeken etkinliklere yönelin. Bunlar yaşamın devam ettiğini gösteren önemli işaretlerdir.
5. İlişkiyi hatırlatan, sizi üzen veya acı veren mesaj ya da fotoğraflardan kurtulun.
6. Arkadaşlarınızla görüşün ve desteklerinden faydalanın.  Ayrılık acısı sıkça rastlanan bir durum ve herkesin bu konuyla ilgili söyleyebilecek bilgece sözleri var.



Depresyonun 5 belirtisi

Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
TT

Depresyonun 5 belirtisi

Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)

Depresyon ve anksiyete günümüzde çok yaygın psikolojik durumlar haline geldi. Araştırmacılar, dünya çapında yetişkinlerin yaklaşık %5'inin depresyondan muzdarip olduğunu, bunun yaklaşık 280 milyon kişiye tekabül ettiğini ortaya koydu.

Ani gelişmeler, sosyal medyanın etkisi, kişisel gelişim standartları ve sosyal medya ekranlarında yansıtılan ideal hayat hayalleri, zihinsel yeteneklerimizi olumsuz yönde etkiledi. Bu karmaşık zamanlarda, depresyonu diğer davranış kalıplarıyla karıştırmak çok kolaydır ve bu nedenle yardım almayı geciktirebilir. Şarku’l Avsat depresyonda oalbileceğimizi gösteren emareleri derledi.

Depresyonun en belirgin emareleri nelerdir?

1- Uzun süreli üzüntü veya kötü ruh hali

Sürekli üzüntü, boşluk hissi, hatta umutsuzluk yaşayan birçok kişi, bunun normal ruh hali değişiklikleri olduğunu düşünebilir, ancak bu his bir gün boyunca devam ederse veya neredeyse her gün ortaya çıkarsa, bu depresyon belirtisi olabilir.

2- İlgi veya zevk kaybı

Eğer bir hobinizi veya size zevk ve mutluluk veren bir şeyi aniden bırakırsanız, dikkatli olun. Depresyonda olan kişilerin, daha önce zevk aldıkları hobiler, sosyal etkinliklere katılmak veya hatta samimi ilişkiler gibi faaliyetlere karşı belirgin bir ilgi veya zevk kaybı yaşadıkları gözlemlenmiştir.

3- İştah veya kilo değişiklikleri

Sadece bazı günlerde çok fazla yemek yemiyorsanız, bu normal bir değişiklik olabilir, ancak durum devam ederse endişe verici olabilir. Depresyonun iştahta azalma veya artış şeklinde ortaya çıkabileceği ve bunun da genellikle istenmeyen kilo kaybı veya kilo alımına yol açabileceği gözlemlenmiştir.

4- Uyku bozuklukları

Depresyonun uykusuzluk yani uykuya dalma veya uykuyu sürdürmede zorluk, bazen de aşırı uykuya neden olduğu bilinmektedir.

5- Yorgunluk veya enerji azalması

Depresyon hastaları, yeterli uyku alsalar bile sürekli yorgun ve bitkin hissettiklerinden şikayet ederler. Bu çok yaygın bir semptomdur. Kişiler, günlük işlerini yapmalarına yardımcı olacak enerji ve dayanıklılık eksikliği yaşayabilirler.