Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Şarku'l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan ibadetlerin siyasallaştırılmasını reddediyor ve Katarlıların ulaşımını kolaylaştırıyor

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat
TT

Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Şarku'l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan ibadetlerin siyasallaştırılmasını reddediyor ve Katarlıların ulaşımını kolaylaştırıyor

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat, ülkesinin haccın siyasallaştırılmasını reddettiğini vurguladı. Suudi Arabistan hükümetinin kesinlikle hiç kimsenin hac ve umre ibadetlerini eda etmesine engel olmadığına dikkat çekti. Bu zaman değin hiç böyle bir eylemde bulunmadığını asla da bulunmayacağının altını çizdi.
Maşşat, Şarku'l Avsat’a verdiği röportajda, ibadetlerin siyasallaştırılması için çağrıda bulunan seslere verilecek en iyi cevabın, Suudi Arabistan’ın dünya çapındaki hacı ve umre ziyaretinde bulanan misafirlere sunduğu kolaylık ve hizmetler olduğuna dikkat çekti.
Dr. Maşşat, İranlı umre ziyaretçileri hakkında ise, dünya çapındaki tüm Müslümanların Suudi Arabistan için önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti. İstedikleri zaman gelebileceklerini, gelişlerinden memnuniyet duyacaklarını belirtti. Katar hükümetinin Katarlı hacı ve umre ziyaretçileri hakkındaki iddiaları reddederek Riyad hükümetinin Doha’dan gelen misafirlerin gelişini kolaylaştırdığını herhangi bir engellemenin söz konusu olmadığını ifade etti.
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat’ın Şarku'l Avsat verdiği röportajın tamamı;
-Öncelikle Bakanlığın bu yılki Hac mevsimi planının en belirgin özelliklerini öğrenebilir miyiz?
Plan, kabaca hacıların havaalanına vardıkları andan,güvenli bir şekilde ülkelerine geri dönene kadar sağlanan hizmetlerin entegrasyonu ve ibadetlerin kolayca gerçekleştirilmesi için teknolojilerin geliştirilmesine dayanıyor.
-Kutsal Mekanlar Gelişim ve Kalkınma Şirketi ne zaman faaliyete geçecek? Hedefleri nedir?
Kutsal Mekanlar Gelişim ve Kalkınma Şirketi’nin kurulum faaliyetleri son aşamasında ilgili birimlere sunulacak.
-Bu yıl umre için kaç kişi geldi ve en çok hangi ülkeden geldi?
Şu ana kadar, umre ziyareti için Suudi Arabistan’a gelenlerin sayısı 6 milyonu aştı. Umre ziyareti için en çok Pakistan’dan geldi.
-Şu an a kadar Katar’dan umre ziyareti için gelen oldu mu?
Suudi Arabistan, Katar’daki kardeşlerimizi ağırlamak için geliş yollarını kolaylaştırdık. Bugün gelmeleri için herhangi bir engel bulunmuyor.
-Suudi Arabistan’ın Katarlı umre ziyaretçilerinin gelişini kolaylaştırmak için girişimleri var mı?
Riyad’ın Rahman misafirlerine hizmet etme çabalarının bir uzantısı olarak,dünyanın dört bir yanından Müslümanların hac ve umre ibadetlerini gerçekleştirmek üzere gelişlerini kolaylaştırmak için belirlenmiş kurallara dayanarak, umre yapmak isteyen Katarlı kardeşlerimizin Cidde’deki Kral Selman bin Abdulaziz Havaalanı’na iniş yapabiliyor. Gelmeden önce herhangi bir veri kaydına da gerek duyulmuyor.
-İran’dan umre yapmak üzere mukaddes topraklara gelen var mı? Kaç kişi geldi?
Dünya çapındaki tüm Müslümanlar Suudi Arabistan için önemli bir yere sahip. İstedikleri zaman gelmelerini memnuniyetle karşılıyor, gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz.
-Bazı medya kuruluşlarının iddia ettiği gibi umre için gelen Müslümanlardan herhangi bir ırka mani oldunuz mu?
Eski zamanlardan beri, Suudi Arabistan böyle bir uygulamada bulunmadı ve asla da bulunmayacak. Riyad hükümeti, Rahman’ın konuklarına sunula kolaylık ve hizmetlerin Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ının talimatları kapsamında gerçekleştiriliyor.
-Hac mevsimi başlamadan önce, haccı siyasallaştırmaya çalışan sesler ortaya çıkıyor. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suudi Arabistan daima ve kesin bir şekilde haccın siyasallaştırılmasını reddeder. İbadetlerin siyasallaştırılması için çağrıda bulunan seslere verilecek en iyi cevap, Suudi Arabistan’ın dünya çapındaki hacı ve umre ziyaretinde bulanan misafirlere sunduğu kolaylık ve hizmetlerdir.



Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Sınır komşumuz olan Türkiye'yi kışkırtmak gibi bir niyetimiz yok

Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Süleyman Oso (Şarku’l Avsat)
Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Süleyman Oso (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Sınır komşumuz olan Türkiye'yi kışkırtmak gibi bir niyetimiz yok

Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Süleyman Oso (Şarku’l Avsat)
Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Süleyman Oso (Şarku’l Avsat)

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanı Süleyman Oso, konseyin, sınır komşusu Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemediğini söyledi. Türkiye'nin uzun bir sınırı paylaşan komşu bir ülke olduğunu ifade eden Oso, Türkiye'nin Suriye'deki Kürt halkının mahremiyetine saygı göstereceğini umduğunu belirtti.

Oso, Türkiye-Suriye yakınlaşması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Esed arasında yakın zamanda bir görüşme yapılacağına dair çıkan söylentilerle ilgili özellikle de ENKS içinde Kürtlerin endişeli olup olmadığına ilişkin soruları yanıtladı.

Oso Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, ENKS’nin Suriye muhalefetinin bir parçası olduğunu dile getirdi. Oso kapsamlı çözümün, Suriye'deki azınlıklar ve milliyetler meselesine adil bir çözüm bulmayı da içeren uluslararası kararlarda yattığını vurguladı.

ENKS’nin Suriye devrimine katıldığından bu yana Suriye'nin ulusal çıkarlarını temel aldığına dikkat çeken Oso, “Ulusal haklarımız için endişe duyuyoruz. Bu rejim, varlıklarının anayasal olarak tanınmasını ve ulusal haklarının güvence altına alınmasını isteyen Kürt halkının taleplerini karşılamıyor. Kürt halkının ulusal haklarını halen inkâr ediyor” ifadelerini kullandı.

Oso ayrıca, Suriye'deki Kürt bölgesiyle ilgili olarak rejim ve Türkiye arasında anlaşmalar yapılacağına olan inancını dile getirdi.

sdcfvgbr
Halep'in kuzeyindeki el-Bab kentinde askeri karargah önünde gerçekleşen halk protestolarından (arşiv)

Oso, Türkiye'deki mültecilerin Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde yaşanan ihlallere ve gösterilere maruz kalmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Rejim aygıtlarının baskı ve zulmü nedeniyle evlerini terk eden Suriyeli mültecilere yönelik Türkiye, Lübnan ve Irak'taki nefret söylemini endişeyle takip ediyoruz. Türk muhalefeti tarafından Suriyeli mültecilere karşı uygulanan bu söylemi şiddetle kınıyoruz.”

Oso, ‘bunun devam etmesine izin vermenin Türk devletinin çıkarına olmadığını ve mültecileri korumak için acil yasal çözümler getirilmesini beklediklerini’ vurguladı.

Özerk yönetim seçimleri

Oso, özerk yönetim belediye seçimlerine katılmayı reddetmeleri hususunda ise “Bu seçimleri boykot ettiğimizi resmî açıklamalarla duyurduk” dedi.

asdf
Ed-Derbasiye kasabası sakinleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki yerel seçimler için yapılan ön seçimlerde oylarını kullandı. (Şarku’l Avsat)

Oso sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde mutabık kaldığımız maddelerden biri de yerel seçimlerin düzenlenmesiydi. O dönemde, seçim maddesi de dahil olmak üzere siyasi anlaşmanın yüzde 70'inden fazlasını tamamlamıştık. Bu maddede iktidar ortaklığı, ortak bir yönetim kurulması, ENKS'nin geçiş döneminde 11 ay boyunca bölge yönetiminde gerçek bir ortak olması, uygun koşulların yaratılması, vatandaşlar arasında güvenli bir atmosfer oluşturulması, yönetimin bölgedeki tüm siyasi bileşenleri temsil ettiği konusunda onlara güven verilmesi ve bölge sakinlerinin sandığa gidip özgürce oylarını kullanmaları için güvenlerinin arttırılması konusunda anlaşmıştık. Ancak, bu müzakereler, karşı tarafın uzlaşmazlığı nedeniyle kısa sürede sekteye uğradı ve çöktü.”

sdvfr
Suriye seçimlerinde Şam'daki adayların kampanya afişleri (AFP)

ENKS’nin son seçimlere katılmayı reddetmesinin nedenine ilişkin olarak Oso, “Suriye'de seçimlerin yapılması için 2254 sayılı uluslararası kararla belirlenen koşullar mevcut değildi. Baskı ve otoriter yönetimin varlığında da hiçbir zaman bu güvenli koşullar olmayacak. İster özerk yönetim belediye seçimleriyle ilgili olsun, ister Suriye Halk Meclisi seçimleriyle ilgili olsun hepsinin sonuçları iktidar partileri lehine belirleniyor” açıklamasında bulundu.

Oso, yönetim seçimlerinin başka askeri işgallere yol açacağından korktuğunu ifade etti. Yönetim seçimlerine devam ederse kuzeyde yeni bir Türk askeri operasyonu konusunda ciddi endişeler olduğunu vurgulayan Oso, Türkiye'nin daha önce Afrin'i almakla tehdit ettiğini ve tehdidini gerçekleştirdiğini, ayrıca Rasulayn ve Tel Abyad'ı almakla tehdit ettiğini ve tehdidini gerçekleştirdiğini belirtti.

ENKS Başkanlığı’nın ABD Suriye Özel Temsilcisi ile yaptığı görüşmeye de değinen Oso, “ABD Temsilcisi, ABD yönetimi adına müzakerelerin yeniden canlandırılması için bir girişimde bulundu ve bu müzakerelerin başarıya ulaşması konusunda ciddi olduklarını söyledi. Biz de kendisine karşı tarafın, yani PYD’nin ihlalleri nedeniyle müzakerelerin durduğunu, zira daha önce SDG Komutanı Mazlum Abdi ve ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Yardımcısı David Brownstein'ın taahhütlerini içeren bir garanti belgesi imzalandığını söyledik. Garanti belgesi kapsamında müzakerelere geri dönmeye hazır olduğumuzu ifade ettik” şeklinde konuştu.

ENKS Başkanı, Kürt hareketinin iki tarafı arasındaki çıkmazda bir ilerleme sağlanmasının zor olduğunu düşünüyor. “Bugüne kadar bu çıkmazda bir ilerleme kaydedilemedi. Buradaki durumu daha da karmaşık hale getiren şey, bu ayın başlarında kaçırılan 12 üyesinin serbest bırakılması talebiyle ENKS’nin düzenlediği barışçıl toplantı sırasında ENKS destekçilerine ve üyelerine yapılan saldırı oldu” diyen Oso, söz konusu saldırının ABD'nin Kürt-Kürt müzakerelerini yeniden canlandırma çabalarını baltalamaya yönelik bir mesaj olduğunu açıkladı.

Suveyda ayaklanması

Başka bir bağlamda Oso, Suveyda’da yaşananlar hakkında şunları söyledi: “Suriye'deki Kürt halkının kıymetli vilayeti olan ve Dürzi kardeşlerimizi de içeren Suveyda’daki protestoların başlamasından bu yana ENKS, özgürlük, demokrasi ve tüm Suriyeliler yararına federal bir Suriye için yapılan bu barışçıl protestoların yanında yer aldı.”

dvfbr
Suriye seçimlerinde Şam'daki adayların kampanya afişleri (AFP)

Uluslararası topluma Suriye krizinin çözümüne yönelik kararların uygulanmasını hızlandırma çağrısında bulunan Oso, “Tüm Suriyelilerin ekonomik durumunun çok kötü olması ve mutlak çoğunluğun yoksulluk tehdidi altında yaşaması nedeniyle Suriye halkı bir bütün olarak açlığa, yoksulluğa ve yokluğa daha fazla tahammül edemez. Sığındıkları ülkelerde yerlerinden edilen Suriyeli mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilenlerin trajedilerini unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Oso, ENKS’nin Suriye muhalefetiyle kurduğu ittifakın Suriyelilerin kurtuluşu için bir seçenek olduğunu vurguladı. “Koalisyonun ve müzakere organının bir parçasıyız. Uluslararası sponsorluk altında oluşturulan anayasa komitesinin de bir parçasıyız. Kaderimiz bir bütün olarak Suriye halkıyla bağlantılı. Muhalefet saflarına katıldığımızda Suriye halkının yanında durmayı seçtik” şeklinde konuşan Oso, koalisyonda ve Suriyeli muhalif güçlerle birlikte temsil edilmelerinin her konuda aynı fikirde oldukları anlamına gelmediğini belirtti. Özellikle de Afrin, Rasulayn ve Tel Abyad kentlerinde yaşanan ihlaller ve buralardaki hizipçi kaos hakkında kesinlikle farklı noktalarda olduklarını beyan eden Oso sözlerini şöyle noktaladı:

“Afrin, Rasulayn ve Tel Abyad şehirlerinden Haseke ve Kamışlı kamplarına yerleştirilen tüm yerinden edilmiş insanlar, geçici koalisyon hükümetine bağlı gruplar tarafından yönetilen evlerine dönmeyi dört gözle bekliyor. Umarım koalisyon bu konudaki karar ve politikalarını yeniden gözden geçirir ve yerinden edilen herkesin evlerine ve mülklerine dönmesi için çalışır. ENKS bu konuyu ilgili tüm taraflarla birlikte ele almak için çalışıyor.”